Güncelleme Tarihi:
MYANMAR’da, 25 Temmuz’dan beri bazı Budist çeteler ile ordu güçlerinin saldırılarına maruz kalan Arakanlı Müslümanlar, katliamdan kurtulmak için yaşam savaşı veriyor. Bu mücadeleye tanıklık etmek için Bangladeş’in en büyük ikinci şehri olan Cox’s Bazaar’dan Naf Nehri’ne gitmek için yola koyulduğumuzda binlerce Arakanlı Müslümana rastlıyoruz. Birkaç parça eşyasıyla Bangladeş’e sığınmayı başaran Arakanlılar derme çatma çadırlardan oluşan kamplarda kalıyor. Temiz su ve gıda sıkıntısının had safhada olduğu kamplarda yer bulamayan kimi Arakanlılar ağaçların gölgesinde kimileri de yol kenarında çaresizce bekliyor. Yaklaşık 1.5 saat süren yolculuktan sonra sınırdaki Lambabil kasabasına varıyoruz.
Myanmar’a yaklaşık 2 kilometre uzaklıkta bulunan bu küçük kasabanın girişinde Arakanlıları karşılamak için Bangladeşli yardımseverler toplanmış durumda. Myanmar’dan gelen Arakanlı Müslümanları ilk onlar karşılıyor. Ancak olanaklar o kadar kısıtlı ki Bangladeşli yardımseverler uzun ve hayli zorlu bir yolculuktan sonra Bangladeş’e ulaşabilen Arakanlılara sadece su verebiliyor. Çıplak ayakla Myanmar’dan gelenlerin sınır geçiş rotasını takip etmek için Naf Nehri’ne doğru ilerliyoruz.
İdris Emen yazdı...
MUSON YAĞMURLARI
Muson yağmurlarıyla bir gölete dönen kasaba ile Naf Nehri arasındaki arazide ulaşımı sağlamak için topraktan küçük bir yol yapılmış. Ancak kuvvetli yağışlarda 2 kilometrelik patika, bataklığa dönüşmüş durumda. Nehri geçmeyi başarabilen çoğunluğu yaşlı, çocuk ve kadınlardan oluşan Arakanlılar bu bataklık yolda çıplak ayakla yürüyor. Yolda zaman zaman dizlerimize kadar bataklığa battığımız için 500 metreyi ancak 45 dakikada yürüyebiliyoruz.
Uzun ve zorlu bir yürüyüşün ardından nihayet Naf Nehri’nin kollarından birine ulaşabiliyoruz. Vardığımız noktada geçişler için sadece iki kayık bulunuyor. Nehrin diğer tarafındaki adacıkta toplanan Arakanlılar geçiş için sıra bekliyor. Önce yaşlılar ile çocuklar kayıklara bindirilerek Bangladeş’e taşınıyor. Ardından kadınlar karşıya geçiriliyor. Kayıklarda yer bulamayan gençler ise boğulma riskini de göze alıp nehri yüzüyor. Naf Nehri’ni geçebilen bir kafile, eşyalarını sırtlayıp Cox’s Bazaar’daki kampların yolunu tutuyor.
EL FENERİNE DOĞRU GEL
Bütün gün devam eden tahliyenin gece de devam ettiğini söyleyen Bangladeş’li bir yardımsever, “Gece nehri geçmek çok daha zor. Göz gözü görmüyor. Nehrin bu yakasında yanımızda el feneri bulunduruyoruz. Arakanlılar kıyıya vardığında ışığı onlara doğru tutarak burada beklediğimizi belirtiyoruz. Ardından gece karanlığında Arakanlıları nehirden geçiriyoruz” diyor.
BİR KISMI DAĞLARDA
Ancak Arakanlıların sadece bir kısmı Naf yoluyla Bangladeş’e giriyor. Nehre ulaşamayan Arakanlılar’ın dağlardan uzun ve yorucu bir yolculuk sonrasında ülkeye vardığını söyleyen bir başka Bangladeşli ise “Şu an yağmur mevsimindeyiz. Muson yağmurlarından dolayı nehir sürekli taşıyor. Bu yüzden nehri geçmeye çalışırken boğulanlar oluyor. Nehrin birçok kolunda bulunan bu kayıklarla Arakanlılar Bangladeş’e geçiyor. Nehre ulaşamayanlar ise dağlardan Bangladeş’e ulaşmaya çalışıyor. Onların durumu daha vahim. Yaşlılar ve çocuklar yürüyemiyor” diyor.
Akşam saatlerine doğru yağmur aniden bastırınca tahliyeye kısa bir ara veriliyor. Şiddetli yağmurda sırılsıklam olduğumuzu fark eden bir Arakanlı yanında getirdiği şemsiyeyi bize uzatıyor. Tam bir balçık tarlasına dönen 500 metrelik dönüş yolunu ancak 1.5 saatte tamamlayabiliyoruz.