Güncelleme Tarihi:
KKTC Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Hasan Erçakıca, yaptığı yazılı açıklamada, şunları kaydetti: “Lokmacı bölgesine, iki taraf arasındaki geçişleri sağlamak amacıyla yapılmış olan üst geçidin kaldırılması için gerekli olan koordinasyon çalışmaları devam etmektedir. Üst geçidin taşınacağı bölge ile ilgili çalışmalar da sürmektedir. Bu çalışmalar bugün sona erecek ve üst geçidin kaldırılmasının fiili çalışmaları yarın başlayacaktır.”
TALAT MECLİSİ OLAĞANÜSTÜ TOPLANTIYA ÇAĞIRDI
KKTC Cumhuriyet Meclisinin yeni yılda yaptığı ilk toplantıya, Lokmacı kapısının geçişlere açılabilmesi için üst geçidin kaldırılması kararıyla ilgili gelişmeler damgasını vurgu. Başbakan Ferdi Sabit Soyer, Meclis Genel Kurulunda yaptığı konuşmada, Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat'ın Meclisi olağanüstü toplantıya çağırdığını açıkladı. Soyer, “Meclis, Cumhurbaşkanı Talat başkanlığında olağanüstü toplanacak. Talat, bu talebini iletti” dedi.
Genel Kurulda tek gündem dışı konuşmayı Lokmacı'daki köprü konusunda yapan Barış ve Demokrasi Hareketi (BDH) Genel Başkanı Mustafa Akıncı, “günlerdir köprüyle yatılıp kalkıldığına” işaret ederek, olayın birçok konuyla ilişkili olduğunu söyledi.
Hedefin, yeni yolun açılması olduğunu belirten Akıncı, özellikle esnaf için bunun önemli ve gerekli olduğunu, Kıbrıs Türk halkı için bunun zorunluluk haline geldiğini kaydetti. Akıncı, köprünün kaldırılmasının Cumhurbaşkanı Talat'ın kararı olarak yansıtıldığını anımsattı.
GENELKURMAY RENCİDE ETTİ
Talat'ın Türkiye'deki temaslarıyla ilgili açıklamalarına işaret eden Akıncı, ”Biz Sayın Cumhurbaşkanının söylediklerine inanmak isteriz, ama arkasından Genelkurmay'dan açıklama geldi” dedi. “Genelkurmay'ın açıklamasından rencide olduğunu” ifade eden Akıncı, şunları kaydetti:
“İki noktadan dolayı rencide oldum. Birincisi, Cumhurbaşkanını pek de diplomatik olmayan bir üslupla yalanlamış olmasından. Sayın Talat, kendi toplumuna ve dünyaya karşı zorda kaldı. İkinci üzüntüm de, bir Cumhurbaşkanının her halükarda toplumuna doğruyu söylemesi gerekirdi.”
“10. MADDE YENİDEN YORUMLANMALI”
Bu durumun ülke gerçeklerini bir kez daha ortaya koyduğuna işaret eden Akıncı, Anayasanın geçici 10. maddesini değerlendirdi. Bu maddenin Soğuk Savaş dönemlerinden kaldığını belirten Akıncı, “Geçici 10. maddeyi şu ya da bu nedenle gerekli kılan koşullar artık değişmiştir. Artık bu madde yeniden yorumlanmalıdır” dedi.
Akıncı, Meclisin bu maddeyi bir an önce yorumlaması zamanının geldiğini belirterek, böyle bir yorum hakkının geçici 10. maddede de verildiğini kaydetti.
Türkiye-KKTC ilişkilerinin de yeniden değerlendirilmesini isteyen BDH Genel Başkanı, 24 Nisan iradesini “geniş yorumlamak” gerektiğini vurguladı ve halkın daha iyi bir ekonomi, daha iyi demokrasi, daha insanca bir yaşam için oy verdiğini anlattı.
