Güncelleme Tarihi:
Şam Uluslararası Havalimanı'ndaki ilk uçuşların ardından Suriye Sivil Havacılık Kurumu Başkanı Eşhad El Salibi, basın mensuplarına açıklamalarda bulundu.
Salibi, Halep Havalimanı’nı da uluslararası uçuşlara açmayı planladıklarını belirterek, “Bugün yeniden uluslararası uçuşlara başladık. Bugün ilk uçuş Şam’dan Şarika’ya gerçekleşti ve Doha Havalimanı’ndan Şam’a uçuş gerçekleşti. Çok şükür bu uçuşlardan memnuniyet duyuyoruz. Eskiden uçuş maliyetleri yüksekti, Suriyeliler bu yüzden havalimanlarını kullanamıyorlardı. Şimdi makul olarak Şam’da uçuşlar gerçekleşti. Kısa bir sürenin ardından Halep Uluslararası Havalimanı’ndan da uçuşlar gerçekleşecek. Biz Türkiye Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü’ne muvafakatname almak için yazı yazdık 2 güne cevap bekliyoruz. Türkiye Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü’nden cevap gelirse 1 hafta içerisinde uçuşlar başlayacak” dedi.
Katar'ın İsrail ile Hamas arasında Gazze'de ateşkes ve esir takasına ilişkin arabuluculuğu devam ediyor. Katar Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Macid el-Ensari yaptığı açıklamada, "Her iki taraf arasında teknik görüşmeler hala devam ediyor. Şu anda asıl toplantı gerçekleşmiyor" ifadelerini kullandı. Macid el-Ensari, anlaşmanın detayları konusunda görüşmelerin sürdüğünü, görüşmelerde "birçok konunun tartışıldığını" söyledi.
Filistinlilerin zorla göç ettirilmesine ilişkin "generaller planının" fikir babası kabul edilen eski Operasyonlar Bölümü Başkanı General Giora Eiland, Gazze Şeridi'nde Hamas yönetimini sona erdirmenin yolunun "askeri çözümden" geçmediğini söyledi.Eiland, İsrail'deki yerel bir radyoda yaptığı açıklamada, "İsrail'in Gazze'deki tüm esirlerini geri alması karşılığında savaşı bitirmeye hazır olduğunu beyan etmesi gerekir." dedi.Gazze Şeridi'nde Hamas yönetimini sona erdirmenin yolunun, "etkinliğini kanıtlayamamış askeri çözümden" geçmediğini belirten Eiland, "Mevcut durumun devam etmesi, sadece daha fazla rehinenin ve daha fazla askerin ölümüne yol açacak. Her yıl ölecek onlarca askerden başka hiçbir sonuç elde edilemeyecek." ifadesini kullandı.
The Jerusalem Post gazetesinin haberine göre, Nagel Komitesi'nin savunma bütçesi ve güvenlik stratejisine ilişkin son raporunda, Tel Aviv yönetiminin Türkiye ile doğrudan bir çatışmaya hazırlıklı olması gerektiği ileri sürüldü.Nagel Komitesi'nin hazırladığı rapor, dün Başbakan Netanyahu, Savunma Bakanı Yisrael Katz ve Maliye Bakanı Bezalel Smotrich'e sunuldu.Türkiye'nin Osmanlı dönemindeki nüfuzunu geri kazanma hırsıyla hareket ettiği öne sürülen raporda, söz konusu durumun İsrail ile gerilimin artmasına ve muhtemelen çatışmaya dönüşmesine yol açabileceği iddia edildi.Raporda, Suriyeli muhalif grupların Türkiye ile ittifak kurarak İsrail'in güvenliğine yönelik yeni ve güçlü bir tehdit oluşturma riski bulunduğu öne sürülürken, "Suriye'den gelen tehdit İran tehdidinden bile daha tehlikeli bir hal alabilir." ifadesine yer verildi.Nagel Komitesi'nin hazırladığı raporda, diğer bölgesel tehditlerin yanı sıra "Türkiye'nin yarattığı zorluklarla" başa çıkabilmek için savunma bütçesinin gelecek 5 yıl içinde yıllık 15 milyar şekele (yaklaşık 4,14 milyar dolar) kadar arttırılması önerildi.
