Güncelleme Tarihi:
Son dakika haberi... Yemen'de son durum: Tansiyon zirvede...
ABD ve İngiltere'nin Yemen'de Husileri hedef alan hava saldırılarına tepkiler gelmeye devam ediyor. Irak Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan yazılı açıklamada, saldırının bölgedeki savaş çemberini genişleteceği uyarısında bulunularak, "Yemen'e ve egemenliğine yönelik yapılan saldırıyı kınıyoruz" denildi.
Savaşın büyümesinin soruna çözüm olmadığı kaydedilen açıklamada, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin sorumluluklarını yerine getirmesi ve Gazze Şeridi'nde Filistinlilere karşı yürütülen acımasız savaşı durdurmaya yönelik bir karar almasıyla çözüm sağlanabileceği belirtildi.
Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov bugün yaptığı açıklamada, operasyonun uluslararası hukuka aykırı olduğunu savunarak, “Bu saldırıları kınıyoruz. Kararın kabul edildiğini biliyorsunuz, biz çekimser kaldık. Ve saldırıyı gerçekleştiren ülkeler, eylemlerinin altına uluslararası yasal bir dayanak sunmaya çalıştılar. Bu girişim başarısız oldu, kabul edilen karar herhangi bir saldırı hakkı vermiyor. Dolayısıyla uluslararası hukuk açısından bu saldırılar gayrimeşrudurlar. Bizim pozisyonumuz budur" dedi.
İran destekli Husi güçleri Yemen'deki askeri saldırılara karşı misilleme sözü verirken Orta Doğu, bölgedeki çatışmayı genişletebilecek bu saldırılar konusunda alarma geçti. İngiliz NewYorkTimes gazetesine konuşan askeri analistler ABD ve İngiltere'nin dün gece gerçekleştirdiği saldırının 'caydırıcılıktan' çok uzak olduğunu ileri sürdü.
Uzmanlar Husilerin ABD ile çatışma ihtimalini büyük bir memnuniyetle karşıladığını, ABD ve İngiltere'nin aslında onlara 'tam olarak istediği şeyi verdiklerini' belirtirken, İngiltere ARK Group'tan Hannah Porter, "Husiler genişletilmiş bir bölgesel savaş görmeyi umuyorlar ve ön saflarda yer almaya istekliler" dedi.
Danimarka Savunma Bakanlığı bugün Savunma Bakanı Lund Poulsen’in açıklamasına yer vererek Beyaz Saray’ın ortak açıklamasını paylaştı. Danimarka Savunma Bakanı Troels Lund Poulsen açıklamasında şu ifadelere yer verdi;
“Hükümet, dün gece Yemen'de Amerika öncülüğünde gerçekleştirilen eylemi destekliyor. Serbest navigasyon hayati önem taşıyor ve bu nedenle hükümet, bölgeye bir firkateyn gönderilmesi yönünde bir karar öneriyor.”
Husiler, ABD-İngiltere askeri harekatında 5 üyelerinin öldürüldüğünü, 6'sının da yaralandığını açıkladı.
Husilerin Askeri Sözcüsü Yahya Saree, ABD ve İngiltere'nin toplam 73 saldırı gerçekleştirdiğini söyledi.
Yahya Saree TV yayınında yaptığı konuşmada harekatı "açık saldırganlık eylemi" olarak nitelendirdi.
Almanya Dışişleri Bakanlığı, ABD ve İngiltere’nin Yemen’de Husi hedeflerini vurması sonrasında Avustralya, Bahreyn, Kanada, Danimarka, Almanya, Hollanda, Yeni Zelanda, Güney Kore, İngiltere ve ABD tarafından yapılan ortak açıklamayı yayınlayarak “ABD ve İngiltere'nin bugünkü tepkisi, daha fazla saldırıyı önlemek için Yemen'deki Husi askeri hedeflerine yöneliktir ve BM Şartı ile tutarlıdır. Amacımız gerilimi azaltmak ve Kızıldeniz'de istikrarı yeniden tesis etmek” dedi.
Yemen'deki Husilerin Kızıldeniz’deki saldırılarından tedarik zinciri olumsuz etkilendi. Elektrikli otomobil devi Tesla, Almanya’nın başkenti Berlin’in güneyindeki Grünheide’de yer alan fabrikasında 29 Ocak-11 Şubat tarihleri arasında üretimin büyük bir bölümünü askıya alacağını duyurdu.
Tesla’dan yapılan açıklamada, Kızıldeniz'deki çatışmalar nedeniyle Avrupa ile Asya arasındaki ulaşım yollarında yaşanan değişimlerin Gruenheide'deki üretimi etkilediği belirtilerek, nakliye sürelerinin uzamasının tedarik zincirinde büyük bir boşluk oluşturduğu ifade edildi.
