Münih Güvenlik Konferansı'nda savaş korkusu

Güncelleme Tarihi:

Münih Güvenlik Konferansında savaş korkusu
Oluşturulma Tarihi: Şubat 15, 2016 09:31

Münih’te iki gün Güvenlik Konferansı’nı izledim. Konferansa, 20 ülkeden devlet başkanı ve 60 bakan, yüzlerce güvenlik uzmanı katıldı.

Haberin Devamı

Uzun yıllardır güvenlik Konferansını izliyorum. Bugüne kadar böyle gergin bir hava yaşamadım. Bir ‘savaş korkusu’ havası esiyordu konferansta. Hem de bir dünya savaşı korkusu.

Suriye iç savaşı ilk kez Batı ile Rusya’yı böylesine tehlikeli karşı karşıya getirmiş bulunuyor. Rusya Başbakanı Dmitri Medvedev, toplantıda alışılagelmişin dışında çok sert bir konuşma yaptı. Medvedev, Suriye’deki iç savaştan Batı’yı sorumlu tuttu ve “Yeni bir Soğuk Savaş dönemine girmiş bulunuyoruz” dedi.

Münih Güvenlik Konferansında savaş korkusu

Celal Özcan, Münih’te Güvenlik Konferansı’nı izledi.

Suriye muhalif güçlerini Esad’la masaya oturmaya çağırdı.

Haberin Devamı

Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov’u konferans salonu koridorunda yanımdan koruma ordusuyla geçerken gördüm.
Çok gergindi.

Ayaküstü soru sormak isteyen bir gazeteciyi tersledi. Lavrov, konferans öncesi varılan, ‘Suriye’de bir hafta içinde ateşkes’ uzlaşmasından pek ümitli değildi.

BİRİ ÇOK RAHAT

Toplantıda en rahat davranan ülke ABD’ydi.

Sanki o eski süper güç gitmiş. Şimdi sadece ‘tribünlerden’ seyrediyordu. ‘Ben artık dünyanın jandarması rolünü oynamak istemiyorum’ der gibiydi. ABD’nin bu tutumunu yorumlamakta herkes zorlanıyordu. ABD Başkanı Barack Obama, ‘Nobel Barış Ödülü’nü çok erken aldı. Obama, tarihe ‘Barış Başkanı’ olarak geçmek istiyor.

ABD’nin Orta Doğu’daki gelişmeleri seyirci tribününden izlemesi, bir iktidar boşluğu yarattı. Terör örgütü IŞİD, bu iktidar boşluğu sayesinde güçlendi. Rusya, bu iktidar boşluğunu fırsat bularak, Suriye’ye, Akdeniz’e indi.
Şimdi Batı, Suriye’de barışı sağlamak için Rusya’nın ağzına bakıyor. ABD acaba Suriye-Rusya için ‘ikinci bir Afganistan olacak’ düşüncesiyle mi bu kadar rahat, bilinmiyor.

AB BÖLÜNÜR KORKUSU

Avruapa Birliği’nin sorunu ise mülteci krizi. AB, tarihinin en zor döneminden geçiyor. ABD Dışışleri Bakanı John Kerry, AB’yi mülteci krizi yükü altında bölünmeye karşı uyardı. Kerry, hatta isim vermeden bu krizi birilerinin kaşımak istediğini söyledi. Bu hafta Brüksel’de AB’nin göç zirvesi var. Başbakan Angela Merkel bu zirvede AB’nin her yıl belirli sayıda bir mülteci kotası alması kararını geçirmek istiyor.

Haberin Devamı

Ama Fransa Başbakanı Valls, bu ümidi şimdiden suya düşürdü. Fransa Başbakanı, Güvenlik Konferansı’nda çok dar bir grup gazeteciyle arka plan görüşmesi yaptı ve Fransa’nın göç kotasına “Hayır” diyeceğini söyledi.

Ama Fransız haber ajansı AFP, bir saat sonra haberi servise koydu.

Fransa’nın “Hayır” demesi, Merkel’in mülteci politikasının sonu anlamına geliyor.

Münih Güvenlik Konferansında savaş korkusu


BAŞBAKANA POLİS KONTROLÜ

Cumartesi akşamı Bavyera Eyalet Başbakanı Horst Seehofer’in konferansın üst düzey davetlilerine yemeği vardı. Sarayın Kaiser salonundaki yemeğe çok az sayıda gazete ve televizyon yayınyönetmeni davetliydi. Ben de davetliler arasındaydım. Yemekten önce Seehofer yanımıza gelerek, biraz sohbet etti. O gün yaşadığı bir olayı anlattı. Akşam konferanstan çıkıp yemeğe gelirken, yolda aracını polisler durduruyor. Şoföre kimlik soruyor. Şoför “Arabada Eyalet Başbakanı” oturuyor demiyor. Seehofer de sesini çıkarmıyor.
Şoför kızara bozara polise “Yanımda kimlik yok” diyor.
Polis “Ehliyet” diyor.
Ehliyeti yanındaymış, gösteriyor.
Polis bu sefer, “Bagaj kapısını aç, kontrol edeceğiz” diyor.
Şoför bir süre bagaj kapısı düğmesini arıyor ve sonra açıyor.
Polis kontrolden sonra “Gidebilirsiniz” diyor.
Seehofer, “Polisin görevini ciddiye almasından o kadar mutlu oldum ki” diye gururlanarak anlattı bu öyküyü bize.
Bence de öyle.

BAKMADAN GEÇME!