Güncelleme Tarihi:
ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Matthew Miller, İsrail ordusunun, Golan Tepeleri'nin ötesinde Suriye topraklarına girmesinin, oluşan güvenlik boşluğu nedeniyle "geçici bir durum" olduğunu söyledi.
Miller, günlük basın toplantısında, Suriye'de çöken rejim sonrası yaşanan gelişmelerle ilgili basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
Her ülkenin terörist örgütlere karşı harekete geçme hakkı olduğunu belirten Miller, "Suriye ordusu (Suriye'de çöken Baas rejiminin devrik lideri Beşşar Esed'e bağlı rejim güçleri) müzakere konusu olan İsrail-Suriye tampon bölgesi (Golan Tepeleri) etrafındaki mevzilerini terk etti. Bu da potansiyel olarak İsrail'i ve vatandaşlarını tehdit edecek, terörist örgütler tarafından doldurulabilecek bir boşluk yarattı." dedi.
"Bence her ülke, özellikle şu anda Suriye'de içinde bulunduğumuz gibi istikrarsız zamanlarda, sınırında terörist örgütler tarafından doldurulabilecek olası bir boşluktan endişe ederdi." diyen Miller, İsrail'in bu eylemlerinin "geçici olduğunu" kaydetti.
Sözcü Miller, İsrail ve Suriye arasında 1974'te varılan Kuvvetlerin Çekilme Anlaşması'nı desteklediklerini yineledi.
İsrail'in bu işgal girişiminin bölge ülkeleri tarafından kınandığının hatırlatılması üzerine Miller, "Biz gerginliği azaltma ve istikrar sağlamaya çalışıyoruz." diyerek, bölgede sağlanacak bir istikrarın "İsrail dahil" tüm ülkelerin çıkarına olacağına değindi.
ABD, SURİYE'DE HTŞ İLE "DOĞRUDAN VEYA ARACILAR ÜZERİNDEN" GÖRÜŞÜYOR
Heyet Tahrir Şam (HTŞ) ile ilişkileri sorulan Sözcü Matthew Miller, "çeşitli gruplarla bazen doğrudan bazen de aracılarla" iletişim kurduklarını söyledi.
"Son bir kaç gündür" bu görüşmeleri yaptıklarını kaydeden Miller, Suriye içinde veya dışında bu tarz örgütlerle iletişim kurmanın kendileri için "birçok yolu" olduğunu dile getirdi.
Miller, bu tür görüşmelerin devam edeceğini belirtirken ne konuşulduğu konusuna ayrıntılara girmek istemediğini ifade etti.
Sözcü Miller, Münbiç'te askeri muhalif güçlerle terör örgütü PKK/YPG arasında yaşanan çatışmalarla ilgili "Kimsenin bu istikrarsızlık döneminden yararlanarak Suriye içinde kendi pozisyonlarını ilerletmeye çalışmasını istemiyoruz. Bunu, bölgedeki tüm ilgili taraflara açıkça belirtiyoruz." ifadelerini kullandı.
ABD güçlerinin Suriye'de SDG adını kullanan PKK/YPG ile işbirliğinin devamı konusunda Miller, "SDG'ye destek konusunda raporumuzdaki duruşumuzda bir değişiklik olmadı." diyerek örgütün DEAŞ'a karşı mücadelede "hayati bir ortak" olmaya devam edeceğini dile getirdi.
İsrail ordu radyosunun haberinde, Beşşar Esed rejiminin düşmesinin ardından Suriye'ye "İsrail tarihinin en büyük hava saldırıları operasyonlarından birinin gerçekleştirildiği" ifade edildi.
İsrail'in hava saldırılarıyla Suriye'de 250 hedefi vurduğu belirtilen haberde, bu hava saldırılarıyla Esed ordusuna ait askeri üsler, onlarca savaş uçağı, onlarca karadan-havaya füze sistemleri, silah üretim yeri ve depolarının hedef alındığı ileri sürüldü.
Yedioth Ahronoth gazetesinin haberinde ise "İsrail, 50 yılı aşkın süreden beri ilk kez Suriye hava üslerinin tümüne saldırı düzenledi." ifadesi kullanıldı.
İsrail'in Suriye'de önemli son silahı yok etmek için bir daha eline geçmeyecek fırsatı yakaladığı belirtilen haberde, Esed rejiminin düştüğü andan beri yüzlerce savaş uçağı ve insansız hava araçlarının Suriye'nin dört bir yanına düzenlenen saldırılarda kullanıldığı kaydedildi.
Haberde, İsrail'in Suriye'ye yönelik hava saldırıları sonucu şu ana kadar yaklaşık 300 hedefin vurulduğu belirtildi.
Suriye'nin Birleşmiş Milletler (BM) Daimi Temsilcisi Koussay Aldahhak, Suriyelilerin dört gözle özgür, eşit, hukukun üstünlüğü ve demokrasinin olduğu bir devlet kurmayı beklediğini söyledi.
Aldahhak, Baas rejiminin devrilmesinden sonra ilk kez New York'taki BM merkezinde gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Suriyelilerin daha iyi bir gelecek için ülkeyi yeniden inşa edeceklerini belirten Aldahhak, "Suriyeliler, özgür, eşit, hukukun üstünlüğü ve demokrasinin olduğu bir devlet kurmayı dört gözle bekliyor. Ülkemizi ve yıkılanı yeniden inşa etmek için çabalarımızı birleştireceğiz." dedi.