Akıncı, “Köprünün Güneye geçişe değilse bile gerçek demokrasiye geçişe yarayabileceğini” ifade ederek, Cumhurbaşkanı Talat'ın Meclisi hemen toplantıya çağırmasını ve gelişmeleri milletvekilleriyle paylaşmasını istedi.
SOYER: “CUMHURBAŞKANI MECLİSİ TOPLANTIYA ÇAĞIRIYOR”
Akıncı'yı yanıtlayan Başbakan Ferdi Sabit Soyer, Cumhurbaşkanı Talat'ın Meclisi olağanüstü toplantıya çağırma isteğini kendisine ilettiğini ve böyle bir toplantı yapılacağını bildirdi.
Hem Kıbrıs Türk tarafının, hem de Türkiye'nin çıkarının Kıbrıs sorununun çözümünde olduğunu kaydeden Soyer, Kıbrıs Türk halkının ve Türkiye'nin dünyadaki prestijinin ilerlemesinin 24 Nisan referandumuyla sağlandığını söyledi.
Başbakan Soyer, Lokmacı'daki kapının açılmasının geçmişte alınan bir karar olduğunu hatırlatarak, Rum tarafının ısrarla bu kapıyı açmak istemediğini, başka kapılar önerirken bir tapınak haline getirdiği Lokmacı'dan kaçındığını söyledi.
Soyer, Bostancı'da da benzer bir süreç yaşandığını kaydederek, Lokmacı'da duvarları yıkmakla hata yapmadıklarını, Rumların meseleyi çıkmaza sokma niyeti yüzünden tartışmalar yaşandığını, ancak BM'nin köprü için “Ara bölge ihlali yoktur” dediğini anımsattı.
Rum lideri Tasos Papadopulos yönetiminin Lokmacı'da Türk tarafının 1963 sınırına çekilmesini istediğini ifade eden Başbakan Soyer, “Bu kapıyı açmak, en azından çarşının birleşmesidir. Duvarları beyinde yıkacak olan iki halkın ekonomik ilişkisine canlı ve sıcak bir temas yaratacak olan yerdir Lokmacı. İşte Papadopulos'un gerçekleşmesini istemediği budur” diye konuştu.
Başbakan Soyer, Papadopulos'un Lokmacı'nın açılmasını istemediği için ön şartlar sunduğuna, ancak köprü tartışmaları yüzünden Rumların bu niyetinin sis perdesi arkasında kaldığına dikkati çekti.
“GELİŞMELER SIKINTI YARATTI”
“Gelişmelerin halkın oyuyla seçilen Cumhurbaşkanı Talat için sıkıntı yarattığını, bunun sadece Türkiye Genelkurmay Başkanlığının açıklamasından değil, Demokrat Parti (DP) ve Ulusal Birlik Partisi'nin (UBP) konuyu 'Hangi hakla bunu yaptın' noktasına taşımasından da kaynaklandığını” ifade eden Soyer, “demokrasi ayıbı var diyerek Meclisi boykot edenlerin köprü krizine dayanarak el ovuşturmasını anlamanın mümkün olmadığını” kaydetti.
Mal Tazmin Komisyonunu Türkiye'nin sıkıntılarını aşmak için kurduklarını belirten Soyer, son gelişmelerin Kıbrıs yanında Türkiye'de de sıkıntı yarattığını anlattı.
Soyer, Lokmacı konusunun belediyelerin konusu değil, siyasi bir konu olduğunu, Rum Belediye Başkanı Eleni Mavru Lokmacı kapısını açmak istediğini söylerken, Papadopulos'un “delikten bakıp ön şartlar sunduğunu” söyledi.
“Neden bizim içimizdeki tartışmalarda Cumhurbaşkanı Talat'ın tutumu, tavrı öne çıkıyor da Papadopulos'unkiler göz ardı ediliyor” diye soran Soyer, köprünün kaldırılmasını taviz diye yorumlayanları eleştirdi.
“Kurumsallaşmış varlık yere düşerse davada hem biz, hem Türkiye ikinci yarayı alır” diyen Soyer, “hem Türk Silahlı Kuvvetlerinin, hem Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığının halkın orduları olduğunu, yabancı bir güçle tartışılmadığının bilinci içinde olmak gerektiğini” anlattı.
