Güncelleme Tarihi:
Hamas’ın askeri kanadı İzzeddin El Kassam Tugayları Sözcüsü Ebu Ubeyde, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun basın toplantısının ardından açıklamalarda bulundu. İsrail güçlerinin Gazze'deki gözaltı merkezlerine yaklaşması halinde esirlerle ilgilenen gardiyanlara yeni talimatlar verildiğini belirten Ubeyde, “Netanyahu'nun anlaşma yapmak yerine askeri baskı yoluyla mahkumları serbest bırakma ısrarı, onların tabutlar içinde ailelerine teslim edilmesi anlamına gelecektir” dedi.
Netanyahu bugün düzenlediği basın toplantısında, Gazze Şeridi ile Mısır sınırında yer alan Philadelphia Koridoru’nda İsrail varlığının sürdürülmesi konusunda ısrarcı olacağını söyleyerek, “Savaşın hedeflerine ulaşması Philadelphia Koridoru’ndan geçiyor” ifadelerini kullanmıştı.
İsrail'de hafta sonu 6 esirin cansız bedeninin bulunmasının ardından Başbakan Binyamin Netanyahu'ya duyulan öfke artıyor. Başkent Tel Aviv başta olmak üzere ülke genelinde hafta sonundan bu yana devam eden hükümet karşıtı protestolarda göstericiler İsrail hükümetinin esirler için ateşkes anlaşmasını sağlayamamasına tepki gösteriyor.
Başkentteki gösteride Netanyahu'ya anlaşmayı kabul etmesi için çağrılar yapan binlerce gösterici, “Bu kadar kan dökmek yeter, masada bir anlaşma var!”, “Utanç, Utanç, Utanç”, “Onları (esirleri) canlı istiyoruz” sloganları atarak bölgedeki politikadan vazgeçilmesini talep etti. “Baştaki sensin. Suçlu sensin” yazılı pankartlar taşıyan İsrailliler, anlaşmaya yanaşmayan Netanyahu'yu istifaya çağırdı.
ÜLKE GENELİNDE GREVE GİDİLDİ
İsrail'in en büyük işçi sendikası Histadrut tarafından dün yapılan açıklamada, bugün için ülke genelinde grev çağrısı yapılmış, “Esirlerin terk edilmesini durdurmalıyız. Sadece bizim müdahalemizin sarsılması gerekenleri sarsabileceği sonucuna vardık” ifadeleri kullanılmıştı. Tel Aviv'deki Ben Gurion Havalimanı'nda da bugün uçuşlar askıya alınmış ve havalimanında aksamalar yaşanmıştı.
İsrail Başbakan Binyamin Netanyahu evinin önünde toplanan İsrailliler, Gazze'de ateşkes anlaşmasını imzalamayan Netanyahu'yu ve hükümetini protesto etti. İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog evine doğru yürüyen göstericiler, ellerinde İsrail bayrakları, Netanyahu ve hükümetindeki siyasetçiler aleyhinde pankart, afiş ve dövizler taşıdı. Gösteride, Gazze Şeridi'nde cesetlerine ulaşılan 6 İsrailli esirin temsili tabutları da yer aldı.
İsrail’in Gazze Şeridi’ndeki saldırılarına destek veren ülkelerden İngiltere şaşırtıcı bir karara imza attı. İngiltere Dışişleri Bakanı David Lammy yaptığı açıklamada, Birleşik Krallık’ın İsrail’e silah satışına ilişkin bazı lisansları askıya alacağını belirtti. Bu hamlenin silah ambargosu anlamına gelmediğini kaydeden Lammy, kararla birlikte İngiltere'nin şirketlere İsrail'e satış yapmaları için verdiği yaklaşık 350 lisansın 30'unun askıya alınacağını bildirdi.
Avam Kamarası’nda konuşan Lammy, kararın İngiltere'nin silah ihracatı lisanslarının gözden geçirilmesinin ardından geldiğini ifade ederek, bazılarının “uluslararası insancıl hukukun ciddi bir şekilde ihlal edilmesi ya da ihlal edilmesinin kolaylaştırılması için kullanılabileceği” yönünde “açık bir risk” bulunduğunu söyledi.
İsrail’in Tel Aviv kentinde bulunan Savunma Bakanlığı önünde toplanan binlerce İsrailli, Gazze'de ateşkes anlaşmasını imzalamayan Başbakan Binyamin Netanyahu'yu ve hükümetini protesto etti.
Eylemciler, 'Katil Netanyahu' şeklinde sloganlar atıyor. Emniyet güçlerinin sert müdahalesine rağmen protestocular dağılmadı.
Başkentteki Ayalon otoyolunu trafiğe kapatan binlerce kişi, Netanyahu’nun ateşkes anlaşmasını kabul etmesi için sloganlar atarken, polis gösteriyi dağıtmak için tazyikli su kullandı. Çok sayıda gösterici otoyolda ateş yaktı.
