Güncelleme Tarihi:
ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, Suriye'deki gelişmelere ilişkin yazılı açıklama yaptı.
14 yıllık ihtilafın ardından Suriye halkının artık ümitlenmek için sebepleri olduğunu belirten Blinken, ABD'nin kapsayıcı ve Suriyeliler tarafından yürütülen barışçıl geçiş sürecini desteklediğini bildirdi.
Blinken, "Esed rejiminin 2011 yılından bu yana güvenilir siyasi süreci reddetmesi ve Rusya ile İran'ın insanlık dışı desteğine güvenmesi yıkımına yol açtı." değerlendirmesinde bulundu.
Geçiş sürecinde Suriye halkının, devlet kurumlarının muhafazası, temel hizmetlerin tesis edilmesi ve kırılgan toplumların korunmasını talep etme hakkı bulunduğunu belirten Blinken, ABD'nin bölgedeki ortaklarıyla angaje olarak gelişmeleri yakından takip edeceğine dikkati çekti.
Blinken, Esed rejimi ve destekçilerinin, işledikleri suçlardan dolayı hesap vermesi için uluslararası çabaları destekleyeceklerini bildirdi.
Muhalif liderlerin son günlerde yaptıkları açıklamaları not ettiklerini belirten Blinken, "Daha fazla sorumluluk aldıkça, bu kişilerin sadece sözleri değil eylemlerine de bakacağız." ifadesini kullandı.
Blinken, tüm taraflara, insan hakları ve sivilleri koruma ile uluslararası insancıl hukuka saygı duyma çağrısını yineledi.
Irak Türkmen Cephesi (ITC) Başkanı Hasan Turan, sosyal medya platformu X'teki hesabından yaptığı paylaşımda, Suriye'de 61 yıllık Baas rejiminin çökmesi ve Esed ailesi döneminin sona ermesinin ardından "Yeni Suriye'nin toprak bütünlüğü korunmalı ve terör örgütlerinden temizlenmeli." değerlendirmesinde bulundu.
Suriye'nin yeniden kalkınmaya ihtiyacı olduğuna işaret eden Turan, bu kalkınmaya dünyanın destek vermesini ve ülkenin tüm kesim ve etnik gruplarının bu milli görevde yer almasını istedi.
Turan, Irak hükümetinin Suriye halkının yanında olduğunu ilan etmesini ve Orta Doğu'nun istikrarı için atılan tüm adımları desteklediklerini belirtti.
Suriye Dürzi topluluğunun ruhani lideri Hikmet el-Hecri, yaptığı konuşmada, tüm Suriyelileri yeni bir döneme başlamaya ve "adalet ve eşitlik temelleri üzerinde modern bir sivil devlet inşa etmek için birlikte çalışmaya" çağırdı.
"Sıkıntı içindeki Suriye halkına destek veren komşu ülkeler, dünya ülkeleri ve Birleşmiş Milletler kurumlarıyla iyi ilişkiler kurmanın önemine" vurgu yapan Hecri, "Suriye'nin kurtuluşu için özgür halk iradesiyle gururla direnen, vatanın koruyucuları ve geleceğin Suriye'sinin inşacıları olan tüm kahraman Suriyelilere, saygı ve takdirlerimizi sunuyoruz." ifadesini kullandı.
"Özgürlük ve onurlarını geri kazanmak gibi yüce bir hedefe ulaşmak için yıllarca mücadele edip, canlarını, kanlarını bu yolda feda edenler için Allah'tan rahmet" dileyen Hecri, "bu zorlu süreçte Suriye halkının yanında yer alan ve yerinden edilmişleri kucaklayan, haksızlığa ve zulme karşı mücadelesine destek veren tüm bölgesel ve uluslararası taraflara derin teşekkürlerini" sundu.
"Suriye halkının yozlaşmış ve nefret dolu bir rejimin yönetimi altında acı ve sıkıntılarla karşı karşıya kaldığına" dikkati çeken Hecri, "Bu yolda kurbanlar verip, acılara katlandıktan sonra barışçıl bir yaklaşımla sonunda zafere ulaştınız." dedi.
İsrail'de yayın yapan Kanal 13'ün haberine göre, İsrail ordusu, bu akşam itibarıyla Suriye geneline düzenlediği hava saldırılarında 100 hedefi vurdu.
Habere göre, İsrail ordusu, işgal altındaki Golan Tepeleri'nde bulunan Hermon (Şeyh) Dağı'nın Suriye tarafını işgal etmesinin ardından Suriye genelinde onlarca stratejik noktaya hava saldırısı düzenledi.
İsrail Kanal 12 televizyonunun haberinde ise İsrail'in, Suriye ordusunun Esed rejiminden kalan askeri kapasitesini azaltmak için elinden gelen azami çabayı sarf ettiği, ordunun, Suriye geneline yayılan çok kapsamlı bir saldırı dalgası başlattığı ifade edildi.
Habere göre, İsrail savaş uçakları, askeri üsler, hava savunma üsleri, istihbarat karargahlarının yanı sıra uzun ile kısa menzilli füze depoları, hava savunma sistemleri, silah üretim merkezleri, konvansiyonel olmayan silah stoklarını hedef aldı.
