Güncelleme Tarihi:
Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ) Ulusal Konseyi, İsrail'in Gazze Şeridi'ndeki diğer hastanelerde olduğu gibi Kemal Advan Hastanesinde de katliam yapabileceği uyarısında bulundu.Konseyden yapılan yazılı açıklamada, "İsrail'in hastaneleri, hastaları ve sağlık personelini hedef alması, 'çatışma bölgelerindeki sağlık kurumlarının hedef alınmasını men eden Cenevre Sözleşmeleri başta olmak üzere insan hakları hukukunun apaçık ihlalidir." denildi.
Anadolu Ajansı (AA) ekipleri, Suriye'de 61 yılın ardından devrilen Baas rejiminden kalma askeri teçhizatın bulunduğu Deyrizor Askeri Havaalanı'nı görüntüledi.
Rejim güçlerinin terk ettiği Deyrizor Havaalanı'nın girişinde devrik lider Beşşar Esed'in fotoğrafının olduğu anıt yer alıyor. Havaalanında bazıları hasar alan tank, helikopter ve askeri uçaklar ile uçaklarda kullanılan mühimmatlar bulunuyor.Rejim askerlerinin gözetim kulesi olarak kullandığı düşünülen yapının da yer aldığı havaalanındaki ofislerde çeşitli resmi evrakların dağınık şekilde bırakıldığı görülüyor.
Gazze'de devam eden savaş, Lübnan'daki kırılgan ateşkes ve Suriye'de Esad rejiminin devrilmesinin ardından gözlerin çevrildiği İran'dan dikkat çeken bir açıklama geldi. İran dini lideri Ali Hamaney bugün yaptığı açıklamada İran'ın vekil güçlerle hareket etmediğini ve onlara ihtiyaç duymadığını açıkladı:
“İslam Cumhuriyeti'nin bir vekil gücü yok. Yemen savaşıyor çünkü inançları var, Hizbullah savaşıyor çünkü inancın gücü onları sahaya çekiyor. Hamas savaşıyor çünkü inançları onları buna itiyor. Onlar bizim vekilimiz olarak hareket etmiyorlar.ABD bizim vekil güçlerimizi kaybettiğimizi söyleyip duruyor.Eğer bir gün harekete geçmek istersek, bizim vekil bir güce ihtiyacımız yok.
"Suriye’de yeni bir muhalif devrimin doğabileceğini ifade eden Hamaney, “Suriye’de güçlü ve onurlu bir hareketin ortaya çıkacağını öngörüyoruz. Çünkü bugün Suriyeli gençlerin kaybedecek bir şeyleri kalmadı. Okulları, üniversiteleri, evleri ve sokakları güvende değil. Bu yüzden kararlılıkla harekete geçip, güvensizliğin mimarlarına karşı durarak onlara galip gelmeliler” diye konuştu.
Suriye'deki yeni yönetimin lideri Ahmed eş-Şera ile Lübnan'daki Dürzi lider Velid Canbolat, başkent Şam'da bir araya geldi.Lübnan'daki Dürzi lider Canbolat, Şam'a geldi.Canbolat, Şera ile bir araya gelerek ikili görüşme gerçekleştirdi. Görüşmenin ardından basına açıklama yapan Şera, "Rejim, Suriye birliğini bozmak için çalıştı." diye konuştu.
Medyadaki görüntülerde çocukların, annelerin ve kardeşlerin yıllarca ayrı kaldığına dikkati çeken Şera, "Yaptığımız operasyon akıcı bir operasyondu." dedi.Şera, "Bakın büyük şehirde kimse yerinden edilmedi. Bir parça yıkılmadı." diyerek, devrik Beşşar Esed rejiminin, "varlığını mezhep temelli yaklaşımla korumaya çalıştığını" belirtti.
