Medyada çeşitlilik demokrasi önşartıdır

ULUSLARARASI basın örgütü, saygın Dünya Gazete ve Haber Yayıncıları Birliği (WAN-IFRA), Washington’da başlayan yıllık konferansında, Türkiye’deki basın özgürlüğü problemlerine ilişkin sert bir bildiri yayınladı. Örgütün yönetim kurulu, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın ‘darbe destekleyiciliği’ yapmakla suçladığı Hürriyet’e yönelik sözlerini kınadı. WAN-IFRA Başkanı Tomas Brunegard’ın da, “Türkiye’nin gazeteciler için bir hapishane” olduğuna ilişkin sert bir açılış konuşması yaptığı 67’inci Dünya Haber Medyası Kongresi, 22’nci Dünya Editörleri Forumu ve 25’inci Dünya Reklam Forumu sırasında kaleme alınan açıklamada şöyle denildi:
“WAN-IFRA Yönetim Kurulu, Türk hükümetini bağımsız medyaya yönelik saldırılarına son vermeye ve özellikle haziranda yapılacak seçimin öncesinde demokratik süreçte eleştirel basının değerini kabullenmeye davet eder. Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı’na bağlı TÜRKSAT’a Ankara Savcılığı tarafından yollanan, belli eleştirel ve muhalif medya kuruluşlarına devlete ait altyapının kullandırılmamasına dönük isteği alarm halinde not ettik. Bu istek, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın iddiasına göre ‘paralel bir devlet’ yaratıp hükümeti devirmeyi amaçlayan geniş bir yolsuzluk soruşturmasının bir parçası olarak halen devam eden bir soruşturmanın konusu olan Gülen Hareketi’nden ilham alan medyayı hedef aldı.”

HÜRRİYET’E DESTEK

“Yönetim Kurulu, Türk yetkililere medyanın çeşitliliğinin demokratik bir toplumun ön şartı olduğunu hatırlatır. Devleti, önünde engel olmayan ifade özgürlüğü hakkının kullanımının uygulanması adına eleştirel ve muhalif seslerin gerekli alana sahip olabilmeleri için gücü dahilinde her şeyi yapmaya davet eder. Dahası, Yönetim Kurulu, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın önde gelen yayın kuruluşu Hürriyet’e yönelik, darbeyi teşvik etmek için komplo kurduğuna dair suçlamalarını kınar. Yönetim Kurulu, özellikle de Türk halkının önümüzdeki günlerde sandığa gittiği bir sırada ilerleme adına bağımsız kaynaklardan haber alma koşullarını sağlamak için Türk hükümetini medya içindeki çoğulcu seslerin önemini acilen kabul etmeye davet eder. Yönetim Kurulu, ayrıca Türkiye’yi profesyonel faaliyetleri nedeniyle halen hapiste olan kalan gazetecileri de salıvermeye davet eder. Yönetim Kurulu, eleştirel haberleri yüzünden gazetecileri hapse atmanın, Evrensel İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 19’uncu Maddesi’nin doğrudan ihlali olduğunu ve terörle mücadele yasalarını kullanarak gazetecileri hapse atmanın yürütme yetkisinin açık bir suiistimali olduğunu Türkiye’ye hatırlatır.”