Güncelleme Tarihi:
MYANMAR’da 25 Ağustos’tan bu yana Budist çeteler ile ordu güçlerinin saldırılarından kurtulmak için yollara düşen Arakanlı Müslümanların Bangladeş’e sığınması üzerine kamplar dolup taştı.
Nurbahar Nurislam, 14 gün önce Arakan’dan ailesiyle birlikte Bangladeş’e doğru yola çıktığında gebeliğinin son günlerindeydi. Yolda sancıları arttı. Bir ormanda bebeğini dünyaya getirdi. Adını İbrahim koydular. Mucize eseri İbrahim sağlıklı doğdu ve Bangladeş’teki kampa ulaştı. Nurislam, yaşadıkları mücadeleyi şöyle anlattı: “Bangladeş’e gelmek için 14 gün önce yola çıktık. Hamileydim. Her an doğum yapabilirdim. Ancak canımızı kurtarmak için Bangladeş’e gelmemiz gerekiyordu. Hamile olduğum için zor bir yolculuk geçirdik. 10 gün önce ormanda doğum yaptım. Bir oğlum oldu. İsmini İbrahim koyduk. İbrahim dışında 5 çocuğum daha var. Çok şükür sağ salim Bangladeş’e vardık. Ancak İbrahim’e mama almamız için yardıma ihtiyacımız var.”
DERME ÇATMA ÇADIRLAR
Bangladeş’in en büyük mülteci kampı olan Kutupalong kampına 3 kilometre mesafede bulunan ormanlık alanda 3 bin kişilik ‘doğal’ bir kamp ortaya çıkmış. Bangladeş’e yeni gelen Arakanlılar kendi imkânlarıyla bu bölgede bambu ağaçları ile naylon brandalardan derme çatma çadırlar kurarken, daha önce buraya yerleşenler ise temiz su ve yemek bulmak için yollara düşüyor. Yaklaşık bir hafta önce kurulan kampta temiz su ise bulunmuyor.
3 GÜNDE 5 KİŞİ ÖLDÜ
Son üç günde çeşitli hastalıklardan dolayı kampta 2’si bebek 5 kişi hayatını kaybetti. Kampta bulunanlara acil sağlık hizmeti dışında sağlık hizmeti verilmiyor. Acil sağlık müdahalesi ise bambu ağacından yapılan bir barakada mevcut. En çok ilaç sıkıntısı çektiklerini söyleyen gönüllü sağlık hizmeti veren Fazlul Haque kampla ilgili, “Biz burada sadece acil durumlara müdahale edebiliyoruz. Burada 5 kişilik bir ekip olarak 3 bin kişiyle ilgileniyoruz. Yeteri kadar ilaç bulamıyoruz. Muson yağmurları, sivrisinek ve yetersiz beslenmeden dolayı çocuklar ile yaşlılar çok sık hastalanıyor” diyor.
YANIK AYAKLA SINIRI GEÇTİ
Baraka revirin önünde tedavi olmak için sırada bekleyenlerden biri de İbrahim Nur Muhammed. Muhammed’in evi Myanmar ordusu tarafından kundaklanmış. Yangında sol ayağının bir kısmı da yanmış. Buna rağmen yalın ayak ailesiyle beraber Bangladeş’e varmak için üç gün boyunca yürüyen Muhammed, Bangladeş’e varmasına rağmen henüz tedavi görmemiş: “12 gün önce ayağım yandı. Ailemle birlikte buraya geldik. Bu halde yürümek çok zordu. Ancak ayağımı tedavi edecek kimse bulamadım. Durumu ağır olanlar yürüyemediği için Bangladeş’e gelemiyor.”
BM KOMİSERİ: DURUM ETNİK TEMİZLİK ÖRNEĞİ GİBİ
Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiseri Zeyd Raad el Hüseyin, Myanmar hükümetinin Arakanlı Müslümanlara karşı “açıkça orantısız” güç kullandığını ve BM’ye bölgede erişim izni verilmediğini vurgulayarak, “(Arakan’da) durum, etnik temizliğe ilişkin bir ders kitabı örneği gibi görünüyor” dedi. İsviçre’de BM Cenevre Ofisi’nde dün başlayan BM İnsan Hakları Konseyi’nde yaptığı açılış konuşmasında Hüseyin, BM Mülteciler Yüksek Komiserliği rakamlarına göre, 3 hafta kadar bir sürede 270 bin Arakanlı Müslüman’ın Bangladeş’e sığındığını anımsattı.
‘ZALİM OPERASYON’
Myanmar hükümetine “mevcut zalim askeri operasyonunu” sonlandırma ve Rohingya halkına karşı ayrımcılığa son verme çağrısı yapan Hüseyin, “Yetkili makamlardan çok güçlü bir şekilde ofisimin (İnsan Hakları Yüksek Komiserliği Ofisi) ülkeye rahatça erişimini sağlamaya davet ediyorum” diye konuştu. Öte yandan Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği Sözcüsü Duniya Aslam Khan, 25 Ağustos’tan bu yana Myanmar’daki şiddet olaylarından kaçarak Bangladeş’e sığınan Arakanlı Müslüman sayısının 313 bine ulaştığını duyurdu.