Güncelleme Tarihi:
Geçen hafta Türkiye’ye gelen Mihriban Aliyev, sadece bir first lady değil. Kafkaslar’ın Sofia Loren’i olarak anılan, ülkesinde kendisinden ‘tanrıça’ diye bahsedilen Aliyeva, güzel kızları Leyla ve Arzu’yla birlikte dünyanın stil ikonları arasında gösteriliyor. İşte Hazar’ın sultanlarının tatlı hayatı
Bakü sokaklarından öğle vakti insan manzaraları: Kızlar her an bir davete katılacak gibi hazırlıklı hafif dalgalı fönlü, bol rimelli, ağır göz makyajlı, yer yer botoksla kalınlaştırılmış dudaklarıyla salınıyor. Çantalar; ya Chanel, Hermes gibi pahalı markaların modelleri, ya da onların ‘benzerleri’... Topuklar yüksek, elbiseler dar. Port Bakü’deki, Neftçiler Caddesi’ndeki Tiffany, Gucci, Dior, Bottega Veneta, Burberry, Etro gibi havalı butiklerin vitrinlerine ilgiyle bakıyorlar. İnsan “Nereye geldim?” diye düşünüyor. Tüm bu bakım, giyim kuşam ve ihtişam, ülkenin stil ikonu First Lady’si Mihriban Aliyeva’nın ve kızları Leyla ile Arzu’nun armağanı.
İster sevsin ister nefret etsin, Bakü’nün tüm kadınları Aliyev’lara benzemek için yoğun bir çaba içinde. Ülkenin muhalif gazetecilerinden Hatice İsmayılova, durumu şöyle özetliyor:
“Parası olanlar, Emporium gibi lüks tüketim markalarının bulunduğu AVM’leri yağma ediyor, parası olmayanlar da ucuz ya da ‘çakma’ malların satıldığı Sederek Pazarı’nın yolunu tutuyor. Ama şu bir gerçek ki, tüm kadınlar Mihriban’a benzemeye çalışıyorlar. Kocaları da öyle görünmelerini destekliyor.”
‘Kafkaslar’ın Sofia Loren’i olarak anılan 49 yaşındaki Mihriban Aliyev ve kızları Londra, Moskova ve New York ile Bakü arasında bir sanat- stil ağı kurdu. Balmain, Alexander McQueen, Herve Leger ve Dolce&Gabbana’nın en iyi müşterileri arasında, Hermes Birkin’den, çağdaş sanat parçalarına paranın satın alabileceği her türlü lüksün koleksiyonerleri konumundalar.
İki çocuk annesi 28 yaşındaki Leyla Aliyev, Conde Nast grubuna bağlı modern sanat ve moda dergisi ‘Baku International’ın yayın yönetmeni. Bugüne kadar yayımlanan sekiz sayıda, Tom Ford’dan Karl Lagerfeld’e, Silvia Fendi’den Manolo Blahnik’e tüm önemli moda ikonlarının röportajlarını bulmak mümkün. Ve tabii bunlar Leyla Aliyev’nın güçlü bağlantıları sayesinde gerçekleşiyor.
Nisan 2006’da Rusya’nın Azeri kökenli, ülkenin 84’üncü zengin iş adamı, 540 milyon dolar servete sahip olan Oraz Agalarov’un tek oğlu Emin’le evlenen Leyla, iki yıl sonra ikiz oğullarını dünyaya getirdi. Leyla Aliyev, Azerbaycan Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından hazırlanan tanıtım videosunun yüzü oldu. Eurovision’da Azerbaycan sözcülüğünü üstlenen Aliyev, 2012’de yapılan Eurovision yarışmasında da sunuculuk yaptı. İş adamlığının yanı sıra şarkıcılık da yapan eşinin “Stick Together” adlı şarkısının klibinde rol aldı.
25 yaşındaki Arzu Aliyev ise finans alanında etkili. Ailenin sahip olduğu SW Holding’de hissedar ve yönetici.