Şirket, kısmi olarak durdurulan üretim faaliyetinin 12 Şubat’ta tam kapasite ile yeniden başlayacağını kaydetti.
ABD'de Yemen’e gerçekleştirilen saldırılara tepki gösteren savaş muhalifi aktivistler, Washington’daki Beyaz Saray’ın önünde ve New York’taki ünlü Times Meydanı’nda toplanarak saldırıların durdurulması çağrısında bulundu.
Fransa, Husilerin Kızıldeniz'deki ticari gemilere yönelik saldırılarını kınadı ve saldırıların derhal durdurulması çağrısında bulundu. Fransa dışişleri bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, "Husiler bu silahlı eylemleriyle bölgedeki gerilimin sorumluluğunu taşımaktadır" ifadesine yer verildi.
İngiltere Silahlı Kuvvetler Bakanı James Heappey, İngiltere'nin Yemen'deki askeri saldırılarını 'meşru müdafaa eylemi' olarak değerlendirdi. Bakan Times Radio'ya verdiği demeçte, "Bizim eylemimiz yasal ve makul işlerini yürüten savaş gemilerimize yönelik saldırılara karşı savunma amaçlıydı" dedi.
Rusya, ABD ve İngiltere'nin Yemen'e yönelik askeri saldırılarını görüşmek üzere Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin acil olarak toplanmasını talep etti.
Rusya'nın yaptığı açıklamada "Rusya, ABD ve İngiltere'nin Yemen'e yönelik saldırılarıyla ilgili olarak BM Güvenlik Konseyi'nin 12 Ocak'ta acil olarak toplanmasını talep etti" ifadesi yer aldı.
Filistin meselesi ve Orta Doğu’daki durum ile ABD ve İngiltere'nin Yemen'e yönelik saldırılarının görüşüleceği iki toplantı New York saatiyle 10.00'da (TSİ 18.00) başlayacak.
Husilerin sözcüsü Muhammed Abdulsalam sosyal medya hesabından yaptığı duyuruda İsrail bağlantılı gemileri hedef almaya devam edeceklerini ve ABD-İngiltere'nin başlattığı saldırının onlara engel olamayacağını duyurdu.
Husi siyasi bürosunun bir üyesi olan Fadl Abu-Talib ise grubun her türlü savaşa veya çatışmaya karşı tamamen hazırlı olduğunu açıkladı
Hizbullah, ABD-İngiltere'nin Yemen'deki Husilere yönelik saldırısını kınadı. Grup, yaptığı açıklamada, "ABD, Siyonist düşmanın Gazze ve bölgede işlediği trajedi ve katliamlarda tam bir ortak olduğunu bir kez daha teyit etti." ifadeleri yer aldı.
ABD Hava Kuvvetleri Yemen'de gece boyunca 16 noktada en az 60 hedefin vurulduğunu duyurdu. Ülkenin Ortadoğu'daki operasyonları denetleyen Korgeneral Alex Grynkewich, "Saldırılarda 100'ün üzerinde, çeşitli türde hassas güdümlü mühimmat kullanıldı" dedi.
Üst düzey bir askeri yetkili ise CNN'e yaptığı açıklamada ABD ve İngiltere'nin 'sivil nüfus merkezlerini' kesinlikle hedef almadığını, hassas güdümlü mühimmatların 'ikincil hasarı' en aza indirmek için kullanıldığını açıkladı.
CENTCOM bu saldırının Kızıldeniz, Bab el Mendeb Boğazı ve Aden Körfezi'nde faaliyet gösteren 20'den fazla ülkenin savunma koalisyonu olan Refah Muhafızı Operasyonu ile ilgili olmadığını vurguladı.
İran dışişleri bakanlığı sözcüsü Nasır Kanaani, ülkenin ABD-İngiltere'nin Yemen'deki Husilere yönelik saldırısını güçlü bir şekilde kınadığını belirten bir açıklama yayınladı:
"ABD ve İngiltere'nin bu sabah Yemen'in birçok şehrine düzenlediği askeri saldırıları şiddetle kınıyoruz. Bunu, Yemen'in egemenliğinin ve toprak bütünlüğünün açık bir ihlali, uluslararası yasa, düzenleme ve hakların ihlali olarak değerlendiriyoruz."
Yemen'deki Şii azınlığı Zeydiler'den oluşan Husiler 1990'lı yıllarda dönemin Devlet Başkanı Ali Abdullah Salih'in yolsuzluğa bulaştığını söyledikleri rejimine karşı mücadele için kurulmuştu.İsimlerini hareketin kurucusu Hüseyin El Husi'den alıyorlar.
