Güncelleme Tarihi:
Welt am Sonntag Gazetesi'nin haberine göre Seehofer, CSU'lu bakanlar ve Grup başkanı Alexander Dobrindt ile çok dar bir grup içinde yaptığı toplantıda iki kez bu sözü kullandı. Bu sözleri Almanya'da Merkel hükümetinin sonu anlamına geliyor. Seehofer sözlerinin kamuoyuna yansıması üzerine kimsenin Merkel'i düşürme niyetinde olmadığını söyledi. Ancak Pazartesi sabahı iki kardeş parti meclisi ve yönetim kurulları ayrı ayrı toplanacak. Merkel Berlin'de partisi CDU yönetiminden tamamen arkasında durduğunu göstermesini isteyecek. CSU lideri Seehofer ise partisinin firesiz kendisine destek verdiğini gösterecek. Toplantının ardından yapılacak açıklamalar Almanya'da hükümetin kaderini belirleyecek.
MERKEL GÖREVDEN ALACAK MI
İçişleri Bakanı Seehofer, Başbakan Merkel'e, mültecilerin sınırdan geri çevrilmesine pazartesi gününe kadar onay vermezse, bakanlık yetkisine dayanarak, kendisinin sınır polisine bu talimatı vereceği tehdidinde bulunmuştu. Seehofer pazartesi günü bu talimatı verecek mi? Aksi halde Seehofer geri adım atmış olacak ve koltuğunu bırakmak zorunda kalacak. İçişleri Bakanı'nın böyle bir talimatı vermesi durumunda ise Merkel'in, Başbakan'a karşı tek başına karar aldığı için Seehofer'i İçişleri Bakanlığından azletmesi gerekecek. Aksi halde Bakan Seehofer karşısında yenik duruma düşen Merkel'in hem hükümet hem partisi içinde otoritesi tehlikeye girecek. Merkel, Bakan Seehofer'i görevden alırsa, bu sefer küçük ortağı CSU, hükümetten çekilecek. Çoğunluğu kaybeden Merkel hükümeti kurulduktan 3 ay sonra düşecek.
MERKEL ÇOK SIKIŞTI
Durumun çok ciddi olduğunu gören Başbakan Merkel'in, son sürat mülteci krizinden en çok etkilenen AB ülkeleriyle acil bir toplantı için çalışma yaptığı ileri sürüldü. Bu ay sonu AB liderlerinin olağan zirvesi var. Başbakan Merkel, bu zirvede soruna Avrupa Birliği olarak ortak çözüm bulmak için İçişleri Bakanı Seehofer'e uzlaşma önerisinde bulunmuş, ancak Seehofer öneriyi reddetmişti. Hükümeti kurtarma telaşına düşen Merkel, Bild Gazetesi'nin haberine göre zirveye kadar Yunanistan, İtalya ve Avusturya'yla acil bir toplantı yapmak istiyor. Ancak hükümet sözcüsü Steffen Seibert, mülteci sorunu üzerine olağanüstü bir AB zirvesi planlanmadığını, ama hükümetin AB Komisyonu ve ülkeleriyle görüşmeler yürüttüğünü açıkladı.
Almanya'ya gelen mülteci sayısı çok düşmüş olmasına rağmen, koalisyonun küçük ortağı CSU'nun hükümet krizine yol açmasında Ekim ayında Bavyera'da yapılacak eyalet seçimleri gerekçe gösteriliyor. CSU'nun mültecilerin Almanya sınırından geri çevrilmesini, Bavyera Eyaleti'nde seçimi kazanmanın tek şansı olarak gördüğü yorumları yapılıyor. CSU bu nedenle daha önce Avrupa ülkelerine giriş yapmış ve orada kaydı bulunan mültecilerin Almanya sınırından geri çevrilmesini, Almanya'ya gelmiş olanların da bu ülkelere geri gönderilmesini istiyor. 2017'de başka bir Avrupa ülkesinde kaydı bulunan 65 bin, bu yıl ise 18 bin mülteci Almanya'da sığınma başvurusunda bulundu. Başbakan Merkel ise Almanya'nın tek taraflı hareket etmesi durumunda AB içinde yalnız kalacağı endişesiyle Avrupa ülkeleriyle ortak bir çözüm bulunması gerektiğinde ısrar ediyor.
SON 24 SAATTE YAŞANANLAR