Suriye'de 61 yıllık Baas rejiminin zulmünden Fransa'ya kaçan Suriyeli tiyatro oyuncusu ikiz Malas kardeşlerin, Batı'da Suriyeli sığınmacıların yaşadığı sorunları, duygu dünyasını ele aldığı tiyatro oyunu, Şam'da izleyiciyle buluştu.Suriyeli tiyatro oyuncuları ikiz kardeşler Muhammed ve Ahmed Malas, kendi yazdıkları oyunla 13 yıl ayrı kaldıkları ülkelerinde yurttaş seyircilerle buluştu. Suriyeli kardeşler, 8 Aralık'ta rejim lideri Beşşar Esed'in devrilmesinin ardından "yeni özgür Suriye'deki ilk tiyatro oyununu" Hiyam Tiyatrosu'nda sahneledi.
Oyunu izlemeye gelenlerden Esed rejiminin devrilmesinden sonra ülkesine dönenlerin, eski arkadaşların, tanıdıkların kavuşmaları, selamlaşmaları dikkati çekti.Oyunun başında yapılan konuşmada, normalde cep telefonuyla kayıt almanın, canlı yayın açmanın, fotoğraf çekmenin yasak olduğunu ancak bu akşam serbest olduğu belirterek "istihbarat ajanlarının oyun hakkında rapor yazmayacağı" esprisi izleyicilerde kahkahayla karşılık buldu.Oyunun başlaması için bekleyen seyircilerle konuşmasında Beşşar ve Mahir Esed kardeşlerin "korkakça kaçtıklarını" şimdi Malas kardeşlerin ülkelerine döndüğünü söylemeleri alkışlandı.
Suriye’de Beşar Esad rejiminin muhaliflerin ilerleyişini engellemek amacıyla aldığı önlemler gün yüzüne çıkmaya devam ediyor. Muhaliflerin rejime karşı başlattığı operasyonu engelleyemeyen devrik lider Esad’ın tankları ülkenin dört bir yanında sergileniyor. Esad’ın muhaliflerin başkent Şam'a girmesini engellemek amacıyla kentin girişine konuşlandırdığı çok sayıda tank ve zırhlı araç, otoyolda terk edilmiş halde havadan görüntülendi. Kamera görüntülerinde kontrol noktalarındaki cepheye yerleştirilen tankların sınır hatlarında ilerlemeyi durduracak şekilde konuşlandırılması dikkat çekti. Bazı tanklar çevrede yaşayan çocukların oyun alanına dönüşürken, halk da zaman zaman otoyolda araçlarını durdurup rejimden geriye kalan tanklarla hatıra fotoğrafı çektiriyor.
Filistin Sağlık Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, İsrail'in son 24 saatte düzenlediği 4 saldırıda 32 sivilin hayatını kaybettiği, 54 sivilin ise yaralandığı aktarıldı.Filistinlilere yönelik 7 Ekim 2023'ten bu yana devam eden saldırıların bilançosunun da yer aldığı açıklamada, toplam can kaybının 45 bin 259’a, yaralı sayısının da 107 bin 627’ye yükseldiği aktarıldı.
İsrail ile Filistin arasındaki ateşkes müzakereleri devam ederken, taraflar medyaya son duruma ilişkin değerlendirmelerde bulunuyor. ABD, Mısır ve Katar’ın arabuluculuğunda gerçekleştirilen müzakerelere katılan Filistinli bir yetkilinin İngiliz yayıncı kuruluşu BBC’ye yaptığı açıklamada, üç aşamalı bir esir-ateşkes anlaşması için görüşmelerin yüzde 90 oranında tamamlandığını, ancak kilit sorunların devam ettiğini söyledi.
Anlaşmazlık alanlarından birinin Mısır boyunca uzanan Philadelphi Koridoru olduğunu belirten yetkili, Gazze'nin İsrail sınırı boyunca birkaç kilometre genişliğinde tampon bölge oluşturulmasının ve bu bölgede İsrail'in “askeri varlığının” olmasının düşünüldüğünü açıkladı. Yetkiliye göre, bu sorunlar çözüldüğünde birkaç gün içinde bir ateşkes yürürlüğe girebilir.