Bakan Lammy, İngiltere Parlamentosunda yaptığı konuşmada, ülkesinin İsrail'e sağladığı silah ihracat lisanslarının bazılarını askıya alacağını duyurdu.
Lammy, İngiltere'nin silah ihracat lisanslarının "uluslararası insancıl hukukun ciddi şekilde ihlal edilmesi veya ihlal edilmesinin kolaylaştırılması için kullanılabileceğine dair açık risk" bulunduğunu tespit eden incelemenin ardından bu kararın alındığını söyledi.
Bakan Lammy, 350 lisansın yaklaşık 30'unun askıya alınacağını belirterek, "Bunun gibi bir çatışma karşısında İngiltere'nin ihracat lisanslarını gözden geçirmek bu hükümetin yasal görevidir. Bu genel bir yasak ya da silah ambargosu değil." dedi.
İsrail'in uluslararası insancıl hukuku ihlal edip etmediği konusunda hakemlik yapmadıklarını ve yapamayacaklarını vurgulayan Lammy, "Bu ileriye dönük bir değerlendirmedir, masumiyet ya da suçluluk tespiti değildir. Yetkili mahkemeler tarafından gelecekte yapılacak herhangi bir tespite halel getirmez." diye konuştu.
İNGİLTERE "İSRAİL'İN SAVAŞ SUÇLARINA ORTAK OLMAKLA" ELEŞTİRİLİYOR
İsrail'in Gazze'ye yönelik 7 Ekim 2023'ten bu yana süregelen aralıksız saldırılarına ve savaş suçları işlediği uyarılarına rağmen İngiltere'nin bu ülkeye silah satan şirketlere verdiği ihracat lisanslarını sonlandırmaması hem halkın hem de uluslararası toplumun tepkisine neden olmuştu.
Ülkedeki insan hakları örgütleri ve bağımsız kuruluşlar, Gazze'de uluslararası insancıl hukuku ihlal eden İsrail'e silah satışını durdurmadığı gerekçesiyle İngiltere'yi "İsrail'in savaş suçlarına ortak olmakla" eleştiriyor.
İngiltere İş ve Ticaret Bakanlığının açıkladığı verilere göre, 7 Ekim 2023'ten bu yana ülkeden İsrail'e silah, askeri teçhizat ve diğer kontrollü ürünlerin satışı için 100'den fazla ihracat lisansına onay verildi. Mayıs itibarıyla "varış noktasının İsrail olduğu belirtilen" mevcut silah ve askeri teçhizat ihraç lisanslarının sayısı 345 oldu.
Filistin Kızılayından yapılan açıklamada, "İşgal güçlerinin (İsrail) özellikle Cenin kentinde olmak üzere, işgal altındaki Batı Şeria'da Kızılayın yürüttüğü insani hizmet alanlarını daraltmasından büyük endişe duyulduğu" ifade edildi.
İsrail ordusunun Cenin kentinde, kampında ve köylerinde 6 gün boyunca aralıksız sürdürdüğü saldırılara işaret eden açıklamada, kentteki konutlar, altyapı, elektrik ve su şebekesindeki büyük tahribat nedeniyle ortaya çıkacak tehlikelere dikkati çekti.
Açıklamada, İsrail'in Filistin Kızılayı ekiplerinin saldırılarda zarar gören mağdurlara temel yardımları ulaştırılmasına engel olduğu belirtildi.
İsrail güçlerinin, hasta, yaşlı, yaralı ve hatta doğum yapmak üzere olan hamile kadınların dahi hastanelere ulaşmasına engel olduğuna dikkati çekilen açıklamada, uluslararası topluma ivedilikle harekete geçilmesi ve İsrail'in uluslararası insancıl hukuka bağlı kalması için müdahalede bulunulması çağrısı yapıldı.
İSRAİL ASKERLERİ, CENİN'DE YAŞANANLARI AKTARAN GAZETECİLERİN ÜZERİNE İŞ MAKİNELERİNİ SÜRDÜ
Öte yandan bölgede olayları takip eden AA muhabiri, İsrail askerlerinin, Cenin kentinin yollarını kazıyan askeri iş makinelerini görüntüleyen "basın" yazılı çelik yelek giyen gazetecileri alandan uzaklaştırmak için havaya birkaç el ateş açtığını, olayda yaralanan olmadığını aktardı.
İsrail askerleri, Cenin'in en işlek noktalarından Sinema Kavşağı'nın çevresini kazırken olayı takip eden AA ekibinin de içinde yer aldığı gazetecilerin üzerine iş makinelerini sürdü. Gazeteciler, alandan uzaklaşmaya çalışırken panik yaşadı.
ABD Başkanı Biden, ulusal güvenlik ekibiyle Gazze'deki son durumu ve esirlerin serbest kalmasını sağlayacak olası bir ateşkes anlaşmasını görüşmek üzere Beyaz Saray'a gelişinde bir basın mensubunun sorusunu yanıtladı.
