Oluşturulma Tarihi: Mart 13, 2007 00:00
Bir zamanlar dünyanın üçüncü büyük medya baronu olan Kanada doğumlu Conrad Black’ın kendi şirketi tarafından açılan zimmete para geçirme davası yarın Chicago’da başlıyor.
ABD, Kanada, İngiltere ve İsrail’de, Daily Telegraph’tan Jerusalem Post’a kadar çok sayıda gazetenin sahibi olan şirketinden 85 milyon doları hortumlamakla suçlanan Black’in 100 yıl hapsi isteniyor. Black suçlu bulunduğu takdirde hayatının geri kalanını hapiste geçirecek.
KANADA’da bira işiyle uğraşırken medya sektörüne el atan ve Kanada ile ABD’de birçok gazete ve dergiyi kendi bünyesine katan, sonra da İngiltere’de lord unvanını almak için Kanada vatandaşlığını bırakan medya baronu Conrad Black, bu hafta mahkeme karşısına çıkartılıyor. Dava için yarın Chicago’da jüri seçimine başlanıyor. 62 yaşındaki Black ile birlikte iki ortağı ve muhasebecisi de yargılanacak. Davanın 4 ay süreceği tahmin ediliyor.
Aynı zamanda İngiliz Lordlar Kamarası’nın bir üyesi olan Black’ın Chicago merkezli Hollinger International şirketi bünyesinde ABD’den Chicago Sun Times, İsrail’den Jerusalem Post, Kanada’dan National Post ve İngiltere’den Daily Telegraph gibi büyük gazeteler vardı. 1999 yılında 2 milyar dolarlık kazançla gücünün zirvesine ulaşan Black bundan üç yıl önce kendi holdingi tarafından 85 milyon doları zimmetine geçirdiği iddiasıyla dava edilmişti.
Hollinger International hissedarları öncelikle Black’i yönetimden uzaklaştırmış, ardından da 2004 yılında Daily Telegraph ve Jerusalem Post gazetelerini satmıştı. Amerikan ve Kanadalı yetkililerin başlattığı soruşturma 2005 yılında noktalanmış ve Black’in yargılanmasına karar verilmişti. Black ayrıca şirketin özel uçağını kendi amaçları doğrultusunda kullanmak ve karısının doğum gününde şirket fonlarını kullanmakla suçlanıyor.
Chicago’da görülecek davada 100 yıl hapsi istenen Black, suçlu bulunması halinde hayatının geri kalanını hapiste geçirmek zorunda kalacak.
Hakkındaki suçlamaları "karalama kampanyası" diye niteleyen Black, kendisini bir "özgürlük savaşçısı" olarak tanımlıyor.
Black’in avukatı Andrew Stoltmann, "İnsanlar müvekkilimin haksızlığa uğradığını ve yasal sistemin kurbanı olduğunu görecekler" diye konuştu.
Conrad Black, Orson Welles’in ünlü filmi Yurttaş Kane’deki basın patronuna benzetiliyor.