Namus canavarı
Güncelleme Tarihi:
Oluşturulma Tarihi: Nisan 29, 2008 07:00
Irak’ın Basra kentinde bir İngiliz askerine áşık olan 17 yaşındaki kız, namus cinayetine kurban gitti.
Kızının 22 yaşındaki asker Paul ile konuştuğunu duyan baba, Rand’ı bıçak darbeleriyle öldürdü. Polis, baba ile ona yardımcı olan oğullarını önce tutukladı, sonra genç kızın aile namusunu kirlettiğine hükmederek zanlıları serbest bıraktı.
IRAKLI bir baba, yabancı bir erkekle konuştuğunu duyduğu kızını önce boğdu, ardından defalarca bıçaklayarak delik deşik etti. Görgü tanıkları canavar babanın, kızını öldürdükten sonra "Namusumu temizledim" diye haykırdığını belirtiyor.
Cinayet, Şii kenti Basra’da meydana geldi. Üniversitede İngilizce eğitimi gören 17 yaşındaki Rand Abdül Kadir adlı genç kız, gönüllü olarak çalıştığı yardım derneğinde, Paul (22) adlı İngiliz askeriyle tanıştı. Paul’a ilk görüşte aşık olan Rand, duygularını en yakın arkadaşı Zeynep ile paylaştı. Rand, Zeynep’e Paul ile ilgili hayallerini anlatıyordu. Rand, Paul’ün sarı saçlarına, bal rengi gözlerine, beyaz tenine ve gülümseyişine aşık olmuştu. Son derece yumuşak bir konuşma biçimi vardı. Onun deyişine göre çevresindeki esmer ve kaba erkeklerden son derece farklı biriydi. Rand, Zeynep ile bir araya geldiğinde, Paul’e duyduğu hayranlığı anlata anlata bitiremiyordu.
İngiliz Daily Mail gazetesine yaşadıklarını anlatan Zeynep’e göre, Paul de Rand’dan hoşlanmıştı. Paul Rand’a, ileride bir gün beraber olduklarında, Londra’yı gezdireceğine söz vermişti.
YALNIZ BİLE KALMADILAR
Rand ile Paul, dört kez buluşmuştu. Hiç başbaşa görüşmemişlerdi. Aralarında fiziksel yakınlaşma da olmamıştı. Yine de Rand, Paul ile masum arkadaşlığının ailesi ve çevresi tarafından duyulmasından korkuyor ve yaşadıklarını sadece Zeynep ile paylaşıyordu. Zeynep de sırrı saklıyordu.
Ancak geçen ay içinde bir gün, Rand ile Paul’ü birlikte gören bir başka arkadaşı haberi babası Abdül Kadir Ali’ye yetiştirdi. Öfkeden deliye dönen baba, hemen eve koştu. Konuşmasına bile fırsat vermediği Rand’ı saçlarından sürükleyen adam, kızının boğazını sıkmaya başladı. Ölmediğini görünce mutfaktan kaptığı bıçağı, kızının bedenine art arda saplamaya başladı. "Namusumu temizledim" diye bağırıyordu.
OĞULLARI YARDIM ETTİ
Tüm olup bitene tanık olan anne Leyla Hüseyin, dehşet içinde iki oğlundan yardım istedi. Ancak oğulları, olayın nedenini öğrenince, babalarına yardımcı oldular. Cinayeti işleyen baba ve yardımcı olan iki oğlu, tutuklandılar ve iki saat sonra serbest kaldılar. Polis, Ali’nin Basra yönetimiyle çok iyi ilişkileri olduğunu hem de kızının namusunu temizlediğini, bu nedenle salıverildiklerini bildirdi.
İngiliz Savunma Bakanlığı, Irak’taki görevini tamamlayan Paul’ün izini bulmaya çalışıyor. Bakanlık Irak’taki askerlerini, "Iraklı kızlara aşık olmayın, onlarla gezmeyin" diye uyarıyor.
Bir aşkın hatırası
Rand’ın sırdaşı Zeynep, İngiliz asker Paul’ün Rand’a hediye ettiği peluş aslanı gösteriyor. Ancak ortalarda gözükmek istemiyor ve kenti terk etmek niyetinde olduğunu da saklamıyor.