Aldahhak, ekibiyle birlikte BM'de Suriye devlet kurumlarının bir parçası olarak Suriye halkının çıkarlarını savunmaya devam edeceklerini dile getirerek, "Biliyorsunuz, biz karar verici değiliz, talimatları takip ediyoruz. Suriye'nin dış politikasını çizen liderlikten aldığımız talimatları takip ediyoruz ve şimdi yeni hükümeti bekliyoruz." diye konuştu.
"SURİYELİLER İÇİN DAHA PARLAK BİR GELECEK İSTİYORUZ"
Suriye'de yaşam koşullarını iyileştirmeye, tüm mültecilerin ve yerinden edilmiş insanların anavatanlarına geri dönmelerini kolaylaştırmaya yardımcı olmak için çalışacaklarını belirten Aldahhak, "İstikrar ve güvenlik içinde yaşamak istiyoruz. Suriyeliler uzun süre acı çekti. Suriyeliler için daha parlak bir gelecek istiyoruz." ifadesini kullandı.
Aldahhak, bir soru üzerine Suriye'de çok kısa zamanda yaşanan Baas rejiminin yıkılmasıyla ilgili gelişmelerin "herkes gibi kendisi için de sürpriz olduğunu" belirterek, "Ama Suriyeliler mutluysa biz de mutluyuz. Onlar acı çektiğinde biz de acı çekiyoruz. Suriye'den binlerce mil uzakta kendimizi, bir kişiyi savunmuyoruz, ülkeyi savunuyoruz." dedi.
Bu süreçte İsrail'in son birkaç gündür Suriye topraklarına yaptığı saldırıları BM'ye şikayet ederek kınadıklarını da kaydeden Aldahhak, BM mercilerine, İsrail'in Suriye'deki saldırılarına ve işgallerine son vermesi, ülkedeki geçiş döneminden faydalanmaması, uluslararası hukuka uyması çağrısında bulundu.
Beyaz Saray'dan yapılan yazılı açıklamaya göre, ABD Başkanı Biden, Ürdün Kralı 2. Abdullah ile Suriye ve Gazze'deki son gelişmeleri ele aldıkları telefon görüşmesi gerçekleştirdi.
Biden, Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi'nin 2254 sayılı kararına uygun şekilde BM himayesinde ve Suriyelilerin öncülüğünde gerçekleşecek bir geçiş sürecine tam destek vereceğini kaydetti.
Görüşmede, DEAŞ'ın ülkede yeniden canlanmaması noktasında alınabilecek tedbirler ve bu kapsamda önceki gece ABD'nin düzenlediği hava saldırıları da ele alındı.
İki lider ayrıca, Gazze'deki olası ateşkes sürecini ve bu yolla esirlerin serbest bırakılması ve Gazze'ye insani yardımların artırılması konularını da değerlendirdi.
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Suriye'de Baas rejiminin devrilmesinin ardından kara işgalini genişletmeye çalıştığı Golan Tepeleri'nin "sonsuza kadar İsrail'in ayrılmaz parçası" olacağını iddia etti.
Netanyahu, düzenlediği basın toplantısında, İsrail’in kara işgalini genişletmeye çalıştığı, uluslararası hukuka göre Suriye toprağı sayılan Golan Tepeleri ve Suriye'de Esed rejiminin devrilmesine ilişkin açıklamalarda bulundu.
Netanyahu, 1967’den bu yana İsrail işgali altındaki Golan Tepeleri'nin "sonsuza dek İsrail'in ayrılmaz bir parçası olacağını" öne sürdü.
"Bugün herkes Golan'daki varlığımızın, Golan'ın eteklerinde değil, oradaki varlığımızın ne kadar önemli olduğunu anlıyor." ifadesini kullanan Netanyahu, İsrail’in Golan Tepeleri’ndeki askeri varlığının ülkenin “güvenlik ve egemenliğini garanti altına aldığını" öne sürdü.
Netanyahu, yeniden ABD Başkanı seçilen Donald Trump yönetiminin 2019 yılında Golan Tepeleri üzerindeki İsrail egemenliğini tanıdığını hatırlatarak, Trump'a teşekkür etti.
Suriye’de 61 yıllık Baas rejiminin devrilmesine ilişkin açıklamalarda bulunan Başbakan Netanyahu, "Dün Ortadoğu tarihinde yeni ve dramatik bir sayfa açıldı; Esed rejimi düştü.” ifadesini kullandı.
Esed rejimi devrilmesinin İsrail’in "Hamas'a, Hizbullah'a ve İran'a yönelik saldırılarının "doğrudan sonucu” olduğunu savunan Netanyahu, "Bugün herkes biliyor.” dedi.
İran'ın Esed rejiminin iktidarda tutmak için milyarlarca doları harcadığını öne süren Netanyahu, Esed rejimini, “İran’dan Hizbullah'a giden bir silah hattı” olarak nitelendirdi.
Netanyahu, basın toplantısında son 48 saatte Suriye'deki rejimin askeri üslerine düzenlenen ve İsrail'e atfedilen hava saldırılarına değinmedi.
İSRAİL'İN SURİYE'DEKİ TAMPON BÖLGEYİ İŞGAL ETMESİ
İsrail ordusu, Başbakan Binyamin Netanyahu ve Savunma Bakanı Yisrael Katz'ın talimatı doğrultusunda işgal altındaki GolanTepeleri'ndeki tampon bölgeye girmişti.