Husiler, 2014'ün başında Ali Abdullah Salih'in halefi Devlet Başkanı Abdrabbuh Mansur Hadi'ye karşı ayaklandıklarında Yemen'de büyük bir siyasi güç kazandılar.2015 başlarında ülkenin kuzeyindeki Saada bölgesini ele geçirdiler ve Hadi'yi ülke dışına kaçmaya zorladılar.
Yemen'in komşusu Suudi Arabistan askeri müdahelede bulunup, Husileri iktidardan düşürmeye ve yerine Hadi'yi getirmeye çalıştı, Husiler, bu saldırıları püskürttü ve ülkenin geniş kesimlerini ellerinde tutmaya devam ettiler.
BM Güvenlik Konseyi'nin Husi hareketi uzmanı Ahmed el Bahri'ye atfettiği açıklamada, Husi hareketinin 2010 itibarıyla 100 ila 120 bin üyesi olduğunu ve silahlı birliklerle, silahsız destekçilerden oluştuğunu belirtmişti.
Husi isyancılar, gemilere saldırı düzenledikleri Kızıldeniz kıyılarının büyük bir kısmını da ellerinde tutuyor.
ABD merkez komutanlığı Yemen'deki askeri hedeflere yönelik operasyonun görüntülerini yayınladı ve X'de yaptığı açıklamada, "Bu çok uluslu eylem, radar sistemlerini, hava savunma sistemlerini hedef almıştır" ifadelerini kullandı.
On Jan. 11 at 2:30 a.m. (Sanaa time), U.S. Central Command forces, in coordination with the United Kingdom, and support from Australia, Canada, the Netherlands, and Bahrain conducted joint strikes on Houthi targets to degrade their capability to continue their illegal and… pic.twitter.com/bR8biMolSx
— U.S. Central Command (@CENTCOM) January 12, 2024
ABD ve İngiltere'nin Avustralya, Bahreyn, Kanada, Danimarka, Almanya, Hollanda, Yeni Zelanda, Kore Cumhuriyeti ile yaptığı ortak açıklamada şu ifadeler yer aldı:
"Husilerin Kızıldeniz'deki gemilere yönelik yasadışı, tehlikeli ve yıkıcı saldırılarının devam etmesi üzerine ABD ve Birleşik Krallık silahlı kuvvetleri, Hollanda, Kanada, Bahreyn ve Avustralya'nın da desteğiyle, kolektif meşru müdafaa hakkına uygun olarak Yemen'de Husilerin kontrolündeki bölgelere ortak saldırılar düzenlemiştir.
Bu hassas saldırılar, Husilerin küresel ticareti ve uluslararası denizcilerin yaşamlarını tehdit etmek için kullandıkları kabiliyetleri bozmayı ve azaltmayı amaçlıyor"
Suudi Arabistan Dışişleri Bakanlığı taraflara itidal ve tansiyonu düşürme çağrısı yaptı. Gelişmeleri "büyük bir endişeyle takip ettiklerini" belirten Riyad, Kızıldeniz'de güvenlik ve istikrarın korunmasının önemine vurgu yaptı.
Hollanda Başbakanı Mark Rutte, hava saldırılarına destek veren bir açıklama yaptı ve 'ABD ve İngiltere'nin eylemi meşru müdafaa hakkına dayanıyor'dedi.
Avustralya Savunma Bakanı Richard Marles, Avustralyalıların "operasyon karargahında" bulunduğunu söyledi ancak ülkesinin müdahalesinin kapsamı hakkında daha fazla ayrıntı vermeyi reddetti. Marles düzenlediği basın toplantısında “Avustralya, küresel kurallara dayalı düzeni savunan her türlü eylemi desteklemeye devam edecektir.” ifadelerini kullandı.
ABD ve İngiltere'nin saldırılarından sonra İsrail'den henüz resmi bir açıklama gelmese de, Al Jazeera Tel Aviv'in yüksek alarma geçtiğini yazdı. Jeopolitik risk danışmanlığı şirketi Gulf State Analytics'in CEO'su Giorgio Cafiero, Yemen'deki saldırının ABD'yi Orta Doğu'da 'çok tehlikeli bir yöne' sürüklediğini iddia etti:
"Saldırının ABD'yi Orta Doğu'da uzun süreli bir çatışmaya sürükleme potansiyeli var. Bu ABD vatandaşlarının istediği bir şey değil. Biden yönetimindeki yetkililer böyle bir sonucu istemediklerini defalarca dile getirdiler.Biden ekibinin aldığı kararların bizi şu anda çok tehlikeli bir yöne ittiğini düşünüyorum"
Yemen'de Husi hedeflerinin vurulmasıyla ilgili bilgi veren ABD'li üst düzey yetkili, Husilerin henüz bir misillemede bulunmadığını aktardı.İsmi açıklanmayan yetkili telefon üzerinden gazetecilere yaptığı toplu bilgilendirmede "Şu ana kadar ABD ya da diğer koalisyon ortaklarına yönelik doğrudan bir misilleme görmedik. Tabii ki kendimizi savunmak için hazırlıklıyız, ancak şu ana kadar Husilerden bir yanıt vermedi" dedi.