Şeyh Dağı'nın Suriye tarafının işgali ve Golan Tepeleri'ndeki tampon bölgeye asker konuşlandırmak gibi kara saldırılarına ek olarak İsrail ordusu, son birkaç gün içinde Suriye'nin güneyindeki Dera'dan başkent Şam'a ve kuzeydeki Maysaf'a kadar olan bölgelerdeki hedefleri vurdu.
Suriye'ye ait hava savunma sistemlerinin imha edilmesinin İsrail’in ülkeye düzenlediği hava saldırılarının rahatça icra edebileceği anlamına geldiği de belirtildi.
Üst düzey bir ABD yetkilisi, isminin gizli kalması koşuluyla gazetecilere açıklamalarda bulundu.
Suriye'deki gelişmeler ışığında halihazırda temel odak noktasının "yeni bir Suriye" ve Esed rejiminden uzaklaşma olduğunu dile getiren yetkili, herkesin daha iyi bir Suriye için yoğun çaba sarf etmesi gerektiğine işaret etti.
Yetkili, Türkiye ve ABD'nin bu süreçte tam angajman içinde hareket ettiğini kaydetti.
Bu çerçevede ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin, Merkezi Haber Alma Teşkilatı (CIA) Direktörü Bill Burns ve ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken'ın Türk mevkidaşlarıyla görüşmeler yaptığını bildiren yetkili, bu görüşmelerin yapıcı etkileri olduğunu söyledi.
Yetkili, ABD ile Heyet Tahrir Şam (HTŞ) arasındaki ilişki hakkında ise grubun Suriye'de geçiş sürecinde önemli bir rol oynayacağının açık olduğunu dile getirdi.
ABD'nin HTŞ ile ilişkilerinin "ABD çıkarları" önceliklendirilerek ve uygun bir şekilde yürütüleceğini belirten yetkili, HTŞ yetkililerinin söylemlerinin nasıl faaliyete dönüşeceğinin önem taşıdığına işaret etti.
Yunanistan Dışişleri Bakanlığı, yapılan açıklamada, "Yunanistan, Suriye'deki otoriter (Beşşar) Esed rejiminin devrilmesini memnuniyetle karşılıyor. Öte yandan, ülkede barış bir an evvel tesis edilmeli ve (Birleşmiş Milletler) Güvenlik Konseyinin 2254 kararı temelinde demokratik, meşru bir hükümete iktidarın normal şekilde devredilmesi sağlanmalıdır." ifadelerine yer verildi.
Sivillerin korunmasına özel ihtimam gösterilmesi gerektiği belirtilen açıklamada, dini azınlıklar ile kültürel mirasın ve dini eserlerin korunmasına da dikkat edilmesi gerektiği kaydedildi.
Açıklamada, "Demokratik normalleşmeye dönüş, mülteci akınlarının son bulması ve Suriyeli mültecilerin yurtlarına dönmesi için güvenli yolun açılması anlamına gelmelidir." ifadesi kullanıldı.
Yunanistan'ın, Suriye'nin barış ve refahının bir an evvel yeniden sağlanması için elinden geleni yapmaya hazır olduğu da açıklamada yer aldı.
CENTCOM, X sosyal medya hesabından Suriye'deki faaliyetlerine ilişkin açıklama yaptı.
Açıklamada, Suriye'nin orta kesimlerinde DEAŞ'a ait olduğu bilinen bölgelere hava saldırısı düzenlendiği belirtildi.
ABD hava kuvvetlerine ait farklı uçaklar kullanılarak 75'in üzerinde hedefin vurulduğu kaydedilen açıklamada, saldırılara ilişkin hasar tespit çalışmalarının sürdüğü ve sivil kayıp olmadığı ifade edildi.
Açıklamada, saldırıların, DEAŞ'ın Suriye'deki mevcut durumdan yararlanarak yeniden yapılanmasının önüne geçmek amacıyla yapıldığı bildirildi.
Konuya ilişkin açıklama yapan CENTCOM Komutanı General Michael Erik Kurilla, "Hiç şüpheniz olmasın ki DEAŞ'ın yeniden yapılanmasına ve Suriye'deki mevcut durumdan faydalanmasına izin vermeyeceğiz." değerlendirmesinde bulundu.
CENTCOM'un bölgedeki müttefikleriyle birlikte, DAEŞ'ın faaliyetlerini azaltmaya yönelik operasyonlar yürütmeye devam edeceği belirtildi.
Dünya Müslüman Alimler Birliği Genel Sekreteri Ali Muhammed es-Sallabi, "Şam" ve "Suriye özgürleşiyor" etiketleriyle sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, Cumhurbaşkanı Erdoğan için dua etti ve övgü dolu ifadeler kullandı.
Sallabi paylaşımında, "Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Allah'ın Türk halkına ve savunmasız halklara bir lütfudur. Allah'ım, ıslah edenler arasında onun namını yüce eyle." ifadesini kullandı.
"Özgürlük güneşi Suriye'de parlıyor, Allah'tan onlara güvenlik, istikrar, adalet ve barış getirmesini diliyoruz." ifadelerini kullanan Sallabi, Suriye halkının birlik ve disiplin içinde Suriye'yi özgürleştirdiğini kaydetti.
