Merkel yine ezber bozdu

Bunun üzerine seçim akşamı “Bizim yerimiz muhalefet. Büyük koalisyon bitti” diyen Sosyal Demokrat Parti (SPD) ile CDU lideri ve Başbakan Angela Merkel, kardeş parti CSU’yu da yanına alarak yeniden büyük koalisyon pazarlığına oturdu. 

Uzun pazarlıklardan sonra tam 177 sayfalık bir Koalisyon Protokolü üzerinde uzlaşmaya varıldı.
Çok geçmeden CSU kararını verdi.
CSU Merkez Yürütme Kurulu oybirliğiyle ortaklığa “Evet” dedi.
İşte CDU’nun Berlin’de hafta başında düzenlediği kurultayda da büyük koalisyona onay çıktı.
975 delegeden sadece 27’si “Hayır” dedi.
Başka bir deyişle, delegelerin yüzde 97’si ortaklığa tam destek verdi.

***
SPD yönetimi de çoktan “Evet” dedi.
Ancak yine de hem delegelere hem de üyelere sorma kararı aldı.
SPD’nin 21 Ocak’ta Bonn’da düzenlediği kurultaya katılan 642 delegeden ancak 362’si CDU/CSU ile ortaklığa “Evet” dedi.
Ama çoğunluk çoğunluktu.
Cılız bir çoğunluk da olsa, delegeler büyük koalisyonun sürdürülmesi yolunu açmışlardı.
Sıra SPD’nin 463 bin 723 üyesine gelmişti.
Son sözü onlar söyleyecekti.
SPD yönetimi büyük koalisyonun sürdürülmesi için evet kampanyası başlattı.
Kevin Kühnert’in başkanlığını yaptığı SPD’nin gençlik teşkilatı Genç Sosyalistler (Jusos) ise “Büyük koalisyona hayır” (No GroKo) kampanyasıyla yollara düştüler.
Tam bu ateşli kampanyanın başladığı günlerde, daha önceleri “Merkel kabinesinde görev almam kesinlikle söz konusu değil” şeklinde açıklamalarda bulunan SPD Genel Başkanı Martin Schulz, büyük koalisyon oluşması halinde Federal Dışişleri Bakanı olacağını ilan etti.
Bunun üzerine SPD’de isyan başladı.
“Verdiği sözde durmama” suçlamalarına hedef olan Martin Schulz, genel başkanlık koltuğunu bırakmak zorunda kaldı.
Ama SPD içindeki kavga hala bitmedi.

***
Partinin CDU/CSU ile ortaklığı sürdürmesi halinde SPD’nin biteceğini savunan sosyal demokratlar var.
Hem de sayıları hiç de az değil.
Erken seçime gidilmesinin SPD’ye daha çok zarar vereceğini düşünenler de var.
Yani SPD tam bir çıkmazda.
“Büyük koalisyona devam mı, hayır mı?” kararını SPD’li üyeler verecek.
2 Mart’a kadar mektupla “evet” veya “hayır” gönderilecek.
4 Mart akşamı da sonuçlar açıklanacak.
İşte SPD’nin kararı beklenirken Başbakan Angela Merkel yine ezber bozdu.
Daha önceki yıllarda parti içindeki rakiplerini bir bir devre dışı bırakan CDU lideri, yine benzer bir hamle yaptı.
Hiç beklenmedik bir anda Saarland Eyalet Başbakanı Annegret Kramp-Karrenbauer’i CDU Genel Sekreteri adayı gösterdi.
Önceki günkü kurultayda delegelerin yüzde 98.87’sin desteğiyle seçtirdi bile.
Ama asıl sürprizi olası bir büyük koalisyonda görev alacak CDU’lu bakan adaylarıydı.
Merkel, kurultaydan bir gün önce partinin gençlik teşkilatı Genç Birlik’in (JU) tam destek verdiği ve kendisini her fırsatta eleştiren 37 yaşındaki katı muhafazakar Jens Spahn’ı Federal Sağlık Bakanı olarak önereceğini açıkladı.
CDU Rheinland-Pfalz Eyalet Teşkilatı Başkanı Julia Klöckner’in (45) Federal Tarım Bakanlığına, Anja Karliczek’in (46) Federal Eğitim ve Araştırma Bakanlığına, Peter Altmaier’in (59) Federal Ekonomi Bakanlığına, Helge Braun’un (45) Başbakanlık Dairesi Başkanlığına, Annette Widmann-Mauz’un (51) Federal Hükümetin Göç, Mülteciler ve Uyumdan Sorumlu Devlet Bakanlığına getirileceğini, Federal Savunma Bakanı Ursula von der Leyen’in (59) de, Kültür ve Medyadan Sorumlu Devlet Bakanı Monika Grütters’in (57) de koltuklarının koruyacaklarını ilan etti.
Yani CDU lideri Başbakan Merkel, “Yönetim gençleştirirsin” diyenlerin de “Yönetim dişileştirilsin” diyenlerin de gönüllerini aldı.
Başka bir deyişle, parti içi rakiplerini “susturdu.”
Bu usta politikası sayesinde parti içinde tüm kesimlerin desteğini aldı.
Kurultayda ayakta alkışlandı.
Tıpkı daha önceki yıllarda olduğu gibi.
Evet, gözler şimdi 4 Mart’a çevrildi.
Eğer SPD’li üyeler “Evet” derse Merkel, Almanya’nın eski Başbakanı Helmut Kohl’ün rekorunu kırmak için bir engeli daha aşmış olacak.