Memleketindeki seçim, Merkel ‘siyasi son’unun başlangıcı olabilir mi?

BÖYLE bir sonucunu aslında herkes bekliyordu. Ama yine de korkunç bir sürpriz oldu. Daha birkaç yıl öncesine kadar kimsenin tanımadığı Almanya için Alternatif (AfD), Mecklenburg Vorpommern Eyaleti’nde sandıktan ikinci parti çıktı. Hem de sadece Almanya’nın değil, dünyanın en güçlü kadını Başbakan Merkel’in memleketinde. Hem de tek seçim konusuyla... “Mülteciler ülkeyi istila etti. Ülke elden gidiyor” diyerek. Seçmenler faturayı sonunda, Merkel’in mültecilere kapıları açan politikasına kesti. 

Hatta bu seçim sonucu Merkel için sonun başlangıcı olabilir. Merkel, gelecek yıl yapılacak genel seçimlerde başbakan adayı olup olmayacağına henüz karar vermedi.

BİR YILDA NE DEĞİŞTİ?

Almanya daha bir yıl önce, Macaristan kapılarında sersefil bekleyen mültecilere kapıyı açarak, dünyaya insancıl bir resim verdi. Her şeyini kaybetmiş, sadece hayatını kurtarmak için yollara düşen mültecileri “Hoş geldiniz” diye karşıladı. Ama bu bir yıl içinde “Hoş geldin” kültürü tersine döndü. Euro karşıtlığını, mülteci ve yabancı karşıtlığına dönüştüren AfD, bu bir yıl içinde ülkenin yönetimine aday olabilecek konuma yükseldi. AfD, Mecklenburg Vorpommern’de CDU’dan 23 bin seçmen, Sosyal Demokrat Parti SPD’den 15 bin seçmen aldığı gibi sandığa gitmeyen 56 bin seçmeni mobilize etti.

HALKI YANILTTILAR

Oysa Mecklenburg Vorpommern Eyaleti, işbaşındaki SPD/CDU’dan oluşan büyük koalisyon hükümeti sayesinde ekonomik bir atılım yaşadı. Turizm gelişti. İşsizlik azaldı. Özellikle yenilenebilir enerji sektöründe Almanya’nın önde gelen eyaletleri arasına girdi. Almanya’da en az mülteci alan ve en az yabancının yaşadığı eyalet Mecklenburg Vorpommern. Buna rağmen AfD, “Müslümanlar şeriatı getirmek istiyor” gibi sloganların kullanıldığı seçim kampanyasıyla başarılı oldu. AfD seçmeninin ezici çoğunluğu, sosyal adalet için bu partiye oy verdiğini söylüyor. Almanya’da Pegida, AfD gibi aşırı sağ hareket ve partiler halka şu yanlış bilgileri yaydılar:

“Alman devleti mültecilere, bu ülkeye emek vermiş, ülkenin sahibi siz Alman emeklilerden daha fazla para veriyor. Bir Alman emekli, öğleden sonra pasta ve kahve keyfinden mahrum kalırken, mülteciler hiç çalışmadan devletin sırtından gününü gün ediyor...”

CDU DERS ÇIKARIR MI?

AfD, Pegida gibi hareketler güçlendikçe, yerleşik partiler onların batağında seçmen avına çıktılar. Mart ayında Rheinland Pfalz Eyaleti’ndeki seçimlerde CDU’nun eyalet lideri Julia Klöckner, burka yasağı, mültecilere sınırların kapatılması talepleriyle seçim kampanyası yaptı ve kaybetti. CDU, Baden Württemberg’te de aynı kaderi yaşadı. Tek bir burkalı kadının bulunmadığı Mecklenburg Vorpommern Eyaleti’nde CDU’nun liste başı adayı Lorenz Caffier, burka yasağı ve çifte vatandaşlığın kaldırılmasını seçim kampanyası yaptı. Ama seçmen, CDU’yu değil, aslını tercih etti. Belki Mecklenburg Vorpommern son ders olur.