Netanyahu, kendisine sunulan rapora ilişkin, "Orta Doğu'da köklü değişikliklere tanık oluyoruz. İran uzun zamandır en büyük tehdidimizdi ancak arenaya yeni güçler giriyor ve beklenmedik durumlara karşı hazırlıklı olmalıyız. Bu rapor bize İsrail'in geleceğini güvence altına almak için bir yol haritası sunmaktadır." ifadelerini kullandı.Türkiye ile olası çatışmaya hazırlık için askeri yeteneklerin güçlendirilmesi gerektiği savunulan raporda, İsrail'in uzun menzilli vuruş kabiliyetini güçlendirmek için ilave F-15 savaş uçakları, yakıt ikmal uçakları, insansız hava araçları ve uydular satın alması gerektiğinin altı çizildi.Raporda kısa-orta menzilli Demir Kubbe, ABD ile birlikte üretilen orta-uzun menzilli Davud Sapanı, Arrow sistemleri ve Iron Beam (Demir Işın) lazer tabanlı füze savunma sistemi gibi hava savunma sistemlerinin kabiliyetlerinin geliştirilmesi gerektiğinin altı çizildi.
Suriye'de 13 yılı aşkın süre devam eden iç savaş, elektrik santralleri ve enerji boru hatları da dahil olmak üzere Suriye'nin altyapısını tahrip ederek günde 20 saatten fazla sürebilen elektrik kesintilerine yol açtı.ABD Hazine Bakanlığı dün Suriye'ye insani yardımların ulaştırılmasını kolaylaştırmak amacıyla devlet kurumlarıyla yapılan işlemlerin yanı sıra, bazı enerji ile havale hareketlerine izin veren 6 ay süreli muafiyet sağlandığını bildirdi.
Bu kapsamda ABD Hazine Bakanlığı, Suriye'deki temel hizmetlerin devam etmesini sağlamak amacıyla yeni bir lisans yayımladı.Yabancı Varlıkları Kontrol Ofisi'nin (OFAC) yayımladığı lisans ile Suriye'deki yönetim kurumlarıyla yapılan işlemlerin yanı sıra, ülkeye veya ülke içinde petrol, petrol ürünleri, doğal gaz ve elektrik dahil enerjinin satışı, tedariki, depolanması veya bağışlanmasının desteklenmesine yönelik faaliyetler ile Suriye Merkez Bankası aracılığıyla yapılan işlemlerin de kapsama alındığı ticari olmayan, kişisel para hareketlerine 7 Temmuz'a kadar izin verildi.
ABD'nin yaptırımları hafifletmesinin ardından arzı artırmak için Türkiye ve Katar'dan iki enerji gemisi Suriye'ye doğru yola çıktı. Suriye Elektrik İletim ve Dağıtım Kurumu Genel Müdürü Halid Ebu Dayy, devlet haber ajansı SANA'ya yaptığı açıklamada Türkiye ve Katar'dan iki enerji gemisinin yola çıktığını ve bu gemilerin 800 megawatt elektrik üreteceğini, bunun da şu anda üretilenin yarısına eşdeğer olduğunu vurguladı.
Suriye'nin çoğu bölgesinde devlet tarafından günde sadece 2 veya 3 saat elektrik sağlanabiliyor. Esad'ın devrilmesinin ardından göreve gelen geçici hükümet, 2 ay içinde günde 8 saate kadar elektrik sağlamayı hedefliyor.
Enerji Bakanı Alparslan Bayraktar, geçtiğimiz haftalarda yaptığı açıklamada, Enerji Bakanlığının en kısa sürede bir heyeti Suriye'ye göndererek, Suriye'ye elektrik gibi enerji kaynaklarının sağlanması konularını görüşeceğini belirtmiş "Suriye enerji sektöründeki mevcut en büyük sorun elektrik yetersizliği. Suriye'ye enerji tedariki için olası çözümleri değerlendireceğiz." demişti.
Hamas'tan yapılan yazılı açıklamada, işgal altındaki Batı Şeria'nın bazı şehirlerinin Gazze Şeridi'ndeki Cibaliya bölgesi gibi harabeye çevrilmesi çağrısında bulunan Smotrich'e tepki gösterildi.Smotrich'in, İsrail'in Gazze Şeridi'nde gerçekleştirdiği "faşist soykırımı ve zorunlu göçü Batı Şeria'ya genişletmesi için aleni olarak çağrı" yaptığı ve bu çağrının Batı Şeria'yı kontrol altına almak, halkını tehcir etmek isteyen İsrail'in aşırı sağcı planları dahilinde olduğu belirtildi.İsrailli yetkililerin yaptığı faşist çağrılara Birleşmiş Milletler (BM) ve kurumlarının acilen müdahale etmesi ve Uluslararası Ceza Mahkemesinin Siyonist savaş suçlularından hesap sorulması için harekete geçmesi gerektiği vurgulandı.