Sallabi paylaşımında ayrıca, "Suçlu kaçtı ve rejimi düştü. Özgür Suriyeliler Şam'a giriyor, zafer ilan ediyor." değerlendirmesine yer verdi.
AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, Esed'in "zalim diktatörlüğünün" çöktüğünü belirterek, "Bölgedeki bu tarihi değişim fırsatlar sunuyor ancak risksiz de değil. Avrupa, ulusal birliği ve tüm azınlıkları koruyan bir Suriye devletinin yeniden inşasını desteklemeye hazır." ifadelerini kullandı.
AB Komisyonu Başkanı, Avrupa ve bölge liderleriyle iletişim halinde olduklarını ve gelişmelerin izlendiğini kaydetti.
AB Konseyi Başkanı Antonio Costa da "AB, Suriye halkıyla daha iyi bir gelecek için çalışmaya hazır." değerlendirmesini yaparken, Avrupa Parlamentosu (AP) Başkanı Roberta Metsola da bundan sonraki adımların "diyalog, birlik, temel haklara saygı ve uluslararası hukuk" çerçevesinde atılması gerektiğini vurguladı.
Biden, Suriye'deki gelişmelere ilişkin basın toplantısı düzenledi.
Muhalif güçlerin Esed'i devirdiğini, Esed'in Moskova'da olduğunun düşünüldüğünü aktaran Biden, "Bu rejim, yüz binlerce masum Suriyeliyi vahşete mahkum bıraktı, işkence etti ve öldürdü." ifadesini kullandı.
Biden, "Suriye rejiminin düşmesi, Suriye halkı için tarihi bir fırsattır. Uzun yıllardır acı çeken Suriye halkına daha iyi bir gelecek inşa etme fırsatı sunmaktadır." değerlendirmesinde bulundu.
Aynı zamanda büyük risk ve belirsizliğin de bulunduğuna işaret eden Biden, ABD'nin ortaklarıyla birlikte hareket ederek Suriyelilerin fırsatı değerlendirmelerine ve riski bertaraf etmelerine katkı sağlayacağını söyledi.
"ESED'E DESTEK ÇÖKTÜ"
Biden, "Uzun yıllar boyunca Esed'in temel destekçileri İran, Hizbullah ve Rusya olmuştur ancak son hafta, destek çökmüştür çünkü üçü de ben görevi devraldığımdan çok daha zayıf konumdadır." dedi.
İran'ın ABD ve İsrail saldırıları, Rusya'nın da Ukrayna'nın güçlü duruşu nedeniyle zayıfladığını savunan Biden, böylelikle bu ülkelerin "korkunç Esed rejimini" destekleyecek güçleri kalmadığını söyledi.
Biden, yönetiminin son 4 yıldır Suriye'ye yönelik ilkeli bir tutum takındığını, Esed'e yönelik kapsamlı bir yaptırım programı uyguladığını ifade etti.
"DEAŞ'la mücadele etmek ve bölgesel ortakları korumak için" ABD'nin Suriye'de askeri mevcudiyetinin de olduğuna işaret eden Biden, aynı zamanda İsrail'in, Suriye'deki İran ağına karşı askeri güç kullanmasına izin verdiklerini söyledi.
Biden, "Şimdi hem Suriye halkı hem de tüm bölge için yeni fırsatların ortaya çıktığını görüyoruz." diye konuştu.
"ABD, SURİYE'NİN DOĞUSUNDA İSTİKRARI VE PERSONELİNİ KORUMAYA DEVAM EDECEK"
ABD'nin Ürdün, Lübnan, Irak ve İsrail olmak üzere Suriye'nin komşularına destek vermeye devam edeceğini kaydeden Biden, bölgeye üst düzey yetkililerini de göndereceğini bildirdi.
Biden, Suriye'nin doğusunda istikrarı ve ABD personelini korumaya devam edeceklerinin altını çizerek, DEAŞ'a karşı misyonun da muhafaza edileceğini belirtti.
DEAŞ'ın boşluktan faydalanarak tekrar güç kazanmasına "asla izin vermeyeceklerini" vurgulayan Biden, ABD'nin bugün Suriye'de DEAŞ'a yönelik hedefli saldırı düzenlediğini aktardı.
ABD Başkanı, aynı zamanda Birleşmiş Milletler (BM) öncülüğünde bağımsız ve egemen Suriye kurulması için tüm Suriyeli gruplarla irtibat kuracaklarını söyledi.
Biden, sürecin Suriyeliler tarafından belirlenmesi gerektiğini ifade ederek, ABD'nin destek sağlamaya hazır olduğunu kaydetti.
Esed ailesinin yıllardır süren "vahşetinin" sona erdiğinin ancak yine de tedbirli olmak gerektiğinin altını çizen Biden, bazı muhalif grupların "kendi terör kayıtları" olduğunu dile getirdi.
Biden, söz konusu muhalif grupların liderlerinin açıklamalarını not ettiklerini belirterek, "Şimdilik doğru sözler ediyorlar ancak daha fazla sorumluluk almaya devam ettikçe bu kişilerin sadece sözlerini değil faaliyetlerini de takip edeceğiz." ifadesini kullandı.
