Güncelleme Tarihi:
Myanmar ordusunun yayın organından yapılan açıklamada, sabah saatlerinde gerçekleşen gözaltların ardından darbe iddiaları doğrulanırken, ülke idaresinin artık Genelkurmay Başkanı Min Aung Hlaing'in elinde olduğu duyuruldu. Açıklamada, darbenin 8 Kasım 2020 seçimlerinde hile yapıldığı iddiaları üzerine gerçekleştirildiği vurgulandı. Darbenin ardından ülkede olağanüstü hal (OHAL) ilan edildiğini açıklayan ordu, Myanmar'ın bir seneliğine askeri yönetimle idare edileceğini belirtti.
Myanmar'da iktidar partisi, halktan ordunun yönetime el koymasına karşı çıkmasını istedi.
BM, MYANMAR ORDUSUNUN YÖNETİME EL KOYMASINI KINADI
Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres, sözcüsü Stephane Dujarric aracılığıyla yaptığı açıklamada, Myanmar'da ordunun tüm yasama, yürütme ve yargı yetkilerine el koymasından derin endişe duyduğunu belitti.
Bu gelişmelerin Myanmar'daki demokratik reformlara ciddi bir darbe vurduğunu ifade eden Guterres, Devlet Başkanı Win Myint ile Devlet Konseyi Başkanı ve Dışişleri Bakanı Aung San Suu Çii'nin ordu tarafından gözaltına alınmasını güçlü bir şekilde kınadı.
Myanmar ordusuna 8 Kasım 2020'de yapılan seçimin sonuçlarına ve demokratik normlara saygı duyması çağrısı yapan Guterres, görüş ayrılıklarının barışçıl yollarla, şiddetten kaçınılarak, insan haklarına ve temel özgürlüklere saygı çerçevesinde çözülmesi gerektiğini vurguladı.
Myanmar ordusu, 8 Kasım 2020 seçimlerinde hile yapıldığı iddiaları üzerine ülke yönetimine bir yıllığına el koyduğunu duyurmuştu.
Seçim Komisyonu, 29 Ocak'ta iktidardaki Aung San Suu Çii'nin partisinin zaferiyle sonuçlanan seçimde ordunun sonuçların belirlenmesinde hile yapıldığı iddialarını yalanlamıştı.
Ülkede ordu ana muhalefetteki Birlik İçin Dayanışma ve Kalkınma Partisini (USDP) destekliyor.
"BU ADIMLAR GERİ ATILMAZSA ABD, SORUMLULARA KARŞI ADIM ATACAK"
Seçim sonuçlarının ardından tansiyonun yükseldiği Myanmar'da, Devlet Başkanı Win Myint ile Devlet Konseyi Başkanı ve Dışişleri Bakanı Aung San Suu Çii'nin ordu tarafından gözaltına alınmasına ABD'den tepki geldi.
Konuyla ilgili açıklama yapan Beyaz Saray Sözcüsü Jen Psaki, "ABD, Myanmar ordusunun, Devlet Konseyi Başkanı ve Dışişleri Bakanı Aung San Suu Çii ile diğer sivil yetkilileri gözaltına alması dahil ülkedeki demokratik geçiş sürecinin altını oymak üzere attığı adımlardan endişe duyuyor." ifadelerine yer verdi.
ABD Başkanı Joe Biden'ın Myanmar'daki darbeye ilişkin Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan'dan bilgi aldığını belirten Psaki, "Myanmar'ın demokratik kurumlarına desteğimizi sürdürüyor, bölgesel ortaklarımızla koordinasyon içerisinde orduya ve diğer tüm taraflara demokratik normlara ve hukuk devleti esaslarına uymaları ve gözaltına alınanların bugün serbest bırakılması çağırısında bulunuyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
ABD'nin Myanmar'daki seçim sonuçlarını değiştirmeye veya ülkenin demokratik geçiş sürecini engellemeye yönelik tüm girişimlere karşı olduğunu kaydeden Psaki, "Bu adımlar geri atılmazsa ABD, sorumlulara karşı adım atacak." uyarısında bulundu.
Psaki, ABD'nin Myanmar halkının yanından olduğunu da yineledi.
Myanmar ordusu, 8 Kasım 2020 seçimlerinde hile yapıldığı iddiaları üzerine ülke yönetimine bir yıllığına el koyduğunu duyurmuştu.
Seçim Komisyonu, 29 Ocak'ta iktidardaki Aung San Suu Çii'nin partisinin zaferiyle sonuçlanan seçimde ordunun sonuçların belirlenmesinde hile yapıldığı iddialarını yalanlamıştı.
Ülkede ordu ana muhalefetteki Birlik İçin Dayanışma ve Kalkınma Partisini (USDP) destekliyor.
DÜNYADAN TEPKİ YAĞIYOR!
İngiltere, Myanmar'daki askeri darbeyi kınadı
İngiltere, Myanmar'da Devlet Konseyi Başkanı ve Dışişleri Bakanı Aung San Suu Çii'nin de olduğu sivillere yönelik gözaltıları ve ordunun yönetime el koymasını kınadı.
İngiltere Başbakanı Boris Johnson, Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, Myanmar'da halkın oylarına saygı duyulması ve sivil liderlerin serbest bırakılması çağrısında bulundu.
Johnson paylaşımında, "Myanmar'daki darbeyi ve Aung San Suu Çii'nin de yer aldığı sivillere yönelik hukuksuz gözaltıları kınıyorum." ifadesini kullandı.