Mihriban Aliyev, first lady olduğu 20 yıl boyunca, sadece kocasının yanında yer alan bir stil ikonu olmaktan çok daha fazlasını yaptı. 1995’te bugün yönettiği Azerbaycan Kültürü Dostları Derneği’nin kurulmasına önayak oldu. Heydar Aliyev Vakfı’nın da başında olan Mihriban, aynı zamanda parlamento üyesi, UNESCO ve ISESCO’nun iyi niyet elçisi.
Los Angeles Times’da 2010’da yayımlanan bir makaleye göre “Kocasının yerini alabilecek kadar güçlü bir kadın”. Bu güç onun genlerinde var, zira 1984’te İlham Aliyev’le evlenen Mihriban Aliyev’nın yaşam öyküsü ‘Külkedisi’ masalından çok uzak.
Mihriban, güçle eşi sayesinde tanışmadı; kendisi Azerbaycan’ın en güçlü ailesi ‘Paşayev’lerden biri. Paşayev ailesinin diğer üyeleri hükümette ve akademide güçlü pozisyonlar tutuyor. Mihriban Aliyev’nın amcası, Azerbaycan’ın ABD eski büyükelçisi, şu anda Dışişleri Bakan Yardımcısı Hafız Paşayev. Fizik ve matematik konusunda dereceleri olan babası Arif Paşayev, Ulusal Hava Akademileri’nin başında. Kız kardeşi Nigar Paşayeva ise, hem Moskova Devlet Üniversitesi Azerbaycan Bölümü’nün dekanlığını, hem de ‘Nigar’ adlı moda ve lüks tüketim dergisinin yöneticiliğini yapıyor. Paşa Bank, Paşa Sigorta, Paşa Construction ve Paşa Travel adlı şirketler, Lider TV ve Nergis kozmetik firması da, yine Paşayev ailesine ait.
Guggenhaim Müzesi’nin Hazar Gölü kıyısında açılması için çaba sarf eden Aliyev, bu hayali gerçekleşmeyince Bakü Modern Sanat Müzesi’ni kurdu. Müzeye kendi portrelerini astırdığı için eleştirilse de, müze önemli kent mirasları arasında yer alıyor.
Sultan ve prensesleri, mimari konusunda da boş durmadı. Mihriban Aliyev ve kızı Leyla, 2012’de düzenlenen Eurovision yarışması ev sahipliği öncesinde Bakü sokaklarına çok ciddi bir imaj yenileme çalışması yaptı. ‘Haydar Aliyev Vakfı’nın da başkanı olan Mihriban Aliyev, kentin en popüler alışveriş merkezi ‘Neftçiler Caddesi’nin köhne binalarını baştan aşağı restore ettirdi, ışıklandırdı. Escada’dan Armani’ye, birçok moda devinin ülkeye gelmesi için önayak olan Mihriban Aliyev ve kızının çabalarıyla cadde artık ‘küçük Paris’ olarak anılıyor. Bir iddiaya göre markaların çoğu da Leyla Aliyev’ya ait.
2007’de inşaatına başlanan ve bir türlü tamamlanamayan 350 milyon dolar maliyetli ‘Alev Kuleleri’nin bitirilmesi için ağırlıklarını koyan Aliyev’lar, ofis, rezidans ve alışveriş merkezi olarak tasarlanan binayı daha içine çivi çakılmadan tanıtım videolarına yerleştirdiler. Vakıf, aynı yıl içerisinde prestijli otel zincirleri Jumeirah, Marriott ve Four Seasons’ın da Bakü’de açılmasında önayak oldu.
Leyla Aliyev, style.com’ a verdiği bir demeçte, ülkesinin moda merkezine dönüşeceği konusunda iddialıydı:
“Sanat, moda ve mimari dalında patlama yaratıyoruz. Ünlü tasarımcı Tom Ford bile eski Sovyet ülkeleri arasında ilk mağazasını Bakü’de açma kararı aldı. Siz düşünün!”