Tüm risk ve belirsizliğe rağmen fırsatların çok büyük olduğuna işaret eden Biden, daha güvenli bir Suriye ve Orta Doğu için bir tiranın düşmesinin ardından yeni bir tiranın göreve gelmesinin tarihi fırsatı kaçırmak anlamına geleceğini söyledi.
Biden, son günlerin tarihi nitelikte olduğunu, gelecek günlerin de Suriye'nin geleceğini belirleyeceğini kaydederek, ABD'nin duruma güçlü, akıllı ve kararlı bir şekilde yaklaşacağını ifade etti.
Avusturya Başbakanı Karl Nehammer, sosyal medya platformu X hesabından, Baas rejiminin devrilmesi ve lideri Beşşar Esed'in ülkesini terk etmesine ilişkin açıklama yaptı.A
"Korku imparatorluğunun" nihayet sona erdiğini kaydeden Nehammer, "Suriye halkı güvenli ve istikrarlı bir geleceği hak ediyor. Artık tüm aktörlerin, azınlıkların haklarını da koruyan kapsayıcı bir siyasi süreci hızla başlatması önemlidir." ifadesini kullandı.
Nehammer, şiddetin ve insanların yurtlarından edilmesinin sona ermesi gerektiğini belirterek, Avusturya'ya sığınan ve yurtlarına dönmek isteyen Suriyelilere bu konuda destek vereceklerini kaydetti.
BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, Suriye’de Esad rejiminin devrilmesinin ardından yazılı açıklama yaptı. Guterres, “14 yıl süren acımasız savaşın ve diktatörlük rejiminin yıkılmasının ardından bugün Suriye halkı istikrarlı ve barışçıl bir gelecek inşa etmek için tarihi bir fırsata sahip olabilir. Suriye'nin geleceği Suriyelilerin belirleyeceği bir konudur ve Özel Temsilcim bu amaç doğrultusunda onlarla birlikte çalışacaktır” dedi.
Düzenli bir siyasi geçiş için yapılması gereken çok şey olduğunu ifade eden Gutteres, “Bu hassas dönemde ayrım gözetmeksizin tüm Suriyelilerin haklarını korurken, sükunet ve şiddetten kaçınma çağrımı yineliyorum. Diplomatik binaların ve personelin dokunulmazlığına, uluslararası hukuka uygun olarak her durumda saygı gösterilmesi gerektiğinin altını çiziyorum” dedi.
“SURİYE'NİN EGEMENLİĞİ, BİRLİĞİ, BAĞIMSIZLIĞI VE TOPRAK BÜTÜNLÜĞÜ YENİDEN TESİS EDİLMELİDİR”
Siyasi geçiş sürecinin kapsayıcı ve kapsamlı olması ve tüm çeşitliliğiyle Suriye halkının meşru taleplerini karşılamasını sağlamak için uluslararası toplumun desteğine ihtiyaç olduğunu belirten Gutteres, “Suriye'nin egemenliği, birliği, bağımsızlığı ve toprak bütünlüğü yeniden tesis edilmelidir. Suriyelilerin uzlaşma, adalet, özgürlük ve refahın herkes için ortak gerçekler olduğu bir ülke inşa etmelerine yardımcı olmaya kararlıyız. Suriye'de sürdürülebilir barışa giden yol budur” dedi.
Suriye'de Esad rejiminin yıkılması sonrası ABD Başkanı Biden'dan açıklama geldi.
Biden, "Birleşmiş Milletler tarafından başlatılan süreç dahil olmak üzere bağımsız ve egemen, Esad rejiminin olmadığı bir Suriye’ye geçişi sağlamak amacıyla yeni bir anayasa ve tüm Suriyelilere hizmet edecek yeni bir hükümet oluşturulması için tüm Suriyeli gruplarla temas halinde olacağız. Suriye’nin doğusunda herhangi bir tehdit karşısında personelimizi koruyacak bir güvence kapasitesi oluşturulmasına yardımcı olacağız ve DEAŞ’a karşı görevimizi, büyük ölçüde koruyarak, sürdürmeye devam edeceğiz. Geçiş döneminde aralarında Ürdün, Lübnan, Irak ve İsrail’in de bulunduğu ülkeleri, Suriye’den gelecek her türlü tehdide karşı destekleyeceğiz. Yıllardır Esad'ın başlıca destekçileri İran, Hizbullah ve Rusya oldu. Ancak geçtiğimiz hafta içinde üçünün de desteği azaldı, çünkü üçü de bugün benim göreve gelmemden bu yana çok daha zayıf durumdalar. Nihayet Esad rejimi düştü. Bu rejim yüz binlerce masum Suriyeliye zulmetti, işkence etti ve öldürdü." diye konuştu.
TASS'ın Kremlin'den isimsiz bir kaynağa dayandırdığını haberinde, Rusya'nın, Esed'e sığınma sağladığı belirtildi.
Esed ve ailesinin Moskova'ya geldiği bilgisine yer verilen haberde, sığınma hakkının insani gerekçelerle sağlandığı ifade edildi.
Haberde, Rus yetkililerin, Suriye'deki Rus askeri üslerinin ve diplomatik kurumlarının güvenliğine ilişkin Suriye'deki muhalefet temsilcileriyle temas halinde olduğu da kaydedildi.
