Güncelleme Tarihi:
Batı Avrupa’nın gelişmiş ülkeleri, Covid-19 aşısı geliştiren çok sayıda şirketle anlaşmalar imzaladı. Bunlardan bir tanesi de İsveç-İngiltere ortaklığına ait AstraZeneca’ydı. Oxford Üniversitesi çatısı altında geliştirilen aşı için, Avrupa’nın opsiyonlarla beraber 400 milyon doza kadar alım yapabileceği açıklandı.
Ocak ayında AstraZeneca, üretim sıkıntıları yaşaması sonucu gecikmeler olduğunu Avrupa’ya sevkiyatı azaltacağını açıkladı. Şirket Avrupa Komisyonu’ndan gelen tepkilerin hedefi olurken özellikle Almanya karantinayı bitirmek ve sosyal hayatta normalleşmeye gitmek için daha fazla aşıya ihtiyaç olduğunu savunuyordu.
Aradan birkaç hafta geçti. Almanya şimdi de ellerindeki aşılar istedikleri gibi olmadığı için memnuniyetsizlik yaşıyor, depolarda biriken AstraZeneca aşısı stoklarını nasıl eriteceklerini düşünüyor. Yığılmanın nedenlerinin başında da aşının yeterince etkili olmadığı gerekçesiyle kullanımından kaçınılması geliyor.
1,45 MİLYON DOZDAN 271 BİNİ KULLANILDI
Almanya’da halk sağlığından sorumlu merci olan Robert Koch Enstitüsü’nden yetkililerin açıklamalarına göre, aralarında sağlık çalışanlarının da bulunduğu yüzlerce kişi, AstraZeneca aşısının Pfizer/BioNTech’ten daha az etkili olmasını gerekçe göstererek, aşı randevularına gitmiyor ya da randevu bile almıyor. Almanya’nın batısında bulunan Duisburg şehrinden bir yetkili Guardian’a yaptığı açıklamada, AstraZeneca aşısı vurulacak kişilerin yüzde 50 ila 70’inin aşı randevularını iptal ettiklerini ya da gitmediklerini söyledi.
Robert Koch Enstitüsü yetkilileri, Almanya’ya 3 hafta önce ulaşan 1,45 milyon dozluk AstraZeneca aşısının sadece yaklaşık 271.000 dozunun uygulandığını aşıların üçte ikisinin ise halen depolarda beklediğini açıklamıştı. Dahası bu ay BioNTech ve Moderna aşılarının milyonlarca dozu da AB’ye teslim edilecek. Die Welt’in hesaplamalarına göre, Almanya aşılamaya bu hızla devam ederse, ülkede martın 3’üncü haftası itibarıyla 5 milyon doz kullanılmamış aşı yığılmış olacak.
Kuzey Ren Vestfalya eyaletinde bir gece hemşiresi olan Michael Breiden, New York Times’a yaptığı açıklamada, Pfizer/BioNTech’i kastederek, “Mesele şu ki ortada piyasa lideri olan Alman malı bir aşı var ama biz onu alamıyoruz” derken, kendisinin de bu aşıyı tercih edeceğini ama AstraZeneca’ya daha çabuk ulaşabilecekse onu da kabul edeceğini belirtti.
65 YAŞ SINIRI PLANLARI ALTÜST ETTİ
Ocak ayında Almanya aşı komisyonu, yaşlılarla alakalı yeterli araştırma sonucu olmaması gerekçesiyle AstraZeneca aşısının sadece 65 yaş altı yetişkinlere uygulanması konusunda bir tavsiye sundu. Angela Merkel hükümeti de bu tavsiyeyi benimsedi ve aşı sadece 65 yaş altı bireyler için onaylandı. Hatta kendisi 66 yaşında olan Merkel aşı olmak için fazla yaşlı olduğunu ima eden açıklamalar yaptı.
Bundan sonra Alman medyası aşıyla ilgili bol miktarda negatif yayın yaptı. Ülkede birçok yayıncı aşıyı “ikinci sınıf” ilan ederek, uygulandığı kişilerde görülen yan etkileri manşetlerine taşıdı. Aynı dönemde aşıyı olanların birçoğu, görülmesi normal olan yan etkiler nedeniyle aşılamanın ertesi günü işe gidemeyince birçok hastane aşılamayı durdurmak zorunda kaldı.