İsrail, Suriye'ye ait Golan Tepeleri'ni 1967'den bu yana işgal altında tutuyor. 1974'te İsrail ile Suriye arasında imzalanan Kuvvetlerin Çekilmesi Anlaşması ile tampon bölge ve silahtan arındırılmış bölgenin sınırları belirlenmişti.
Netanyahu, Golan Tepeleri'nde yaptığı açıklamada "işgalin geçici olduğunu" savunmuştu.
İsrail ordusu, askerlerinin ve zırhlıların Golan'daki tampon bölgeyi işgaline ilişkin görselleri kamuoyuyla paylaşmıştı.
Suriyeli muhalif lider Ebu Muhammed el-Cevlani, Esad rejiminin devrilmesinin ardından başkent Şam'da Esad rejimi Başbakanı Muhammed Gazi el-Celali ile bir araya geldi. Görüşmede Suriye'de kurulacak olan geçiş hükümetinde başbakanlık görevine getirileceği iddia edilen İdlip merkezli Suriye Kurtuluş Hükümeti Başkanı Muhammed el-Beşir de yer aldı.
El-Cevlani, görüşmede el-Celali'ye Suriye Kurtuluş Hükümeti'nin "sıfırdan başlamasına" rağmen son dört yılda deneyim kazandığını ve önemli başarılar elde ettiğini söyledi. El-Cevlani, ayrıca geçiş hükümetinin eski yönetimin deneyimlerinden de faydalanacağını açıkladı.
Görüşmenin ardından el-Celali, iktidarı İdlib merkezli Suriye Kurtuluş Hükümeti'ne devretmeyi kabul ettiğini açıkladı.
NATO Genel Sekreteri Mark Rutte, Suriye'de Esad rejiminin devrilmesine ilişkin açıklamalarda bulundu. Rutte, Suriye'de iktidarın barışçıl bir şekilde el değiştirmesi ve Suriye'nin öncülüğünde kapsayıcı bir siyasi sürecin başlatılması çağrısında bulunarak, “Bu, Suriye ve bölge halkı için sevinçli ama aynı zamanda belirsiz bir an. İktidarın barışçıl bir şekilde el değiştirmesini ve Suriye liderliğinde kapsayıcı bir siyasi sürecin başlamasını umuyoruz" dedi.
Rutte, ayrıca Suriyeli muhalif grupların geçiş sürecinde hukukun üstünlüğüne riayet etmeleri, sivilleri korumaları ve dini azınlıklara saygı göstermeleri gerektiğini vurguladı.
“ESAD İŞLERİNE YARAMAMAYA BAŞLADIĞINDA ONU TERK ETTİLER”
Rusya ve İran'ı Suriye'deki iç savaştaki rolleri nedeniyle eleştiren Rutte, Esad'ın artık kendi çıkarlarına hizmet etmediğini gördüklerini ve onu terk ettiklerini belirterek, “Rusya ve İran Esad rejiminin ana destekçileriydi ve Suriye halkına karşı işlenen suçların sorumluluğunu paylaşıyorlar. Aynı zamanda güvenilmez ortaklar olduklarını kanıtladılar. Esad işlerine yaramamaya başladığında onu terk ettiler" dedi.
Mısır, İsrail ordusunun Suriye ile sınır üzerindeki tampon bölgeyi işgal etmesini kınadı.
Mısır Dışişleri Bakanlığı yaptığı yazılı açıklamada, İsrail'in Suriye'yle sınır bölgesinde bulunan tampon bölgeyi ele geçirmesini en güçlü ifadelerle kınandı, bunun Suriye topraklarının işgali anlamına geldiği belirtildi.
Bu adımın Suriye'nin egemenliği ile Tel Aviv ve Şam arasında da 5 Haziran 1974'te imzalanan Kuvvetlerin Çekilme Anlaşması'nı açık şekilde ihlal ettiği kaydedildi.
İsrail uygulamalarının uluslararası hukuku, Suriye topraklarının birlik ve bütünlüğünü ihlal ettiği; sahada yeni bir oldu bittiyle daha fazla Suriye toprağını işgal etmek için bölgedeki boşluktan faydalanmak anlamına geldiği aktarıldı.
Mısır, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyine ve uluslararası güçlere "sorumluluklarını üstlenmeleri", "İsrail'in Suriye'ye yönelik saldırılarına karşı kararlı bir duruş sergilemeleri" çağrısında bulundu.
İsrail ordusu, Başbakan Binyamin Netanyahu ve Savunma Bakanı Yisrael Katz'ın talimatı doğrultusunda işgal altındaki Golan Tepeleri'ndeki tampon bölgeye girmişti.
İsrail, Suriye'ye ait Golan Tepeleri'ni 1967'den bu yana işgal altında tutuyor. 1974'te İsrail ile Suriye arasında imzalanan Kuvvetlerin Çekilmesi Anlaşması ile tampon bölge ve silahtan arındırılmış bölgenin sınırları belirlenmişti.
Netanyahu, Golan Tepeleri'nde yaptığı açıklamada "işgalin geçici olduğunu" savunmuştu.
İsrail ordusu, askerlerinin ve zırhlıların Golan'daki tampon bölgeyi işgaline ilişkin görselleri kamuoyuyla paylaşmıştı.
Hamas’tan yapılan açıklamada, Suriye halkının iradesine ve siyasi tercihlerine saygı duyulduğu belirtildi.