- Suriye'deki gelişmeler
Suriye'de 27 Kasım'da rejim karşıtı silahlı gruplar ile Beşşar Esed güçleri arasında çatışmalar yoğunlaştı.
Gruplar, 30 Kasım-7 Aralık tarihleri arasında Halep, İdlib, Hama ve Humus gibi en büyük illerde üstünlük kurdu.
Başkent Şam'a 7 Aralık'ta girmeye başlayan gruplara halk kitlelerinin de destek vermesiyle rejim Şam ve diğer birçok bölgede kontrolü tümüyle kaybederek çöktü.
Baas Partisinin 61 yıllık iktidarı sona ererken rejim lideri Esed, başkentten kaçtı.
Suriye Milli Ordusu da Türkiye sınırı yakınlarında terör örgütü PKK/YPG'nin işgalinde olan Tel Rıfat'ı özgürleştirdikten sonra Münbiç'te yuvalanan teröristlere yöneldi.
Birleşmiş Milletler (BM) Suriye Özel Temsilcisi Geir O. Pedersen şunları söyledi:
Tarihi bir değişim yaşanıyor. Barışçıl şekilde gelişmesi önemli. İstikrar önemli. Geçiş olmalı. Bütün toplulukları kapsamalı. İhtiyacımız olan yeni Suriye'nin kurulması. Dün birçok toplantımız oldu. Arap ülkelerinin dışişleri bakanlarıyla da toplantı yaptım. Suriye'de ne yapacağımız konusunda bir uzlaşı çıkıyor. Bu da çok önemli.
CNN Türk Ankara temsilcisi Dicle Canova, Rusya'nın Suriye'den çekildiğini açıkladı. Canova CNN Türk canlı yayınında şu ifadeleri kullandı: Rusya'nın Tartus'ta deniz üssü, Hmeymim ise hava üssü bulunuyor ve bu üslerde durmaya devam edecek. Rusya, Suriye'deki diğer bölgelerdeki askerlerini geri çekecek. Rusya, askerlerinin güvenli tahliyesi için Türkiye'den yardım istedi
Suriye'deki Baas rejimini deviren muhalif grupların askeri operasyon yönetiminden yapılan açıklamada, halkın can ve mal güvenliği ile kamu malının korunmasına yönelik yeni tedbirlere yer verildi.
Yeni tedbirler kapsamında rastgele ateş edene bir yıl, devlet malı ile motorlu araç ve makine çalana 3 yıl hapis cezası verilecek.
Başkasının malına saldırana 3 yıl hapis cezası öngörülen tedbirler çerçevesinde, devlete ait silahları elinde bulunduranlar ve bu silahları ilgili makamlara teslim etmeyenler 4 yıl hapis cezasına çarptırılacak.
Güvenlik tedbirleri kapsamında başkent Şam'da akşam 16.00 ile sabah 05.00 arasında sokağa çıkma yasağı da uygulanacak.
Suriye'de, muhaliflerin Esad rejimini devirmesinin ardından Şam'daki İran büyükelçiliği tahrip edildi. Emevi meydanında toplanan halk, büyükelçilikteki İran ve eski Suriye bayraklarını indirdi.
İran devlet televizyonu, sosyal medyada yayınlanan görüntüleri aktararak "İran büyükelçiliğine saldırıldı" dedi.
#BREAKING Iran’s embassy in Damascus is being stormed by protesters
— Guy Elster (@guyelster) December 8, 2024
pic.twitter.com/0PYznrFQTw
İran gazetesi Tehran Times'ta yer alan habere göre, Dışişleri Bakanlığı sözcüsü İsmail Bekayi, İranlı diplomatların saldırıdan önce büyükelçilik binasından ayrıldıklarını belirtti.
İsviçre Dışişleri Bakanlığı, Suriye'de yaşananlara ilişkin X'ten paylaşımda bulundu.
"Suriye'de yaşanan son gelişmelerin ardından durumu yakından izliyoruz." ifadesinin kullanıldığı paylaşımda, tüm taraflara sivilleri koruma, uluslararası insancıl hukuka saygı gösterme ve barış ile uzlaşma için çalışma çağrısında bulunuldu.
İtalya Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Antonio Tajani, Suriye'deki gelişmelerle alakalı Dışişleri Bakanlığında sabah saatlerinde kriz masasını topladı.
İtalyan basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Tajani, devrik liderin akıbetine ilişkin, "Esad'ın başına ne geldiği bilinmiyor. Kesin bir bilgimiz yok. Bana öyle geliyor ki Esad rejimi artık yok. Bir tepki gelmesi zor. Olsa daha önce olurdu. Rejimin yenilgisinin açık olduğuna inanıyorum." dedi.
Suriye'nin başkenti Şam'da rejim karşıtı güçlerden bir grubun bu sabah, rejim yetkililerini arama gerekçesiyle İtalya'nın Şam Büyükelçiliği konutuna girdiğini belirten Tajani, "Bu sabah silahlı bir grup elçilik binasının bahçesine girdi. Herhangi bir şiddet olayı olmadı. Ne büyükelçi ne de jandarma zarar gördü. Sadece 3 arabayı götürdüler ve her şey orada bitti. Esad'e bağlı askerlerin orada olup olmadığını teyit etmek istediler." diye konuştu.
