Güncelleme Tarihi:
Devrimin akabinde kendi aralarında birlik oluşturamayan devrim ve değişim hareketleri, Müslüman Kardeşler Teşkilatı (İhvan) ve Selefiler gibi toplum tabanında karşılığı olan cemaatler ve teşkilatlarla da tam bir koordinasyon sağlayamadı.
Devrimden bir yıl sonra yapılan seçimlerde İhvan ile Selefilerin parlamentoda ezici çoğunluk sağlaması üzerine bu gruplar "Devrimi başkaları çaldı" gibi söylemler geliştirdi.
Ancak parlamento seçimlerinden 6 ay sonra düzenlenen cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ilk turunda devrik Cumhurbaşkanı Hüsnü Mübarek'in son başbakanı Ahmed Şefik'in ikinci tura kalması ve Muhammed Mursi'ye rakip olmasının ardından devrimciler, ikinci turda İhvan'a tekrar yaklaşarak Mursi'ye destek verdi.
Devrimci, liberal, solcu ve sosyalist gruplar ile İhvan arasında farklı nedenlerden dolayı Mursi'nin cumhurbaşkanlığının ikinci altı ayında tekrar anlaşmazlıklar başladı.
Bu çatlağı iyi değerlendiren devrim karşıtı güçler, 3 Temmuz 2013'te ülkenin demokratik seçimlerle işbaşına gelmiş ilk cumhurbaşkanı Muhammed Mursi'yi askeri müdahaleyle devirdi.
"DEVRİMLERDE DEĞİŞİMLER BİRDEN GERÇEKLEŞMEZ VE EPEY VAKİT ALIR"
Mısırlı sosyal bilimciler, 25 Ocak sloganlarını atan gençlerin, ülke ve bölge gerçeklerini hesaba katmadan büyük beklentiler içine girdiklerini, hedeflerinin gerçekleşmemesinin ardından 8 yılda büyük hayal kırıklığı yaşadıklarını, ancak bu düşünce tarzının yanlış olduğunu söylüyor.
Kahire Amerikan Üniversitesi'nden siyaset sosyolojisi uzmanı Prof. Dr. Said Sadık, AA muhabirine yaptığı açıklamada, devrimlerde bu tür kırılmalar olabileceğine dikkati çekerek, 10 yıl süren Fransız İhtilali'ni (1789-1799) örnek gösterdi.
Devrim gençliğinin gözaltına alınması ve yargılanmaları, Mübarek ve onun dönemindeki siyasi figürlerin serbest kalması nedeniyle bazılarının devrimin sona erdiğini zannettiğini hatırlatan Sadık, bunun doğru olmadığını söyledi.
Köklü değişimlerin zaman alabileceğine işaret eden Sadık, "Devrimlerde değişimler birden gerçekleşmez ve epey vakit alır. Bu da gayet normal bir süreçtir." dedi.
2012 VE 2014 ANAYASALARINDA 25 OCAK DEVRİMİ
Hedeflerinin çoğu gerçekleşmese de devrimin iki anayasada da yer alması önemli bir adım olarak değerlendiriliyor.
2012 Anayasası'nda 4 ayrı yerde övgüyle bahsedilen 25 Ocak Devrimi şöyle tanımlanıyor:
"25 Ocak gençlerimizin başlattığı, halkımızın etrafında toplandığı ve silahlı kuvvetlerimizin yanında yer aldığı bir devrimdir."
Mursi'nin darbeyle görevinden uzaklaştırılmasından sonra yapılan ve halihazırda yürürlükte olan 2014 Anayasası'nda ise iki yerde 25 Ocak "devrim" olarak nitelendiriliyor.
DEVRİMLE İLGİLİ RESMİ SÖYLEMLER
Resmi söylemlerde de 25 Ocak "devrim" olarak yer aldı. Muhammed Mursi konuşmalarında bu ifadeyi kullandı.
Mursi'nin devrilmesinin ardından geçici cumhurbaşkanlığı görevine gelen Anayasa Mahkemesi Başkanı Adli Mansur 2014 yılındaki konuşmasında 25 Ocak ile 3 Temmuz darbesinin yolunu açan 30 Haziran eylemleri için "devrim" dedi.
Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi de 2015'ten 2018'e kadar devrimin yıl dönümüyle ilgili bütün konuşmalarında 25 Ocak'ı "devrim" olarak tanımladı. Ancak devlet gazetelerinde bazı yazarlar ve Mübarek yanlısı yetkililer ile halkın bir kesimi hâlâ "komplo" demeyi tercih ediyor.
AA muhabirine konuşan Arap Siyasi ve Stratejik Araştırmalar Merkezi Başkan Yardımcısı Muhtar Gubaşi, 25 Ocak’ın devrim olduğu konusunda üç Cumhurbaşkanının da söyleminin aynı olduğunu, ancak medya organlarının ve bazı siyasilerin 25 Ocak'ı "komplo ve hata" olarak yorumladığını söyledi.
Mısır yönetimi içinde 25 Ocak için "devrim" diyenlerin bunu ancak kısık sesle söylediğini ifade eden Gubaşi, devrimin öne çıkan isimlerinden hiçbirinin şu andaki yönetimin yanında yer almadığını hatırlattı.
SİSİ'NİN CUMHURBAŞKANLIĞI
Mısır'da 2014 yılında Cumhurbaşkanlığına seçilen, Mursi döneminin Savunma Bakanı Abdulfettah es-Sisi, tehlikeli bir sona doğru gitmekte olan ülke için bir "kurtarıcı" olarak algılandı.
Bu dönemde halkın alt gelir gruplarının fakirleştiğinin konuşulduğu ülkede, göreceli bir ekonomik istikrarın sağlandığı ve Kuzey Sina dışında ülkenin tamamında güven ortamının oluşturulduğu görülüyor.
Ekonomi uzmanları, Sisi yönetiminin Mübarek döneminde uygulamaya konulamayan ekonomik programları hayata geçirdiği ve Mübarek’in cesaret edemediği acı reçeteyi Sisi hükümetlerinin uygulamak zorunda kaldığını söylüyor.
25 Ocak Devrimi'ni gerçekleştiren topluluklar da Sisi yönetiminin Mübarek rejimine daha yakın olduğunu, devrime ise mesafeli bir tutum izlediğini, bu nedenle hedeflerini hayata geçiremediklerini söylüyor.
Yakın gelecekte devrim günlerine dönüleceğine dair bir işaret olmadığına dikkati çeken gençler, sloganlarda dile getirdikleri hedeflerini gerçekleştiremedikleri için hayal kırıklığı yaşıyor.