Güncelleme Tarihi:
Anadolu Ajansı'nın haberine göre mahkeme, kamuoyunda "hapishaneler baskını" olarak bilinen davada, Mursi ve Dünya Müslüman Alimler Birliği Başkanı Yusuf el Karadavi'nin de aralarında bulunduğu 106 kişinin idam cezasına çarptırılmasını talep etti. Davada, Mursi ve Karadavi'nin yanı sıra İhvan Rehberlik Konseyi Başkanı Muhammed Bedii, Hürriyet ve Adalet Partisi (HAP) Genel Başkanı Saad el Katatni ve İhvan'ın ileri gelenlerinden İsam el Aryan için de idam istendi.
SON SÖZÜ MÜFTÜ SÖYLEYECEK
Kahire'deki mahkeme, söz konusu dava dosyasını, sanıklar haklarındaki idam kararıyla ilgili görüş alınması için müftülüğe gönderdi. Mısır'da idam kararlarına ilişkin son sözü, en yüksek dini makam olan müftülük söylüyor.
Mahkeme Başkanı Şaban Şami, müftülüğün görüşü alındıktan sonra kesinleşecek kararı 2 Haziran'da açıklayacağını duyurdu.
"CASUSLUK DAVASI"NDA DA 16 İDAM TALEBİ
Mahkeme, Mursi dahil 35 kişinin yargılandığı "casusluk davası"nda ise aralarında Hürriyet ve Adalet Partisi (HAP) Genel Sekreteri Muhammed el Biltaci ve İhvan Rehberlik Konseyi Başkan Yardımcısı Hayrat Şatır'ın da bulunduğu 16 sanığın dosyalarını idam talebiyle müftülüğe sevk etti. Bu kişiler arasında Mursi'nin bulunmadığı açıklandı. Mahkeme bu davada, Mursi dahil 19 sanık hakkındaki kararını ileri bir tarihte verecek.
İSTANBUL'DAN KINADI
Müslüman Kardeşler'in siyasi kanadı olarak bilinen ancak geçen yıl mahkeme kararıyla kapatılan HAP'nin kurucularından Amr Darrag, İstanbul'da Reuters'a yaptığı açıklamada, verilen idam kararlarını kınadı.
Darrag, "Bu siyasi bir karardır. İşlenmek üzere olan bir cinayet suçudur. Uluslararası kamuoyu buna engel olmalı" dedi.
Mısır'da 2012'de düzenlenen cumhurbaşkanlığı seçimlerini yüzde 52'ye yakın oyla kazanan Mursi geçen ay, "İttihadiyye olayları" adıyla bilinen davada 20 yıl hapis cezasına çarptırılmıştı.
HAPİSHANELER BASKINI
Mısır'da "Vadi'n-Natrun Hapishanesi Olayı" olarak da bilinen "hapishaneler baskını" davasında, 106'sı firari ve 25'i tutuklu 131 sanık, 25 Ocak 2011'de Cumhurbaşkanı Hüsnü Mübarek'in devrilmesiyle sonuçlanan halk ayaklanmasında, "11 hapishane ve karakola saldırarak, üç subayı kaçırmakla" suçlanıyor.
İlk duruşması 28 Ocak 2014'te görülen davada, Mursi ve diğer sanıkların Ocak 2011'deki devrim sırasında "Gazze'den sızan yüzlerce kişi tarafından birçok hapishaneye baskın düzenlenmesinin ardından Vadi'n-Natrun Hapishanesi'nden kaçtığı" iddia ediliyor.
CASUSLUK DAVASI
"Casusluk davası"nda ise devrimin ardından Cumhurbaşkanı seçilen Mursi ve 34 kişi, "Devletin çıkarlarına zarar vermek amacıyla Hamas, Lübnan'daki Hizbullah örgütü, İran Devrim Muhafızları'yla suç amaçlı iş birliği ve casusluk yaptıkları" öne sürülüyor.
Sanıklar ayrıca Mısır Bakanlar Kurulu'nun Aralık 2013'teki İhvan'ı "terör örgütü" olarak ilan etme kararına binaen "terör örgütüne mensup olmakla" suçlanıyor.
20'ŞER YIL HAPİS CEZASI ALMIŞLARDI
Mursi ve beraberinde 12 sanık, kamuoyunda "İttihadiyye olayları" adıyla bilinen, "5 Aralık 2012'de Cumhurbaşkanlığı Sarayı önünde protestocuların ölümüyle sonuçlanan şiddet olaylarını teşvik" suçlamasıyla açılan davanın 21 Nisan'da görülen duruşmasında, 20'şer yıl hapis cezasına çarptırılmıştı.