Güncelleme Tarihi:
İkinci Dünya Savaşı’nı izleyen yıllarda, “Birimiz hepimiz, hepimiz birimiz” sloganıyla bir araya gelen 12 ülkeyle yola çıkan, geçtiğimiz haftlarda İsveç’in katılımıyla üye sayısı 32’ye ulaşan NATO, bugün 75’inci yaşını kutluyor. Gelmiş geçmiş en başarılı ve en uzun soluklu savunma ittifakı olarak tarihe geçen NATO yeni yaşına öngörülemeyen tehditlerin her geçen gün daha da arttığı, sınamaların iyiden iyiye yoğunlaştığı ve ebedi hasmı Rusya’nın, sınırlarının dibinde başlattığı savaşın aralıksız sürdüğü bir ortamda girdi.
KAPSAMI GENİŞLİYOR
Sovyetler Birliği’nin yıkılmasının ardından varlığı sorgulanan, geçtiğimiz yıllarda beyin ölümünün gerçekleştiği yorumları yapılan NATO, 75 yıldır küresel güvenlik ortamındaki çalkantılı değişimlere rağmen ayakta kalmayı bildi ve koşullara uyum sağladı. Ukrayna savaşının etkisiyle NATO’ya yeni bir enerji geldiğini ve İttifak’ın fabrika ayarlarına döndüğünü söylemek mümkün. Bununla birlikte NATO içinde bazı siyasi kırılganlıklar ve zorluklar yaşandığı da sır değil. Avrupa-Atlantik güvenliğinin kilit taşı ve temel sağlayıcısı olmaya devam eden NATO sadece bu rolle yetinmiyor. Terörle mücadele, stratejik rekabet, Afrika ve Ortadoğu’daki ihtilaflar, siber güvenlik, uzay, hibrit ve asimetrik tehditler, küresel ortaklıklar NATO’nun ilgi alanında.
RUSYA VE DİĞERLERİ
Kısa vadede NATO’nun önünde üç sınama var. Bunlardan ilki Rusya’nın Ukrayna’ya karşı açtığı savaşta Kiev’e desteği sürdürmek ve Moskova’nın zafer kazanmasını önlemek. İkincisi, Washington Zirvesi’nin yapılacağı temmuza kadar on yıldır görevde olan Genel Sekreter Jens Stoltenberg’in halefini belirlemek. Üçüncüsü de ABD’deki olası ikinci Donald Trump dönemine hazır olmak.
TÜRKİYE’DEN ÖNEMLİ KATKI
Soğuk Savaş döneminde NATO’nun güneydoğu kanat ülkesi olarak son derece önemli bir işleve sahip olan Türkiye, sonraki dönemlerde de İttifak içindeki öneminden hiçbir şey kaybetmedi hatta üstlendiği rollerle önemine önem kattı. İttifak’ın en büyük ikinci ordusuna sahip olan Türkiye, sadece jeostratejik konumuyla değil elindeki dış politika araçları, askeri imkan ve yetenekleriyle NATO’ya çok önemli katkı sağlamaya devam ediyor. NATO’nun sağladığı ortak savunma güvencesi ve caydırıcılık, zorlu bir coğrafyada bulunan ve aynı anda çok sayıda sınamayla karşı karşıya olan Türkiye’nin güvenliği için yaşamsal öneme sahip olmayı sürdürüyor.
İSVEÇLİ BAKAN İLE SICAK SOHBET
-BRÜKSEL’de yapılan iki günlük NATO Dışişleri Bakanları Toplantısında Türkiye’yi Dışişleri Bakanı Hakan Fidan temsil ediyor. Fidan’ın toplantının ilk gün oturumları öncesinde ayaküstü sohbet ettiği mevkidaşları arasında İsveç Dışişleri Bakanı Tobias Billström de yer aldı. Türkiye’nin adaylığını onaylamadan önce bazı şartları yerine getirmesini beklediği İsveç’in temsilcisi ilk kez üye olarak zirveye katıldı. İsveç oturma düzeninde Türkiye ile İspanya arasında yer almaya başladı.
UKRAYNA’YA 100 MİLYAR DOLARLIK DESTEK FONU
-DÜN başlayan NATO Dışişleri Bakanları Toplantısının en önemli gündem maddelerinden biri Ukrayna’ya destekti. Bu çerçevede beş yıl için 100 milyar dolarlık (yaklaşık 3,2 trilyon TL) bir fon oluşturulması fikri masadaydı. ABD’de Ukrayna’ya destek konusunda yaşanan sorunların ve Donald Trump’ın yeniden ABD Başkanı olma olasılığının şekillendirdiği fon fikri daha az gönüllü katkıdan daha fazla NATO taahhüdüne ve kısa vadeliden çok yıllık taahhüde geçilmesini öngörüyor.