Büyükelçi ve diğer yetkililerin şu anda güvende olduklarını ve uzaktan çalışmaya devam ettiklerini, durumun kontrol altında olduğunu dile getiren Tajani, büyükelçiliklerinin ülkeden çıkmak isteyen vatandaşların tahliyesini organize etmek için hazır olduğunu, hükümet olarak da güvenli çıkış için gerekenleri yapacaklarını belirtti.
Tajani, "Suriye'de düşen rejim ile yeni gerçeklik arasında barışçıl bir geçiş olmasını umuyoruz. Askeri değil, siyasi bir geçiş olsun. Bana öyle geliyor ki şu anda işler bu yönde gidiyor." ifadelerini kullandı.
İtalyan bakan, Gazze Şeridi, Lübnan ve Suriye'deki son gelişmelerin ardından bölgede gerilimin daha da tırmanmasını istemediklerini söyledi.
Tajani, Suriye’deki gelişmelerle alakalı Başbakan Giorgia Meloni ve Savunma Bakanı Guido Crosetto ile de temas halinde olduğunu söyledi.
Suriyeliler, muhaliflerin Şam'ın kontrolünü ele almasının ardından Beşar Esad'ın Başkanlık Sarayı'na girdi.
Esad'ın terk edilmiş sarayına giren halk, sarayın garajında süper lüks otomobiller ile karşılaştı.
This is reportedly Bashar Assad's garage, where he kept his luxury cars while his people suffered in poverty. pic.twitter.com/E3dq40fzCN
— Clash Report (@clashreport) December 8, 2024
Halk, Esad'ın lüks otomobillerinin yanı sıra motosikletlerine ve sarayda buldukları pahalı eşyalarına el koydu.
Almanya Başbakanı Olaf Scholz, Suriye'de Beşar Esad'ın düşüşünün “iyi haber” olduğu açıklaması yaptı.
Scholz, Suriye'deki tüm dini grupların ve azınlıkların korunması gerektiğini savunurken siyasi çözüm çağrısında bulundu.
Scholz, “Beşar Esad kendi halkına acımasızca zulmetti. Sayısız cana kıydı. Birçoğu Almanya'ya gelen çok sayıda insanın Suriye'den kaçmasına neden oldu” dedi.
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Suriye'deki gelişmelere ilişkin X hesabından yaptığı paylaşımda, Esed rejiminin çökmesinden memnuniyetini dile getirdi.
"Barbar devlet çöktü. Sonunda. Suriye halkına, onların cesaretine, sabırlarına saygımı sunuyorum. Bu belirsizlik anında, onlara barış, özgürlük ve birlik dileklerimi gönderiyorum." ifadelerini kullanan Macron, ülkesinin tüm Orta Doğu'nun güvenliğine bağlılığını sürdüreceğini aktardı.
L’État de barbarie est tombé. Enfin.
— Emmanuel Macron (@EmmanuelMacron) December 8, 2024
Je rends hommage au peuple syrien, à son courage, à sa patience. Dans ce moment d’incertitude, je forme pour lui des vœux de paix, de liberté et d’unité.
La France restera engagée pour la sécurité de tous au Moyen-Orient.
Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Kaja Kallas, X hesabından, Suriye'de Esad liderliğindeki 61 yıllık Baas rejiminin çökmesine ilişkin paylaşım yaptı.
AB'nin önceliğinin bölgede güvenliğin sağlanması olduğunu aktaran Kallas, Suriye ve Orta Doğu'da "tüm yapıcı ortaklarla" birlikte çalışmaya hazır olduğunu belirtti.
Kallas, "Esed diktatörlüğünün sona ermesi olumlu ve uzun zamandır beklenen bir gelişmedir. Bu aynı zamanda Esad'ın destekçileri Rusya ve İran'ın zayıflığını da göstermektedir." ifadesini kullandı.
Yunanistan'ın başkenti Atina'da bulunan Suriye Büyükelçiliğine, 61 yıllık Baas rejiminin devrilmesinin ardından Suriyeli muhaliflerin "devrim bayrağı" asıldı.
Fransa Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamaya göre, 13 yılı aşkın süredir kendi halkına "şiddetli baskı" uygulayan Esad rejiminin çökmesinden memnuniyet duyulduğu belirtilerek, bunun Suriye için "tarihi bir gün" olduğu vurgulandı.
Açıklamada, Esad'ın geride, sivillerin katledildiği ve kimyasal silahlarla bombalandığı, nüfusunun büyük bir kısmı tarafından terkedilen bir ülke bıraktığı ifade edildi.
Esad rejiminin Suriyelileri sürekli birbirine düşürdüğü kaydedilen açıklamada, Suriye için "artık birlik zamanının" geldiği belirtildi.
Fransa'nın silahların susturulması, devlet kurumlarının korunması, Suriye'nin egemenliği ile toprak bütünlüğüne saygı duyulması çağrısı yaptığı açıklamada, ülkedeki azınlıkları koruyan "barışçıl bir siyasi geçiş" süreci yürütülmesi istendi.
Açıklamada, 2011'de halk hareketinin başladığı tarihten bu yana Fransa'nın Suriye halkı ile dayanışma içinde olduğu kaydedildi.
