Güncelleme Tarihi:
Mısır'da "casusluk" ve "hapishaneler baskını" davalarının karar duruşması başkent Kahire'deki polis akademisinde görüldü.
Anadolu Ajansı'nın haberine göre, Mısır mahkemesi, "casusluk" davası olarak bilinen davada, daha önce idam konusunda görüş için dosyasını müftülüğe gönderdiği, darbeyle görevinden uzaklaştırılan seçilmiş cumhurbaşkanı Muhammed Mursi ve İhvan Rehberlik Konseyi Başkan Muhammed Bedii'nin de aralarında bulunduğu 17 kişiyi müebbet hapis cezasına çarptırdı. Mısır'da müebbet cezası alan mahkumlar, 25 yıl hapis yatıyor.
MURSİ'YE DİĞER DAVADAN İDAM
Mahkeme, Mursi ve Bedii dahil hapisteki yedi Müslüman Kardeşler üyesi hakkında "hapishaneler baskını" davasında 16 Mayıs'ta verilen idam cezalarını ise onadı.
Mısır yasalarına göre, dosyaların müftülüğe gönderilmesi istişare anlamı taşıyor ve mahkemenin alacağı karar üzerinde bağlayıcılığı bulunmuyor. Mahkeme müftünün idamı onaylamaması durumunda dahi idama hükmedebiliyor.
CASUSLUK DAVASINDA VERİLEN İDAM KARARLARI
Mahkeme 36 kişinin yargılandığı "casusluk" davasında Hürriyet ve Adalet Partisi (HAP) Genel Sekreteri Muhammed el-Biltaci, İhvan Rehberlik Konseyi Başkan Yardımcısı Hayrat Şatır ile Cumhurbaşkanlığı Sekreteri Ahmed Abdulati'nin de aralarında bulunduğu 16 kişiye ise idam cezası verdi.
İdama çarptırılan sanıklardan Şatır'dan sonra İhvan'ın "ikinci beyni" olarak bilinen Mahmud İzzet'in de aralarında bulunduğu 13 kişi gıyaben yargılanıyordu.
Mahkeme, aynı davada Mursi dönemi, Cumhurbaşkanlığı Divanı Başkanı Muhammed Rifaa et-Tahtavi ve yardımcısı Esad Şeyha'nın ise yedişer yıl ağır hapis cezasına hükmetti. Sanıklardan birinin de yargılama sürecinde hayatını kaybettiği belirtildi.
MURSİ'NİN OĞLUNDAN SERT TEPKİ
Mursi hakkında verilen karara oğlu Usame Mursi de sert tepki gösterdi. AA muhabirine kararı tanımadıklarını söyleyen oğul Mursi, "Ülkenin meşru cumhurbaşkanı ve 25 Ocak devriminin en önemli kazanımlarından biri hakkında idam kararı verildi. Bu, Mısır ve 25 Ocak devrimi üzerinde oynanan yeni bir kumardır ve darbe yönetiminin ülkeyi meçhule sürükleme isteğidir" dedi.
Mevcut yönetimin siyasi rakiplerinden "kurumsal olarak intikam almasının" bir acizlik ve korku göstergesi olduğunu savunan Mursi, "Mahkemenin kararını tanımıyoruz, reddediyoruz ve yok sayıyoruz. Geçersiz siyasi bir hükümdür. Adalete ve hukuka saygısı olmayan bu maskarada (idam kararı) payı olan herkes yargılanacaktır" diye konuştu.
HAPİSHANELER BASKINI
Ülkede "Vadi'n-Natrun Hapishanesi Olayı" olarak da bilinen "hapishaneler baskını" davasında, 106'sı firari ve 25'i tutuklu 131 sanık, 25 Ocak 2011'de Cumhurbaşkanı Hüsnü Mübarek'in devrilmesiyle sonuçlanan halk ayaklanmasında, "11 hapishane ve karakola saldırarak, 3 subayı kaçırmakla" suçlanıyor.
İlk duruşması 28 Ocak 2014'te yapılan davada, Mursi ve diğer sanıkların Ocak 2011'deki devrim sırasında "Gazze'den sızan yüzlerce kişi tarafından pek çok hapishaneye baskın düzenlenerek Vadi'n-Natrun Hapishanesi'nden kaçtığı iddia ediliyor.
CASUSLUK DAVASI
"Casusluk Davası"nda ise devrimin ardından Cumhurbaşkanı seçilen Mursi ve 35 kişi, "Devletin çıkarlarına zarar vermek amacıyla Hamas, Lübnan'daki Hizbullah örgütü, İran Devrim Muhafızları'yla suç amaçlı iş birliği ve casusluk yaptıkları" öne sürülüyor.
Sanıklar ayrıca Mısır Bakanlar Kurulu'nun Aralık 2013'teki İhvan'ı "terör örgütü" olarak ilan etme kararına binaen "terör örgütüne mensup olmakla" suçlanıyor. Bu davadaki 36 sanıktan 22'si tutuklu, 14'ü ise gıyaben yargılanıyor.
Kahire Ceza Mahkemesi, toplam 166 sanıklı "Casusluk" ve "Hapishaneler Baskını" davalarının 16 Mayıs'taki duruşmasında, Mursi'nin de aralarında bulunduğu 122 kişinin dosyalarını, "idam kararıyla ilgili görüş için" müftülüğe göndermişti.
İTTİHADİYE OLAYLARI
Mursi ve beraberinde 12 sanık, kamuoyunda "İttihadiyye olayları" adıyla bilinen, "5 Aralık 2012'de Cumhurbaşkanlığı Sarayı önünde protestocuların ölümüyle sonuçlanan şiddet olaylarını teşvik" suçlamasıyla açılan davanın 21 Nisan'da görülen duruşmasında, yirmişer yıl hapis cezasına çarptırılmıştı.