Suriye'de 61 yıllık Baas yönetiminin devrilmesiyle, Esad ailesinin liderliğindeki rejimin Suriyelilere yaptığı işkence her geçen gün ortaya çıkarken, AA ekibi, Şam'daki işkence ve istihbarat merkezini görüntüledi.Şam'ın kent merkezindeki Kfar Susa bölgesinde bakanlık ve diğer resmi binaların olduğu yerleşkede, yeraltında işkence zindanlarının bulunduğu Esed rejiminin istihbarat merkezi yer alıyor. Geçmişte Suriyelilerin kalbine korkunun salındığı bu merkezdeki Hafız Esed ile oğlu Beşşar Esad'in, tıpkı rejimleri gibi, heykel ve resimlerinin yıkıldığı, yere indirildiği dikkati çekiyor.
Dışarıdan herhangi bir devlet binası gibi görünen yapıların altında sadece Suriyelilerin değil başka milletlerden de alıkonulanların tutulduğu zindanlar bulunuyor.Merkezde rejimin subaylarının durduğu alanda Suriyelilerin üzerinden çıkan kimlikler, sabıka fotoğrafları, tutulan kayıtlar, farklı uyruklardan kimlikler hatta Türkiye'deki Suriyeli bir sığınmacının kullandığı "İstanbul Kart" görülüyor.Duvarda işkencede kullanıldığı düşünülen askılardaki halat hala yerinde duruyor.
Yer altına inildiğinde Esed rejiminin esir aldığı kişileri tuttuğu kalabalık koğuşların yer aldığı bir koridor görülüyor. Koğuşlarda tutulanların taş zemin üzerinde yattığı ince battaniyeler, yemeklerinde kullandıkları kaplar, kıyafetleri, hala yerlerinde duruyor. Koğuşlarda tutulanların, kendilerine verilen yeşil sabunları kullanarak duvarlara yazdıkları, çizdikleriyle hayata tutunduğu anlaşılıyor.Buradaki koridorun sonunda yer alan alaturka tuvaletler, tecrit hücresine dönüştürülmüş.Suriyeli muhaliflerin aktardığına göre burada idam edilecek esirler tutuluyor. Hücreler, altından yemek bırakılan demir bir kapı, beton zeminde alaturka tuvaletin dibinde yatak diye bir battaniye, tavanda ışık gelen küçük bir delikle insanlığa aykırı koşullarda. Duvarlardaki yazılardan Şii mezhebine mensup kişilerin de buraya atıldığı anlaşılıyor.
İstihbarat merkezindeki diğer bir binanın altındaki labirenti andıran zindanlarda büyük koğuşların duvarlarında sabunla çizilmiş köy hayatı, Mescid-i Aksa, kamyon, gemi, arabalar, kuşlar, doğa, Zülfikar kılıcı, savaşı anlatan resimler görülüyor.Koğuşlarda Türkçenin yanı sıra İngilizce ve Rusça gibi bir çok dile rastlamak mümkün. Bir koğuşta burada kalanların duvara "sevmek, yürümek" gibi Türkçe onlarca fiilin mastar halini yazması dikkati çekiyor.Aynı şekilde, koğuşta tutulan esirler parmaklıklardan gelen güneş ışığını kullanarak duvara çizdikleri güneş saatiyle zamanı anlamaya çalışmış. Bunun yanı sıra zindanın koğuş ve hücrelerinde çok sayıda sabunla çizilmiş takvim de var.İkinci binadaki hücreler de bir metrekareden fazla alana sahip değil ve burada tutulanlar tepedeki küçük açıklıktan gelen ışıkla yaşamış.Esad rejiminin tutsakları, hücreler ve koğuşların duvarlarına yeşil sabunlarla yazılar yazarak izler bırakmış. Tutsaklar, yeşil sabunlar ve kurşun kalemlerle, isimleri, dualari, şiirleri, sözleri, şarkıları duvarlara aktarmış.