Açıklamada, "İslami Direniş Hareketi Hamas, kardeş Suriye halkını özgürlük ve adalet özlemlerini gerçekleştirme başarısı dolayısıyla tebrik ediyor. Tüm Suriye halkını saflarını birleştirmeye, daha fazla ulusal dayanışma sergilemeye ve geçmişin acılarının üstesinden gelmeye çağırıyoruz." ifadeleri kullanıldı.
Açıklama, şöyle devam etti:
"Hamas ve Filistin halkı olarak büyük Suriye halkının yanındayız. Suriye’nin birliği, toprak bütünlüğü, Suriye halkına, iradesine ve bağımsızlığına saygı duyulması gerektiğini vurguluyoruz.
Siyonist işgalin Suriye topraklarına yönelik tekrarlanan barbarca saldırılarını en sert şekilde kınıyoruz. Suriye halkını ve topraklarını hedef alan herhangi bir siyonist plan veya emele kesinlikle karşıyız."
Suriye'de dün muhaliflerin başkent Şam'ı ele geçirmesinin ardından Esad rejimi destekçileri ile askerleri kaçmaya ve teslim olmaya başladı. Rejimin devrilmesinin ardından araçla kaçmaya çalışırken yakalanan rejim askerleri görüntülendi. Araçtan dışarı çıkarılan rejim askerlerinin, Suriye Milli Ordusu (SMO) tarafından karargaha götürüleceği belirtildi.
Suriye'de, Esad rejiminin düşünün ardından geçiş hükümeti için oluşturan yeni yönetimin başbakanı belli oldu.
Al Jazeera'da yer alan habere göre, Heyet Tahrir Şam (HTŞ) lideri Ebu Muhammed Colani, geçiş hükümetinin başbakanın Muhammed El Beşir olduğunu açıkladı.
Haberde, Suriye'deki devrik yönetimin başbakanı Muhammed Gazi el-Celali ile yapılan toplantının ardından alınan kararda, İdlib'i yöneten El Beşir'in başbakan olarak göreve getirildiği belirtildi.
Suriye Merkez Bankası, vatandaşlara ait bankalardaki mevduatların güvende olduğunu ve zarar görmediğini açıkladı.
Suriye Merkez Bankasından yapılan yazılı açıklamada, bankanın çalışmalarını sürdürdüğü kaydedildi.
Suriye’deki bankaların ve finans kuruluşlarının da müşterilerine hizmet vermeye devam edeceğine işaret edilen açıklamada, “Faaliyet gösteren tüm bankalarla iş yapan vatandaşlarımıza, bu bankalara yatırdıkları mevduat ve fonların güvende olduğu, zarar görmediği ve görmeyeceği konusunda güvence veriyoruz.” denildi.
Almanya’da Suriye'deki belirsiz durum nedeniyle işlemde olan Suriyelilerin iltica başvurularının tamamının dondurulduğunu ve bir sonraki duyuruya kadar başvuru alınmayacağını bildirdi.
Alınan bu karardan 46 bini ilk başvuru olmak üzere, karar bekleyen 47 bin 270 iltica başvurusunun etkilendiği belirtildi.
Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Kaja Kallas, Suriye'de Beşşar Esed rejiminin çöküşünü "tarihi bir dönüm noktası" diye nitelendirerek, Birliğin Suriye halkıyla dayanışmasını bildirdi.
Kallas'ın AB adına yaptığı açıklamada Esed rejiminin çöküşü, "10 yılı aşkın bir süredir çatışma, baskı ve insani acılara katlanan Suriye halkı için tarihi bir an" olarak nitelendirildi.
AB'nin Suriye halkıyla dayanışmasının bildirildiği açıklamada, "Bugün hem ülkedeki hem de diasporadaki umut dolu ama aynı zamanda belirsiz bir gelecekten korkan tüm Suriyelilerin yanındayız. Herkes ülkesini yeniden birleştirme, istikrara kavuşturma ve yeniden inşa etme, adaleti tesis etme ve hesap verebilirliği sağlama fırsatına sahip olmalıdır." ifadelerine yer verildi.
Açıklamada adaletin yeniden tesisi, kurumların yeniden inşası ve barışçıl geçişin sağlanması ihtiyacına işaret edilerek, Suriye'nin toprak bütünlüğü, bağımsızlığı ve egemenliğinin korunmasının ve her türlü aşırıcılığın reddedilmesinin önemi vurgulandı.
Tüm tarafların şiddetten kaçınmaya, sivillerin korunmasını sağlamaya ve uluslararası hukuka uymaya çağrıldığı açıklamada, Hristiyanlar ve diğer azınlık topluluklarının yanı sıra başkent Şam'daki yabancı uyrukluların ve diplomatik temsilciliklerin güvenliğinin sağlanmasının gerektiği belirtildi.
Yunanistan Dışişleri Bakanı Yorgos Yerapetritis'in, Lübnan Dışişleri ve Göçmenler Bakanı Abdullah Buhabib ve Ürdün Dışişleri Bakanı Eymen es-Safedi ile telefonda görüştüğü bildirildi.Yunanistan Dışişleri Bakanlığının X hesabından yapılan paylaşımda, Yerapetritis'in Buhabib ile görüşmesinde Suriye'deki son gelişmeleri ve bölgedeki kargaşayı ele aldığı belirtildi.
Suriye Başbakanı Muhammed Gazi el Celali, İngiltere merkezli Sky News kanalının Arapça servisine açıklamalarda bulundu.
Suriye Başbakanı Celali, muhaliflerin Esad'ı devirmesinin ardından kabinedeki bakanların çoğunun hala Şam'daki ofislerinde çalıştığını söyledi.