Köprünün açılması konusunda yetki tartışması olmadığını söyleyen Soyer, Lefkoşa Türk Belediyesi Başkanı Cemal Bulutoğluları ile güney Lefkoşa Belediye Başkanı Eleni Mavru'ya Lokmacı barikatını açma konusunda yetki verilmemesinin, Kıbrıs Türk tarafından değil, Rum yönetimi lideri Papadopulos'un konuya müdahil olarak ön şartlar sunmasından kaynaklandığını ifade etti.
Mayın temizleme, kayıp şahıslar, diğer sınır kapılarının açılması gibi konuların askeri ve sivil kurumların tam bir işbirliği ve koordinasyonuyla ele alındığını anlatan Soyer, şantaj ve baskılara boyun eğmenin Kıbrıs Türk halkının ilerlemesinin önünde engel oluşturduğunu söyledi.
“AB ÇÖZÜM İSTİYORSA”
Konuşmasında Avrupa Birliği'ne de çağrı yapan Başbakan Soyer, özetle şunları söyledi:
“AB eğer Kıbrıs'ta çözüm istiyorsa Güney'in hakimiyetçi anlayışının oyunlarını da değerlendirmek mecburiyetindedir. Bu mecburiyet bölgeye ve dünyaya barış getirme iddiasındakilerin yapmaları gereken zorunlu harekettir. Ercan'ın ve Mağusa limanının açılması, Kıbrıs Türk halkının dünyayla direkt ilişkiye girmesi ve Lokmacı'nın açılıp iki halkın çarşının işbirliğinde ekonomik atılıma girmesi, Kıbrıs Türk halkının yapması gereken en büyük atılımdır.”
Cumhurbaşkanı Talat'ın kimseye yalan söylemediğini, bir hassasiyet gösterdiğini kaydeden Soyer, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Sayın Talat ne halkına yalan söyledi, ne de başka bir şey söyledi. Kıbrıs Türkünün ve Türkiye'nin ortak çıkarları için sorumlu bir liderlik yaptı. Sorumluluk bazen sıkıntı getirir, yara getirir. Ama buna rağmen sorumluluk noktasından geri kalmamak lazım. Bizim kimseyle kavga etmeye değil, farklılıkları tartışarak ortak noktalara gitmek ve tüm ilişkileri yeniden tanımlamaya ihtiyacımız var. Buna saygısı olmayanlar varsa, onu da bilmem. Ama Kıbrıs Türk halkının dinamikleri vardır.”
“STATÜKO DEĞİŞMELİ”
Başbakan Soyer'in konuşmasının ardından yeniden söz alan BDH Genel Başkanı Mustafa Akıncı, “önemli kararların hep Ankara'da alındığını” savunarak, statükonun değişmesi gerektiğini söyledi. Cumhuriyetçi Türk Partisi'nin (CTP) Mecliste 25 milletvekili varken değişim için ortamın uygun olduğunu kaydeden Akıncı, Cumhurbaşkanının meclisi erken zamanda toplantıya çağırmasını istedi.
Akıncı, köprü yapılırken de, kaldırılırken de Rum tarafıyla görüşme yapılmadığını belirterek, şimdi yapılması gerekenin BM Barış Gücünü devreye sokmak olduğunu söyledi. Talat'ı yalancılıkla suçlamadığını, ancak Talat'ın halka doğruyu söylemediğini kaydeden Akıncı, Türkiye ile diyalog içinde bazı anlayışların değişmesi gerektiğini belirtti. Akıncı, “Talep etmeden hiçbir demokratik değişim olmaz” dedi.
“Türkiye'de bazı kurumların Kıbrıs Türkünün kendi kendini yönetme arzusunu kabullenmesi” gerektiğini belirten Akıncı, bunun “çatışma kültürüyle yapılmamasını” istedi.