Öte yandan açıklamada, Suriye halkının isteğine ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin (BMGK) 2254 sayılı kararına uygun olarak ülkedeki tüm taraflar kapsayıcı bir siyasi çözümle "uzlaşı ve yeniden inşa yolunu" bulmaya davet edildi.
Rusya Dışişleri Bakanlığı, Suriye devrik lideri Beşar Esad hakkında açıklama yaptı.
Bakanlıktan yapılan açıklamada, Beşar Esad'ın görevden ayrılma kararı aldığı ve ülkeyi terk ettiği ifade edildi.
CNN TÜRK Ankara Temsilcisi Dicle Canova canlı yayında Esad'ın uçağına ilişkin iddialar hakkında açıklamalarda bulundu.
Radara yansıyan Suriye tescilli bir uçak olduğunu belirten Canova, şöyle konuştu:
"(Esad'ın uçağı düştü mü?) Radarlara yansıyan bir uçak görüntüsü var. Bu uçağın içinde Esad var mı yok mu belirsizliğini koruyor ama uçak Suriye tescilli bir uçak. 4 motorlu stratejik bir nakliye uçağı olarak geçiyor. Lübnan'a doğru ilerlediğini görüyoruz. Ulaştırma Bakanlığı Kaynakları ile konuştum. Ulaştırma Bakanlığı merkez ile temasa geçti ancak Suriye, Türkiye'nin hizmet verdiği bölgede değil. Suriye, Suudi Arabistan'ın kontrolünde. Suriye Hava Sahası, Türkiye'nin kontrolünde değil. Bir uçak radarda görünmüyorsa ya düştü ya indi olarak bilinir. Büyük ihtimalle uçağın Lübnan'a indiği üzerine duruluyor."
Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu (SMDK), 61 yıllık Baas rejiminin çöktüğü 8 Aralık gününü "Milli Bayram" olarak ilan ettiklerini açıkladı.
Suriye muhalefetinin çatı kuruluşu SMDK, 61 yıllık Baas rejiminin çöküşünün ardından açıklama yaptı.
Açıklamada, "Suriye'nin katil Esad rejiminden kurtarılmasından dolayı Suriye halkını tebrik ediyoruz. 8 Aralık tarihini 'Milli Bayram' olarak ilan ediyoruz. Bugün; şehitlerin, kurbanların, tutukluların, yerinden edilenlerin ve mazlumların zafer günü." ifadeleri kullanıldı.
SMDK'nin iktidarın tam yetkili bir geçiş yönetimine devredilmesi sürecinin tamamlanması için çalışmaya devam edeceği vurgulanan açıklamada, Koalisyon'un yeni Suriye'nin inşası için tüm ülkelerle stratejik işbirliğine hazır olduğu belirtildi.
Suriye'de Esad'ın rejimi karşıtı silahlı grupların başkent Şam'ın kontrolünü ele geçirmesi ve rejimin çökmesinin ardından, Esad'ın'in nerede olduğu belirsizliğini koruyor.
Suudi Arabistan televizyon kanalı Al-Arabiyya'ya konuşan çöken rejimin Başbakanı Celali, Esad'ın ve Abbas'ın dün geceden bu yana nerede olduğunu bilmediğini söyledi.
Dün gece geç saatlerde Esad'ın ile iletişimini kaybettiğini ifade eden Suriye Başbakanı Muhammed Gazi el-Celali, Beşar Esad'ın ve Savunma Bakanı Ali Mahmud Abbas'ın dün geceden bu yana nerede olduğunu bilmediğini açıkladı.
Bu arada uluslararası basında Esad'ın'in ülkeden ayrıldığına ilişkin çeşitli iddialara yer verilirken, Rusya ya da bazı Orta Doğu ülkelerine gitmiş olabileceği yönünde teyit edilmemiş bilgiler paylaşıldı.
Dünya genelinde binlerce kişi de son günlerde uçuş takip programları üzerinden Şam ve Lazkiye'ye yapılan ve buradan kalkan uçakların rotasını takip etmeye çalıştı.
Suriye'de Esad rejiminin düşmesinin ardından ülkenin bayrağı değişti.
Baas Partisi liderliğindeki kırmızı-beyaz-siyah üç rengini kullanılan iki yıldızlı bayrak, Suriye'yi Birleşik Arap Cumhuriyeti'nin bir parçası olarak temsil etmek için 1958 yılında kabul edilmişti.
Muhaliflerin kullandığı 3 yıldızlı bayrak ise, Suriye Arap Cumhuriyeti'nin ilk bayrağı olarak kullanıldı. 1961'den 1963'e kadar kullanılan bayrak, 2011 yılında başlayan iç savaş sırasında muhaliflerin sembolü haline geldi.
Suriye'nin başkenti Şam'a giren muhalifler, "zalim" Beşar Esad'ın ülkeden "kaçtığını" ilan ederek yurtdışında sürgünde bulunan Suriyelileri "Özgür Suriye'ye" dönme çağrısı yaptı.