Celali, “Geçiş döneminin hızlı ve sorunsuz olması için çalışıyoruz” ifadesinde bulundu. Güvenlik durumuna ilişkin konuşan Celali, başkentin dört bir yanından kutlamaların yapıldığı güne kıyasla çok daha iyi dedi.
Hükümetin muhaliflerle koordinasyon halinde olduğunu belirten Celali, Heyet Tahrir Şam (HTŞ) lideri Ebu Muhammed Colani ile görüşmeye hazır olduklarını vurguladı.
İRAN'DAN DİYALOG AÇIKLAMASI
Üst düzey bir İranlı yetkili, Suriye’de Beşar Esad rejiminin devrilmesinin ardından İngiliz basınına önemli açıklamalarda bulundu. Adı açıklanmayan İranlı yetkili, Suriye'deki muhalif gruplar ile Tahran'ın doğrudan iletişime geçtiğini ve bunun iki ülke arasında “düşmanca bir yola girilmemesi” amacıyla yapıldığını belirtti. İran’ın Suriye’de kurulacak yeni hükümet ile diyalog kurmaya açık olduğunu söyleyen yetkili, “Bu adım, ilişkileri devam ettirmek ve bölgedeki gerginliklerin daha da artmasını önlemek için büyük önem taşımaktadır” dedi.
Kremlin Sözcüsü Dmitri Peskov bugün gazetecilere verdiği demeçte Beşar Esad ve ailesi ile ilgili soruları cevaplamayı reddetti ve "Esad'ın nerede olduğuna dair size söyleyecek hiçbir şeyim yok" dedi. Suriye'deki gelişmelerin dünyadaki pek çok ülke gibi kendilerini de şaşırttığını belirten Peskov, Rusya'nın Esad ve ailesine sığınma hakkı vermesinin Putin'in alacağı bir karar olacağını belirterek "Elbette böyle kararlar devlet başkanı olmadan alınamaz ve bu onun kararıdır" dedi.
Peskov, Suriye'deki durumu yakından takip ettiklerini ve konuyla ilgili Türkiye ile diyalog halinde olduklarını söyledi. Peskov, "Şu anda Suriye'de istikrarsızlıkla ilgili çok zor bir dönemden geçiliyor ve elbette tüm bölge ülkeleriyle diyaloğun sürdürülmesi çok önemli. Bunu kararlılıkla yapma niyetindeyiz" dedi.
Suriye'de 61 yıllık Baas rejiminin devrilmesinin ardından, Rusya'nın başkenti Moskova'daki Suriye Büyükelçiliğinde bulunan bayrak değiştirildi.Dün indirilen Baas rejimine ait bayrağın yerine "Suriye devrimi bayrağı" göndere çekildi.
Suriye'de Esad rejiminin devrilmesiyle ülke geçiş dönemine girdi. Muhaliflerin başkent Şam'da kontrolü sağlamasıyla halk kutlamalara devam ederken, Esad'ın başkanlık sarayı da sessizliğe gömüldü. Sarayda konuşlanan muhalif askerler, kendi kontrollerine geçmeden yağmaya uğrayan sarayda temizlik çalışmalarını sürdürüyor. Muhalif grupların sarayı yeni yönetim için hazırladığı öğrenilirken, sarayın tüm giriş ve çıkışlarında kontrol noktalarında mevzilendiği görüldü.
Rusya'nın Interfax haber ajansı, Rusya'nın Suriye'deki üslerine saldırı düzenlenmesi halinde sert bir yanıt vereceğini duyurdu.
İsrail Dışişleri Bakanı Gideon Saar, Suriye'deki şüpheli kimyasal silah mevzilerini, "düşman aktörlerin eline geçmemesi amacıyla" uzun menzilli füzelerle vurduklarını açıkladı.
İsrail ordusunun Golan tampon bölgesini ele geçirmesinin ardından düzenlenen saldırıya ilişkin Dışişleri Bakanı Saar, "Kalan kimyasal silahlar ya da uzun menzilli füze ve roketler gibi stratejik silah sistemlerinin, düşman aktörlerin eline geçmemesi amacıyla saldırdık" dedi.
İngiltere merkezli Financial Times (FT) gazetesi, İran'ın Suriye'nin devrik lideri Beşar Esad'ı desteklemeyi daha önce bıraktığını öne sürdü.
"İran, devrilmeden önce Esad'a inancını kaybetmişti" başlığı ile yayınlanan haberde FT, İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi'nin Esad ile yaptığı görüşmede "desteklemek için kuvvet göndermeyecek" dediği aktarıldı.
FT'nin Tahran hükümetinden bir yetkiliye dayandırdığı habere göre Arakçi, Esad'a "İran'ın yaklaşık bir yıldır rahatsız" olduğunu söyledi.
Esad ise Arakçi'ye, kontrolün hala kendisinde olduğunu ve Halep'ten taktiksel olarak çekildiğini ifade etti.;
Yerel basında yer alan haberlere göre, İsrail Savunma Bakanı Yisrael Kat, İsrail ordusuna “Suriye ile tampon bölgenin ele geçirilmesinin tamamlanması talimatını” verdi ve ordu dün gece de bölgede ek noktaları ele geçirmeye devam etti.Katz’ın, Suriye’nin güneyinde, tampon bölgenin ötesinde, “ağır stratejik silahlardan arındırılmış bir güvenlik bölgesi oluşturulması ve bölgedeki Dürzi nüfusu ve diğer halklarla temas kurulması talimatını verdiği” kaydedildi.
