Milli kedi savaşı
Güncelleme Tarihi:
Oluşturulma Tarihi: Aralık 07, 2009 00:00
KKTC’li Türkler, Kıbrıslı Rumların “milli kedileri” olarak gördükleri Afrodit ve St Helena’yı Van kedisinin türevleri olarak tescil ettirmek isteyince kıyamet koptu. Türklerin Rum kedilerini Van kedisiyle birleştirip yeni bir tür yarattığını öne süren Rumlar ABD’ye DNA numunesi gönderip iki kedi türünü “Rum kedisi” olarak tescil ettirmeye çalışıyor. Rum Ortodoks Kilisesi Başpiskoposu ve Rum basını da “milli kedi davasına” desteklerini açıkladı.
KIBRIS’ta 35 yıldır süren çözümsüzlükte ilerleme sağlanamadığı gibi Türk ve Rum toplumları arasındaki anlaşmazlık peynirden kediye kadar dallanıp budaklanmaya devam ediyor. Bundan iki yıl önce Rum kesiminin Hellim peynirini “Hallumi” ismiyle Kıbrıs Rum ürünü olarak tescil ettirmeye çalışması üzerine KKTC ile arasında patlak veren soruna şimdi de Afrodit ve St Helena adlı kedi türlerinin kime ait olduğu tartışması eklendi.
Van kedisi türevi mi
EurActiv.com haber portalına göre, KKTC’li ve Türkiye’den kediseverler, sözkonusu iki kediyi Van kedisinin türevleri olarak tescil ettirmek istedi. Buna şiddetle karşı çıkan Rum kesimindeki “Kıbrıs Safkan Kediler Birliği” (CFS) de, Afrodit ve St Helena’nın “Kıbrıs (Rum kesimi) kedisi” olarak resmi tescili için harekete geçti. CFS’ye göre Türkler, Afrodit ve St Helena’yı, Van kedisiyle çiftleştirip oluşturdukları yeni türü kendi milli kedileri olarak tescil ettirmeye çalışıyor.
Kendi halkımıza aittir
Birlik Başkanı Rania Razorenova “Kıbrıs’a ait bir kedi türünün ada dışında tesciline izin vermeyeceğiz” diye konuştu. Kedilerin tescili uluslararası alanlarda yapılan yarışmalar adına önem taşıyor. Rumlar, KKTC’li Türklerin bu kedilerle herhangi bir müsabakaya katılmasını istemiyor. Kedi davasına büyük önem veren Rum medyası, “Türkiye adadaki tarihi gerçekleri çarpıttığı yetmiyormuş gibi şimdi kendi kedisini Rum kedisiyle birleştirmek istiyor. Her kedi kendi halkına aittir” yorumları yaparken, savaşa kilise bile katıldı.
Kilise: Geleceğimiz
Kıbrıs Rum kesimi Başpiskoposu 2. Hrisostomos, sözcüsü aracılığıyla yaptığı açıklamada “Bu kediler ülkemizin gelenek ve kültürünün bir parçasıdır. Kilise, Rum kedileri adına her türlü çabayı destekleyecek” dedi. Bu konuda nihai çözüm ise kedilerin genetik numunelerinin analiziyle gerçekleşecek. Rumların Afrodit ve St Helena’dan aldıkları DNA örnekleri, tüm dünyadan kedilerin DNA örneklerinin haritalandığı California Üniversitesi’ne gönderildi. Şimdi Rum “Kıbrıs Safkan Kediler Birliği” testlerin sonucunu merakla bekliyor.
İddia nereden çıktı
2001 yılında bir Fransız arkeolog Kıbrıs’ta yaptığı kazıda 9 bin 500 yıllık bir mezarda insan iskeletinin yanında bir kedi kalıntısı buldu. Yapılan incelemelerde söz konusu kedinin atasının Van kedisi olduğu tezi ortaya atıldı. Bu nedenle Türk yetiştiriciler Kıbrıs kedisinin Van kedisinden türeyen türler olarak tescil edilmesi gerektiğini savunuyor. Van kedisiyle birçok benzerlik gösteren Afrodit, diğer tür St Helena’dan daha kalın ve gümüş renkli bir kedi türü. St. Helena ise daha küçük yüzlü. Kıbrıs kedileri güzel, aşırı iri ve nazik tabiatlı olmalarıyla tanınıyor. Kedilerin günümüzdeki yetiştiricisi ise Kıbrıs’ta 4 yıldır emeklilik hayatı süren İngiliz Teresa Litherland.
Van kedisi türevi mi
EurActiv.com haber portalına göre, KKTC’li ve Türkiye’den kediseverler, sözkonusu iki kediyi Van kedisinin türevleri olarak tescil ettirmek istedi. Buna şiddetle karşı çıkan Rum kesimindeki “Kıbrıs Safkan Kediler Birliği” (CFS) de, Afrodit ve St Helena’nın “Kıbrıs (Rum kesimi) kedisi” olarak resmi tescili için harekete geçti. CFS’ye göre Türkler, Afrodit ve St Helena’yı, Van kedisiyle çiftleştirip oluşturdukları yeni türü kendi milli kedileri olarak tescil ettirmeye çalışıyor.
Kendi halkımıza aittir
Birlik Başkanı Rania Razorenova “Kıbrıs’a ait bir kedi türünün ada dışında tesciline izin vermeyeceğiz” diye konuştu. Kedilerin tescili uluslararası alanlarda yapılan yarışmalar adına önem taşıyor. Rumlar, KKTC’li Türklerin bu kedilerle herhangi bir müsabakaya katılmasını istemiyor. Kedi davasına büyük önem veren Rum medyası, “Türkiye adadaki tarihi gerçekleri çarpıttığı yetmiyormuş gibi şimdi kendi kedisini Rum kedisiyle birleştirmek istiyor. Her kedi kendi halkına aittir” yorumları yaparken, savaşa kilise bile katıldı.
Kilise: Geleceğimiz
Kıbrıs Rum kesimi Başpiskoposu 2. Hrisostomos, sözcüsü aracılığıyla yaptığı açıklamada “Bu kediler ülkemizin gelenek ve kültürünün bir parçasıdır. Kilise, Rum kedileri adına her türlü çabayı destekleyecek” dedi. Bu konuda nihai çözüm ise kedilerin genetik numunelerinin analiziyle gerçekleşecek. Rumların Afrodit ve St Helena’dan aldıkları DNA örnekleri, tüm dünyadan kedilerin DNA örneklerinin haritalandığı California Üniversitesi’ne gönderildi. Şimdi Rum “Kıbrıs Safkan Kediler Birliği” testlerin sonucunu merakla bekliyor.
İddia nereden çıktı
2001 yılında bir Fransız arkeolog Kıbrıs’ta yaptığı kazıda 9 bin 500 yıllık bir mezarda insan iskeletinin yanında bir kedi kalıntısı buldu. Yapılan incelemelerde söz konusu kedinin atasının Van kedisi olduğu tezi ortaya atıldı. Bu nedenle Türk yetiştiriciler Kıbrıs kedisinin Van kedisinden türeyen türler olarak tescil edilmesi gerektiğini savunuyor. Van kedisiyle birçok benzerlik gösteren Afrodit, diğer tür St Helena’dan daha kalın ve gümüş renkli bir kedi türü. St. Helena ise daha küçük yüzlü. Kıbrıs kedileri güzel, aşırı iri ve nazik tabiatlı olmalarıyla tanınıyor. Kedilerin günümüzdeki yetiştiricisi ise Kıbrıs’ta 4 yıldır emeklilik hayatı süren İngiliz Teresa Litherland.