Biden, "Sayın Başkan, Başbakan Netanyahu'nun anlaşma konusunda daha fazlasını yapmasının zamanı sizce geldi mi? Netanyahu'nun yeteri kadar çaba gösterdiğini düşünüyor musunuz?" sorusuna "Hayır" cevabını verdi.
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, bugün ülkede esirlerin geri getirilmesi için düzenlenen protestoları ve alınan grev kararını "rezalet" olarak nitelendirdi.
Yedioth Ahronot gazetesinde yer alan habere göre, bakanlar kurulu ile görüşen Netanyahu, Gazze ile Mısır arasındaki Philadelphi Koridoru'ndan çekilmeme kararında ısrarcı olduğunu vurguladı.
Netanyahu, “Philadelphi Koridoru'nda kalmalıyız. Bu İsrail'in güvenliği için önemli. İsrail Devleti için stratejik ve varoluşsal bir mesele. Eğer çekilirsek, geri dönemeyiz" dedi.
Gazze'deki hedeflerinin “askeri olduğunu” söyleyen Netanyahu, “Gıda ve insani yardım dağıtımında değişiklikler olacak" ifadesini kullandı.
Washington Post (WP) gazetesine konuşan ve ismini vermek istemeyen yetkililer, ABD Başkanı Joe Biden yönetiminin Gazze'de "kabul et ya da reddet biçiminde" son bir ateşkes teklifi sunmaya hazırlandığını iddia etti.Washington Post'un haberinde, "Gazze'de ateşkes müzakerelerine" ilişkin ABD yönetiminden yetkililerin iddialarına yer verildi.
İsmini vermek istemeyen yetkililer, Biden yönetiminin devam eden müzakerelerde "kabul et ya da reddet biçiminde" son bir ateşkes teklifi sunmaya hazırlandığını öne sürdü.Söz konusu teklifi iki tarafın da reddetmesi halinde ABD öncülüğündeki müzakerelerin sona erebileceğine işaret eden yetkililerden biri, "Bunu müzakere etmeye devam edemezsiniz. Bu sürecin bir noktada sonlandırılması gerekiyor." ifadelerini kullandı.
ABD, Mısır ve Katar, bir süredir İsrail ile Hamas arasında Gazze'de ateşkes ve esir takasına yönelik görüşmeleri yürütüyor.
El Halil Vakıflar Müdürü Gassan er-Recebi, AA muhabirine yaptığı açıklamada, İsrail'in "1 Eylül tatili" sebebiyle Harem-i İbrahim Camisi'nin Müslümanların kullanımına kapatıldığını söyledi.Recebi, "İsrail, Harem-i İbrahim Camisi'ni kapattıktan sonra, genellikle tüm bölümlerini Yahudi yerleşimcilere açıyor. Gürültülü kutlamalar ve Talmut ritüelleri yapılıyor." dedi.
İsrail'in Harem-i İbrahim Camisi'ni her yıl farklı bayram günlerini bahane ederek Müslümanlara kapattığını ifade eden Recebi, İbrahim Camisi'nin "zamansal ve mekansal anlamda bölünmeye devam ettiğini" vurguladı.Recebi, İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarının başladığı 7 Ekim tarihinden sonra ise Müslümanlara Harem-i İbrahim Camisi için kısıtlamaların artırıldığını aktardı.
İsrail ordusu, işgal altındaki Batı Şeria’da düzenlediği baskınlarda aralarında bir genç kadın ile bir çocuğun da olduğu 20 Filistinliyi gözaltına aldı.Filistin Kurtuluş Örgütüne bağlı Esirler ve Serbest Bırakılanlar Heyeti ile Filistin Esirler Cemiyetinden yapılan ortak açıklamada, İsrail askerlerinin işgal altındaki Batı Şeria'da baskınlarını sürdürdüğü belirtildi.İsrail ordusunun son 24 saatte işgal altındaki Batı Şeria'nın çeşitli kentlerinde aralarında bir genç kadın ile bir çocuğun da bulunduğu en az 20 Filistinliyi gözaltına aldığı bildirildi.
Gazze'deki Filistin Sağlık Bakanlığı yaptığı açıklamada, İsrail'in Gazze Şeridi'ne 332 gündür sürdürdüğü saldırılara ilişkin bilgi verildi. Açıklamada, İsrail ordusunun, Gazze Şeridi'nde son 24 saatte gerçekleştirdiği 3 katliamda 48 kişinin öldüğü, 70 kişinin yaralandığı belirtildi.İsrail'in 7 Ekim 2023'ten bu yana Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda hayatını kaybedenlerin sayısının 40 bin 786'ya, yaralı sayısının da 94 bin 224’e yükseldiği kaydedildi.
İsrail'de, "hükümetin Gazze'de anlaşma imzalaması talebiyle" organize edilen genel grev başladı.
Başkent Tel Aviv'deki Begin Caddesi'nde toplanan yaklaşık bin protestocu, trafiği kapatarak Gazze'de kalan tüm esirlerin serbest bırakılması çağrısında bulundu.