Katz’ın ayrıca, ”İran'dan Lübnan'a Suriye üzerinden silah kaçakçılığı rotasının yenilenmesinin önlenmesi ve Suriye genelinde ağır stratejik silahların imha edilmesi için çalışmaya devam edilmesini” de istediği belirtildi.
Suriye'de 27 Kasım itibariyla muhalif grupların Beşar Esad'a karşı başlattığı saldırı sonucunda 61 yıllık Esad rejimi devrildi. Başkent Şam'da kontrolü sağlayan muhalif gruplar ile Suriyeliler, dün başlayan kutlamalara bugün de devam etti.
Güneşin doğuşuyla meydanlara akın eden Suriyeliler, Esad rejimine karşı elde edilen zaferi kent meydanında bulunan anıt önünde ve rejime ait tankların üzerine çıkarak kutladı. Şam kent meydanı havadan görüntülenirken, Suriyelilerin yaşadığı coşku gözler önüne serildi.
Suriye Milli Ordusu, ABD destekli terör örgütü PKK/YPG’nin işgali altındaki Münbiç’i kurtararak, Fırat Nehri’nin batısındaki en büyük terör yuvasını temizledi
ABD'nin Suriye'de devrik lider Beşşar Esed rejiminin sahip olduğu kimyasal silahların "imha edildiğinden emin olmak" için diğer Orta Doğu ülkeleriyle çalıştığı ileri sürüldü.Amerikan basın kuruluşu Axios'un ismi açıklanmayan ABD'li yetkiliye dayandırdığı habere göre, 61 yıllık Baas rejiminin çökmesinin ardından ABD Başkanı Joe Biden yönetiminin, Esed rejimine ait kimyasal silahların geleceğine odaklandığı belirtildi.
Klor gazı gibi kimyasal silahların "yok edilmesi veya güvence altına alınması" konusunda bölgedeki ABD ortaklarıyla çaba gösterdiklerini kaydeden yetkili, "Bu konuda ihtiyatlı tedbirler alıyoruz. Malzemelerin kimsenin eline geçmemesini ve bakımlarının yapılmasını sağlamak için elimizden geleni yapıyoruz." ifadesini kullandı.Yetkili ayrıca, Biden yönetiminin, son günlerde Suriye'deki tüm muhalif gruplarla iletişim halinde olduğunu aktardı.
Rusya'da resmi haber ajansları ve devlet televizyonu, Beşar Esad'ın ailesiyle birlikte Moskova'da olduğunu duyurdu.TASS ve RIA Novosti, Esad'a "insani kaygılarla" siyasi sığınma hakkı verildiğini bildiriyor.Ajanslar haberlerini Kremlin kaynaklarına dayandırırken, Rusya'nın Viyana'daki uluslararası kurumlar temsilcisi Mihail Ulyanov da Telegram hesabında haberi teyit etti.
İran Dışişleri Bakanı Abbas Erakçi, İran devlet televizyonuna verdiği mülakatta Suriye ordusunu eleştirdi ve Esad hükümetinin hızla çökmesinin kendilerini şaşırttığını söyledi.“Şaşırtıcı olan Suriye ordusunun yetersizliği ve Suriye'deki gelişmelerin hızıydı ve bu sadece İran için değil bölgedeki pek çok ülke için de beklenmedik bir durumdu” diyen Erakçi Esad'ın güçlerinin yetersizliği karşısında şaşkına döndüğünü belirtti ve "Olayların farkındaydık hatta kaç askerin eğitildiğini ve organize edildiğini de biliyorduk. Geçen hafta bu bilgileri Esad ile görüştük ve kendisi de ordusunun durumu ve ordudaki motivasyon eksikliği karşısında hayrete düştü.” dedi.
New York Times, İsrail yetkililerine dayandırdığı haberinde, İsrail güçlerinin Suriye topraklarına ilerlediğini duyurdu.Yetkililer, İsrail'in hava güçlerinin aynı zamanda hafta sonunda Suriye devletinin askeri varlıklarını da vurduğunu teyit etti.
Söz konusu askeri varlıkların "muhaliflerin" eline geçmesinin İsrail için tehdit teşkil ettiğini belirten yetkililer, vurulan hedefler arasında küçük kimyasal silah depoları, radar donanımlı bataryalar, Rus yapımı hava savunma sistemleri ve Scud füzelerinin bulunduğunu ifade etti.
İsrailli yetkililer, İsrail güçlerinin Golan Tepeleri'ndeki tampon bölgeyi geçerek 1973'ten sonra ilk kez Suriye topraklarına girdiğini bildirdi.
Kanada Dışişleri Bakanı Melania Joly, Suriye'de yaşanan gelişmelerle ilgili yazılı bir açıklama yayınladı. Kanada’nın “kendi halkına onlarca yıl acı çektiren Esad rejiminin sona ermesini memnuniyetle karşıladığını” ifade eden Joly, “Bu olay, Beşar Esad ve babası Hafız Esad'ın yönetimi altında akıl almaz zorluklara katlanan Suriye halkı için önemli bir dönüm noktasıdır” ifadelerini kullandı. Esad ailesinin 50 yılı aşkın süren iktidarında birçok katliam ve insan hakkı ihlali yaşandığını hatırlatan Joly, “Kalplerimiz, Kanada'yı yeni yuvaları olarak benimseyen, dayanıklılıkları, cesaretleri ve katkılarıyla ulusumuzu zenginleştirenler de dahil olmak üzere tüm Suriye halkıyla birliktedir” dedi.