Açıklamada ayrıca Filistin halkının tüm kesimlerine direnişin etrafında birleşme, tüm bölgelerde çatışmaları tırmandırma, izlenen vahşi siyasetin bedelini ödetme ve faşist işgal güçlerinin Filistin topraklarından temizlenmesi için çalışma çağrısı yapıldı. Filistin karşıtı görüşleriyle öne çıkan İsrail'in aşırı sağcı Maliye Bakanı Smotrich, Batı Şeria'nın kuzeyindeki Finduk beldesinde 3 İsraillinin öldüğü silahlı saldırıya ilişkin sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, "Batı Şeria'nın bazı şehirlerinin, Gazze Şeridi'ndeki Cibaliya bölgesi gibi harabeye çevrilmesini" istemişti. Paylaşımında "Finduk beldesi, Nablus ve Cenin (Gazze'deki) Cibaliya'ya benzemeli" ifadelerini kullanan Smotrich, Gazze'deki yıkımın aynısını Batı Şeria'da görmek istediğini kaydetmişti.
Filistin Sağlık Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, İsrail güçlerinin son 24 saatte düzenlediği 3 saldırıda 31 Filistinlinin hayatını kaybettiği, 57 Filistinlinin ise yaralandığı belirtildi. Saldırıların başladığı 7 Ekim 2023 tarihinden bu yana toplam can kaybının 45 bin 885’e, yaralı sayısının ise 109 bin 196’ya yükseldiği aktarıldı.
Suriye'de Beşar Esad rejiminin devrildiği 8 Aralık'ta kapatılan ve 18 Aralık'ta ilk iç hat uçuşunu gerçekleştirilen Şam Uluslararası Havalimanı, uluslararası uçuşlara bugün açıldı. İlk uçuş Birleşik Arap Emirlikleri’nin (BAE) Şarika şehrine gerçekleştirildi. Uçakta 145 Suriyeli yolcuyu taşıdığı öğrenildi.
Katar merkezli Qatar Airways uçağı Suriye'ye geldi. Uçaktan inen yolcular, Şam Uluslararası Havalimanı'nda çiçeklerle karşılandı.
BM İnsani İşler Koordinasyon Ofisinin (OCHA) internet sitesinde yer alan verilere göre, İsrail güçleri, Ocak 2010 ve Ocak 2025 tarihleri arasında Batı Şeria'nın A ve B bölgelerinde yaptığı yıkımlarla 2 bin 822 Filistinliyi tehcir etti.İsrail'in Batı Şeria'daki A ve B bölgelerinde gerçekleştirdiği yıkımlardan zarar gören Filistinli sayısı 90 bini geçti.
Geçen yıl 450'si ev olmak üzere Batı Şeria'nın A ve B bölgelerinde Filistinlilere ait toplam 493 yapıyı yıkan Tel Aviv yönetimi, C bölgesinin yanı sıra işgal altındaki Doğu Kudüs'tekilerle birlikte, 2024 yılında ise toplam 1767 ev ve yapıyı yıkarak, 4 bin 258 Filistinliyi zorla göç ettirdi.İsrail, işgal ettiği topraklardaki söz konusu yıkımla toplamda 165 bin 55 Filistinliye zarar verdi.
ABD'li Senatör Bernie Sanders, Washington yönetimine İsrail'e silah ve mühimmat satışını durdurma çağrısı yaptı.Sanders, X sosyal medya platformundan yaptığı açıklamada, "ABD, halihazırda 45 bin kişiyi öldüren, Gazze'nin konut, sağlık ve eğitim sistemlerini yok eden ve insani yardımları engelleyerek açlığa neden olan (İsrail Başbakanı Binyamin) Netanyahu'nun aşırılık yanlısı hükümetine daha fazla bomba göndermemelidir." ifadesini kullandı.
ABD'li New York Post gazetesine konuşan İsrailli kaynaklar İran'ın nükleer tesislerinin İsrail güçleri tarafından vurulmasının “son derece” zor olacağını ancak Tel Aviv'in 'gerekli' görmesi durumunda böyle cesur bir adım atmaya hazır olduğunu söylediler. Kaynaklar ABD'nin seçilmiş başkanı Trump'ın da buna itirazı olmadığını ileri sürüyor.