“KENDİ KENDİNİ YÖNETME EKONOMİK BAĞIMSIZLIK DA GEREKTİRİR”
Başbakan Ferdi Sabit Soyer de, tekrar söz alarak, kendi kendini yönetmenin siyasal duruş yanında ekonomik bağımsızlık da gerektirdiğine dikkati çekti. İzolasyonların kaldırılmasının bunun için de gerekli olduğunu vurgulayan Soyer, Türkiye'nin desteğinin önemli olduğunu ve bu desteğin “kendi ayakları üzerinde durmak” için kullanılması gerektiğini söyledi. Soyer'in konuşmasının ardından Genel Kurul çalışmalarını tamamladı.
DENKTAŞ, "KİMSE YARA ALMADAN HALLEDİLDİ"
KKTC'nin 1. Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, Lokmacı barikatındaki köprünün yarın kaldırılacağı yönünde Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat ile anlaştıklarını ifade ederek, köprü meselesinin “kimse yara almadan” halledildiğini söyledi. Rauf Denktaş, yaptığı açıklamada, Cumhurbaşkanı Talat'ın KKTC ve Ankara'da yaptığı temaslardan sonra ihtilafın ortadan kalktığına işaret ederek, “Egemenliğimizden taviz verilmediğinin altı çizilmektedir. Bizim de üzerinde durduğumuz zaten budur” diye konuştu.
Konunun daha fazla büyütülmemesi gerektiğini kaydeden Denktaş, şunları söyledi:
“Görüşümüz eş zamanlı olması idi. (Rum yönetimi lideri Tasos) Papadopulos'un da BM'ye 'eş zamanlı yapılması' yönünde bir yazısı vardı. Ancak Papadopulos'un oyun oynadığı aşikar olmuştur. Sayın Cumhurbaşkanı (Mehmet Ali Talat) bu konuyla ilgili burada ve Ankara'da temaslarını yaptıktan sonra ortadan ihtilaf kalkmıştır ve köprünün yarın açılması kararlaştırılmıştır. Ancak hudut kalkmıyor. Oradaki polisimiz ve kontrolümüz kalkmıyor. Yol, bugüne kadar olduğu gibi kullanılacak. Dolayısıyla, Papadopulos'un yeni şartlarını; 'bayrak kalksın, gümrük kapısı olmasın' gibi şartlarını tabiatıyla kimse kabul edecek değildir. Köprü meselesi halledilmiştir, kimse yara almadan halledilmiştir. Dolayısıyla bunu daha fazla büyütmemek lazımdır. Egemenliğimizden taviz verilmediğinin altı çizilmektedir. Bizim de üzerinde durduğumuz zaten budur.”
DIŞİŞLERİ: ASKERDEN GÖRÜŞ ALINDI
Dışişleri Bakanlığı, Lokmacı'daki üst geçidin kaldırılması kararına ilişkin siyasi değerlendirmesini KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat'a ilettiğini ve bu konudaki nihai kararın KKTC makamlarına ait olduğunu bildirdi.
Bakanlıktan yapılan açıklamada, "Talat'ın 5 Ocak 2007 tarihinde Ankara'ya yaptığı ziyaretin ardından bazı basın yayın organlarında Lefkoşa'nın Lokmacı mevkiindeki kapının açılması konusunda gerçeği yansıtmayan haber ve yorumların Genelkurmay Başkanlığı'nın 6 Ocak 2007 tarihli açıklamasına rağmen maalesef devam ettiği" ifade edildi.
"KKTC Cumhurbaşkanı Sayın Talat'ın, Lokmacı kapısındaki üst geçidin kaldırılması kararını tarafımıza bildirmesinden sonra hükümetimiz, konunun güvenlik boyutunu da göz önünde bulundurarak askeri makamlarımızın görüşünü almış ve siyasi değerlendirmesini Sayın Talat'a iletmiştir" denilen açıklamada, "bu konudaki nihai karar ve inisiyatifin KKTC makamlarına ait bir husus" olduğu belirtildi.