Güncelleme Tarihi:
İsrail basını, bugün Gazze Şeridi’nin Han Yunus bölgesinde cesetleri bulunan 6 İsrailli esirin, İsrail ordusunun saldırısı sonucu çıkan yangında tünele dolan gazdan boğularak öldüğünü yazdı.
Yediot Ahronot gazetesinin haberinde, "Han Yunus kentinde cesetleri bulunan 6 İsrailli esirin ölüm sebebine ilişkin ön değerlendirme, esirlerin tutuldukları tünelde İsrail ordusunun saldırısı sonucu çıkan yangında gazdan boğularak öldüklerini gösteriyor." ifadelerine yer verildi.
İsrailli esirlerin yaklaşık 6 ay önce düzenlenen bir saldırı sırasında hayatlarını kaybettiğine dikkat çekilen haberde, bölgede bulunan bulguların bu değerlendirmeyi güçlendirdiği ve adli tıp kurumu incelemesinin devam ettiği belirtildi.
İsrail ordusunun esirlerin bulunduğu tünelin yakınındaki bir noktayı hedef aldığı ve saldırı sonucu meydana gelen yangından çıkan dumanın tünele dolduğu kaydedildi.
Tünelde İsrailli esirlere ait cesetlerin yanı sıra ellerinde kalaşnikof tipi tüfekler olan Hamas mensuplarına ait cesetlerin de bulunduğu, cesetlerde herhangi bir yaralanma izine rastlanmadığı aktarıldı.
İsrail ordusu, bugün Gazze Şeridi'nin Han Yunus bölgesinde bulunan 6 İsrailli esirin cenazelerinin İsrail'e getirildiğini açıklamıştı.
Cenazesi getirilen İsrailli esirlerin Avraham Munder, Alexander Dancyg, Chaim Peri, Yagev Buchshtav, Yoram Metzger ve Nadav Popplewel olduğu duyurulmuştu.
ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, Tel Aviv ile Hamas arasında esir takası ve ateşkes mutabakatının gelecek günlerde sağlanması gerektiğini belirterek, İsrail'in Gazze Şeridi'nde uzun süreli işgaline karşı olduklarını söyledi.
Blinken, Orta Doğu programı kapsamında bulunduğu Katar'ın başkenti Doha'da basın mensuplarına açıklama yaptı.
Orta Doğu ziyareti kapsamında birçok üst düzey yetkiliyle görüşme fırsatı bulduğunu anlatan Blinken, "Mesajım basit, net ve acil. Ateşkes ve rehine mutabakatına sona gelinmeden ulaşılmalı. Bunu şimdi yapmalıyız." ifadelerini kullandı.
Blinken, zamanın önemini vurgulayarak, "Esirlerin sağlığı tehlikede. Zaman önemli çünkü Gazze’de her gün kadın, çocuk ve erkekler acı çekiyor. Yeterli gıdaya, ilaca ulaşamıyor. Başlatmadıkları ve durduramayacakları bir çatışmada yaralanma ve ölme riskleri bulunuyor. Zaman önemli çünkü her geçen gün bölgede gerilimin tırmanması riski var." diye konuştu.
Mısır ve Katar ile gerilimin tırmanmaması için çalıştıklarını dile getiren Blinken, Hamas ile İsrail arasındaki ateşkes ve esir takası için yürütülen müzakerelere değindi.
Blinken, İsrail'in ABD Başkanı Joe Biden'ın ateşkes önerisini onayladığını savunarak, Hamas'a da bu öneriyi kabul etmesi çağrısını yineledi.
Ateşkes mutabakatına varılabilmesi için herkesin gerekli esnekliği göstermesi gerektiğini vurgulayan Blinken, iki tarafın da anlaşmanın uygulanmasının detayları konusunda çalışacağından ve hemfikir kalacağından emin olmak istediklerini söyledi.
Blinken, ABD'yle beraber Mısır ve Katar'ın yanı sıra çok sayıdaki ülkenin ateşkesin hemen sağlanmasının aciliyeti konusunda hemfikir olduğunun altını çizerek, "(Mutabakat) Bu, derhal gerçekleşmeli ve gelecek günlerde hayata geçirilmeli. Biz de bunun sağlanması için mümkün olan her şeyi yapacağız." şeklinde konuştu.
Basın mensuplarının sorularını da yanıtlayan Blinken, "ABD, İsrail'in Gazze'de uzun süreli işgalini kabul etmiyor. Mutabakat, İsrail ordusunun konumu ve Gazze'den çekilmesi hususundaki program konusunda çok açık. İsrail, bunu kabul etti." dedi.
Blinken, İsrail başta olmak üzere ateşkes ve esir takasının sağlanmasının herkesin yararına olduğunu dile getirdi.
Çatışmanın diğer bölgelere yayılmamasını sağlamaları gerektiğine işaret eden Blinken, "Gazze, kuzeyde, Lübnan'da ve Hizbullah konusunda daha iyi bir yere ulaşmak için birçok yönden anahtar konumunda. Kızıldeniz'de Husiler ile gerilimin düşürülmesi, İsrail ile Suudi Arabistan arasında iki ülkenin de çıkarına olacak normalleşme anlaşmasının sağlanıp sağlanamayacağının değerlendirilmesi için anahtar noktada." değerlendirmesinde bulundu.
