Güncelleme Tarihi:
Mali'de bir süredir istifasını talep ettikleri Cumhurbaşkanı İbrahim Boubacar Keita yönetiminin devrilmesinin ardından muhalif gruplar darbeden haberdar olmadıklarını belirtiyor.
Tam bağımsızlığını 1960'da kazanan ve o tarihten bu yana sonuncu da dahil 4 darbe gören Mali'de asker bir kez daha kışlasından çıktı.
İlk seçildiği 2013'te büyük umutlarla cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturan ve oyların yüzde 70'ini alan İbrahim Boubacar Keita'ya halk desteği 7 yılın sonunda yüzde 20'lere kadar geriledi.
Mali merkezli Tuwindi araştırma şirketinin 14 Ağustos'ta yaptığı kamuoyu araştırması sonuçları, Keita hükümetine olan güveninin ne kadar zayıfladığını gözler önüne serdi.
Araştırma, halkın yüzde 80'inin, Başbakan Boubou Cisse'nin istifasını ve meclisin feshedilmesini istediğini ortaya koydu.
Gallup araştırma şirketinin 2015'te yaptığı ankette yüzde 86 ile Afrika'nın en popüler lideri seçilen Keita, 5 yıl sonra bir gece yarısı darbecilerin zoruyla istifa etmek zorunda kaldı.
Cumhurbaşkanının devrilmesiyle gözler, mayıs ayından bu yana Keita'nın istifası için eylem yapan muhalif M5-RFP platformuna çevrildi.
Aylardır istifa çağrısı yapılan Keita'nın bir gecede devrilmesi, akıllara darbe planında muhalefetin dahli olup olmadığı sorusunu getirdi.
"DARBEYLE HİÇBİR İLGİMİZ YOK"
AA muhabiri, muhalif siyasi partiler ve çok sayıda sivil toplum örgütünün oluşturduğu M5 RFP platformundan önemli isimlere mikrofon uzattı, hem geçiş dönemine ilişkin beklentilerini hem de haklarındaki iddiaları sordu.
M5 RFP Stratejik Komitesinden İbrahim İkassa Maiga, askeri cunta tarafından duyurulan geçiş sürecini takip ettiklerini ve bizzat içinde yer alacaklarını söyledi.
Maiga, muhalefet platformunun yaşananlarda hiçbir payı olmadığının altını çizerek, şunları kaydetti:
"Çok merak edilen bir soru var; darbeyi biliyor muyduk ya da yardım ettik mi? Hayır, hayır, hayır! Bilmiyorduk, hiçbir dahlimiz de yoktu. Hatta darbe günü yeni yol haritamızı duyurduk. Daha çok sokağa inme kararı aldık, hatta düzenleyeceğimiz gösterilerin tarihleri bile belliydi. Perşembe günü platformun kadınları sokağa inecekti, cuma günü de geniş katılımlı bir eylem yapacaktık. Dolayısıyla askeri darbeyle hiçbir ilgimiz yok."
M5 RFP'nin öne çıkan isimlerinden İmam Adama Ben Diarra da darbecilerle bağlantılarının olmadığını dile getirdi.
Diarra, "Keita'nın istifasını uzun süredir istiyorduk. Defalarca sokağa indik, çağrıda bulunduk ancak darbe olacağını bilmiyorduk. Ne fiziki katkımız oldu ne görüş paylaştık. Tamamen bizim dışımızda gelişti." ifadelerini kullandı.
M5-RFP'nin diğer liderleriyle basın toplantısı düzenleyen eski Başbakan Mobido Sidibe de mücadelenin kendileri için şimdi başladığına işaret etti.
Sidibe, "Tek amacımız Keita'nın gitmesi değildi. Hatta o ilk basamaktı. Biz asıl Mali'yi ayağa kaldırmak, hakettiği yere taşımak istiyoruz. Yeni Mali'yi nasıl inşa edeceğiz, ona odaklandık." dedi.
"ECOWAS HALKLARA AMBARGO UYGULAYAMAZ"
Aynı basın toplantısında konuşan eski Adalet Bakanı Maitre Muhammed Ali Bathily de Mali'ye ciddi yaptırım uygulayan Batı Afrika Devletleri Ekonomik Topluluğunu (ECOWAS) eleştirdi.
Bathily, ECOWAS'ın darbe sonrasında Mali ile sınırlarını kapattığını ve ticari ilişkileri durdurduğunu anımsatarak, şöyle devam etti:
"ECOWAS'ın amacı bize huzur ve barış getirmekse kapımız açık ama eğer başka bir planları varsa buna müsaade etmeyiz. Hukuken halklara ambargo uygulama yetkileri yok. Belli şartlar dahilinde hükümetlere uygulayabilir. Kendi içlerinde yozlaşmış hükümet liderleri varken bizi böyle cezalandıramazlar, halkımıza yaptırım uygulayamazlar. Bu noktaya gelmemizden de sorumlular. Doğru zamanda üzerlerine düşeni yapmadılar."
Cuntanın sözcüsü de muhalefetle ilgilerinin olmadığını söylemişti
Eski Dışişleri Bakanı Mme Sy Kadiatou Sow da darbenin, bir gece önce askerler tarafından bilindiğini dile getirdi.
Sow, "Bu darbe askerlerin planı dahilinde yapıldı. Biz bilmiyorduk. Bir gece önce tır şoförlerine gece yarısından sonra yola çıkmamaları söylenmiş. Sadece Bamako etrafında değil tüm şehirlerde benzer uyarılar yapılmış. Tabii o zaman kimse anlam verememiş. Biz de sonradan öğrendik." diye konuştu.
Dün France24 televizyonuna konuşan, kendilerine "Halkın Kurtuluşu Ulusal Komitesi" (CNSP) adını veren askeri cuntanın sözcüsü İsmael Wague da gelen bir soru üzerine M5 RFP hareketiyle hiçbir bağlarının olmadığını, darbe kararını kendilerinin aldığını söylemişti.
CNSP, dün 6 asker, 18 sivilden oluşan 24 üyeli bir Geçiş Konseyi oluşturulacağını ve konseyin 9 ay görev yapacağını duyurmuştu.