Medyanın Başkanı

Güncelleme Tarihi:

Medyanın Başkanı
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 19, 2008 00:00

Amerikan medyası, ABD Başkanlık seçimleri sürecinde ağırlığını Demokrat aday Barack Obama’dan yana koydu.

Obama’nın Avrupa ve Ortadoğu gezisi, ABD’nin üç büyük televizyonunun "yıldız" sunucuları tarafından izlenecek. Cumhuriyetçi aday McCain’e talep yok.

ABD’de Demokrat Parti’nin Başkan Adayı Senatör Barack Obama’nın Afganistan, Irak, İsrail ve Avrupa’ya yapacağı gezileri Amerikan medyasının önde gelen yıldızları izleyecek. Üç ana televizyon şebekesi olan NBC, ABC ve CBS, popüler sunucuları Brian Williams, Charles Gibson ve Katie Couric’i, Obama’nın gezilerine yollamaya karar verdi. Cumhuriyetçi Parti Başkan Adayı John McCain’in mart ayındaki benzer gezisini kimse takip etmemişti.

Başkan Adayı olacağı kesinleşmesinden bu yana, Obama, ilk kez ABD dışına çıkacak. Önde gelen bir partinin "Afrika kökenli" ilk Başkan Adayı olan Obama’nın, gezisi sırasında nasıl davranacağı ve bırakacağı izlenimler ve etkilerin "haber değeri yüksek" bulunuyor.

En gözde siyasi

Barack Obama, önseçimlerin başladığı bu yılın başından beri medyanın en fazla ilgi gösterdiği siyasi konumunda. Medyayı izleyen Tyndall Raporu’na göre, Haziran’dan beri, yirmi milyon kişiye hitap eden üç ana şebeke, Barack Obama haberlerine 114 saat verirken, McCain ile ilgili haberlere 48 saat ayırdı. McCain’in sözcüleri son haberin ardından bu orana dikkat çektiler. Obama’nın önseçimlerde mağlup ettiği Hillary Clinton da, medyanın rakibine daha fazla ilgi göstermesinden yakınmıştı. CBS Başkan Yardımcısı Paul Friedman, bu ilgiyi, Obama’nın ilk yurtdışı gezisinin onun "ulusal güvenlik" konularındaki tutumunu kamuoyuna yansıtmada taşıdığı öneme bağladı. NBC’den Chuck Todd ise, yeni siyasilerin hep medya ilgisi gördüğünün altını çizdi ve aynı durumun, Ronald Reagan, Bill Clinton, George W. Bush ile de yaşandığını kaydetti.

Mini dışişleri

Seçim kampanyası için sadece haziran ayında topladığı 52 milyon dolarla da, aynı dönemde ancak 22 milyon dolar toplayan McCain’i açık farkla geride bırakan Obama, bu gidişat sürerse kasım ayındaki seçimleri kazanacağına artık iyice inanmış gibi. Daha seçilmeden kurduğu 300 bürokratlık "mini Dışişleri Bakanlığı" da bunun kanıtı. Obama’ya dış siyaset konularında destek veren ekipte, önceki yönetimlerde çalışmış olan saygın isimler var. Örneğin Ortadoğu konularında tavsiyelerde bulunan Dennis Ross. Ross, hem Cumhuriyetçi Baba Bush ve hem de Demokrat Clinton yönetimlerinde diplomat olarak Ortadoğu barış görüşmelerini yönetmişti.

Kendini ne sanıyor

MEDYANIN pekişen ilgisi, Barack Obama’nın başkanlık şansının arttığı şeklinde yorumlanıyor; ama Amerikan medyası tek sesli değil. Örneğin Washington Post’un Pulitzer ödüllü muhafazakar köşe yazarı Charles Krauthammer, "Obama’nın en büyük hayranının yine kendisi olduğunu" öne süren hiciv dolu sert bir eleştiri kaleme aldı. Dün çıkan makalede özetle şöyle deniyor:

"Barack Obama, senatör olarak hiçbir önemli yasaya imza atmadı. Avukat olarak kayda değer tek işi, yayımladığı bir tek makalesi yok. Tek ciddi eseri, en sevdiği konu olan şahsı üzerine: Yani otobiyografisi! Bize ’İspanyolca öğrenin’ diyor, kendisi tek kelime konuşamıyor. Aynı şeyi Fransızca için de söylüyor, o dilde de ancak teşekkür etmeyi biliyor. Obama için önceleri ’Bu kim’ diye sorardık. Artık ’Bu kendini ne sanıyor’ diye soruyoruz."

Brandenburg Kapısı olmadı Zafer Anıtı

BARACK Obama’nın, 24 Temmuz’da yapacağı Berlin ziyaretinde halka hitap edeceği yer, "Zafer Anıtı" (Siegessaule) olarak kesinleşti. Obama’nın, Ronald Reagan’ın tarihi nutkuyla zihinlere kazınan Brandenburg Kapısı önünde konuşma isteğini Alman yetkililer reddetmişti.

First Lady adayı Michelle Obama ise, eşinin Avrupa ve Ortadoğu gezisine katılmayacak. Obama’nın başkan seçilmesi durumunda, eşi Michelle’in hiçbir resmi görev üstlenmeyeceği ve zamanını 7 ve 10 yaşlarındaki iki kızı için harcayacağı da belirtildi. Drudge Report haber sitesine göre, New York Times yakında bu konuda bir haber yayınlayacak.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!