Gazze'de cansız bedenleri bulunan 6 rehinenin fotoğraflarını taşıyan prostestocular, hükümetin "halka karşı hareket ettiği" sloganları attı.
İsrail iş mahkemesi bugünkü genel grevin yerel saatle 14:30'da sona ermesi gerektiğine karar verdi.
Hamas'ın Ulusal İlişkiler Ofisi Başkanı Hüsam Bedran, Katar'ın başkenti Doha'da bulunan Hamas Siyasi Ofisi'nde müzakere süreci ve gündemdeki gelişmelere dair AA muhabirine açıklamalarda bulundu.
Bedran, İsrail'in müzakerelerdeki tutumunun anlaşmaya varmayı amaçlamadığını belirterek, "Bildiğiniz gibi aylardır direk olarak değil arabulucular aracılığı ile ateşkes müzakerelerini yürütüyoruz. Netanyahu liderliğindeki işgalci İsrail, herhangi bir anlaşmaya varmak istemiyor. Bu durumu müzakerelere arabuluculuk eden ve süreci takip eden herkes gördü ve anladı." ifadelerini kullandı.
ABD Başkanı Joe Biden'ın 2 Temmuz'da açıkladığı ateşkes teklifinin üzerine Netanyahu'nun başka seçenekler ve talepler ortaya koyduğuna işaret eden Bedran, "Geçtiğimiz iki hafta boyunca gerçekleşen son müzakere görüşmelerinde de, bizim ve arabulucuların üzerinde konuştuğu bazı öneriler üzerine, Netanyahu asla kabul edemeyeceğimiz başka seçenekler ve talepler ortaya koydu. Bu talepler öncesinde hiç konuşulmayan ve üzerinde anlaşamayacağımız talepler oldu. Sonrasında da bize 'Siz anlaşmaya yanaşmıyorsunuz.' denildi." değerlendirmesinde bulundu.
"NETANYAHU'NUN ŞARTLARI GAZZE'DE İŞGALİN DEVAM ETMESİ ANLAMINA GELİYOR"
İsrail Siyasi ve Güvenlik Kabinesi'nin yakın zamanda Philadelphi Koridoru'ndan askerlerin çekilmemesi yönündeki kararının müzakerelerde üzerinde tartışılan tüm önerilerle tamamen ters düştüğünü ifade eden Bedran, "Netanyahu'nun şartları, müzakere görüşmelerini sonuçlandırmayı değil, Gazze'de işgalin devam etmesi anlamına geliyor." diye konuştu.
Müzakerelerle ilgili kararlılıklarını sürdüreceklerini dile getiren Bedran, "Biz duruşumuzu müzakerelere bağlantılı olarak asla değiştirmiyoruz ve değiştirmeyeceğiz. Bunu tüm taraflara ilan ediyoruz." dedi.
Filistin halkının haklarını savunmak için hareket ettiklerini kaydeden Bedran, "Biz sınırları bitişik olan iki devlet değiliz, bizler Filistinliler olarak işgal altında yaşayan bir halkız. Halkımızın direnişi Gazze'de ve işgal altındaki Batı Şeria’da devam ediyor ve durmayacak. Biz direniş meydanında kalmaya devam edeceğiz, bir diğer yandan da müzakereler yürüterek aynı hedefe ulaşmaya çalışıyoruz. Biz halkımızın ne istediğini biliyoruz, gücümüz ve imkanlarımızla halkımızın özgürlüğü için çabalıyoruz." ifadelerini kullandı.
Müzakere görüşmelerinde anlaşmazlığa sebep olan asıl konunun esir takası değil, Philadelphi Koridoru meselesi olduğunu dile getiren Bedran, "Esirlerin takası bizim için de mühim ve hassas bir konu. İşgalciler esir değişiminin anlaşmaya varılmasının önündeki en büyük engel olduğu yalanını söyledi. Ancak bu bir yalan ve kandırmacadan ibarettir. Elbette bizler de binlerce esirimizi kurtarmak istiyoruz ancak üzerinde anlaşmaya varamadığımız asıl konu koridor meselesi (Philadelphi Koridoru) oldu." şeklinde konuştu.
"AKSA TUFANI, FİLİSTİN DAVASINI DÜNYANIN GÜNDEMİNE TEKRAR TAŞIDI"
7 Ekim'deki Aksa Tufanı operasyonunun Filistinliler için kendilerini savunmanın bir adımı olduğunu belirten Bedran, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Aksa Tufanı, Filistinlilerin kendilerini savunmasının bir adımıdır. Bu direniş Filistin davasını dünyanın gündemine tekrar taşıdı. Çünkü işgalci İsrail, Filistin'in özgürlüğünü tasfiye etmek ve unutturmak istiyordu. 7 Ekim'den bu yana işgalci İsrail ordusu saldırılarını sivil, kadın, çocuk ve yaşlı ayrımı yapmadan hala sürdürüyor. Okullar, hastaneler ve sivil yerleşim alanlarının hepsi hala yıkım altında. Tüm dünya iyice bilmeli ve idrak etmeli ki burada uzun yıllardır işgal altında yaşıyoruz ve katlediliyoruz. Eğer dünya burada akan kanı durdurmak istiyorsa İsrail saldırılarını durdurmak için gayret etmeli ve Filistinlilerin özgürlüklerinin tanınması için elinden geleni yapmalıdır."
