Güncelleme Tarihi:
Belediye Meclisi Üyesi Philip Balhoa, ülkenin güneyinde, sert çölün solgun okyanusla buluştuğu bir kasaba olan Lüderitz için "Sonunda haritadayız" diyor.
Daha önce elmas ve balıkçılıktan faydalanılan liman kasabası, son dönemde yüksek işsizlik oranları ve eskiyen altyapı ile mücadele ediyordu.
Bu nedenle Balhoa, önerilen yeşil hidrojen projesinin "Lüderitz'in üçüncü devrimi" olduğunu söylüyor.
Yeşil hidrojen sudaki hidrojen ve oksijenin ayrılmasıyla ortaya çıktığı için çevre dostu olarak bilinse de elektroliz için yenilenebilir enerji kaynakları kullanılmadığında yüksek miktarda karbon salımı yapılıyor.
İŞSİZLİK AZALACAK
Balhoa projenin yerel halkı eğitip istihdam edeceğini ve bu sayede kasabanın yüzde 55'lik işsizlik oranını düşüreceğini umuyor:
"Son 10-15 yıldır, belki de daha fazla zamandır ekonomik olarak ciddi mücadeleler veren bu kasabanın sakinleri proje için çok heyecanlanıyor."
Proje, Tsau-Khaeb Ulusal Parkı'ndaki kasabanın yakınında yer alacak ve yılda yaklaşık 300 bin ton yeşil hidrojen üretecek.
Tercih edilecek proje teklifinin sahibi Hyphen Hydrogen Energy, 2026 yılında üretime başlayacak ve gerekli fizibilite süreçleri tamamlandıktan sonra 40 yıl süreyle hak sahibi olacak.
YEŞİL NAMİBYA HAYALİ
Namibya'da Cumhurbaşkanlığı Ekonomi Danışmanı ve Hidrojen Müdürü James Mnyupe, Lüderitz'in konumunun ideal olduğunu söylüyor. Çünkü okyanusa yakın olan liman kasabası geniş su, rüzgar ve güneş enerjisi kaynaklarına sahip.
Mnyupe'ye göre tüm bunlar Namibya'da Başkan Hage Geingob'un yeşil hidrojenle beslenen tarım, lojistik ve enerjiye uzanan büyük gelişim planının bir parçası.
Artık komşu ülkelerle ticaret yapmak için yeşil hidrojen trenlerinin ve boru hatlarının kullanılmasından söz ediliyor.
Mnyupe, hem ihracata hem de Güney Afrika'dan ithal edilen kömüre alternatif olarak yenilenebilir elektrik yaratma umutından bahsediyor:
"Fikir, yalnızca Namibya'yı yeşil bir hidrojen merkezi haline getirmek değil, aynı zamanda sentetik yakıt endüstrisinin güç merkezine dönüştürmektir."
Bu proje, daha önce Almanya, Belçika ve Hollanda ile imzalanan anlaşmalar sayesinde uluslararası olarak yürütülecek.
Ancak Namibya, ilk projeye gerekli olan yaklaşık 9,4 milyar dolar için yeşil veya sürdürülebilir tahviller gibi seçenekleri araştırıyor.
Yatırımın boyutlarını anlamak için Namibya'nın 2020'deki GSYİH'sının sadece 10,7 milyar dolar olduğunu da hatırlatalım.
Mnyupe, "İnsanlar artık bizi yardım bekleyen değil, bir ticaret ortağı olarak ciddiye almaya başlayabilir" diyor ve ekliyor:
"Sıradan bir Namibyalı için bu umut demektir."
BEKLENEN YATIRIM GELMEDİ
Belediye meclisi üyesi Balhoa, projenin merkezi hükümetten Lüderitz'e daha fazla yatırım çekeceğini, yol ve hastane gibi altyapı sorunlarını da giderip güçlendirmeler getireceğini umuyor.
Ancak önceki büyük projelerde topluma beklendiği gibi bir yatırım gelmediğini de belirtiyor.
Ayrıca bu küçük kasabanın artan altyapı taleplerini karşılayamayacağına dair de endişeler var.
En büyük sorun ise halihazırda var olan konut sıkıntısı.
Cape Town Üniversitesi'nde Afrika maden hukuku araştırmacısı ve doktora adayı olan Kennedy Chege, "Bunun sadece Namibya için değil, Afrika kıtası için de oyunun kurallarını değiştireceğine inanıyorum" diyor.
Fakat asıl zorluğun finansman olduğunu söylüyor:
"Yenilenebilir enerji planları geliştirmeye çalışmak normalde çok fazla fon gerektiriyor ve hükümet bütçesi buna yeterli olmuyor. Dolayısıyla hem kamu sektöründen hem de özel sektörden fon gerekiyor."
Diğer bir zorluk ise, hidrojen üretmek için gereken su miktarı.
Chege, projenin uygulanabilirliği ve ihtiyaç duyulan altyapının yaratılması konusundaki endişeler sürse de umutlu olduğunu belirtiyor.
Kıtadaki Güney Afrika, Kenya ve Nijerya gibi birkaç ülke de yeşil hidrojen planları geliştiriyor.
Henüz Afrika geneline yayılmış bir ilerleme kaydedilemese de Namibya hükümetinin Ocak 2022 gibi erken bir tarihte ikinci bir yeşil hidrojen projesi için teklif çağrısını açıklayabileceği bekleniyor.