"Şam, diktatörlükten kurtuldu" diyen muhalif gruplar paylaşıkları mesajda, "Zalim Beşar Esad kaçtı. Şam şehrini özgür ilan ediyoruz. Baas yönetimi altında geçen 50 yıllık baskının ve 13 yıllık suç, zulüm ve zorla yerinden edilmenin ardından bugün bu karanlık dönemin sona erdiğini ve Suriye için yeni bir dönemin başladığını ilan ediyoruz” denildi.
Suriye Başbakanı Muhammed Gazi el-Celali, halkın seçtiği “lider” ile her türlü “devir teslim” sürecinde işbirliği yapmaya hazır olduğunu söyledi.
Suriye Başbakanı el-Celali, Facebook hesabından yayınladığı bir videoda “Bu ülke normal bir ülke olabilir, komşularıyla ve dünyayla iyi ilişkiler kurabilir. Bu mesele, Suriye halkının seçeceği yeni liderin meselesi olacaktır ve biz işbirliği yapmaya ve mümkün olan her türlü kolaylığı sağlamaya hazırız” dedi.
The Prime Minister of Syria, Mohammad Ghazi al-Jalali has said in a Video Statement released earlier that he remains at his Home in the Capital City of Damascus, and that he is will to cooperate with any Leadership chosen by the Syrian People. pic.twitter.com/9kttbwvHTw
— OSINTdefender (@sentdefender) December 8, 2024
Suriye'de rejimin başkent Şam'da kontrolü kaybetmesiyle Beşar Esad'ın nerede olduğu daha da büyük bir soru işaretine dönüşürken, Şam-Lazkiye arasında yapılan bir uçuş sosyal medyada çeşitli iddiaları beraberinde getirdi.
Esad rejimi, başkent Şam'da kontrolü kaybedip rejim karşıtı gruplar kent merkezine girmeye başlarken, Esad'ın bir uçakla Şam'dan ayrıldığı yönündeki iddialar gündeme oturdu.
Son olarak, internetteki uçuş takip sitelerinde, Şam'daki havalimanından kalktıktan sonra en son Humus'un batısında görülen ancak sonra izi kaybolan bir uçağın Beşar Esad'i taşıdığı iddia edildi.
Söz konusu uçağın radardan kaybolmadan önce 1600 fit yüksekliğe kadar alçaldığı ve "olağandışı hareketler" yaptığı iddiaları ortaya atıldı.
Beyaz Saray, ABD Başkanı Joe Biden ve ekibinin, Suriye'deki gelişmeleri yakından takip ettiğini bildirdi.
Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyi Sözcüsü Sean Savett, X sosyal medya hesabından bir mesaj paylaştı.
Biden ve ekibinin, Suriye'deki "olağanüstü" gelişmeleri yakından takip ettiğini kaydeden Savett, ABD Başkanının, bölgesel ortaklarla yakın irtibatının sürdüğünü ifade etti.
Suriye devlet televizyonunda yayınlanan videoda, Beşar Esad'ın devrildiği ve cezaevlerindeki tüm tutsakların serbest bırakıldığı duyuruldu
Suriye’deki 61 yıllık Baas rejimi çöktü. Rejimin çöküşü başkent Şam'daki bir camide sabah namazında tekbirlerle kutlandı.
Suriye'nin başkenti Şam'da göstericilerin kilit öneme sahip yerleşkelere girmesiyle Beşşar Esed rejimi kentin kontrolünü büyük ölçüde kaybetti. Rejim güçleri Şam Uluslararası Havalimanı'ndan çekildi.
Suriye'de 1963'de iktidara gelen Baas Partisinin 61 yıllık kanlı iktidarı, 2011'de özgürlük talebiyle başlayan halk hareketlerinin şiddetle bastırılmak istenmesiyle patlak veren iç savaşta, başkent Şam'ın rejimin kontrolünden çıkmasıyla çöktü.
Arap Sosyalist Baas Partisi Suriye'de 1963'te darbeyle iktidara geldi. 1970'de yılında parti içi darbeyle Beşar Esad'ın babası Hafız Esad iktidarı ele geçirerek, 1971'de Suriye Devlet Başkanı oldu.
Beşar Esad ise, babasının ölümü üzerine 2000'de Baas rejiminin başına geçti. Esad ve Baas iktidarı, rejim karşıtı grupların başkent Şam'a girmesiyle sona erdi.
Suriye'de 2011 yılında özgürlük talebiyle halk hareketleri başlarken rejim kitlelere şiddet kullanarak müdahale etti. Binlerce kişinin öldürüldüğü rejim müdahaleleri, süreci iç savaşa dönüştürdü.
Silahlı muhalif gruplar uzun bir mücadeleye girerken, rejim uluslararası baskılara rağmen sorunun diplomasi ve barışçıl yollardan çözümüne yanaşmadı. Suriye'de 27 Kasım'da yoğunlaşan çatışmaların ardından ülkede Halep, İdlib, Hama'dan başlayarak pek çok bölgede kontrolü kaybetti.
Son olarak başkent Şam'da halkın da sokaklara dökülmesiyle rejim güçleri, kamu kurumları ve sokaklardan çekilmeye başlarken rejim karşıtı gruplar kent merkezinde kontrollerini artırdı.
61 yıllık kanlı Baas rejimi ve 53 yıllık Esad ailesi iktidarı sona ermiş oldu.