Bazı kaynaklar, AstraZeneca aşısına duyulan güvensizliği, Alman medyasının haftalardır devam eden bu yayınlarına bağlıyor. Almanya’daki sağlık çalışanları ise kendilerine Pfizer/BioNTech aşısı yerine AstraZeneca aşısı yapılmasını pandemiyle mücadelede gösterdikleri çabalara karşı bir saygısızlık olarak görüyor.
ASTRAZENECA GERÇEKTEN İKİNCİ SINIF MI?
Aşılar uygulandıkça elde edilen klinik deneme ve gerçek hayat sonuçları Pfizer’de yüzde 95, AstraZeneca’da ise dozlar arasında geçen zamana bağlı olarak yüzde 60 ila 90 etkinlik olduğunu gösteriyor. İskoçya’da elde edilen yeni sonuçlar bu oranın yüzde 94’e kadar çıktığına işaret ediyor. Yine de iki aşı aynı denemede kıyaslanmadığı müddetçe bu rakamlar çok net bir tablo çizmiyor. İnsanların aklında ise ilk denemelerde elde edilen ortalama yüzde 70’lik etkinlik sonuçları yer etmiş durumda. Yetkililer ise “En kısa zamanda markası ne olursa olsun aşı yaptırmaya çalışın” mesajının altını sık sık çiziyor.
Almanya Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier, önceki hafta Bavyeralılara seslenerek, “Gündemimiz hızlı aşılama” dedi ve ülkede kullanılan üç aşının da Avrupa İlaç Ajansı tarafından onaylandığını hatırlattı. “Şahsen ben bir aşının diğerine tercih edilmesine pek sempati duymuyorum” diyen Steinmeier, “Bu bir birinci dünya sorunu. Özellikle de hâlâ birinci dozunu olmamış insanlar, hatta başka ülkelerde yıl sonunda bile aşılanmamış olması öngörülen insanlar varken…” diye konuştu.
Aslına bakılırsa bütün makamlar AstraZeneca’yı destekler konumda. Dünya Sağlık Örgütü, Avrupa Komisyonu’nun kendisi de bir tıp doktoru olan başkanı Ursula von der Leyen, Merkel, Almanya Sağlık Bakanı, ülkenin önde gelen viroloji uzmanları ve doktorların meslek birlikleri ayrı ayrı zamanlarda AstraZeneca’nın etkili bir aşı olduğu ve güvenliği konusunda tereddüde yer olmadığı yönünde açıklamalar yaptı ama ön yargı henüz sağlık çalışanları nezdinde bile kırılabilmiş değil. Öte yandan ülkede yapılan bir ankete göre Almanların üçte biri aşıyı üreten kim olursa olsun yaptırmayı düşünmüyor. Ancak Moderna aşısına karşı en azından şimdilik doğrudan bir önyargı gözlenmiyor.
ÇÖZÜM ARAYIŞLARI
Dozlar artarken aşılama stratejisinin değiştirilmemesi de tepki çekiyor. Baden Württemberg, Bavyera ve Saksonya eyaletlerinin başbakanları, önceki hafta sonu gazetelere verdikleri röportajlarda, gençlerde aşılamanın başlaması ve kullanılmayan dozların bu şekilde tüketilmesi yönünde çağrılarda bulundu. Bazı eyaletlerde ise toplu aşılama merkezlerinin yanı sıra sınırlı sayıdaki özel doktor muayenehanesine de aşı yapabilme yetkisi verildi.
Yaş sınırını çizen aşı komitesinin başkanı Thomas Mertens ise ZDF’e yaptığı açıklamada, en yakın zamanda yeni tavsiyelerini yayınlayacaklarını belirterek 65 yaş üstü için de onay gelebileceğinin sinyalini verdi. (Nitekim kısa süre sonra tavsiye kararı da açıklandı.) Aşıya yönelik negatif önyargıda kendilerinin payı olduğu yorumlarına da yanıt veren Mertens, “Biz aşıyı asla eleştirmedik, biz sadece 65 yaş üstü grup için veri yetersizliğini eleştirdik” derken kamuoyuna verilen mesajın bir noktada yanlış yola saptığını belirtti.
Bazı şehirlerde aşı stoğunu eritmek için yaratıcı çözümler de geliştirildi. Örneğin Duisburg’da insanlara bir yazılım üzerinden SMS’ler gönderiliyor. Her 1 doz için 3 kişiye gönderilen SMS’e ilk kim onay verirse, iğne onun koluna batıyor.