Filistin davasına yönelik dayanışma ve desteğin artması gerektiğine dikkati çeken Bedran, "Tüm dünyaya seslenmeden önce İslam dünyasına seslenmek istiyorum. Filistin davası kutsal bir davadır. Mescid-i Aksa davası tüm Müslümanların ortak davasıdır. Tüm zorluklar karşısında İslam âleminin yöneticilerinin ve halklarının Filistin davasına yönelik dayanışma ve desteklerini arttırmasını bekliyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
"Türkiye’nin siyasi duruşu ve desteğini her zaman hissediyoruz"
Türkiye'nin her zaman Filistinlilerin yanında olduğunu kaydeden Bedran, sözlerini şu şekilde tamamladı:
"Gazze'de yaşananlar daha önce eşi benzeri olmayacak kadar kötü. Başta Amerika olmak üzere bazı Avrupa devletleri İsrail'i güçlü bir şekilde destekliyor. Biz bu anlamda Türkiye’nin bize gösterdiği desteğin ve gayretin farkındayız ve takdir ediyoruz. Türkiye’nin siyasi duruşu ve desteğini her zaman hissediyoruz. Ancak bu hassas dönemde halkımızı destekleme konusunda Türkiye'deki kardeşlerimizden, Arap ve İslam ülkelerinden daha fazla siyasi çaba sarf etmelerini istiyoruz."
İngiliz Telgraph gazetesinde yer alan bir analize göre, Gazze'de 6 rehinenin cansız bedeninin bulunması, İsrail'in kırılgan koalisyon hükümetini devirebilir ve ülkeyi 11 aydır devam eden savaşı sona erdiren bir anlaşmayı zorlayabilir.
Yarım milyondan fazla insan katıldı, ülke durma noktasına geldi
Rehinelerin Aileleri Forumu, Pazar günü, Netanyahu'nun IDF'nin arkasına saklanmak yerine rehinelerin ölümlerinin "sorumluluğunu üstlenmek" için kamuoyuna önüne çıkmasını talep etti. Ancak Netanyahu tüm baskılara rağmen Hamas'ı suçlamayı tercih etti ve geri adım atmadı. Telegraph gazetesi dünden beri düzenlenen protestolara yarım milyondan fazla insanın katıldığına dikkat çekti ve gösterilerin ülkeyi durma noktasına getirdiğinin altını çizdi.
Hükümet bir gecede çökebilir
Telegraph'a göre Netanyahu'nun yürüdüğü siyasi ip korkunç derecede ince ve şimdiye kadar aşırı sağa tutunarak ayakta kaldı. Netnayhu ile arasının uzun süredir açık olduğu bilinen Savunma Bakanı Gallant istifa ederse veya talep edildiği gibi protestolar artarak devam ederse hükümet bir gecede çökebilir.
Ultra Ortodoks Yahudiler'in (Harediler), İsrail Savunma Kuvvetleri (IDF) askere alma ofisi önünde eylem yaptı.
Haredi protestocular, Haredi asker adaylarının askere alınmalarına karşı Tel Hashomer'deki askerlik şubesinin önünde gösteri yaptı.
עשרות מפגינים נגד גיוס חרדים מחוץ לבסיס תל השומר pic.twitter.com/5J46i7lx01
— זירת החדשות (@ZiratNews) September 2, 2024
Gazze'de Hamas tarafından esir tutulan ABD-İsrail vatandaşı Sagui Dekel-Chen'in babası, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'ya tepki göstererek "iktidarını elinde tutma arzusuyla hareket ettiğini" söyledi.
CBS televizyonuna konuşan baba Jonathan Dekel-Chen, Netanyahu'ya, esirlerin serbest kalmasını sağlayacak ateşkes anlaşmasıyla ilgilenmediği suçlamasında bulundu.
İsraillilerin birçoğunun artık Netanyahu'nun sözlerine güvenmediğini ve eylemlerine baktığını belirten Dekel-Chen, "Eylemleriyle de radikal bir misyona sahip azınlık hükümet ortaklarıyla iktidarını elinde tutma arzusuyla hareket ediyor." dedi.
Dekel-Chen, Netanyahu'nun, "Hamas'ı kesin olarak yenme fantezisiyle" hareket ettiğini kaydederek, "Ancak bu düşünce, koalisyon ortaklarından gelen radikal bir fikir ve gerçekçi değil ve en azından bugüne kadar bu düşüncesini tüm rehinelerin iyiliğine tercih etti." ifadesini kullandı.
ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin, İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant ile yaptığı telefon görüşmesinde Gazze'deki esirlerin serbest bırakılmasını sağlayacak bir ateşkes anlaşmasına varılması yönündeki kararlılıklarını ifade etti.
Bakan Austin, X hesabından yaptığı açıklamada, İsrailli mevkidaşı Gallant ile telefonda, Gazze'nin güneyindeki Refah kentinde ölü bulunan ve aralarında 23 yaşındaki Amerikan vatandaşı Hersh Goldberg-Polin'in de bulunduğu 6 esirle ilgili görüştüğünü belirtti.
Esirlerin ailelerine en derin taziyelerini ileten Austin, Gallant ile tüm esirlerin serbest bırakılmasını sağlayacak bir ateşkes anlaşmasına bir an evvel varılması yönündeki kararlılıklarını tekrardan teyit ettiklerini vurguladı.
İsrail'de, Netanyahu hükümetine Gazze'deki esirlerin serbest bırakılması için baskı yapmak amacıyla başlatılan protestolar nedeniyle Tel Aviv ve Batı Kudüs'teki raylı sistem seferlerinde aksamalar yaşandı.
Yedioth Ahronot gazetesinde yer alan habere göre, Tel Aviv'deki raylı sistemlerin işletmeciliğini yapan Tevel şirketi, seferlerin "seyrek formatta çalışacağını" ve gecikmeler olabileceğini söyledi.
Batı Kudüs'te ise raylı sistemlerin işletmecisi Cfir, işçi sendikasının grev kararı sona erdiğinde hizmetlerin normale döneceğini belirtti.
İşçi sendikası başkanı Arnon Bar-David, genel grevin bu akşam saat 18.00'da sona ereceğini söyledi.
EKONOMİ BAKANI SMOTRICH'DEN REST
İsrail Ekonomi Bakanı Bezalel Smotrich, greve katılan işçilere ödeme yapılmayacağını söyledi.
Smotrich, sendika tarafından çağrısı yapılan greve katılan hiç kimseye ödeme yapılmaması için hazineye talimat verdiğini açıkladı.
Grev kararının durdurulması için mahkemelere çağrıda bulunan ekonomi bakanı, sendikanın başkanı Arnan Bar-David'i "işbirlikçi" olmakla suçladı.
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) ve UNICEF ekipleri, dün 06:00'dan 14:00'e kadar Deyr el-Belah'ta Çocuk Felci aşılama kampanyasının ilk günü için çalışma gerçekleştirdi.
10 yaşın altındaki 86 bin çocuk, 470 ekip tarafından aşılandı. Ekipler ayrıca, bölge sakinlerini çocuklarını aşılatmaya teşvik etmek için dolaştı.
💉UPDATE: Day 1 of the Polio vaccination campaign in Gaza
— COGAT (@cogatonline) September 2, 2024
💉Yesterday, from 6AM to 2PM, the medical teams of @WHO and @UNICEF began the first day of the Polio vaccination campaign in Deir al-Balah in the medical centers in the area.
💉86,000 children under 10 were vaccinated by… pic.twitter.com/fn82fHn33l
Hamas'ın Siyasi Büro Üyesi Halil el-Hayye, Gazze'de ateşkes ve esir takası için İsrail'le gerçek bir müzakerenin olmadığının altını çizerek, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun istemesi halinde anlaşma için hazır olacaklarını söyledi.Katar merkezli Al Jazeera Televizyonuna konuşan Hayye, "Halihazırda gerçek anlamda müzakereler yok, ne yazık ki kaçamak ve zaman kaybı söz konusu. İki haftadır müzakereler yürütülüyor ancak hiçbir sonuç yok, Netanyahu esir takası istiyorsa bizler hazırız." dedi.
Netanyahu'nun, Gazze Şeridi'nin kuzeyi ile güneyini ayıran Netzarim Koridoru ve Mısır-Gazze sınırındaki Philadelphi Koridoru'ndan çekilmeyecekleri ısrarını dillendirdiğini hatırlatan Hayye, "Ben de net olarak diyorum ki; Gazze Şeridi'nden tamamen çekilme olmadığı sürece anlaşma olmayacak." ifadelerini kullandı. Netanyahu'nun savaşı sürdürmek istediğini dile getiren Hayye, çünkü mutabakata varmanın bir bedeli olacağı ve Netanyahu'nun da bedel ödemek istemediğini belirtti.
Gazze'nin Refah kentinde ölü bulunan İsrailli 6 esir konusuna da değinen Hayye, "Söz konusu esirlerin bir anlaşmayla ailelerine kavuşmaları mümkündü ancak İsrail ordusu ve Netanyahu'nun ısrarı hem bunların ölümüne sebep oldu hem de bunlarla yaşayan ve onları koruyan onlarca kişiyi öldürdü." diye konuştu.İsrailli bazı esirlerin doğrudan İsrail askerlerinin kurşunuyla öldürüldüğünü anlatan Hayye, Netanyahu ve ekibinin İsrailli esirlerle ilgilenmediğini kaydetti.
