Oluşturulma Tarihi: Mayıs 01, 2008 00:00
Sandoz’da çalışırken "çavdarmahmuzu" adlı zehirli mantar üzerindeki deneyleri sırasında LSD’yi keşfeden İsviçreli kimyager Albert Hofmann, 102 yaşında kalp krizinden öldü. İnsan şuurunu çözerek halüsinasyon aleminde derin yolculuklara sürükleyen LSD’yi "beat kuşağı" efsaneleştirmişti. Ancak intiharlara yol açtığı için 1966’da yasaklanmıştı. LSD’yi defalarca deneyen Hofmann "İlacım psikiyatride bir devrimdi, ancak suiistimal edildi" diyordu.
TARİHE "Bisiklet Günü" olarak geçecek 19 Nisan 1943 gününün öğleden sonrasında Albert Hofmann bisikletle laboratuvardan evine dönerken, çevresindeki alemin nasıl ansızın değişiverdiğini şöyle anlatıyordu: "Önümdeki her şey dalgalanıyordu, her şey içbükey bir aynadan yansıyan bozuk görüntülere dönüşüyordu. Sanki olduğum yerde pedal çeviriyor, bir türlü yol alamıyordum."37 yaşındaki kimyager Hofmann o gün, tarihin ilk LSD tribini yaşıyordu. Evine ulaştığında öleceğini zannetti. Oda çevresinde fırıldak gibi dönüyor, duvarlar zıplıyordu. Aşina nesneler tuhaf, korkunç biçimler almaya başlamıştı. Eşyalar sürekli hareket ediyor, garip oyunlar oynuyordu. Birkaç saat sonra, "harikulade" diye tanımladığı bir tesir hissetmeye başladı. Ertesi gün ruh hali mükemmeldi; "Sanki önümde yepyeni bir hayat uzanıyordu, sanki dünya yeniden yaratılmıştı" diyordu.
Mantarla gelen buluşSandoz’da çalışan Hofmann "çavdarmahmuzu" denilen zehirli bir mantar türünü araştırıyordu. Bu mantar, doğumu kolaylaştırmak veya baş ağrısını geçirmek için yüzyıllardır kocakarı ilacı olarak kullanılıyordu. Hofmann mantardan özellikle psikiyatri ilaçları üretilebileceğini düşünüyordu. 19 Nisan günü mantardan çıkardığı kimyasalı (liserjik asit dietilamit - LSD) kendi üzerinde denemiş, gramın 250 milyonda biri oranında almıştı. Aslında bu tam anlamıyla aşırı dozdu. 1940’ların sonu ve 1950’ler boyunca LSD psikiyatri alanında tam bir devrim yarattı. Nevroz, psikoz ve depresyon, anksiyete, obsesyon ve alkolizmin tedavisinde LSD’ye başvuruldu. Yaklaşık 40 bin kişi bu yolla tedavi gördü. Hofmann’ın "insan ruhu için en etkili ilacı yaratma" rüyası yavaş yavaş gerçek oluyordu. Ancak 1960’larda LSD, laboratuvarlardan dışarı sızıp elitlerle sanatçıların eline geçince durum değişti. Çiçek çocuklarının yaşadığı harikulade "yolculukların" hikayeleri bir noktada bitti ve gazetelerde korkunç
haberler çıkmaya başladı. Halüsinasyon görüp seri cinayetler işleyenler, kendilerini pencereden atanlar, aşırı doz kullanıp kalıcı psikiyatrik hasardan musdarip olanlar. 1966 yılında Amerikan Hükümeti, LSD’yi yasakladı. Diğer ülkeler de ABD’yi izledi. 1970 yılında LSD araştırmaları tamamen durduruldu.
Problem çocuk
Keşfettiği maddenin mucize ilaç mertebesinden yasadışı uyuşturucu madde seviyesine düşüşüne tanık olan Hofmann, 1979 yılında yayınladığı "My Problem Child" adlı kitabında şöyle yazıyordu: "Yanlış ve uygunsuz kullanım yüzünden LSD benim problemli çocuğum oldu. Çok yararlı olabilecek bir ilaç bir zevk maddesi haline geldi, suiistimal edildi. LSD’nin yasaklanması hataydı. Bağımlılığa yol açmıyordu. Kontrollü bir şekilde bilim alanında kullanılması çok faydalı olabilirdi."
LSD ile mi uzun yaşadıLSD hayranları, Hofmann’ın mucize ilaç sayesinde uzun yaşadığını ileri sürüyordu. Hofmann ise şöyle diyordu: "Bilimsel bir yargıya varmak için iki hayat yaşamış olmam gerekiyor. Biri LSD ile, biri LSD’siz." Hofmann İsviçre’nin Burg im Leimental kentindeki evinde önceki gün 102 yaşında öldü.
LSD TRİPLERİ"Beat generation" denilen isyankár kuşak hayal dünyasına dalmak için LSD’ye başvuruyordu. Anais Nin, Ken Kesey, Allen Ginsberg ve Aldous Huxley deneyenler arasındaydı ve hepsi de inanılmaz bir yaratıcılık potansiyeli yakaladıklarını ileri sürüyordu.
1959’da aktör Cary Grant, LSD destekli tedaviden sonra "Yeniden doğdum" deyince ABD’de bu ilaca olan ilgi ve merak artık iyice artmıştı.
Hippi hareketi LSD’yi çabucak benimsemişti. 1960’ların ortalarında mucize ilaç iyice patlama yapmış, Beatles’ın "Lucy in the Sky with Diamonds" adlı şarkısıyla ebedileşmişti. Ancak Beatles, şarkının LSD’yi anlattığını hep ret etmişti.