Mozart'ın Idomeneo Operası sahnelendi
Güncelleme Tarihi:
BERLİN (A.A)
Oluşturulma Tarihi: Aralık 19, 2006 01:18
Mozart'ın Idomeneo isimli operası geçen Eylül ayında olası güvenlik tehdidi nedeniyle sahneden kaldırıldıktan sonra bugün ilk kez yeniden oynandı.
Berlin Deutsche Oper'da sahnelenen oyunu İçişleri Bakanı Wolfgan Schaeuble, Berlin Eyaleti İçişleri Bakanı Ehrhart Körting, Berlin Başkonsolosu Ahmet Nazif Alpman, Diyanet İşleri Türk İslam Birliği (DİTİB) Diyalog Sorumlusu Bekir Alıboğa, Berlin Eyalet Meclisi Türk Kökenli Milletvekilleri Bilkay Öney, Özcan Mutlu, Gıyasettin Sayan, Almanya Türk Toplumu (TGD) Başkanı Kenan Kolat, Almanya Alevi Birlikleri Federasyonu Genel Sekreteri Ali Ertan Toprak, Türk yazarlar Seyran Ateş ve Necla Kelek de izledi.
Oyun öncesi açıklamalarda bulunan Başkonsolos Alpman, “Sanata herhangi bir sansür uygulanmasını doğru bulmadığım için buradayım” dedi.
Bekir Alıboğa ise oyuna fikir özgürlüğüne taraf olduğunu göstermek için geldiğin belirterek, “Mozart'ın orijinal metnini değiştirip oyuna kan dahil edenlere benim gelişim belki bir mesaj olur. Ayrıca bu operaya neden sadece özellikle Müslümanlar davet edildi? Acaba buraya Kardinal Lehman ve Kardinal Wolfgan Huber de gelecek mi çok merak ediyorum” şeklinde bir ifade kullandı.
Kenan Kolat da, sanat ve düşünce özgürlüğünü korumanın çok önemli olduğunu belirterek, “Bu oyunu izlememekte bir haktır. Ancak bu oyuna gelmenin sembolik bir anlamı var. Ayrıca Almanya'da İslam korkusu da var. Bunla da mücadele ediyoruz” dedi.
Yazar Ateş ise sanatın özgür olması gerektiğini belirterek, “Oyunda İslam düşmanlığı işlendiğini düşünmüyorum. Bütün dinlere eleştiri var. Sadece İslam eleştirilseydi İslam düşmanlığı olurdu” dedi. Ateş, İslam Konferansı esnasında oyuna geleceklerine söz verip de gelmeyen dernekleri de eleştirdi. Gıyasettin Sayan ise yaratıcılıkta herhangi bir tabunun kabul edilemeyeceğini belirterek, “Sansür kabul edilemez” diye konuştu.
Necla Kelek de yaptığı açıklamada “Müzakere kültürü önemli. Operayı seversiniz ya da sevmezsiniz. Ancak fikir özgürlüğünü savunmak önemlidir” diye konuştu. Özcan Mutlu, her Müslümanın düşünce özgürlüğüne karşı olmadığını belirterek, ”Baştan beri operanın oyundan kaldırılması saçmaydı. Her Müslüman sanata ve düşünce özgürlüğüne karşıymış gibi gösterildi” dedi.
Bilkay Öney ise “Müslümanların düşüncü özgürlüğün karşı olmadığını göstermek için geldim” diye konuştu.
Oyun öncesinde çok yoğun güvenlik önlemleri alınması dikkat etti. Operaya dünyanın farklı ülkelerinden gelen medya mensupları da yoğun ilgi gösterdi.
Opera binasının önünde üzerinde “Sanat özgürlüğü mü İsa mı?” yazılı bir pankart taşıyan bir Alman erkekle , “İnsanın onuruna ve inancıda saygı” yazılı bir pankart taşıyan iki Alman kadının yaptığı mini protesto da dikkat çekti.
Almanya Müslümanlar Konseyi Başkanı Axel Eyyup Köhler ve Genel Sekreteri Ayman Mazyek ile Almanya İslam Konseyi yöneticilerinden Ali Kızılkaya oyuna gelmeyeceklerini açıklamışlardı.