Kızıldeniz'deki uluslararası koalisyonu oluşturan ABD, İngiltere, Avustralya, Kanada, Danimarka, Almanya, Hollanda, Yeni Zelanda ve Güney Kore'den yapılan ortak açıklamadaysa "hedefin tansiyonu düşürmek" olduğu belirtildi; "Ancak mesajımız net: insan hayatını ve serbest ticareti korumaya devam edeceğiz".
İngiltere Başbakanı Rishi Sunak yaptığı kısa yazılı açıklamada Husilere Kızıldeniz'deki gemileri hedef alan saldırılarını durdurma ve tansiyonu düşürme çağrısı yaptı.
Sunak "Kızıldeniz'de ticari gemilere yönelik bir dizi tehlikeli ve istikrarı bozucu saldırı, İngiliz ve diğer uluslararası gemileri tehdit edip, bu önemli ticaret yolunda ciddi aksamalara ve ürün fiyatlarının artmasına neden oluyor" dedi.
Sunak, bu durumun kabul edilemez olduğunu da belirtti.
Husi yetkili Abdülkadir el-Murteda sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada Yemen topraklarındaki saldırıları doğruladı ve "Allah'a yemin ediyoruz ki Gazzeli kardeşlerimizi yalnız bırakmayacağız. Gazze halkına yönelik saldırılar durmadıkça ve Gazze'deki abluka kalkmadıkça, hiçbir İsrail gemisi ya da İsrail'le bağlantılı geminin geçişine izin vermeyeceğiz" dedi.
Yemen'de Husilere bağlı Dışişleri Bakanı Yardımcısı Hüseyin el-İzzi ise Yemen televizyonu el-Mesire'ye yaptığı açıklamada, "İngiltere ve ABD bu aleni saldırının bedelini ödeyecek" dedi.
كملتوا..؟؟؟!!!!
— عبدالقادر المرتضى (@abdulqadermortd) January 12, 2024
ها نقسم لكم بالله لن نترك إخواننا في غزة.
ولن نسمح بمرور أي سفينة إسرائيلية أو لها علاقة بالكيان ،أو متجهة إليه حتى توقفوا عدوانكم وترفعوا حصاركم عن أبناء غزة..#لستم_وحدكم
ABD Başkanı Joe Biden, saldırı sonrası yaptığı yazılı açıklamada, "Bugün talimatım doğrultusunda ABD askeri kuvvetleri, Birleşik Krallık ile birlikte ve Avustralya, Bahreyn, Kanada ve Hollanda'nın desteğiyle Husi isyancıların dünyanın en hayati su yollarından birinde seyrüsefer özgürlüğünü tehlikeye atmak için Yemen'de kullandığı bir dizi hedefe başarıyla saldırı düzenledi. Bu saldırılar, ABD ve ortaklarımızın personelimize yönelik saldırılara tolerans göstermeyeceğini veya düşman aktörlerin dünyanın en kritik ticaret yollarından birinde seyrüsefer özgürlüğünü tehlikeye atmasına izin vermeyeceğine dair akit bir mesajdır. Gerektiğinde halkımızı ve uluslararası ticaretin serbest akışını korumak için daha fazla önlem almakta tereddüt etmeyeceğim" dedi.
ABD ve İngiltere Yemen'de Husi hedeflerine yönelik havadan ve denizden saldırı başlattı. Yemen'in başkenti Sana, Hudeyde ve Taiz kentlerindeki bazı noktalara patlama sesleri duyulduğu belirtildi.
Associated Press (AP) haber ajansına konuşan Amerikalı yetkililer, Husi hedeflerin donanma gemilerinden atılan Tomahawk füzeler ve savaş uçaklarıyla vurulduğunu belirtti.
Yetkililer vurulan Husi hedefleri arasında lojistik merkezleri, hava savunma sistemleri ve cephane depolarının olduğunu açıkladı.
ABD ve İngiltere donanmaları daha önce Kızıldeniz ve Aden Körfezi civarında ticari gemileri hedef alan Husi teknelerini hedef almıştı, ancak İsrail- Hamas savaşının başlamasından bu yana ilk kez Yemen'deki kara hedefleri vuruluyor.