Güncelleme Tarihi:
Hizbullah’ın önceki gece İsrail ordusuna ait bir askeri eğitim kampını vurması, İsrail’de şok etkisi yarattı. Cephenin bir hayli uzağında, Hayfa kentinin güneyindeki Binyamina bölgesinde bulunan ve Golani Tugayı’na ait kampa yönelik dron saldırısında 4 İsrail askeri öldü, 58 asker de yaralandı. Saldırıda hedef alındığı ve öldüğü iddia edilen İsrail Genelkurmay Başkanı Herzi Halevi birkaç saat sonra hedef alınan üssü ziyaret ederken, Hizbullah’ın Mirsad-1 dronunun İsrail’in hava savunma sistemi Demir Kubbe’yi nasıl aştığı merak konusu oldu.
HALEVİ’DEN ÜSSE ZİYARET
Hizbullah’ın geçen perşembe Lübnan’ın başkenti Beyrut’ta 22 kişinin ölümüne yol açan İsrail saldırılarına misilleme olduğunu duyurduğu saldırı, İsrail’in savaşın başlangıcından bu yana aldığı en büyük darbe olarak değerlendirildi. İsrail basını dün, 58 yaralı askerden 40’ının hastanedeki tedavilerinin sürdüğünü yazdı. Saldırının ardından sosyal medyada bölgede yaşanan kaosu gösteren videoların yanı sıra Halevi’nin öldürüldüğüne dair iddialar dolaşıma girmişti. Ancak dün sabah saatlerinde İsrail ordusu Halevi’nin saldırının hedefi olan üssü ziyaretinden görüntüler paylaştı. Buradaki askerlere hitap eden Halevi, “savaşta olduklarını” belirterek eğitim kampına yapılan saldırının “zor ve acı verici” olduğunu söyledi.
DENİZ ÜZERİNDEN GELDİ
Hizbullah dronunun Lübnan sınırından yaklaşık 80 km içerideki Binyamina kasabasındaki hedefini vurması, gelişmiş hava savunma sistemlerine sahip İsrail’de şaşkınlık yarattı. İsrail ordusu soruşturma başlatıldığını açıklarken, ülke basını saldırının deniz üzerinden gerçekleştirildiğini yazdı. İsrail’deki Jerusalem Post (JP) gazetesi, Hizbullah saldırısında İran’ın Muhacir-2 modelinden uyarlanan Mirsad-1 dronunun kullanıldığını yazdı. 40 kilograma kadar patlayıcı taşıyabilen, saatte 370 km hıza ulaşabilen bu dron 120 km bir menzile sahip ve alçak irtifada seyredebiliyor.
DÜŞTÜ SANMIŞLAR
JP’ye göre Hizbullah, saldırıyı deniz üzerinden gönderdiği iki dron kullanarak gerçekleştirdi. Demir Kubbe hava savunma sistemini meşgul etmek için dronların seyrine yoğun bir roket saldırısı eşlik etti. Radarları dronlardan birini tespit etti ve bir dron Hayfa’nın kuzeyinde düşürüldü. İkinci dronu aramak üzere uçak ve helikopterler havalandı ancak radarda görülemeyen dronun düştüğü sanıldı ve bu nedenle uyarı sirenleri de çalmadı. Öte yandan İsrail ordu radyosuna yansıyan bir haberde bölge sakinlerinin ikinci dronu görüp yetkilileri uyarmalarına rağmen bir yanıt alamadıkları iddia edildi.
İLK ATLATMA DEĞİL
JP’nin analizinde Demir Kubbe’nin füzelere karşı oldukça etkili olmasına rağmen Mirsad-1 gibi küçük ve alçaktan uçan dronların tespit ve engellenmesinde zaafiyeti olduğu değerlendirmesine yer verildi. Aynı dronların bu yıl başlarında hava savunma sistemlerine takılmadan İsrail toprakları üzerinde uçarak zarar görmeden Lübnan’a döndükleri kaydedilen raporlar olduğu hatırlatıldı. Diğer yandan İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu İHA saldırısına hedef olan Golani eğitim üssünü ziyaret etti. Netanyahu, “Lübnan’ın her yerinde, Beyrut’ta da Hizbullah’a acımasızca saldırmaya devam edeceğiz” açıklamasında bulundu.