Hayye, Netanyahu'nun kendini kahraman göstermeye çalıştığını ifade ederek, "Bu 6 esiri de işgalci doğrudan öldürmüş oldu, bombardımanlarıyla ölmelerine yol açtı." dedi.Öldürülen 6 esir arasında ABD vatandaşı bir gencin de olduğuna ve Katar'ın talebi doğrultusunda muhtemel bir esir takasında onu çıkarmayı hedeflediklerine işaret eden Hayye, sözlerini şöyle sürdürdü:
"O gencin anne babasıyla konuştuğuna dair Katarlılara bir video kaydını teslim etmiştik. Genç, videoda İsrail hükümetine de hitap etti. Kassam Tugayları, bir süre sonra o genç ve onu koruyanlarla iletişimin kesildiğini duyurdu. Bu da gösteriyor ki söz konusu genç doğrudan işgalci saldırısına maruz kaldı. O günden sonra da kendisiyle ilgili bilgi alınamadı, diğer bazı esirlerle ölü bulundu."
Gazze'de 6 rehinenin cansız bedeninin bulunmasının ardından eleştiri oklarının hedefine oturan İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, dünkü kabine toplantısında Hamas'a güçlü yanıt sözü verdi ve 24-48 saat içinde öneriler hazırlamasını istedi. İsrail Hayom gazetesi başbakanın sözlerini aktardığı haberinde bir rehine anlaşmasının hala mümkün olduğunu vurguladı. İsrail'in bazı konularda taviz vermeye hazır olduğunu öne süren gazete Philadelphi Koridoru'nun İsrail kontrolüne bırakılması konusunda taviz verilmeyeceğini aktardı.
Suudi Arabistan Dışişleri Bakanlığından yapılan yazılı açıklamaya göre Bin Ferhan, Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'ın yanı sıra Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati, Ürdün Dışişleri Bakanı Eymen es-Safedi ve Bahreyn Dışişleri Bakanı Abdullatif bin Raşid ez-Zeyani ile telefon görüşmeleri yaptı.
Filistin davasıyla ilgili son gelişmelerin ele alındığı görüşmelerde, Filistin halkının meşru haklarını geri alma ve Gazze'de ateşkesin sağlanmasını hedefleyen İslam ülkelerinin çabaları konuşuldu.
İsrail'in işgal altındaki Filistin topraklarında sürdürdüğü ihlallerin de konuşulduğu görüşmelerde, İsrail'in söz konusu ihlallerini durduracak Arap ve İslam ülkelerinin ortak çalışmalarının güçlendirilmesinin yolları değerlendirildi.
Gazze Şeridi'ndeki İsrailli esirlerden 6'sının cesedine ulaşıldığının açıklanması üzerine, ateşkes ve esir takası anlaşmasını sabote etmekle eleştirilen Netanyahu ve hükümetine karşı protestolar başladı.Gösterilerin merkezi, başkent Tel Aviv'deki Savunma Bakanlığının bulunduğu Menachem Begin ve Kaplan caddeleri oldu. Gösteriyi organize eden gruplar, Tel Aviv'deki protestolara yaklaşık 300 bin kişinin katıldığını, ülke genelinde ise gösterilere katılımın 500 bini aştığını belirtti.
Burada kurulan sahneye, 6 esir için İsrail bayrağına sarılı 6 tabut yerleştirildi. Gazze Şeridi'ndeki İsrailli esirlerin yakınları ve sanatçılar, sahneden konuşma yaparak, Netanyahu ve hükümetinin "esir takası anlaşması karşısında kayıtsızlığını ve isteksizliğini" eleştirdi.İsrail'in en büyük işçi sendikası Hisdatrut'un Başkanı Arnon Bar-David, konuşmasında, ülke genelinde yarın greve gidileceğini belirterek, "Yarın İsrail işe gitmeyecek, limanlar, fabrikalar, ofisler kapalı olacak." dedi.
Ellerinde İsrail bayrakları bulunan protestocular, Başbakan Netanyahu ve hükümetindeki siyasetçiler aleyhinde pankart, afiş ve dövizler de taşıdı.İsrailli esirlerin bir an önce evlerine dönmesi çağrısı yaparak davul ve düdük çalan protestocular, "Hepsi hemen eve", "Yardım" yazılı dövizler taşıdı. Göstericiler, "(Netanyahu) Bibi esirleri serbest bırak", "Sen baştasın, sen suçlusun" şeklinde sloganlar attı.
Ülke genelinde protestolar, yol kapatmalar
Tel Aviv, Hayfa ve Batı Kudüs'ün yanı sıra ülkenin çeşitli noktalarında yapılan yürüyüş ve protestolarda da hükümetin istifası ve esirlerin geri getirilmesi talep edildi.Hayfa'da toplanan binlerce kişi, kentin merkezindeki kavşağı trafiğe kapattı, ateş yaktı. İsrail polisinin burada da göstericilere müdahalesinde arbede yaşandı.