Sağlık kaynaklarından alınan bilgiye göre, Gazze kentinin orta kesimindeki Derec Mahallesi'nde yerinden edilen Filistinlilerin kaldığı Musa bin Nuseyr Okulu, İsrail'in hava saldırısına maruz kaldı.Saldırı sonucunda aralarında iki kadın ve çocukların da bulunduğu 8 Filistinli sivil yaşamını yitirdi. IDF'nin Gazze Şeridi'nin çeşitli bölgelerine düzenlediği saldırılarda 17 Filistinli hayatını kaybetti.
Suriye Milli Ordusu'nun terör örgütü PKK/YPG'den temizlediği Münbiç ilçesinde hayat normale dönüyor. Suriye'nin kuzeyindeki Münbiç'te Esad Rejimi ve PKK/YPG terör örgütünün baskıları nedeniyle 13 yıldır bir araya gelemeyen sivil toplum kuruluşları, özgürlüğüne kavuşan ilçede yeniden toplandı.
Suriye'de 61 yıllık Baas rejiminin devrilmesinin ardından Beşşar Esad'ın en yakınındaki isimlere bile haber vermeden Rusya'ya kaçtığı ortaya çıkmıştı. AFP haber ajansına konuşan iki kaynağa göre Hmeymim'deki Rus askeri havaalanından Moskova'ya kaçan devrik lidere, Genel Sekreteri Mansur Azzam ve ekonomi danışmanı Yaser İbrahim eşlik ediyordu. Şam'ı savunmakla görevli Dördüncü Tümen Komutanı Mahir Esad bu planlardan haberdar değildi.
Esad'ın Rusya'ya kaçtığı resmi olarak doğrulandıktan sonra gözler acımasız kardeş Mahir Esad'a çevrildi. Suriye'de yönetimi ele geçiren ve Fransa'nın hakkında tutuklama emri çıkardığı Mahir Esad bir anda hayalet gibi ortadan yok olmuştu.
Suriye askeri kaynaklarına göre, Mahir Esad ağabeyinin kaçışını öğrendikten sonra adamlarını ortada bırakarak, ayrı bir rota izledi ve helikopterle Irak'a kaçtı ve ardından Rusya'ya geçti. AFP'ye konuşan bir Irak güvenlik kaynağı, Mahir'in 7 Aralık'ta uçakla Irak'a geldiğini ve burada beş gün kaldığını söyledi. Lübnan İçişleri Bakanı Bassam Mawlawi, Mahir'in eşi Manal al-Jadaan ve oğlunun Beyrut havaalanından ayrılmadan önce kısa bir süreliğine Lübnan'a girdiklerini söyledi, ancak son varış noktalarını açıklamadı.
Suriyeli bir askeri kaynak, Esad hükümetinin bir diğer ağır topu, Suriye'nin eski güvenlik şefi Ali Memlük'ün de Irak üzerinden Rusya'ya kaçtığını söyledi. Lübnanlı bir güvenlik kaynağına göre oğlu da kaçış rotasında Lübnan'ı kullandı.Irak İçişleri Bakanlığı Mahir Esad ve Ali Memlük'ün Irak'ta bulunduğu iddialarını yalanladı.
AFP haber ajansı, Mahir Esad, Ali Memlük ve Suriye Hava Kuvvetleri İstihbarat eski Başkanı Cemil Hasan'ın 'arananlar' listesinde olduğuna dikkat çekerken, Interpol Lüban'a bir uyarı ileterek Cemil Hasan'ın ülkeye girmesi durumunda yakalanıp ABD makamlarına teslim edilmesini istedi. ABD Hasan'ı 'savaş suçlarından' sorumlu tutuyor.
AFP Esad rejiminin önde gelen diğer isimlerinin de 'son dakika' planları ile ülkeden ayrıldığını yazdı. Hafız Esad'a çevirmenlik yapan ve uzun süredir Beşşar Esad'ın siyasi danışmanı olan Buseyna Şaban 7-8 Aralık gecesi Lübnan'a kaçtı ve buradan Abu Dabi'ye geçti. AFP'ye konuşan bir kaynağa göre, Baas Tugayları'nın lideri Kifah Mücahid de tekneyle Lübnan'a kaçan isimler arasında yer alıyor.
