Mandela olmasa Obama da olmazdı
Güncelleme Tarihi:
Güney Afrika’da beyazları üstün tutan Apartheid rejimine karşı isyan ederek efsaneleşen Nelson Mandela’nın (95) ölümünün ardından ülkesinin tüm insanları birbirine sarılıp onun için ağladı. Ülkede hem gözyaşı hem de şarkı ve danslarla uğurlanıyor. Eşitlik için 27 yıl hapisten sonra Nobel ödülü alan, başkan seçilen Mandela’nın ölümü tüm dünyada manşetlere çıktı. NYT, “Mandela olmasa Obama da olmazdı” dedi. 15 Aralık’taki cenazesi tarihe geçebilir.
GÜNEY Afrika’nın ilk siyah devlet başkanı Nelson Mandela’nın beş ay önce akciğer enfeksiyonuna yakalanmasının ardından önceki gece 95 yaşında hayata gözlerini yumması milyonlarca insanı hüzne boğdu.
Dünya liderlerinden mesaj yağdı, uluslararası medya Mandela ile ilgili haber ve yorumlarla doldu. Mandela’nın Johannesburg kentindeki evinin önünde ölümün açıklanmasından dakikalar sonra başlayan gece nöbetinde ise halk bir yandan ağladı, bir yandan efsanevi liderin ulusu birleştiren karakterini vurgulayarak beyaz-siyah hep beraber şarkılar söyledi, dans etti.
Şarkıcı Ricky Martin de, “Cennette parti var. Melekler kutlama yapıyor” diye tweet attı.
ÖLÜMÜ TÜM DÜNYAYI YASA BOĞDU / FOTO-GALERİ
BİRLİK VE DEMOKRASİ
Bazıları pijamayla evin önüne koşan kalabalıktan Bobby Damon, “Buraya yas tutmaya gelmedim. Büyük bir adamın hayatını kutluyoruz. O büyük bir birleştiriciydi” dedi.
Mandela’nın Soweto’daki evinin önünde de benzer görüntüler vardı. Nobel Barış Ödülü sahibi Güney Afrika Anglikan Kilisesi’nin emekli başpiskoposu Desmond Tutu da dünkü kilise ayininde yaptığı konuşmada, Mandela’nın isteğinin Güney Afrika halkının birlik ve demokrasi değerlerine bağlı kalmaları olduğunu söyledi. Mandela geride 3 kız, 18 torun, 9 torun çocuğu bıraktı.
Dünya Kupası gibi cenaze
Güney Afrika hükümeti tarihin en büyüğü olabileceği söylenen cenaze töreninin hazırlıklarını yapıyor. Yarıya indirilen bayraklar Mandela defnedilene dek
böyle kalacak. ABD ve AB’de de bayraklar yarıya çekildi.
Pazar günü tüm Güney Afrika dua edecek. Halka açık cenaze töreni ise 10 Aralık’ta Johannesburg’daki futbol stadyumunda yapılacak.
Cenaze 11 Aralık’tan defin törenine dek Pretoria’daki devlet dairelerinde cam bir tabut içinde sergilenecek. Mandela, 15 Aralık’ta memleketi Qunu’da defnedilecek.
Törene katılacak onlarca lider arasında ABD Başkanı Barack Obama da var. Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, törene Türkiye’den de üst düzey katılım olacağını açıkladı. Dünya Kupası’nı andıran güvenlik önlemleri alınacak. Papa 2’nci John
Paul’ün 2005’teki cenazesinde 200 ülke temsil edilmişti.
NYT: Hapiste de başkanlık koltuğunda da Güney Afrika’yı özgürleştirdi. Mandela olmasaydı, belki Obama diye biri olmazdı. Obama, 1979 yılında ilk konuşmasını Apartheid karşıtı bir mitingde yapmıştı.
Guardian: Özgürlüğün babası öldü. Bu ölümün Güney Afrika’da ırkçı gerilimi yeniden yükseltebileceğini savunanlar var.