Mozart'ın Idomeneo isimli oyunu Eylül ayında ismi açıklanmayan bir bayanın polise telefon açarak oyunda Hz. Muhammed, Hz İsa ve Buda'nın kellerinin kesilmesinin tahriklere ve olaylara neden olacağını söylemesi üzerine sahneden kaldırılmıştı.
Bunun hemen ertesinde Federal İçişleri Bakanı Wolfgang Schaeuble tarafından organize edilen İslam Konferansı'nın katılımcıları da oyunun sahneden kaldırılmasını tasvip etmediklerini ve yeniden sahnelenmesi halinde oyunu izleyecekleri söylemişlerdi.
Oyun öncesi açıklamalarda bulunan Başkonsolos Alpman, “Sanata herhangi bir sansür uygulanmasını doğru bulmadığım için buradayım” dedi.
Bekir Alıboğa ise oyuna fikir özgürlüğüne taraf olduğunu göstermek için geldiğin belirterek, “Mozart'ın orijinal metnini değiştirip oyuna kan dahil edenlere benim gelişim belki bir mesaj olur. Ayrıca bu operaya neden sadece özellikle Müslümanlar davet edildi? Acaba buraya Kardinal Lehman ve Kardinal Wolfgan Huber de gelecek mi çok merak ediyorum” şeklinde bir ifade kullandı.
Kenan Kolat da, sanat ve düşünce özgürlüğünü korumanın çok önemli olduğunu belirterek, “Bu oyunu izlememekte bir haktır. Ancak bu oyuna gelmenin sembolik bir anlamı var. Ayrıca Almanya'da İslam korkusu da var. Bunla da mücadele ediyoruz” dedi.
Yazar Ateş ise sanatın özgür olması gerektiğini belirterek, “Oyunda İslam düşmanlığı işlendiğini düşünmüyorum. Bütün dinlere eleştiri var. Sadece İslam eleştirilseydi İslam düşmanlığı olurdu” dedi. Ateş, İslam Konferansı esnasında oyuna geleceklerine söz verip de gelmeyen dernekleri de eleştirdi. Gıyasettin Sayan ise yaratıcılıkta herhangi bir tabunun kabul edilemeyeceğini belirterek, “Sansür kabul edilemez” diye konuştu.
Necla Kelek de yaptığı açıklamada “Müzakere kültürü önemli. Operayı seversiniz ya da sevmezsiniz. Ancak fikir özgürlüğünü savunmak önemlidir” diye konuştu. Özcan Mutlu, her Müslümanın düşünce özgürlüğüne karşı olmadığını belirterek, ”Baştan beri operanın oyundan kaldırılması saçmaydı. Her Müslüman sanata ve düşünce özgürlüğüne karşıymış gibi gösterildi” dedi.
Bilkay Öney ise “Müslümanların düşüncü özgürlüğün karşı olmadığını göstermek için geldim” diye konuştu.
Oyun öncesinde çok yoğun güvenlik önlemleri alınması dikkat etti. Operaya dünyanın farklı ülkelerinden gelen medya mensupları da yoğun ilgi gösterdi.
Opera binasının önünde üzerinde “Sanat özgürlüğü mü İsa mı?” yazılı bir pankart taşıyan bir Alman erkekle , “İnsanın onuruna ve inancıda saygı” yazılı bir pankart taşıyan iki Alman kadının yaptığı mini protesto da dikkat çekti.
Almanya Müslümanlar Konseyi Başkanı Axel Eyyup Köhler ve Genel Sekreteri Ayman Mazyek ile Almanya İslam Konseyi yöneticilerinden Ali Kızılkaya oyuna gelmeyeceklerini açıklamışlardı.
Mozart'ın Idomeneo isimli oyunu Eylül ayında ismi açıklanmayan bir bayanın polise telefon açarak oyunda Hz. Muhammed, Hz İsa ve Buda'nın kellerinin kesilmesinin tahriklere ve olaylara neden olacağını söylemesi üzerine sahneden kaldırılmıştı.
Bunun hemen ertesinde Federal İçişleri Bakanı Wolfgang Schaeuble tarafından organize edilen İslam Konferansı'nın katılımcıları da oyunun sahneden kaldırılmasını tasvip etmediklerini ve yeniden sahnelenmesi halinde oyunu izleyecekleri söylemişlerdi.