Güncelleme Tarihi:
Almanya’da Başbakan Angela Merkel hükümeti, 26 Eylül genel seçimleri öncesi büyük bir aşı kriziyle karşı karşıya. Merkel, aday olmamasına rağmen aşı krizi, koalisyonun büyük ortağı Hıristiyan Demokrat Birlik Partisi’nin (CDU) seçimlerdeki geleceğini tehdit eder hale geldi. Lojistik sorunlar nedeniyle aşı kampanyası kesintiye uğramış durumda. Randevu sisteminde yaşanan tıkanıklığa, bir de aşı yetersizliği eklendi.
AŞILAMA ASKIDA
Aşı merkezleri, ilk aşı yapılan 80 yaş üzeri kişilere üç hafta sonra yapılması gereken ikinci dozu güvence altına almak için mevcut aşı dozlarının yarısını muhafaza ediyor. Daha önce verilen birinci aşı randevuları bu nedenle iptal edilirken, randevu almak isteyenlere de, “Şu an hiç kimseye aşı tarihi veremiyoruz” deniyor. Kronik hastalıkları bulunan, salgın nedeniyle evlerinde ya da huzurevlerinde kapalı kalan 80 yaş üzeri emekliler isyanda. Salgından bunalan ve bir an evvel aşı olmak için can atan yaşlılar, Sağlık Bakanı’na “Yalvarıyoruz, biz artık aşı olup, ölüm korkusunu ve yalnızlığı yenmek istiyoruz” diye sesleniyorlar.
BAKAN ‘SABIR’ DİLEDİ
Sağlık Bakanı Jens Spahn, aşıda sabır diledi ve “aşı kıtlığı en az bir on hafta daha sürer” dedi. Başbakan Merkel aşı krizini aşmak için pazartesi günü eyalet başbakanları, aşı üreticileri ve ilaç şirketleri temsilcileriyle bir zirve düzenleyecek. Zirvede ülkedeki mevcut ilaç tesislerinden aşı üretiminde ne zaman ne kadar yararlanabileceği sorusu tartışılacak. Aşı kıtlığının yol açtığı kriz, eğer kısa zamanda çözüme kavuşturulamaz ve Almanya 21 Eylül’e kadar herkese aşı imkânı sunamazsa, 26 Eylül genel seçimlerinde aşırı sağcı “Almanya için Alternatif” AfD partisinin sandıktan güçlü çıkmasından korkuluyor.
ALMANYA YARIŞTA NASIL GERİ KALDI
Almanya, aşı milliyetçiliği yapmak yerine Avrupa Birliği ile ortak hareket etme kararı aldı.
AB Komisyonu, Fransız ilaç devi Sanofi, İngiliz İsveç ortaklığındaki AstraZeneca gibi şirketlere daha çok yatırım yaptı. Ama Komisyon, Almanya merkezli Prof. Uğur Şahin’in BioNTech firması ve Amerikalı ortağı Pfizer ile müzakerelerde sıkı fiyat pazarlıkları sonucu zaman kaybetti.
Almanya, aşının olası yan etkileri karşısında yasal bir sorumluluk üstlenmemek amacıyla Avrupa İlaç Ajansı’nın (EMA) onayını beklerken, İngiltere, ABD, Kanada ve İsrail elini çabuk tutarak BioNTech aşısının acil kullanımına onay verdi.
AB Komisyonu’nun 300 milyon doz sipariş ettiği Fransız devi Sanofi aşı geliştirme projesini yarıda bıraktı. AstraZeneca ise onay başvurusunda gecikti.
Almanya 27 Aralık’ta aşı kampanyasına BioNTech’ten Almanya’nın payına düşen 400 bin doz aşıyla başlayabildi. Merkel hükümeti, en etkili aşı Almanya’da geliştirilmiş olmasına rağmen, “Bu aşıların ABD, İngiltere, Kanada ve İsrail’de neden daha çok kullanılıyor” olmasını kamuoyuna açıklamakta zorlandı.
AstraZeneca da mart ayı sonuna kadar AB’ye taahhüt ettiği 80 milyon doz aşıdan sadece 31 milyonunu nakledebileceğini açıkladı. Almanya’da AstraZeneca için sadece 65 yaş altına onay çıkınca da aşılama işi iyice aksadı.