Bunun yanı sıra Tel Aviv'de göstericiler, kentin ana otoyollarından birini tek yönlü trafiğe kapatarak yolda lastik yaktı.Ülke genelinde göstericilerin, protestolar sırasında bazı yollar ve kavşaklarda trafiği engellediği haberleri geldi.
İsrail basınındaki haberlere göre, Hisdatrut Başkanı Arnon Bar-David, "Gazze'deki İsrailli esirler öldürülürken kayıtsız kalamayacaklarını, anlaşmanın her şeyden önemli olduğunu ve bir an önce sağlanması gerektiğini" belirterek yarın ülke genelinde greve gidileceğini açıkladı.
Ülkenin farklı kamplar arasında parçalandığını söyleyen Bar-David, bunu düzeltmek için "ülke genelinde ekonominin kapatılacağını" dile getirdi.Gazze Şeridi'ndeki İsrailli esirlerin aileleri de sendikanın grev kararını memnuniyetle karşıladıklarını duyurdu.Grev kapsamında, İsrail'in dünyaya açılan kapısı niteliğindeki Tel Aviv'in Ben-Gurion Havalimanı'nda yerel saatle 08.00'den itibaren uçuşların durdurulacağı bilgisi paylaşıldı.
İsrail'in Kanal 12 televizyonuna göre, Netanyahu, kabine toplantısında, İsrail ordusunun işgal ettiği Gazze-Mısır sınır hattındaki Philadelphi Koridoru'na değindi.
"Philadelphi Koridoru'ndan ne 42 gün sonra ne de 42 yıl sonra çekileceğiz." diyen Netanyahu, Philadelphi Koridoru'nun İsrail'in güvenliği için önemli olduğunu bu nedenle de orada kalıcı olmaları gerektiğini iddia etti.
Filistinli gruplarla esir takası anlaşmasına varılması için hükümetin üzerinde baskı kurmak amacıyla organize edilen genel greve tepki gösteren Netanyahu, "utanç verici" olarak nitelendirdiği bu grevin Hamas'a yaradığını öne sürdü.
Netanyahu'nun "42 gün" ifadesiyle, İsrail ile Hamas arasındaki dolaylı müzakerelerde gündeme gelen "ateşkes anlaşmasının 42 günlük ilk aşamasına" işaret ettiği belirtiliyor.
İsrail ordusu, Gazze Şeridi'nin Refah kentinde bir tünelde 6 İsrailli esirin cesedine ulaşıldığını açıklamıştı.
Hamas ise 6 İsrailli esirin "Amerikan silahlarıyla Filistin halkını katleden İsrail bombardımanında" öldüğünü belirtmişti.
Gazze'de tutulan İsrailli esirlerin ailelerinin oluşturduğu platform, "Gazze-Mısır sınır hattındaki Philadelphi Koridoru'nda işgali sürdürmekte ısrar eden ve esir takası anlaşmalarını baltalayan" Başbakan Binyamin Netanyahu'yu 6 İsrailli esirin ölümünden sorumlu tutmuştu.
Netanyahu ise hükümetin kalan esirlerin serbest bırakılması için anlaşmaya varmakta kararlı olduğunu savunmuş ve anlaşma sağlanamamasının sorumlusunun Hamas olduğunu iddia etmişti.
İsrail'in aşırı sağcı Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben Gvir, işgal altındaki Batı Şeria'da halka yeni cezalar getirilmesi ve İsrail hapishanelerindeki Filistinlilerin öldürülmesi çağrısında bulundu. Ben Gvir, El Halil kentinde 3 İsrail polisinin öldüğü silahlı saldırının ardından X sosyal medya hesabından bir paylaşımda bulundu.
İsrailli Bakan, "İsraillilerin yaşama hakkı, Filistin yönetimi vatandaşlarının hareket özgürlüğünden önce gelir." ifadesini kullandı.Batı Şeria'da daha fazla askeri kontrol noktası kurulması ve Filistinlilerin sokaklarda dolaşmasına izin verilmemesi çağrısı yapan Ben Gvir, İsrail hapishanelerindeki Filistinlilere idam cezasının bugünkü Güvenlik Kabinesinin gündemine alınmasını, daha fazla Filistin toprağının işgal edilmesini ve Gazze'de İsrailliler için yerleşim yerleri kurulmasını istedi.
Aşırı sağcı Bakan, "terörist" olarak nitelendirdiği Filistin yönetimini de "terörü teşvik etmek ve Yahudileri öldürmek için maaş vermekle" suçladı.Batı Şeria'nın El Halil kentindeki Terkumya beldesinde bu sabah bir araçtan İsrail polisinin bulunduğu araca düzenlenen silahlı saldırıda 3 İsrail polisi ölmüştü.