Suriye’de “karanlık bir dönemim kapandığını” ve gelecekteki günler, aylar ve yılların “kritik olacağını” vurgulayan Joly, “Suriye halkının kapsayıcı ve sürdürülebilir bir gelecek inşa etmek için bir araya gelmesini umuyoruz” ifadelerini kullandı. “Bu, etnik köken, din veya geçmişe bakılmaksızın tüm vatandaşların onurlu bir şekilde yaşayabileceği bir Suriye'yi yeniden inşa etmek için bir fırsattır” değerlendirmesinde bulunan Joly, “Kanada, Suriye halkının yanında olduğunu bir kez daha yineliyor. Tüm tarafları, kalıcı barış ve istikrarı sağlamak adına, Birleşmiş Milletler çatısı altında kapsayıcı bir siyasi süreç için çalışmaya çağırıyoruz” dedi.
ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, Suriye'de yaşanan gelişmelerle ilgili yazılı bir açıklama yayınladı. Açıklamasında, Suriye halkının 14 yıl süren çatışmaların ardından nihayet umutlanmak için bir nedeninin olduğunu kaydeden Blinken, “Esad rejiminin 2011'den bu yana güvenilir bir siyasi sürece dahil olmayı reddetmesi ve Rusya ile İran'ın acımasız desteğine bel bağlaması, kaçınılmaz olarak kendi çöküşüne yol açmıştır” yorumunda bulundu. “ABD, Suriye liderliğindeki kapsayıcı bir süreç yoluyla iktidarın hesap verebilir bir Suriye hükümetine barışçıl yollardan devrini güçlü bir şekilde desteklemektedir” diyen Blinken,“Suriye halkının, bu geçiş döneminde devlet kurumlarının muhafaza edilmesini, temel hizmetlerin yeniden başlatılmasını ve savunmasız toplulukların korunmasını talep etmeye hakkı vardır” ifadelerini kullandı.
Gelişmeleri yakından takip ederek bölgedeki ortaklarıyla irtibatı sürdüreceklerini vurgulayan Blinken, “Esad rejimi ve destekçilerinin kimyasal silah kullanma ve Austin Tice örneğindeki gibi sivilleri haksız yere gözaltına alma uygulamaları da dâhil, Suriye halkına karşı işledikleri zulüm ve suiistimallerden sorumlu tutulmasına yönelik uluslararası çabaları destekleyeceğiz” dedi. Muhalif grupların liderleri tarafından yapılan açıklamaları “not ettiklerini” hatırlatan Blinken, “Ancak daha fazla sorumluluk üstlendikçe, sadece sözlerini değil eylemlerini de değerlendireceğiz” ifadelerini kullandı. Blinken, bölgedeki tüm aktörleri “İnsan haklarına saygı göstermeye, sivilleri korumak için her türlü tedbiri almaya ve uluslararası insancıl hukuka riayet etmeye” çağırdı.
Suriye'de Beşar Esad rejiminin yıkılışının yankıları sürerken, ABD Merkez Kuvvetler Komutanlığı’ndan (CENTCOM) flaş bir açıklama geldi. CENTCOM’dan yapılan açıklamada, ABD ordusunun Suriye'nin orta kesimlerinde bulunan DEAŞ hedeflerine yönelik “onlarca” hassas hava saldırısı gerçekleştirdiği bildirildi. Saldırıların “DEAŞ’ın Suriye'deki durumdan yararlanarak ülkenin merkezinde yeniden yapılanmasını engellemek amacıyla ve DEAŞ’ı güçsüzleştirme ve yenilgiye uğratma misyonunun bir parçası olarak gerçekleştirildiği” vurgulanan açıklamada, “Operasyonda aralarında B-52'ler, F-15'ler ve A-10'ların da bulunduğu çok sayıda ABD Hava Kuvvetleri varlığı kullanılarak 75'in üzerinde hedef vurulmuştur” ifadelerine yer verildi. Hasar tespit çalışmalarının sürdüğü ve sivil kayıplara ilişkin herhangi bir belirti bulunmadığı ifade edilen açıklamada, “Suriye'deki bu dinamik dönemde dahi DEAŞ’ın kabiliyetlerini azaltmaya yönelik operasyonlarımız sürecek” denildi.
Ürdün
Ürdün Dışişleri Bakanı Eymen es-Safedi de X hesabından yaptığı paylaşımda, "Kardeş Suriye'deki durumla ilgili gelişmeleri ilgiyle takip ediyoruz. Suriye'nin birliğine, egemenliğine ve kardeş halkının güvenliğine çok önem veriyoruz." ifadesini kullandı. Ürdün'ün, kardeş Suriye halkına, herkes için özgür ve onurlu yaşamı garanti edecek şekilde ülkelerini yeniden inşa etme çabalarında mümkün olan her türlü desteği sağlayacaklarını belirten Safedi, Suriye halkının isteklerini karşılayan, haklarını koruyan, güvenli ve tatmin edici bir siyasi sistem inşa etmek için Suriye halkının başlattığı her türlü siyasi süreci de destekleyeceklerini bildirdi.