Cenazesine tükürdüler
Namus cinayeti kurbanı Rand, Şii yas geleneğine uyulmadan toprağa verildi. Görgü tanıkları, amcalarının zavallı Rand’ın cenazesine tükürdüklerini anlattılar. Anne Leyla, olaydan hemen sonra Ali’den boşandı. Ancak boşanmak istediği için çok dayak yedi, kolu kırıldı. Eski kocasından saklanan Leyla şimdi namus cinayetlerinin engellenmesi için başlatılan kampanyada görevli.
IRAKLI bir baba, yabancı bir erkekle konuştuğunu duyduğu kızını önce boğdu, ardından defalarca bıçaklayarak delik deşik etti. Görgü tanıkları canavar babanın, kızını öldürdükten sonra "Namusumu temizledim" diye haykırdığını belirtiyor.
Cinayet, Şii kenti Basra’da meydana geldi. Üniversitede İngilizce eğitimi gören 17 yaşındaki Rand Abdül Kadir adlı genç kız, gönüllü olarak çalıştığı yardım derneğinde, Paul (22) adlı İngiliz askeriyle tanıştı. Paul’a ilk görüşte aşık olan Rand, duygularını en yakın arkadaşı Zeynep ile paylaştı. Rand, Zeynep’e Paul ile ilgili hayallerini anlatıyordu. Rand, Paul’ün sarı saçlarına, bal rengi gözlerine, beyaz tenine ve gülümseyişine aşık olmuştu. Son derece yumuşak bir konuşma biçimi vardı. Onun deyişine göre çevresindeki esmer ve kaba erkeklerden son derece farklı biriydi. Rand, Zeynep ile bir araya geldiğinde, Paul’e duyduğu hayranlığı anlata anlata bitiremiyordu.
İngiliz Daily Mail gazetesine yaşadıklarını anlatan Zeynep’e göre, Paul de Rand’dan hoşlanmıştı. Paul Rand’a, ileride bir gün beraber olduklarında, Londra’yı gezdireceğine söz vermişti.
YALNIZ BİLE KALMADILAR
Rand ile Paul, dört kez buluşmuştu. Hiç başbaşa görüşmemişlerdi. Aralarında fiziksel yakınlaşma da olmamıştı. Yine de Rand, Paul ile masum arkadaşlığının ailesi ve çevresi tarafından duyulmasından korkuyor ve yaşadıklarını sadece Zeynep ile paylaşıyordu. Zeynep de sırrı saklıyordu.
Ancak geçen ay içinde bir gün, Rand ile Paul’ü birlikte gören bir başka arkadaşı haberi babası Abdül Kadir Ali’ye yetiştirdi. Öfkeden deliye dönen baba, hemen eve koştu. Konuşmasına bile fırsat vermediği Rand’ı saçlarından sürükleyen adam, kızının boğazını sıkmaya başladı. Ölmediğini görünce mutfaktan kaptığı bıçağı, kızının bedenine art arda saplamaya başladı. "Namusumu temizledim" diye bağırıyordu.
OĞULLARI YARDIM ETTİ
Tüm olup bitene tanık olan anne Leyla Hüseyin, dehşet içinde iki oğlundan yardım istedi. Ancak oğulları, olayın nedenini öğrenince, babalarına yardımcı oldular. Cinayeti işleyen baba ve yardımcı olan iki oğlu, tutuklandılar ve iki saat sonra serbest kaldılar. Polis, Ali’nin Basra yönetimiyle çok iyi ilişkileri olduğunu hem de kızının namusunu temizlediğini, bu nedenle salıverildiklerini bildirdi.
İngiliz Savunma Bakanlığı, Irak’taki görevini tamamlayan Paul’ün izini bulmaya çalışıyor. Bakanlık Irak’taki askerlerini, "Iraklı kızlara aşık olmayın, onlarla gezmeyin" diye uyarıyor.
Bir aşkın hatırası
Rand’ın sırdaşı Zeynep, İngiliz asker Paul’ün Rand’a hediye ettiği peluş aslanı gösteriyor. Ancak ortalarda gözükmek istemiyor ve kenti terk etmek niyetinde olduğunu da saklamıyor.
Cenazesine tükürdüler
Namus cinayeti kurbanı Rand, Şii yas geleneğine uyulmadan toprağa verildi. Görgü tanıkları, amcalarının zavallı Rand’ın cenazesine tükürdüklerini anlattılar. Anne Leyla, olaydan hemen sonra Ali’den boşandı. Ancak boşanmak istediği için çok dayak yedi, kolu kırıldı. Eski kocasından saklanan Leyla şimdi namus cinayetlerinin engellenmesi için başlatılan kampanyada görevli.