Avustralya: Orduyu hukukun üstünlüğüne saygı göstermeye çağırıyoruz
Myanmar’da ordunun yönetime el koymasına tepki gösteren Avustralya Dışişleri Bakanı Marise Payne, Devlet Başkanı Win Myint ile Devlet Konseyi Başkanı ve Dışişleri Bakanı Aung San Suu Çii'nin gözaltına alınmasından endişe duyduklarını söyledi.
Payne, Bakanlığın resmi sayfasından yaptığı yazılı açıklamada, Myanmar ordusunun bir kez daha Myanmar'ın kontrolünü ele geçirmeye çalıştığını belirterek gözaltına alınanların derhal serbest bırakılmasını istedi.
Devlet Başkanı Win Myint ile Devlet Konseyi Başkanı ve Dışişleri Bakanı Aung San Suu Çii'nin gözaltına alınmasından ‘‘derin endişe’’ duyduklarını vurgulayan Payne, ‘‘Orduyu hukukun üstünlüğüne saygı göstermeye, uyuşmazlıkları yasal mekanizmalarla çözmeye, tüm sivil liderleri ve yasa dışı bir şekilde gözaltına alınan diğerlerini derhal serbest bırakmaya çağırıyoruz.’’ ifadelerini kullandı.
Japonya: Sorun demokrasi çerçevesinde ve diyalog yoluyla çözülmeli
Japonya, Myanmar'da Devlet Konseyi Başkanı ve Dışişleri Bakanı Aung San Suu Çii’nin gözaltına alınması sonrası ordunun yönetime el koymasına tepki gösterdi.
Kabine Baş Sekreteri Kato Katsunobu, düzenlediği basın toplantısında, Myanmar’da ülke yöneticilerinin gözaltına alınmasına tepki göstererek "demokrasi" çağrısı yaptı.
Kato, "Japonya, sorunun demokrasi çerçevesinde ve diyalog yoluyla barışçıl şekilde ilgili taraflarca çözülmesinin önemli olduğuna inanıyor." dedi.
Kato, Myanmar'daki Japon vatandaşlarının güvenliğinin sağlanması için hükümetin her türlü çabayı sarf edeceğini belirtti.
Endonezya: Myanmar'daki son siyasi gelişmelerden endişe duyuyoruz
Endonezya Dışişleri Bakanlığı, ordunun yönetim el koyduğu Myanmar’daki son siyasi gelişmelerden endişe duyduklarını bildirdi.
Bakanlığın Twitter hesabından yapılan açıklamada, "Endonezya, tüm tarafları söz konusu durumu daha da kötüleştirmemek ve mevcut zorluklara çözüm bulmak adına kendilerini kontrol etme ve diyalog kurmaya çağırıyor." ifadelerine yer verildi.
Hukukun üstünlüğü, demokrasi ilkeleri, iyi yönetişim ve anayasal hükümete bağlılığın yanı sıra Güneydoğu Asya Uluslar Birliğinin (ASEAN) ilkelerine uyulması talep edilen açıklamada, ordunun yönetime el koymasının ardından Myanmar’daki son siyasi gelişmelerden endişe duyulduğu belirtildi.
Yeni Zelanda Dışişleri Bakanı Nanaia Mahuta: Bir seçim yapıldı ve halkın demokratik iradesine saygı duyulmalı
Yeni Zelanda Dışişleri Bakanı Nanaia Mahuta, Myanmar'da ordunun yönetimi ele geçirmesinden ve Devlet Başkanı Win Myint ile Devlet Konseyi Başkanı ve Dışişleri Bakanı Aung San Suu Çii'nin gözaltına alınmasından derin endişe duyduklarını açıkladı.
Dışişleri Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, Bakan Mahuta, Myanmar'daki darbe ve ülke yöneticilerinin gözaltına alınmasına ilişkin değerlendirmede bulundu.
Myanmar'daki iktidarın ordu tarafından ele geçirmesinden "derin endişe" duyduğunu belirten Mahuta, "Bir seçim yapıldı ve halkın demokratik iradesine saygı duyulmalı. Myanmar'ın demokratik kurumlarına ve hukukun üstünlüğüne desteğimizi teyit ediyoruz." ifadesini kullandı.
Myanmar'daki gelişmeleri yakından izlemeye devam edeceklerinin altını çizen Mahuta açıklamasında "Devlet Başkanı Win Myint ile Devlet Konseyi Başkanı ve Dışişleri Bakanı Aung San Suu Çii de dahil olmak üzere, gözaltına alınan tüm siyasi aktörlerin serbest bırakılması ve sivil yönetime hızlı bir dönüş çağrısında bulunuyoruz." ifadesine yer verdi.
GÖZALTILAR SONRASI DARBE VE OHAL
Myanmar ordusunun yayın organından yapılan açıklamada, sabah saatlerinde gerçekleşen gözaltıların ardından darbe iddiaları doğrulandı.
Ülke idaresinin Genelkurmay Başkanı Min Aung Hlaing'in elinde olduğu, darbenin 8 Kasım 2020 seçimlerinde hile yapıldığı iddiaları üzerine gerçekleştirildiği vurgulandı.
Darbenin ardından ülkede olağanüstü hal ilan edildiğini açıklayan ordu, Myanmar'ın bir seneliğine askeri yönetimle idare edileceğini belirtti.
Seçim Komisyonu, 29 Ocak'ta iktidardaki Aung San Suu Çii'nin partisinin zaferiyle sonuçlanan seçimde ordunun sonuçların belirlenmesinde hile yapıldığı iddialarını yalanlamıştı.
Ülkede ordu ana muhalefetteki Birlik İçin Dayanışma ve Kalkınma Partisini (USDP) destekliyor.