Güncelleme Tarihi:
İsmini yazmamızı istemeyen, Moskova'daki bir Türk işadamının sözleri bunlar.
Yakındığı durum ona özgü bir sıkıntı değil.
Geçen yılın 24 Kasım'da Türkiye Rusya'nın savaş uçağını düşürdüğünden beri, Rusya'da yaşayan pek çok Türk'ün ortak kaygısı.
Türkiye-Rusya ilişkilerinde bahar havası yaşanan, turistlerin karşılıklı vizesiz seyahat edebildikleri, Türklerin Rusya'da neredeyse ayrıcalıklı muamele gördüğü günler geride kaldı.
Her ne kadar Putin sık sık sorunun Türk halkı ile değil Türkiye'deki iktidarla olduğunu söylese ve "Türk halkı dostumuz" mesajı verse de, gündelik hayatta krizin yansımaları farklı.
Çok sayıda Türk, çalışma ve oturma izinleri olduğu halde Rusya'dan bir kere çıkarlarsa ülkeye geri sokulmayacakları endişesi ile yaşıyor.
'SIFIR TOLERANS'
Bu bir kuruntudan değil, onlarca somut vakadan kaynaklanıyor.
10 günü bulan uzun yılbaşı tatilinde bile bir daha geri dönemeyebilecekleri korkusuyla Rusya'yı terk etmeyen, önemli iş gezilerini iptal eden çok sayıda Türk var.
Büyük bir Türk şirketinin müdürü, "Kritik toplantıları bile internet üzerinden görüntülü yapmaya başladık. Ülkeye girişine izin verilmeyen pek çok kişiye gerekçe bile söylenmedi. Trafik cezası dahil, iki kez idari ceza alanların üç yıla kadar ülkeye girişine yasak konuyor" diye yakınıyor.
24 Kasım'dan beri Rusya, Türk vatandaşlarına "sıfır tolerans" politikası izliyor.
Türk şirketleri ve çalışanları üzerinde denetimler çok sıkı.
Yine ismi yazılırsa sıkıntı yaşanacağını söyleyen bir şirket müdürü, "Çalışma izni için aylar önce alınmış ve sorun yapılmamış bir sağlık raporu, krizden sonra yapılan denetimde sahte diye reddedildi, buna dayanarak çalışanımız hakkında sınır dışı kararı uygulandı" diyor.
Rusya'dan çıkışlarda sorun yaşanmıyor.
Ancak girişler sıkıntı ve stres nedeni.
Bu yüzden, çoğu Rusya'da "mecburi ikamet günleri" yaşıyor.
Üstelik Moskova'da Türk vatandaşlarına yönelik uygulamalar, başkentin üç havaalanından hangisinden giriş yapıldığına bağlı olarak büyük farklılık gösterebiliyor.
Örneğin Türk Hava Yolları'nın uçtuğu Vnukovo havaalanı en az sorun yaşanan yer.
Ancak orada da kontroller gerekçesiyle Türklerin birkaç saat bekletilmesi rutin sayılıyor.
Diğer iki havaalanı Şeremetyevo ve Domodedovo'da durum daha farklı.
Parmak izi alınmasından çalışılan şirkete telefon edilerek bilgilerin teyit edilmesine kadar sıkı kontroller bıktırıcı bekleme sürelerini beraberinde getiriyor.
Eşi Rusya vatandaşı olup buna dayanarak oturma izni alanlara fazla sorun çıkarılmadığı gözleniyor.
Ama onun dışında, pozisyonları ne olursa olsun Türk vatandaşlarının çoğu girişlerde zorluk yaşıyor.
Hatta önde gelen bazı büyük şirketlerin sahipleri ve genel müdürlerinin saatlerce sorgulandıktan sonra güçlükle ülkeye girebildikleri bildiriliyor.
'RUSYA'DAKİ TÜRKLER CEZALANDIRILIYOR'
Rus Türk İşadamları Birliği Başkanı Naki Karaaslan, "İlişkilerimizin iyi olduğu günlerde Rusya'da pasaportsuz dolaşırdık, hiç bir sıkıntı yaşamazdık. Şimdi ülkeye giriş çıkışlarda yanımızda bir sürü evrak bulundurmak ve durumumuzun legal olduğunu kanıtlamak zorunda kalıyoruz" diyor.
22 yıldır Rusya'da yaşadığını söyleyen bir başka işadamı, "Rusya Türkleri değil Türk hükümetini hedef aldığını söylüyor. Ama uygulamada yapılanlar, burada yaşayan Türklere hayatı çekilmez kılıyor. Putin'in öfkesi Erdoğan'a. Ama acısını buradaki Türkler çekiyor. Oysa en son seçimlerde Rusya'daki Türk vatandaşlarının AKP'ye verdiği destek yüzde 25'i bile geçmemişti. Bunca yıldır Türk-Rus ilişkilerinin gelişmesine katkıda bulunanlar, yatırım yapanlar, Rusya'da evlenip aile kuranlar cezalandırılıyor" diye dert yanıyor.
Aslında Rus hükümetinin sert açıklamaları, federal medyada Türkiye karşıtı yoğun yayınlara rağmen, yapılan anketler halkın önemli bölümünün Türkiye ile düşmanlık istemediğini ortaya koyuyor.
Ancak genel kanı, "iki ülkede siyasi çatışmanın taraflarından biri gitmedikçe yumuşama olmayacağı" yönünde.
Rusya'nın önde gelen haber analiz sitelerinden Lenta.Ru'da yayımlanan bir yorumda, "Moskova ve Ankara ilişkilerinde yakın dönemde ciddi bir iyileşme beklenebilir mi?" sorusu masaya yatırılıyor.
Üç olası senaryodan söz ediliyor:
1- Uzlaşma sağlanabilir.
2- Türkiye, Rusya ile iyi komşuluk ilişkilerine dönebilmek için, uçağın düşürülmesiyle ilgili bir siyasi figürü sorumlu sayıp kurban edebilir.
3- Her iki taraftan da uzlaşma adımı atılmaz, barış dönemine kadar bugünkü gerginlikle uzun bir süreç yaşanır.
Yorumda, "Şu an yaşanan üçüncü senaryo. Rusya ve Türkiye arasında yaşanan derin çatışmanın, baş roldeki kişilerin siyaset sahnesinden gitmesinin ardından yavaş yavaş dinmesi ihtimali en yüksek olanı" deniyor.