İSRAİL ÇADIRDA KALAN FİLİSTİNLİLERİ VURDU
İsrail ordusu, önceki gece Gazze Şeridi’nde Deyr el Balah kentindeki El Aksa Şehitleri Hastanesi’nin yerleşkesinde yerinden edilmiş Filistinlilerin kaldığı çadırlara hava saldırısı düzenledi. Saldırı yüzünden yerleşkede büyük bir yangın çıktı; en az dört Filistinli hayatını kaybederken çoğu ağır olmak üzere en az 70 kişi yaralandı. Sağ kurtulan Filistinliler, “patlama ve alevlerle uyandıklarını” anlattı. Medyaya konuşan Aksa Şehitleri Hastanesi yetkilileri, hastanenin yaralılarla dolduğunu belirtti. Hastanede gönüllü çalışan cerrah Muhammed Tahir, vücutlarının yüzde 60 ila 80’inde yanıklar olan kurbanlar olduğunu ve birçoğunun hayatta kalamayacağını söyledi. Gazze’deki yönetimin medya ofisi, İsrail’in bu yıl yedinci kez Aksa Hastanesi arazisine saldırdığını ve son birkaç hafta içinde üçüncü kez evlerini terk etmek zorunda kalan Filistinlileri öldürdüğünü bildirdi. İsrail ordu sözcüsü Avichay Adraee bir kanıt sunmadan hastane kompleksinin Hamas tarafından “komuta ve kontrol merkezi” olarak kullanıldığını iddia etti.
İSRAİL’İN LÜBNAN’DAKİ HEDEFİ LİTANİ NEHRİ Mİ
Gazze Şeridi’nde bir yılı aşkın bir süredir işgal ve soykırıma devam eden İsrail’in Lübnan’daki hedefinin Hizbullah ile mücadelenin yanı sıra Litani Nehri’ni kontrol altına alarak İsrail’e su arzını arttırmak olduğu değerlendiriliyor. İsrail ordusu daha önce ateşkes için Hizbullah’ın Litani Nehri’nin kuzeyine çekilmesini talep etmiş, Lübnan Başbakanı Necip Mikati de BM Güvenlik Konseyi’nin 1701 sayılı kararını tam uygulama kapsamında, Lübnan ordusunu Litani Nehri’nin güneyine konuşlandırmaya hazır olduğunu belirterek teklife yeşil ışık yakmıştı. Ancak İsrail’in, önerisinin kabul edilmesine rağmen harekât başlatması, amacının Hizbullah’la mücadele ile sınırlı olmadığını düşündürüyor.
2000’E KADAR KULLANMIŞTI
1982’de Filistin Kurtuluş Örgütü mensuplarının bölgeye yerleştiğini öne sürerek Lübnan’ın güneyini işgal eden İsrail’in; BM raporlarına göre 2000’e kadar Litani sularını bir tünelle kendi ülkesine aktararak yılda 500 milyon metreküplük suyu kullandığı tespit edilmişti. Öte yandan İsrail’in Litani’ye dair talepleri çok daha eskiye gidiyor. 1919’daki Paris Barış Konferansı’nda kulis çalışmaları yürüten Yahudi liderleri, ileride kurulmasını planladıkları Yahudi devletinin sınırlarının Litani’ye kadar uzatılması gerektiğini dile getirmişti. İsrail, 1967’deki Altı Gün Savaşı’nın ardından zengin su kaynaklarına sahip Suriye’nin güneyindeki Golan Tepeleri’ni de işgal etmiş, 2016’da bu bölgeyi ilhak ettiğini duyurmuştu.