Yemen
Yemen Başkanlık Konseyi'nden yapılan açıklamada da Beşşar Esad'in devrilmesinden dolayı Suriye halkı tebrik edildi."İran'ın Suriye üzerindeki vesayet rejiminin devrilmesini ve Şam'ın Arap merkezine geri dönmesini tebrik ediyoruz." ifadesine yer verilen açıklamada, Yemen'in, Suriye topraklarının birliğini ve bağımsızlığına saygıyı, halkının özgürlük ve değişim iradesini, barış, güvenlik ve istikrarın tesisini desteklediği vurgulandı.
Irak
Irak hükümeti, tüm Suriyelilerin özgür iradesine saygı duyulması gerektiğini, Suriye'nin güvenliğinin, toprak bütünlüğünün ve bağımsızlığının korunmasının büyük önem taşıdığını bildirdi. Hükümet Sözcüsü Basim Avvadi, Suriye'de 61 yıllık Baas rejiminin ve Beşşar Esad'ın devrilmesinin ardından yazılı açıklama yaptı.Irak hükümetinin, Suriye'deki gelişmeleri yakından takip ettiğini belirten Avvadi, "istikrar çabalarını ilerletmek, güvenliği, kamu düzenini ve kardeş Suriye halkının can ve mallarını korumak amacıyla kardeş ve dost ülkelerle uluslararası temaslarının sürdüğünü" kaydetti."Tüm Suriyelilerin özgür iradesine saygı duyulması gerekiyor." ifadesini kullanan Avvadi, "Suriye'nin güvenliğinin, toprak bütünlüğünün ve bağımsızlığının korunmasının sadece Irak için değil, aynı zamanda bölgenin güvenliğiyle olan bağlantısı nedeniyle de son derece önemli olduğunu vurguluyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
Cezayir
Cezayir Dışişleri Bakanlığı da Suriye'de yaşanan son durum ve hızlı değişimlerin büyük bir ilgiyle takip edildiği belirtilerek, Cezayir'in kardeş Suriye halkının yanında olduğunu vurgulandı.
Filistin
Filistin Devlet Başkanlığının açıklamasında da Filistin ve halkının kardeş Suriye halkının yanında, onların iradesine ve siyasi tercihlerine saygı gösterdiği belirtilerek, Filistin'in Suriye'nin güvenliği ve istikrarını garanti edecek ve başarılarını koruyacak adımların yanında durduğu vurgulandı.
Katar
Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamada, Suriye'deki gelişmelerin yakından takip edildiği belirtildi."Suriye'nin kaosa sürüklenmesini önlemek için ulusal kurumları ve devlet birliğini korumanın gerekliliği"ne işaret edilen açıklamada, "Suriye krizinin, uluslararası meşruiyet kararları ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin 2254 sayılı kararı uyarınca, Suriye halkının çıkarlarını gözetecek ve ülkenin birliğini, egemenliğini ve bağımsızlığını koruyacak şekilde sona erdirilmesi" ve "tüm taraflara diyalog" çağrısı yapıldı.
Bahreyn
Bahreyn Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamada, Suriye'nin birliği ve toprak bütünlüğünün önemine vurgu yapıldı.Tüm taraflara, Suriye halkının çıkarlarına öncelik verme, devletin kurumlarını, hayati ve ekonomik tesislerinin güvenliğini koruma çağrısı yapılan açıklamada, Suriye'deki olayların yakından takip edildiği belirtildi.
Mısır
Suriye'deki gelişmelerin yakından izlendiği ifade edilen Mısır Dışişleri Bakanlığı açıklamasında da ülkenin bütünlüğü ve egemenliğinin önemi vurgulanarak, "Suriyeli taraflara, kapsamlı bir siyasi süreç başlatarak ülkenin çıkarlarına öncelik vermeleri" çağrısında bulunuldu.
Umman
Umman Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamada, "kardeş Suriye halkının iradesine saygı duyulması ve Suriye'nin egemenliğinin, toprak bütünlüğünün ve birliğinin tam olarak korunmasının gerekliliği" vurgulandı.Açıklamada, tüm taraflara, "ulusal uzlaşmaya doğru ilerleme" çağrısı yapıldı.
İsrail'de yayın yapan Kanal 13'ün haberine göre, İsrail ordusu, Suriye geneline düzenlediği hava saldırılarında 100 hedefi vurdu.Habere göre, İsrail ordusu, işgal altındaki Golan Tepeleri'nde bulunan Hermon (Şeyh) Dağı'nın Suriye tarafını işgal etmesinin ardından Suriye genelinde onlarca stratejik noktaya hava saldırısı düzenledi.
İsrail Kanal 12 televizyonunun haberinde ise İsrail'in, Suriye ordusunun Esad rejiminden kalan askeri kapasitesini azaltmak için elinden gelen azami çabayı sarf ettiği, ordunun, Suriye geneline yayılan çok kapsamlı bir saldırı dalgası başlattığı ifade edildi.
Habere göre, İsrail savaş uçakları, askeri üsler, hava savunma üsleri, istihbarat karargahlarının yanı sıra uzun ile kısa menzilli füze depoları, hava savunma sistemleri, silah üretim merkezleri, konvansiyonel olmayan silah stoklarını hedef aldı.
Suriye'nin başkenti Şam'da kontrolü ele ele geçiren Heyet Tahrir eş-Şam'ın (HTŞ) lideri Ebu Muhammed Colani, dün akşam saatlerinde Emevi Camii'nde ortaya çıktı ve bir konuşma yaptı. "Bugün, bu zaferle ödüllendirildik. Bu zafer tüm Suriyeliler için" diyen Colani, Esad rejiminin "suç işlememiş binlerce vatandaşını haksız yere hapsettiğini" söyledi.