Güncelleme Tarihi:
Yol boyunca kırmızı renkli otobüsler dizilmiş, Londra'nın 'double-deck' denilen iki katlı belediye otobüslerinin aynısı. Sürüyle insan çıkıyor içinden. Buğday tenli, çekik gözlü Çin'li turistler çoğunlukta. Giriş kapısında insan kuyruğu uzun. Aralarından sıyrılıp Birleşmiş Milletler'e gireceğim. Demir kapılar önünde hırpani kıyafetli bir adam elindeki kartonu suratına uzattığı liseli yaşında bir gence birşeyler anlatıyor. Durup kulak misafiri oluyorum: "Alabama'ya gideceğim, dün akşam lokanta çıkışında cüzdanımı kaybettim. Burada tanıdığım yok, tren bileti almak için paraya ihtiyacım var. Ben harp emeklisiyim." Amerikan askerleri Irak'tan dönmeye başlamadı. Ne harbidir bu?
Saçı-sakalı birbirine karışmış adamı elindeki kartona bakıyorum, karakalemle " Vietnam gazisi evine dönmek istiyor."yazılı. Hırpani kıyafetli taş çatlasa 40 yaşında. Vietnam harbi bittiğinde kısa pantolon giyiyor olmalı. Lise yaşındaki gencin elinde uzun bir tahta sopa, ucunda dikdörtken plastik üzerinde kırmızı,beyaz, mavi üç paralel şerit. Tanıdık bir bayrak bu. "Hollanda'lımısın?" Çehresindeki kaygılı görünüş yumuşuyor "Evet." diyerek ekliyor: "Bizim okul grubunu bekliyorum, bir saati geçti hala gelmediler." Aklıma Alman yazarı Heinrich Heine'a atfedilen bir espri geliyor." Dünyanın sonu gelse ne yapmak isterseniz?" diye sorulduğunda Heine " Hollanda'ya gitmek isterim. Zira oraya herşey 50 yıl sonra gelir."yanıtını vermiş. Liseli ile sözde harp emeklisini başbaşa bırakıp giriş kapısına yöneliyorum.
New York yaz mevsimin üçüncü günü ama İstanbul'u, Akdeniz sahillerimizi kavuran sıcaklar yok.Gene de Times Square, Rockefeller Plaza, Fifth Avenue, Central Park gibi popüler turist uğrakları insandan geçilmiyor. Sinema, tiyatro, müzeler önlerinde uzun kuyruklar oluşmuş, Cipriani, Nello, Balthazar ve benzeri sosyete restoronlarında masa bulmak için günler öncesinden rezervasyon gerekiyor. Sigara tiryakileri kapalı yerlerde yasaklanmış olan bu tutkularını bar kaldırımlarında şişe biraları tüketerek gideriyorlar.
Ay ortasında yayımlanan bir araştırma raporu Amerika'lıların seks hayatı hakkında bilinmeyen hususları ortaya çıkardı. Sağlık Kontrol ve Önleme Merkezi ile Milli Sağlık ve Beslenme Merkezi'nin üç yıllık araştırmalarını kapsayan raporda dikkati çeken bazı buluşlar şöyle : " 20'li yaşlardakilerin yüzde 9'u, 20 ile 59 yaşındakilerin yüzde 4'ü hiç seks yapmadılar. Yüzde 15'i ise ilk seks deneyimi için 21 yaşını geçmeyi bekledi. Kadınların erkeklerle seks ortalaması yüzde3.7 iken yalnızca yüzde9.4'ü 15 ve üstünde erkekle seks yaptığı belirlendi. Erkeklerde bu oran yüzde 28.9." Gene de yaşam boyu çapkınlık sayısında kadınlar önde. Karşı cinsten 14 kişiyle aşk yapanların kıyaslamasında kadınlar yüzde 15 oranında erkeklerden fazla. Bu arada "Ateşli İspanyollar" tanımlamasının 'mit' olduğu da ortaya çıktı. Bir raporda İspanyol kökenli Amerikan erkeklerinin yüzde 24'ünün, kadınlarda yüzde 45'inin hayatlarında bir veya hiç seks yapmadıkları bildiriliyor. Araştırmada yüzde 46'sı 15 üzerinde kadınla aşk yapan siyahi Amerikalılar liste başı.
Tutucu New York'lular raporlardaki tesbitlere rağmen bu gözde kentte 14-15 yaşlarındaki kızların seks düşkünlüğünün sari hastalık gibi yaygınlığından yakınıyorlar. Yaşlı kesimdeki insanlar Manhattan'da ünlü New York Halk Kütüphanesi girişindeki çift mermer aslan yapıtlarına işaret ederek " Güneydekinin adı 'Sabır', kuzeydekinin 'Sebat.' Bu iki aslan, önünden bir bakire geçtiğinde gürleyip, kükreyecekler. Ama New York'da bakire yok ki?" diye latife yollu seks salgınının erken yaşlarda başladığını