İsmi açıklanmayan İsrailli yetkililer, bir yılı aşkın süredir devam eden çatışmalar nedeni ile Tahran'ın zayıf düştüğünü, İsrail'in de İran'ın nükleer kapasitesini gerekirse güç kullanarak yok etmek istediğini söylüyor. Yetkililerden biri gazeteye verdiği demeçte "Bunu durdurmanın askeri olmayan bir yolu olduğunu umuyoruz ama olmazsa, askeri olarak harekete geçmeye hazırız.” derken, Trump'ın İsrail'in yanında duracağından emin olduğunu vurguladı.
Filistin Kızılayından yapılan yazılı açıklamada, Tubas'ın Tamun beldesindeki saldırıda 18 yaşında bir gencin yaşamını yitirdiği belirtildi.Beldedeki baskında çok sayıda kişinin yaralandığı aktarılan açıklamada, İsrail askerlerinin sağlık ekiplerinin söz konusu bölgeye ulaşmasına izin vermediği kaydedildi.
Görgü tanıklarının aktardığına göre ise İsrail askerleri, Tamun ve güneyindeki Faria Mülteci Kampı'na baskın düzenledi. Buldozerler eşliğinde altyapıyı tahrip eden İsrail güçleri ile bölge sakinleri arasında arbede yaşandı.Filistin Kızılayı, İsrail güçlerinin Nablus kentinin Bazan beldesindeki baskınında 40 yaşlarındaki bir Filistinlinin yaşamını yitirdiğini bildirdi.Yerel kaynaklar da İsrail askerlerinin söz konusu beldeye baskın düzenleyerek eski tutuklulardan Cafer Debasise'yi evinin önünde vurarak öldürdüğünü aktardı.
İsrail ordusunun Gazze Şeridi'nde bir evi ve toplanan vatandaşları hedef aldığı saldırılarda biri kadın 6 sivilin hayatını kaybettiği, 13'ünün de yaralandığı bildirildi.Yerel kaynaklardan edinilen bilgiye göre, İsrail ordusu, Gazze Şeridi'nin orta kesiminde yer alan el-Bureyc Mülteci Kampı'nda bir evi hedef aldı.Filistinli "Abdülhadi" ailesine ait eve düzenlenen saldırıda ölen 3 sivilin cesedi Aksa Şehitleri Hastanesi'ne getirildi.
İngiltere Parlamentosu önünde bir araya gelen ve aralarında sağlık çalışanlarının da olduğu onlarca kişi, İsrail'in Gazze'deki sağlık alt yapısına yönelik düzenlediği saldırıları protesto etti.Filistin bayraklarının yanı sıra ellerinde "Hastaneler hedef olamaz", "Sağlık çalışanlarına özgürlük" ve "Sağlık hizmeti suç değil" yazılı pankartlar taşıyan göstericiler, İsrail'in alıkoyduğu Filistinli doktor Ebu Safiyye'nin serbest bırakılması çağrısında bulundu.
Gösteriye katılan Filistin destekçisi İngiliz milletvekilleri ve sivil toplum kuruluşu temsilcileri de burada yaptıkları konuşmalarda, Ebu Safiyye'nin bir an önce serbest bırakılmasını istedi.
ABD yönetimi, Suriye'ye yönelik yaptırımların hafifletilmesi yönünde adım attı.Bu kapsamda ABD Hazine Bakanlığı, Suriye'deki temel hizmetlerin devam etmesini sağlamak amacıyla yeni bir lisans yayımladı.
Yabancı Varlıkları Kontrol Ofisi'nin (OFAC) yayımladığı lisans ile Suriye'deki yönetim kurumlarıyla yapılan işlemlerin yanı sıra, ülkeye veya ülke içinde petrol, petrol ürünleri, doğal gaz ve elektrik dahil enerjinin satışı, tedariki, depolanması veya bağışlanmasının desteklenmesine yönelik faaliyetler ile Suriye Merkez Bankası aracılığıyla yapılan işlemlerin de kapsama alındığı ticari olmayan, kişisel para hareketlerine 7 Temmuz'a kadar izin verildi.
Bakanlıktan yapılan açıklamada, Suriye'de Beşşar Esed rejiminin 8 Aralık 2024'te devrilmesi sonrası yayımlanan lisansın, ABD'nin yaptırımlarının, temel insani ihtiyaçları karşılamaya yönelik faaliyetleri, kamu hizmetlerinin sağlanmasını veya insani yardımları engellemeyecek şekilde uygulanması konusundaki taahhüdünü vurguladığı aktarıldı.