Diğer yandan şehrin imajının ‘ele güne karşı’ korunmasında başvurdukları yöntemler, bir hayli eleştirildi. Havaalanından şehir merkezine kadar giderken, çevredeki fakir muhitlerin çevresine ördürülen metrelik duvar, bunlardan biriydi. Haydar Aliyev Vakfı, kısa sürede bu mahallelere de el atılacağını söylese de, muhalefet sadece ‘zengini’ kolladığı yönünde aileyi yerden yere vurdu.
FİRST LADY OLMAK İÇİN AŞIRI GÜZEL
Mihriban Aliyev’nın her geçen gün gençleşmesi, zamanla başlı başına bir haber konusu olmaya başladı. 2010 yılında İtalyan ‘Il Foglio’ dergisi ‘First Lady olmak için fazla güzel’ başlıklı bir makaleyle, Mihriban Aliyev’nın yurtdışı seyahatleri sırasında bir dizi estetik ameliyat geçirdiğini iddia eden, fazla cerrahi müdahalelerden sonra yüzünde kaslarını oynatamadığını ve seçtiği giysilerin Batı dünyası için bile fazla kışkırtıcı olduğunu yayımladı. Azerbaycan hükümeti, resmi bir açıklama yayımlayarak iddiaların “Mihriban Aliyev’nın gururunu ve haysiyetini zedelemek üzere kurulmuş bir saçmalıklar silsilesi’ olarak gördüklerini söyleyerek, dergiden resmi bir özür beklediğini açıkladı.
İngiliz Guardian gazetesinde yayımlanan ve Wikileaks belgelerine dayandırılan bir habere göre, Mihriban Aliyev’nın bakımlı hali, kimi zaman kafa karıştırıcıydı:
2008 yılında Dick Chenney’nin eşi Lynn Chenney’yi kahvaltıya çağıran Mihriban Aliyev’nın genç görünümü, gizli servis üyelerinin kafasını karıştırdı. Konsolosluk korumalarıyla fikir alışverişi yapan ekip, kimin anne olduğu konusunda işin içinden çıkamadı ve mantıken annenin ortada oturacağını düşünerek, ona göre hareket etti.
Aileyle ilgili haberler sadece güzellik ve giyim kuşamla ilgili değil; yolsuzluk konusunda da ciddi iddialar var. İngiliz The Guardian gazetesinde yayımlanan bir makaleye göre Wikileaks’in sızdırdığı bilgilere göre Arzu ve Leyla Aliyev’nın Virgin adalarında 4 offshore şirketi var: Arbor Investments, LaBelleza Holdings, Harvard Management, Rosamund International. Başkanın basın sekreteri Azer Kasımov ise yaptığı bir açıklamada “Onlar da herhangi bir Azerbaycan vatandaşı gibi ticaretle meşgul olabilirler. Onların yaşı da, diğer kriterler de buna kanunen izin verir. Yani burada olağandışı hiçbir şey görmüyorum” sözleriyle Arzu ve Leyla Aliyev’yı savundu.
2011 yılında Azadlık gazetesinde yayımlanan diğer bir makaleye göre, ülkenin üçüncü telekomünikasyon devi ‘Azerfon’un büyük ortaklarının Leyla ve Arzu Aliyev olduklarını ve Panama’da kurulan paravan bir şirket sayesinde hissedarlıklarını saklamayı başardıklarını iddia etti.
Bu, İlham Aliyev’in kızlarının Azerbaycan’daki büyük girişimlere katılımı ve kaynağı açıklanmayan bir mala sahip olması konusunda ilk bilgi değil. Daha önce 5 Mart 2010 yılında ‘Washington Post’ gazetesi ailenin Dubai’deki 75 milyon manatlık servetini, ‘Azadliq’ radyosu Arzu Aliyev’nın devlet bankasını ihale özelleştirilmesi konuda önemli rol oynadığı, ‘Kontakt online’ dergisi ise First Lady’nin ailesi Paşayevaların Bank Standard, Kapital Bank, ve yeni Paşa Bank gibi muhtelif 10 bankayı da kontrol ettiği söylendi.