Esad'ın yakın çevresindeki isimlerin kaça girişimlerinin hepsi başarılı olmadı. Esad'ın kuzeni ve tanınmış bir işadamı olan İhab Mahluf 7 Aralık'ta Şam'dan kaçmaya çalışırken öldürüldü. Bir zamanlar Suriye'nin en zengin adamı ve rejimin yolsuzluklarının sembolü olarak görülen Rami Makhlouf ise hayatta kalmayı başardı. Rami'nin Birleşik Arap Emirlikleri'nde olduğuna inanılıyor. AFP'ye konuşan güvenlikkaynaklarına göre, LÜbnan'a kaçan Esad'a yakın isimler arasında MahirEsad'ın ofisinin başındaki Ghassan Belal, işadamları Mohammed Hamsho, Khalid Qaddur, Samer Debs ve Samir Hassan ye alıyor.
İsrail devlet televizyonu KAN'da yer alan haberde, Slovenya'nın, 7 Ekim 2023'ten bu yana Gazze Şeridi'ne yönelik devam eden saldırıları nedeniyle İsrail'in yarışmadan hariç tutulması için "Eurovision 2025"'in sorumlu makamı olan Avrupa Yayın Birliğine resmi talepte bulunduğu ifade edildi.Haberde, Slovenya'nın, talebinin Avrupa Yayın Birliği tarafından kabul edilmemesi halinde yarışmadan çekilmeyi bir protesto adımı olarak değerlendireceği belirtildi.Slovenya Cumhurbaşkanı Natasa Pirc Musar, 19 Aralık'ta yaptığı açıklamada, İsrail ve Rusya'nın Birleşmiş Milletler (BM) Şartı'nı ihlal ettiğini ancak İsrail'in bunu çok daha büyük bir ölçekte yaptığını söylemişti.
İsrail devlet televizyonu KAN'da yer alan haberde, adı paylaşılmayan İsrailli yetkililerin, esir takası anlaşmasıyla ilgili görüşlerine yer verildi.Yetkililer, İsrail yönetimiyle Hamas arasındaki görüşmelerde "hala pürüzler olduğunu ve durumun tüm taraflarca kabul edilebilir bir formüle doğru ilerlemekten çok uzakta olduğunu" kaydetti.İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun Hamas'ı yok etmeden Gazze'deki saldırıları durdurma niyetinde olmadığını teyit eden yetkililer, mevcut durumda bir anlaşmaya varılması ihtimalinin zor olduğunu ifade etti.
ABD ordusu, bir kez daha Yemen'deki İran destekli Husileri hedef aldı. ABD Merkez Kuvvetler Komutanlığı’ndan (CENTCOM) yapılan açıklamada, Yemen'in başkenti Sana’da bulunan Husilere ait bir füze deposu ile komuta merkezine yönelik hava saldırıları düzenlendiği bildirildi.
“CENTCOM Kuvvetleri, ayrıca Kızıldeniz üzerinde Husilere ait çok sayıda tek yönlü saldırı dronunu (OWA UAV) ve bir gemisavar seyir füzesini (ASCM) düşürmüştür” denilen açıklamada, “Operasyonda F/A-18 savaş uçakları da dahil ABD Hava Kuvvetleri unsurları ile ABD Deniz Kuvvetleri unsurları yer almıştır” ifadeleri kullanıldı. CENTCOM’un Güney Kızıldeniz, Bab el-Mendeb ve Aden Körfezi'ndeki ABD gemilerine yönelik saldırılar gibi Husi saldırılarını etkisiz hale getirmek için planlı operasyonlar gerçekleştirdiği hatırlatılan açıklamada, “Son saldırı, CENTCOM'un ABD ve koalisyon personelini, bölgesel ortaklarını ve uluslararası deniz taşımacılığını korumaya yönelik süregelen kararlılığını yansıtmaktadır” denildi.