Güncelleme Tarihi:
Kentlerin aşırı büyümesi ve yayılması, betonlaşma ve asfaltlaşma, uzmanların ‘megakent iklimi’ adını verdiği insan sağlığına zararlı yeni bir iklim tipi doğurdu.
ABD'li bilimadamları, çok geniş bir alana yayılan megakentlerin kendi iklimlerini yarattıklarını ortaya koydu. ABD'de ‘çevre koruma ve yapılaşma açısından en kötü örnek’ olarak nitelenen Atlanta kentinde araştırma yapan Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi'nden (NASA) bir grup bilimadamı, ‘Şimdiye kadar bilinen Akdeniz iklimi, kara iklimi şeklindeki sınıflandırmaya, artık megakent iklimi de eklenecek’ dediler.
BETON AŞIRI ISINMA YAPIYOR
Kötü yapılaşma, çevreyi boşlamak, hava kirliliği ve kontrolsüz genişleme gibi etkenlerin, megakentlere has bir iklim yarattığının kesin olduğunu vurgulayan bilimadamları, bunun en bariz örneğinin, büyük kentlerin kırsal kesime oranla daha sıcak olduğunu söylediler.
Bilimadamlarına göre, megakentlerdeki beton ve cam binalar aşırı ısınıyor. Gece bu sıcaklığın dışa verilmesiyle (meteorolojik durum nasıl olursa olsun) hava bulutlanıyor, olur olmaz saatlerde fırtına çıkıyor. Bu da yağmur yüklü bulutları uzaklaştırarak kentin daha da kurumasına ve ısınmasına sebep oluyor.
Uzmanlar, Atlanta örneğinde görüldüğü gibi, kentin birkaç yüz kilometre dışında yaşayan çiftçilerin bu ‘megakent yağmurundan’ mutlu olduğunu, ancak büyük şehirlerde yaşayanlarin sağlığı için bu gelişmenin çok tehlikeli olduğunu söylüyorlar. Uzmanlara göre, ‘megakent fırtınası’nın taşıdığı hava sağlığa zararlı. Aynı şekilde aşırı kuru ve aşırı sıcak hava da sağlık düşmanı. Özetle, megakentlerin yarattığı iklim, insanların sağlığını bozuyor.
ÇARE AĞAÇ DİKMEKTE
NASA, kötü kentleşmenin diğer örnekleri, Salt Lake City, Baton-Rouge, Louisiana ve Sacramento'da da araştırmalar yapmak için kolları sıvadı. Bu çalışmalar, büyümekte olan kentlerin ders alıp, aynı hataları tekrarlamamaları açısından çok önemli bulunuyor.
Tüm bu olumsuzluklarla mücadele etmek de olası. Bilimadamları, böyle bir mücadelede başarılı olmak için, ilk şartın, kentte mümkün olduğu kadar fazla sayıda ağacın bulunması. Gölge yapan ağaç, fazla ısınmayı engellediği gibi, güneşin zararlı ışınlarından da koruyor.
MEGAKENTTEN MEGAÇÖLE
NASA bilimadamlarından Dale Quattrochi, kentlerde orman kıyımının önüne geçilmesi ve stratejik bölgelere ağaç dikilmesi halinde, bu olumsuzlukların önüne geçmenin mümkün olabileceğine dikkat çekiyor. Quattrochi'ye göre, ağaçlandırmanın yanı sıra, binaların daha az ısınan maddelerden yapılması, yollarda da asfalt yerine başka başka bir maddenin kullanılması halinde, bölge iklimini, megakentlerde de yaşamak mümkün olacak. Yoksa, megakentlerin megaçöllere dönüşmesi kaçınılmaz.
Megakent iklimi nedir
Bütün gün güneş alan beton yapılar ve asfalt yollar, aşırı ısınıyor. Öyle ki, hava sıcaklığı 35 derece olan bir kentte, bina betonlarının ısısı, 77 dereceyi buluyor.
Güneş battığında, kentin aşırı ısınan yapıları, sıcaklığı dışarı vermeye yani soğumaya başlıyor.
Bu durum, alçak basınç meydana getiriyor ve o günkü hava durumuna bağlı olmadığı halde, hava bulutlanıp, fırtına çıkıyor. Fırtına, garip saatlerde (mesela Atlanta'da gece saat 2'de) çıkabiliyor.
Böylece, yağmur bulutları yüzlerce kilometre uzaklara taşınırken, megakent büsbütün kuruyor ve ısınıyor.
2015’in 10 dev kenti
BM'in çalışmalarına göre 2015 yılında dünyanın en büyük 10 kenti şunlar olacak (milyon kişi) :
1. Tokyo (Japonya) 28.9
2. Bombay (Hindistan) 26.2
3. Lagos (Nijerya) 24.6
4. Sao Paolo (Brezilya) 20.3
5. Dakka (Bangladeş) 19.5
6. Karaşi (Pakistan) 19.4
7. Mexico City (Meksika) 19.2
8. Şangay (Çin) 18.0
9. New York (ABD) 17.6
10.Kalküta (Hindistan) 17.3