Güncelleme Tarihi:
Geçtiğimiz günlerde Ukrayna’ya asker gönderilmesi fikrini tartışmaya açan ve farklı tepkilerle karşılaşan Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, bu kez de Çekya’nın başkenti Prag’dan, “korkaklığın zamanı olmadığı” mesajı verdi. Avrupa’da korkak olunmaması gereken bir döneme yaklaşıldığının altını çizen Macron, “Tarihe ve onun gerektirdiği cesarete uygun davranmalıyız” dedi. Macron bu sözleri söylediği sırada Brüksel’de ise Avrupa Birliği açısından stratejik paradigma değişikliğine cevap niteliğinde bir adım atıldı. AB Komisyonu, barış projesinden savaş makinesine yönelme algısı yaratabilecek Avrupa Savunma Sanayi Stratejisi’ni (EDIS) ve ona bağlı programı açıkladı.
ORTAK SİLAHLANMA PROJESİ
Rusya’nın Ukrayna’ya saldırmasının ardından geçici nitelikte acil önlemler alan AB bu iddialı stratejiyle daha fazla, daha iyi ve birlikte harcama yapılmasını, savunma sanayisinin güçlendirilmesini, arz güvenliğinin arttırılmasını ve bu hedefleri destekleyecek ortaklıklar kurulmasını sağlamayı planlıyor. AB bütçesinin mühimmat üretimini finanse etmek ve ortak tedariki teşvik için kullanılmasını acil durumlardan uzun vadeye yaymak isteyen öneri, Avrupalı silah üreticilerini odağa yerleştirecek. AB ülkelerinin silah stoku oluşturmasına yardımcı olmak ve silah satışını kolaylaştırmak için ABD’nin Yabancı Askeri Satışlar (FMS) sisteminin kopyalanması da gündemde. AB Komisyonu, 2025-2027 dönemi için 1.5 milyar Euro’luk (51.5 milyar TL) bir kaynak öngörüyor.
SORUMLULUK ZAMANI
Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik saldırganlığına karşı AB’nin savunma kapasitesinin güçlendirmesi gerektiğini söyleyen AB Dışişleri ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, “Şimdi AB’nin kendi güvenliği için sorumluluk alma zamanı. Savunmaya daha hazır hale gelmeli ve kıtamız Avrupa’da istikrara katkıda bulunmalıyız” dedi. AB Komisyonu Başkan Yardımcısı Margrethe Vestager de “Savunma harcamalarımız çoğunlukla AB dışından satın alınan çok sayıda farklı silah sistemine gidiyor. Artık tüm üyelerin savunma bütçeleri hızla arttığına göre daha iyi yatırım yapmalıyız ki, bu da büyük ölçüde birlikte ve Avrupa’ya yatırım yapmak anlamına geliyor” ifadelerini kullandı.
NATO’YA RAKİP DEĞİL
“Avrupa savaşa hazır olmalı” söyleminin giderek daha yoğun şekilde duyulduğu bir ortamda açıklanan EDIS, bir yandan savaş ortamının yakın gelecekte ortadan kalkmayacağının düşünüldüğünü gösterirken diğer yandan da AB’nin artık savunma konusunda ağırlığını ortaya koyacağının işareti niteliğinde. Bununla birlikte üye ülkelerin bütçe kaygıları ve ulusal yetki alanı olan savunma konusunda Brüksel’in daha fazla rol oynamasına sıcak bakmayanlar Komisyon’un önerisinin önündeki önemli pürüzleri oluşturuyor. Yeni strateji NATO’ya rakip olarak değil tamamlayıcı olarak görülüyor. AB ile NATO arasında yakın işbirliği hedefleniyor.
YENİ PLANIN ÜÇ HEDEFİ
Avrupa Savunma Sanayisi Stratejisi, yerli üretim ve Avrupa ülkeleri arasında silah ticaretinin artmasına önem verirken üç hedef belirlendi.
* 2030 itibariyle AB savunma pazarında AB içi savunma ticaretinin hacmi en az yüzde 35 seviyesine çıkacak.
* AB ülkeleri, 2030’a kadar savunma tedarik bütçelerinin en az yüzde 50’sini, 2035’e kadar ise yüzde 60’ını AB içinden tedarik edecekler.
* Üye ülkeler, 2030’a kadar savunma ekipmanlarının en az yüzde 40’ını işbirliğine dayalı olarak tedarik edecekler.