Güncelleme Tarihi:
Mahkeme, 29 Aralık'ta Kahire'deki bir otele düzenlenen polis baskınında gözaltına alınan El Cezire'nin Avustralyalı muhabiri Paul Greste ile Mısır asıllı Kanada vatandaşı Kahire Büro Şefi Muhammed Adil Fehmi ve Mısırlı prodüktör Baher Muhammed'e verilen cezaları açıkladı.
Associated Press'in haberine göre, mahkeme Müslüman Kardeşler'e yardım etmek ve yalan haber yaymaktan suçlu bulunan üç gazeteci için yedişer yıl hapis cezası verdi. Mahkeme ayrıca Baher Muhammed'i mühimmat bulundurmaktan da üç yıl hapis cezasına çarptırdı.
İNGİLTERE MISIRLI ELÇİYİ ÇAĞIRDI
İngiltere Dışişleri Bakanı William Hague Mısır'da gazetecilerin suçlu bulunmasından dolayı dehşete düştüğünü ve Mısır'ın Londra Büyükelçisi'nin bugün Dışişleri Bakanlığı'na çağrılması için talimat verdiğini belirtti.
İngiltere Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, Mısır'daki mahkemenin kararının ardından Hague'in, "Bugün Mısır'daki uluslararası ve Mısırlı gazetecilerin suçlu bulunmasından dolayı dehşete düştüm. Suçlu bulunanlar arasında Sue Turton ve Dominic Kane isimli iki İngiliz gazeteci de bulunuyor ve bu kişiler gıyabi yargılandılar. Önemli kanıtların savunma makamına verilmemesi de dahil, yargılama süresince adli işlemlerdeki kabul edilemez eksikliklerden dolayı özellikle endişe duyuyorum" ifadelerine yer verildi.
El Cezire’DEN KINAMA
El Cezire Yayın Grubu yönetimi, Mısır mahkemesinin muhabirlerine verdiği hapis cezasını "şok edici" olarak nitelendirerek kararı kınadı.
Merkezi Katar'ın başkenti Doha'da bulunan El-Cezire Yayın Grubu Genel Müdürü Mustafa Savvak yaptığı yazılı açıklamada, "El-Cezire Yayın grubu olarak, bu şok edici kararı kınıyoruz. Karar, sadece üç gazeteciye yönelik değil bütünüyle gazeteciliğe karşı alınmıştır. Dürüstlükle sadece görevlerini yapan meslektaşlarımızın maruz kaldığı zulüm sona erene kadar onları savunmaktan vazgeçmeyeceğiz" ifadelerine yer verdi.
"Meslektaşlarının serbest bırakılması için seslerini yükseltmeye devam edeceklerinin" ifade edildiği açıklamada, "Hala adaleti bekliyoruz. Biz bu konuda yalnız değiliz. Dünyanın her köşesinde özgürlük çağrısında bulunan sesler bize katılabilir. Mısır'daki yetkililer, uluslararası toplumun önünde kararlarının sorumluğunu üstlenmeli" denildi.
“MANTIKSIZ VE ADALETSİZ”
El Cezire İngilizce TV Kanalı Müdürü Al Anstey de konuyla ilgili yaptığı yazılı açıklamada, söz konusu kararın "mantıksız" olduğunu ifade etti.
"Bugün mahkum edilen üç meslektaşımız, profesyonel gazeteciler olarak görevlerine yerine getirmelerine karşılık parmaklıklar arkasında kalmaya devam edecek" diyen Anstey şöyle devam etti:
" 'Suçlular' çünkü insanlara doğru bir şekilde bilgi aktardılar. 'Suçlular' dünyada ne olup bittiğini öğrenme haklarını savundular. Meslektaşlarımız, suçlanmaları için ortada bir delil olmamasına rağmen yargılandı ve mahkum edildi. Eğer adil bir mahkeme olsaydı, tanıkların dinlendiği oturumlar yargılamaların iptali için yeterli olurdu. Burada, meslektaşlarımızın bir dakika dahi alıkonulmaları için hiçbir gerekçe yok ancak 177 gündür parmaklıkların arkasındalar. Söz konusu hükümler, mantığa ters ve her türlü adalet anlayışıyla çelişiyor."
"BEN DE GAZETECİYDİM"
On beş yıla kadar hapsi istenen üç muhabirin yanı sıra 16 Mısırlı'nın da yargılandığı davada kararın açıklanmasından önce Mısır'ın yeni lideri Abdülfettah el Sisi'ye telefon açan Avustralya Başbakanı Tony Abbott, "Kendisine eski bir gazeteci olarak, Peter Greste'nin Müslüman Kardeşler'i desteklemediğine, sadece habercilik yaptığına dair güvence verdim. Çünkü Avustralyalı gazetecilerin yaptığı budur" dedi.
Görüşmenin genel olarak olumlu geçtiğini ifade eden Abbott, "Peter Greste'nin ciddi bir ceza almaması halinde, bunun Mısır'daki yeni hükümet için iyi bir PR (halkla ilişkiler) hamlesi olacağını anladığını düşünüyorum" diye konuştu.