Güncelleme Tarihi:
Viyana Sözleşmesi’nin açıklığına ve konsolosluğun Türk toprakları olduğuna işaret eden Çavuşoğlu, şunları kaydetti:
AVRUPA UÇURUMA DOĞRU GİDİYOR
“Maslahatgüzarım ve bakanım kendi başkonsolosluğumuza alınmadı. Ayrıca içerideki başkonsolosumuz da dışarıya çıkamadı. Bu Viyana Sözleşmesi’nin tamamen ihlalidir. Ayrıca yapılan uygulama bir ırkçılıktır. Köpeklere ısırttılar bizim vatandaşlarımızı. Avrupa bir uçuruma doğru, 2. Dünya Savaşı öncesine gidiyor. Bunu hatırlatınca da üzülüyorlar. AB dönem başkanı dahil birçok dışişleri bakanı ile görüştüm. Bert Koenders’le (Hollanda Dışişleri Bakanı) görüştüm, ‘Yardımcı olacağım’ dedi. Bu sefer maslahatgüzarımızı karakola götürdüler, hücreye attılar. Düşünün benim orada büyükelçime vekalet eden kişiyi götürüp karakolda hücreye attılar.
LALENİN EN GÜZELİ iSTANBUL’DA
Senin ülkendeki laleler nereden geldi? Sen ne lalesisin bilmiyorum ama bizim ülkemizde lalenin en güzeli var İstanbul’da. Bunu söyleyen bi ülkenin başbakanı. Bir başbakan bu kadar küçülür mü, Wilders’ın elinden oy alacağım diye bu kadar acziyet içinde olur mu? Hollanda sözde demokrasinin başkenti. Bunu tırnak içinde söylüyorum çünkü aslında onlar faşizmin başkenti.”
IRKÇI LİDERE BÖYLE SESLENDİ
DIŞİŞLERİ Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Hollanda’da Türk vatandaşlarının polis köpeklerinin saldırısına uğradığı anları ve yaralarını gösteren fotoğrafları Twitter’dan paylaştı. Aşırı sağcı Özgürlük Partisi’nin (PVV) lideri Geert Wilders’in Hollanda’nın diplomatik skandala neden olan uygulamalarını öven ifadelerini anımsatan Çavuşoğlu, mesajında Türkçe ve İngilizce “Wilders’in Köpekleri” ifadesini kullandı.
BÜYÜKELÇİ’YE: GELMESİN
DIŞİŞLERİ Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Fransa’daki konuşmasında, ülkesinde bulunan Hollanda’nın Türkiye Büyükelçisi Cornelis Van Rij için “Şu anda Hollanda büyükelçisi iki gün önce planlanmış, gitmiş. ‘Ülkeye gelmesin’ dedik. Giremez” dedi.
Başka atacakları adımlar olduğunu, onları da planlamaya başladıklarını ifade eden Çavuşoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Kesinlikle adım atacağız, fazlasıyla atacağız. Daha sonra da Hollanda özür dileyecek Türkiye’den. Hollanda özür dilemediği sürece de biz bu adımları atmaya da devam edeceğiz. Çünkü bu işin savunulur bir yanı yok. Ben onlara insan gibi dedim ki, dışişleri bakanına, ‘Eğer sizdeki seçim problemse ben seçimlerden sonra geleyim’, ‘Hayır’ dedi. ‘Seçimlerden sonra da garanti veremem.’ Daha dönüp cevap vermeden Başbakan küstahça, Rutte, ‘Çavuşoğlu seçim öncesi de seçim sonrası da gelemez. Gelirse sadece laleleri görmeye gelir. Müzeleri görür ama Türkleri göremez’ dedi. Bundan daha faşizan bir anlayış olabilir mi? Daha fazla böyle insan haklarını, özgürlükleri ihlal eden bir tutum olabilir mi? Bundan daha küstah bir cevap olabilir mi?”