Güncelleme Tarihi:
Lübnan’ın başkenti Beyrut, tamı tamına 2 yıl önce meydana gelen korkunç patlamanın yıkımından sonra bir daha toparlanamadı… Zaten ekonomik anlamda zor durumda olan ülke, ekonomisinin can damarı olan başkent Beyrut’un korkunç liman patlamasıyla neredeyse yerle bir olmasından sonra hep daha kötü günler yaşamaya devam etti.
Beyrut Limanı'nda 4 Ağustos 2020'de medyana gelen büyük patlamada 215 kişi hayatını kaybetti, binlerce kişi yaralandı.
Korkunç patlamaya, limanda depolanan patlayıcı maddeler neden olmuş, patlama da bu yüzden şiddeti ölçülemez bir boyutta gerçekleşmişti.
LİMAN PATLAMASI BEYRUT'U BU GÜNLERE GETİRDİ
Hayatını kaybedenlerin aileleri 24 aydır faillerin yargılanmasını ve adaletin yerini bulmasını bekliyor.
Peki tüm bu anlattıklarımızın dün yaşanan banka baskınıyla ne ilgisi var?
Ülke zaten girdiği ekonomik darboğazdan çıkamazken gelen bu yıkım Lübnan’ı, üzerinden geçen 2 yıl boyunca çok daha büyük felaketlere sürükledi.
DÜNYA CANLI YAYINDA İZLEDİ
Dün, tüm dünya televizyonlarında son dakika haberi olarak ve canlı yayınla aktarılan bir olayda, Lübnanlı bir adamın bir bankaya girerek çalışanlarını rehin aldığı ve üzerine benzin dökerek kendini ateşe vermekle tehdit ettiği bilgisi geçildi.
Ancak adam ilginç bir şekilde bankayı soymaya çalışmıyor, sadece bankada bulunan ve çekemediği, kendine ait parayı talep ediyordu.
Bassam al-Sheikh Hussein, tüfeğini etrafa savurarak ve üzerine benzin dökmekle tehdit ederek dün öğlen saatlerinde, Federal Banka şubesine girdi ve babasının hastane faturasının ödenmesine yardımcı olmak için 210.000 ABD doları tutarındaki, banka tarafından dondurulmuş birikiminin bir kısmını çekmekte ısrar etti.
Neredeyse tüm Lübnanlılar gibi, rehineci adamın parası da iki yıldan fazla bir süredir ulaşılamaz durumda. Ekonomik krizden etkilenen bankalar, mevduat sahiplerine her ay yalnızca en temel ihtiyaçları karşılamaya bile yetmeyen jetonlu dolar çekmelerine izin verdi.
HABER TÜM ÜLKEYE YAYILDI
Bankadaki kuşatma haberleri, nüfusun yaklaşık yüzde 80'inin yoksul olarak kabul edildiği bir ülkenin tüm bölgelerine hızlı bir şekilde ulaştı.
Bir bankayı silah zoruyla da olsa rehin tutan cüretkâr bir adamın yer aldığı sahneler, Lübnan'ı felç eden ve potansiyel olarak milyarlarca dolarlık tasarrufları yok eden şaşırtıcı bir ekonomik çöküş tarafından kendileri de rehin tutulan yüz binlerce insanla yankılandı.
İşte bir banka baskınını bir kahramanlık hikâyesine dönüştüren de bu oldu.
Banka, babasının tıbbi faturaları için kendisine fon vermeyi kabul ettikten sonra teslim olan silahlı adam için etrafta toplanan sayısız insan gösteri yaptı ve sloganlar attı.
Beyrut'un Hamra semtinin felç olmasına rağmen kimse bunu umursamadı.
HALK, BASKINCIYA BÜYÜK DESTEK VERDİ
Görgü tanığı Ghassan Moula, bankanın yanındaki sokakta, “O gerçek bir soyguncu bile değil” dedi. “Sadece kendisine ait olanı istiyor.”
Akşam saatlerine gelindiğinde, saldırganın, bankanın daha önce yaptığı 10.000 dolarlık bir teklifi reddetmesi, ardından bankanın 30.000 dolar vermeyi kabul etmesiyle işe yaramış gibi görünüyordu. Adam, gece yaklaşırken, rehinelerinin, bankanın kapısına yiyecek getiren yerel bir restoran tarafından beslenmesine izin verdi.
Kısa süre sonra da polise teslim oldu.
Yurtdışındaki akrabalardan gelen havaleler uzun zamandır Lübnan vatandaşları için bir cankurtaran simidi oluyordu.
Ancak Lübnan’da birçok mevduat sahibi, yerel para biriminin ‘lollar’ olarak bilinen ve piyasa fiyatının yaklaşık üçte biri oranında dağıtılan hibrit bir versiyonuna ek olarak bankadan ayda 200 ABD doları kadar az para almakla sınırlı.
Halkta ise finansal bir çözüm bulunduğunda bankalardaki dolar mevduatlarının değersiz hale gelebileceğine dair yaygın korkular var.