Medya daha sorumlu davranmalı

Güncelleme Tarihi:

Medya daha sorumlu davranmalı
Oluşturulma Tarihi: Ekim 29, 2016 09:34

ALMANYA’da hükümet ortağı Sosyal Demokrat Parti (SPD) yanlısı Friedrich Ebert Vakfı (FES) ile Almanya Türk Toplumu (TGD), başkent Berlin’de hafta ortasında ortaklaşa bir etkinlik düzenledi.

Haberin Devamı

Medya daha sorumlu davranmalı
Konu: Neyi konuşuyoruz? Uyum tartışmalarının İslamlaştırılması.

Davetiyede konu başlığının üstünde şu sözcüklere yer verilmiş.
Mülteci yurtları, Başörtüsü, Camiler, Minareler, Hoşgörü, Selefiler, Sığınmacılar, Radikalleşme, Göç, Dil öğrenme, Kalmalarına göz yumma.
Evet, hepsi de Uyum tartışmaları deyince, son dönemlerde Almanya’nın gündemine iyice yerleşmiş söylemler ve sözcükler.
Berlin Hür Üniversite’den Prof. Margareth Lünenborg, Polonyalılar Sosyal Konseyi Başkanı Marta Neüff, i.Slam Derneği’nden Leila El-Amaire ile Alman medyasında yıllardır gazetecilik yapan Canan Topçu.
Almanya’da İslam’a ve Müslümanlara bakış ve yaklaşımla ilgili hem gözlemlerini anlattılar hem de bilimsel araştırma sonuçlarını içeren bilgiler verdiler.

Haberin Devamı

***
Almanya’da resmi verilere göre 4 milyon 300 bin civarında Müslüman yaşamaktadır.
Bu da toplam nüfusun yüzde 5’i anlamına gelmektedir.
Ancak her üç Alman’dan biri ülkede 10 milyonun üzerinde Müslüman yaşadığını düşünmektedir.
Göçmen kökenlilerin önemli bir bölümü de öyle.
Ülkede yaşayan Müslüman sayısını bilen ve tahmin edenlerin oranı yüzde 10’u geçmemektedir.
Belli ki, kafalarda hep bir “Almanya’nın İslamlaşması korkusu” var.
Ama bu nereden geliyor?
Tartışmacılara göre Pegida kısa adıyla tanınan Batı’nın İslamlaşmasına Karşı Vatanperver Avrupalılar olarak sokaklara dökülenlerin popülist yaklaşımları ve yalanlarından ziyade, bu alanda medyanın önemli sorumluluğu var.
Almanya’da yayınlanan günlük gazetelerden Frankfurter Rundschau başta olmak üzere farklı medya organlarında çalışan Türk kökenli gazeteci Canan Topçu, İslam ve Müslümanlarla ilgili haber ve röportajlarda gereken duyarlılığın gösterilmediğini söyledi.
Hele hele haber ve röportajla hiç ilgisi olmayan fotoğraflara yer verilmesinin İslam ve Müslümanlara dönük önyargıları artırdığına dikkat çekti.
Almanya’nın önde gelen haftalık Der Spiegel dergisinin İslam Bulmacası, Allah’ın Allahsız Ordusu, Felaket Misafirler, Allah’ın ülkesi, Mekke Almanya başlığıyla yayınlanan sayılarından örnekler verdi.

Haberin Devamı

 ***
Tabii Focus dergisinin “İslam da artık Almanya’ya aittir” diyen Almanya’nın eski Cumhurbaşkanı Christian Wulff’u, “Benim Almanyam” başlığı ve fesli fotoğrafıyla kapağa taşıdığı sayısına ve Stern’in Bilinmeyen komşular-Almanya’da Müslümanlar manşetli kapağına da dikkat çekti.
Yalnız dergilerde değil, Almanya’daki günlük gazetelerde de Müslümanlarla ilgili haberlerde genelde bir din unsuru aranmaktadır.
Örneğin Müslüman olmayan bir erkek karısını veya kızını öldürdüğünde Aile trajedisi olarak haberleştiriliyor.
Ancak Müslüman bir erkek karısını veya kızını öldürdüğünde birden töre cinayeti oluveriyor.
Gazetelerde İslam’ın karanlık yönü, İslamistler geliyor-Almanya için tehlike, Almanya ve İslam-Mümkün mü? gibi başlıklı haberler yer alıyor.
Erfurt Üniversitesi’nden Prof. Kai Hafez’e göre Alman medyası İslam düşmanlığının artmasında etkin bir rol oynuyor.
Almanya gibi demokratik bir hukuk devletinde basın şüphesiz özgür bir şekilde her türlü olumlu ve olumsuz gelişmelere yer vermelidir.
Buna kimsenin itirazı olmamalıdır.
Bertelsmann Vakfı adına yapılan bir araştırmaya göre Almanların yüzde 57’si İslam’ı bir tehdit olarak görmektedir.
Bu da barış içinde birlikte yaşamı zorlaştırmaktadır.
Prof. Hafez de, FES’in Berlin’deki etkinliğine katılan konuşmacılar da, Alman medyasının bunu da göz önünde bulundurulması gerektiğini savunmaktalar.
Tabii bizler de...

BAKMADAN GEÇME!