Oluşturulma Tarihi: Kasım 20, 2002 13:58
NATO'nun Prag zirvesi sırasında gerçekleştirilmesi öngörülen NATO-AB zirvesi, Avrupa Güvenlik ve Savunma Politikası (AGSP) konusunda yeni ve somut adımlar olmadığı gerekçesiyle iptal edildi.
İttifak kaynakları, Avrupa Güvenlik ve Savunma Politikası (AGSP) kapsamında hiçbir somut gelişme kaydedilmediğini, dolayısıyla Prag'da özel bir toplantının lüzumsuz görüldüğünü belirttiler.
AB, AGSP çerçevesinde, 2003 yılına kadar, 60 bin askerlik bir güç oluşturmayı ve kriz yönetimlerinde rol oynamayı hedefliyor. Askeri yetenekleri özellikle istihbarat ve planlama alanında kısıtlı olan Batı Avrupa ülkeleri, bu çerçevede, NATO olanaklarını kullanmak ve bu amaçla ittifak ile bir anlaşma imzalamak istiyorlar.
Türkiye, AGSP'nin karar mekanizmasına, AB üyesi olmayan Avrupalı NATO müttefiklerinin etkin katılımını istemiş ve tavır koymuştu. İki yıl süren müzakereler sonunda, geçen aralık ayında, ABD, Türkiye ve İngiltere arasında varılan uzlaşma sonunda, ''Ankara Belgesi'' imzalanmış, AB'nin onayına sunulmuştu.
Yunanistan, söz konusu belgenin onaylanmasını veto tehdidiyle engellediği için, AB-NATO anlaşması gerçekleşemiyor ve AB, AGSP'yi pratikte harekete geçiremiyor.
AB, geçen ay yapılan Brüksel zirvesinde, bir ''Brksel Belgesi'' üzerinde mutabakata vardığını açıklamıştı. AB Ortak Dış Politika ve Güvenlik Yüksek Temsilcisi Javier Solana, NATO-AB işbirliğinin somutlaşması için bu metni NATO'ya sunmakla görevlendirildiğini, belgenin NATO'da da yakın zamanda onaylanarak resmiyet kazanacağını düşündüğünü söylemişti. Solana, ısrarlı sorular karşısında, ''Ben bir ülke ile değil, NATO ile müzakere yapmakla görevlendirildim. Resmi görüşmeler NATO ile olacak'' demişti.
Javier Solana, Brüksel zirvesi sırasında düzenlediği basın toplantısında, 21-22 Kasım tarihlerinde Prag'da yapılacak NATO zirvesinden önce NATO-AB uzlaşmasının resmiyet kazanacağını umduğunu anlatmıştı.
NATO kaynakları, söz konusu ''Brüksel Belgesi''nin ittifaka ''henüz sunulmadığını'' bildirdiler ve bu konunun Prag'da sonuçlanmasının mümkün olmadığını duyurdular. Â
TÃœRKÄ°YE'NÄ°N TAVRI
''Brüksel Belgesi''nin ''geniş ölçüde tatmin edici'' olduğunu belirten Türk diplomatik kaynaklar, sorunun bu belgeden doğmadığını ifade ediyorlar.
Ankara, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'nin, olası AB üyeliği çerçevesinde AGSP'ye ve dolayısıyla kısmen NATO'ya katılımına karşı çıkıyor ve bu unsura bir çözüm bulunmadığı sürece, NATO-AB işbirliğinin somutlaşmasına karşı tavır izleyeceğini belirtiyor.
Kıbrıs sorununa çözüm bulunmadan Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'nin AB'ye üye olarak kabul edilmemesi gerektiğini de belirten Türkiye, AGSP konusunun, ''bazılarının ileri sürdüğü gibi'', Kopenhag zirvesinde bir pazarlık unsuru olmayacağını kaydediyor.
Türklerin, ''tanımadıkları bir devletin temsilcilerini, Türkiye'nin üye olduğu NATO'da görmek istemedikleri'' ifade ediliyor ve Kıbrıs sorunu çözülmedikçe bu tavrın değişmeyeceği üzerinde duruluyor.
Öte yandan, ''Ben Türkiye ile değil, NATO ile görüşeceğim'' şeklinde açıklamaları olan Solana'nın, ''Türkiye'yi ikna edemediği için'' ''Brüksel Belgesi''ni ittifaka sunamadığı ve ''sıkıntılı günler yaşadığı'' gözlemleniyor.
Türk kaynaklar, ''Solana biraz fazla iyimser tablo çiziyor ama arkası gelmiyor. Önerisini NATO Genel Sekreteri'ne gönderecek. Türkiyeile temas etmesi yeterli değil, AB içinde de temaslar lazım. Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'nin katılmamasına ilişkin farklı bir belge oluşturulabilir. Bazı arayışlar var'' diyor ve ''Kopenhag zirvesine yakın bir tarihte'' bir çözüm bulunabileceğini ifade ediyorlar.
Amerikalıların, ''bu işin Türkiye'yi tatmin edecek şekilde çözülmesini istedikleri ve bu konuda Ankara'ya teminat verdikleri, Türkiye'ye baskı yapılmasına karşı oldukları, sağlıklı bir formül istedikleri'' de belirtiliyor.
Solana'nın, NATO'nun Prag zirvesinin bir bölümüne katılması da öngörülüyor.