La Repubblica: Elveda Afrika’nın kahramanı. Apartheid’i yenen lideri dünya her zaman şükranla anacaktır.
Demokrasi havarisiydi
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül: İnsanlık ömrünü barış, özgürlük, eşitlik, adalet, şeref ve haysiyet gibi evrensel değerlerin savunulmasına vakfeden bir demokrasi havarisini kaybetti.
Başbakan Tayyip Erdoğan: Mandela yaptıkları ile Afrika uluslarının olduğu kadar tüm dünya uluslarının kolektif hafızasında unutulmaz bir iz bırakmış olup, halkı için verdiği onurlu mücadele yüzyıllar boyu saygıyla hatırlanacaktır.
ABD Başkanı Barack Obama: Mandela’dan ilham alan milyonlarca insandan biri de benim. İlk siyasi eylemim, apartheid karşıtı bir protestoya katılmaktı. Hapishaneden çıktığı gün benim için insanın korkularının değil umutlarının peşinden gittiğinde neler yapabileceğini hissettim.
İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani: Koca bir yürekle, Nelson Mandela’ya güle güle diyoruz.
Yoldaşımız Madiba’nın hatırası yaşayacaktır
BDP eşbaşkanları Selahattin Demirtaş ve Gültan Kışanak, Mandela’nın vefatı nedeniyle ortak bir mesaj yayımladı: “Bugün dünyanın her yerinde halklar, Mandela gibi önderlerin açtığı aydınlık yolda, baskı ve zulme karşı direniyor, özgürlük, eşitlik ve barış için onurlu bir mücadele sergiliyor. Nelson Mandela’nın, yani yoldaşımız Madiba’nın hatırası, tüm dünyada olduğu gibi Kürtlerin, yürütmüş olduğu onurlu mücadelede de yaşayacaktır. “
‘Gökkuşağı ulusu’nun Nobel ödüllü babası
NELSON Mandela, sadece, 1994’te siyah ve beyazlar arasında birliği anlatmak için “gökkuşağı ulusu” adı verilen Güney Afrika’nın babası değil, hayatını adadığı mücadelesiyle tüm dünyanın en çok sevilen liderlerinden biriydi.
1918’te yoksul bir köyde doğdu. Nelson ismini okulda bir öğretmeni vermişti. Hukuk okudu, avukatlık yaptı.
Beyazların üstünlüğünü esas alan ırk ayrımcısı apartheid rejimine karşı mücadeleye girişti. 1943’te yerli halkın kurduğu Afrika Ulusal Kongresi’ne (ANC) katıldı. 1960’da ANC’nin silahlı kanadı ‘Ulusun Mızrağı’nın başkomutanlığı devraldı.
1962’te yakalandı, 1964’te Rivonia davasında müebbet hapis aldı. Mahkemeye, “Demokratik, özgür toplum hayali hiç aklımdan çıkmıyor. Gerekirse bunun için ölmeye de hazırım” demişti.
27 yıl kaldığı hapiste vereme yakalandı. Güney Afrika’nın o dönemki lideri F.W. de Klerk’e yöneltilen uluslararası baskı sonrası 1990’da serbest kaldı.
NOBEL’E GİDEN YOL
Siyahlara eşit vatandaşlık hakkı tanıyan anayasa değişikliği 1992’de halk oylamasıyla kabul edildi. 1992’de Atatürk Uluslararası Barış Ödülü’nü, Türk hükümetinin Kürtlere muamelesini kınamak için reddetti. 15 Ekim 1993’te De Klerk ile beraber Nobel Barış Ödülü’nü aldı.
1994 yılında siyahların katılımıyla gerçekleşen ilk seçimlerde, lideri olduğu ANC sandıklardan ezici bir zaferle çıktı. Mandela başkan oldu. 80’nci doğumgününde üçüncü evliliğini eski Mozambik first lady’si Graca Machel ile yaptı.