Güncelleme Tarihi:
TÜRKİYE’deki seçimler öncesinde gerginliğin tavan yapıp olumsuz algıların hiç olmadığı kadar yükseldiği Ankara-Brüksel hattının özellikle Avrupa Birliği kanadında yeni döneme ilişkin ciddi bir merak söz konusu. 40 günlük bir aranın ardından Strasbourg ve Brüksel’de temaslarda bulunan AB Bakanı ve Başmüzakereci Volkan Bozkır, Hürriyet’e konuştu.
AB’ye bir yandan “hangi formatta hükümet olursa olsun süreç aynı şekilde devam eder” mesajı veren Bozkır, diğer yandan da Suriyeli mülteciler konusunda “Türkiye kapasitesini kullandı, öyle bir göç dalgası gelir ki Türkiye’yi aşar, AB daha çok göçmenle karşı karşıya kalır” uyarısında bulundu.
Olası bir AK Parti-MHP ya da AK Parti-CHP koalisyonunun AB konusunda çizgisinin farklı olmayacağı görüşünde olan ve süreç açısından hiçbir sıkıntı görmeyen Bozkır, “Türkiye’de hangi hükümet göreve gelirse gelsin hangi formatta bir hükümet olursa olsun Türkiye’nin AB süreci devam edecektir. AB üyeliği Türkiye için stratejik hedef olmayı sürdürecek” dedi.
Son dönemde Suriye’den gelen mülteciler konusunda AB’yle temasların yoğunlaştığına dikkat çeken Bozkır, “Suriyeli mülteciler konusunda AB’den maddi yardım beklentimiz yok. Şu ana kadar 6 milyar dolar harcadık. AB’nin sağladığı bütün imkân da 70 milyon euro. O da elimize geçmedi, taahhüt bazında. Türkiye artık kapasitesini kullanmış durumda. Öyle bir an gelebilir ki yeni bir büyük göç dalgası oluşabilir ve o zaman bu Türkiye’yi aşar, taşar ve AB’yi çok daha fazla göçmenle karşı karşıya bırakır” ifadelerini kullandı.
UTANACAK BİR ŞEY YOK
Son dönemde özellikle Avrupa Parlamentosu’ndaki olumsuz Türkiye algısı en üst düzeyde. “Bunca kadın ve adamın Ankara’yı hep yanlış anlaması” ise Bozkır’a göre kurumun bu dönem “çok renkli” olmasından ve bazı önemli isimlerin Türkiye karşıtlığından kaynaklanıyor: “Türkiye’nin utanacağı, sıkıntı duyduğu hiçbir şey yok. Yeter ki konuşalım anlatalım. Bazı algıların hala devam ettiği bir gerçektir. Türkiye’nin bütün enerjisini de oluşmuş algıları gidermek için harcamasını yanlış buluyorum. Türkiye’nin iyi şeyler yaparak bu algıları gidermesi daha doğru olacaktır.”
AİLE İÇİ SIKINTI
Bozkır, AK Parti’nin Avrupa’da üye olduğu “siyasi ailenin” AP kanadı olan Avrupalı Muhafazakarlar ve Reformcular’ın (ECR) tavrından da hoşnut olamadığını gizlemeyerek, “Bir grubun içinde olması gereken en önemli unsurlardan biri dayanışmadır ama maalesef ECR’da bunu göremedik. Türkiye’yi rencide edecek bazı kararlarda bu grubun üyeleri lehte oy kullandı hatta bazı üyeler bu kararların sponsorluğunu yaptı” dedi.
Bozkır, son dönemde 5 belgesi iade edilen AP konusunda ise “Bizim AP’yle herhangi bir sıkıntımız yok. Saygı duymadığımız bir müessese de değil ama Türkiye’yle AB ilişkisi eşit bir ilişkidir” diyor.
BAKAN BOZKIR'IN ÖNE ÇIKAN MESAJLARI
Bozkır’ın öne çıkan bazı konulardaki görüşleri de özetle şöyle:
--Letonya’ya sitem: 17. faslı (ekonomik ve parasal politika) martta açabilir haldeydik. Haziranın 15’ine kadar tuttular sonra da açacak zaman kalmadı. Beklentilerimizin hemen hemen hiç karşılanmadığı bir dönem başkanlığı oldu. Letonya Büyükelçisi 6 ay boyunca ziyaretime gelmedi, AB Bakanlığı’na uğramadı.
--En fazla çözüm isteyen Rum lider: Kıbrıs konusunda parametrelerimizde değişiklik olmadı ama adadaki paradigmada değişiklikler oldu. Anastasiadis, Kıbrıs sorununun çözümünü belki de şimdiye kadar gelmiş Güney Kıbrıslı liderler arasında en fazla arzu eden kişi olarak ortaya çıkmıştır.
--KPK’ya katılmam: Türkiye-AB Karma Parlamento Komisyonu (KPK), Kıbrıs platformu haline geldi. Bunu Türkiye’yi kırbaçlama platformu olarak kullanmalarına izin vermeyiz. Bu sene bu tutum devam ederse ben de AB bakanı olmayı sürdürürsen KPK toplantısına katılmayacağım.
--Hiç unutmayacağı vurgu: AP’deki Hristiyan Demokratların Türkiye raportörü Renate Sommer bir laf etti bunu hiç unutmayacağım. “2015 Türkiye-AB arasında jübile yılı olacak” dedi. Kimin için jübile yılı olacağını bu yıl bittiğinde oturup konuşacağız kendisiyle.
--6 senedir ilk randevu: 23. faslın (yargı ve temel haklar) açılmasından sorumlu AB Komiseri Türkiye’den bir AB Bakanı’na 2009’dan bu yana ilk defa randevu verdi.
--Yunanistan’ın durumu vahim: Yunanistan için insani ‘yardım paketlerinin hazırlanmasını dahi planlanıyoruz’ denilecek aşamaya gelinmesi çok vahim bir durum.