"ŞU ANDA DÜNYADAKİ EN KÖTÜ İNSANİ DURUM SUDAN'DA"
Blinken, Mısır ve Katar temaslarında Sudan'daki durumu da ele aldıklarını dile getirerek, "Şu anda dünyadaki en kötü insani durum Sudan'da. Sudan'da çatışmadan, şiddetten gıda ve temel insani yardıma ulaşamamaktan acı çeken daha fazla insan var." dedi.
Sudan'daki durumu iyileştirmek için çalıştıklarının altını çizen Blinken, tarafları çözüm için bir araya getirmeye çalışmanın yanı sıra insani yardımların da bölgeye ulaştırılması için birçok ülke ve uluslararası kurumla çalıştıklarını söyledi.
Blinken, Sudan'da önemli giriş noktalarından insani yardımların ulaştırılması konusunda anlaşmaya varıldığını kaydederek, bu konuda daha geniş bir anlaşmaya ulaşmak için çalıştıklarını sözlerine ekledi.
CNN TÜRK muhabiri Emrah Çakmak, Tel Aviv'de son gelişmeleri aktardı.
Emrah Çakmak, "Bu akşam burada bir eylem gerçekleşti. Şu anda bu yolda Savunma Bakanlığı'nın önündeki yolda eylemler yapılıyordu. Burada rehinelerin adları teker teker yazıldı ve savunma bakanlığının bunu personellerinin, kim geçiyorsa geçsin görmelerini istiyorlar. Artık bu rehinelere ulaşmak istiyoruz diyorlar. Akşam saatlerinde bir eylem yaptılar. Cumartesi günlerine biz alışmıştık. Rehineler ilk defa ansızın bir eylem yaptılar. Polis de buna hazırlıklı değildi. Buraya geldiler ve eylemleri gerçekleştirdikten sonra yola rehinelerin adını yazdılar. Netanyahu'ya çağrı yapıyorlar." dedi.
Gazze'deki hükümet, İsrail ordusunun bugün Gazze Şeridi'ndeki 3 farklı şehirde bir okul, market ve cep telefonu şarj noktasını bombalayarak gerçekleştirdiği 3 katliamda 25 Filistinlinin öldürüldüğünü bildirdi.
İsrail ordusundan yapılan yazılı açıklamada, Lübnan'ın güneyinden İsrail'in kuzeyine 40 füze fırlatıldığı belirtildi.
Ordu açıklamasında akşam saatlerinde çok sayıda İHA'nın Lübnan topraklarından İsrail'in kuzeyine gönderildiği aktarıldı.
Hava savunma sistemlerinin İHA'ların bazılarını düşürdüğü, bazı İHA'ların ise Golan Tepelerine düştüğü ifade edildi.
Hizbullah'tan yapılan yazılı açıklamada ise İsrail ordusuna ait 2 askeri karargahın hava saldırısıyla hedef alındığı kaydedildi.
Açıklamada, saldırılarda ölen ya da yaralanan olup olmadığına dair bilgi verilmedi.
İsrail resmi televizyon kanalı KAN'da yer alan haberde, Netanyahu'nun getirdiği şartlar nedeniyle çıkmaza giren esir takası ve ateşkes müzakerelerine ilişkin değerlendirmelere yer verildi.
KAN'a konuşan ve adları açıklanmayan müzakere heyetindeki yetkililerin, esir takası ve ateşkes görüşmelerindeki çıkmaz nedeniyle Netanyahu'yu suçladığı belirtildi.
Netanyahu'nun Gazze Şeridi'ni ikiye ayıran Netzarim Koridoru ile Gazze Şeridi ile Mısır sınırındaki Philadelphi Koridoru'ndan çekilmeyeceklerine yönelik bugün yaptığı açıklamayı anımsatan yetkilinin, "Netanyahu'nun açıklaması müzakereleri havaya uçurmayı amaçlıyor, başka açıklaması yok. Başbakan, bir sonraki zirve öncesinde Philadelphi Koridoru ve Netzarim için çözümler üzerinde çalıştığımız kritik bir dönemde olduğumuzu biliyor." ifadelerini kullandığı belirtildi.
İsrailli yetkilinin Netanyahu'nun müzakerelerde "ilerleme" olduğunu bildiğini ancak buna rağmen tam tersine açıklamalar yaptığına dikkati çektiği kaydedildi.
İsrail’in işgal altındaki Batı Şeria’nın Ramallah kentinde bulunan Ofer Cezaevi’nde işkenceye maruz kalan Gazze Şeridi’nden Filistinli bir esir, klozet suyu ile boğulmaya çalışıldığını belirtti.
Filistin Kurtuluş Örgütü’ne (FKÖ) bağlı Filistin Esirler Heyeti ile Filistin Esirler Cemiyeti, adı G.V. şeklinde verilen Filistinli bir esirin Ofer Cezaevi’nde yaşadığı işkencelere ilişkin ortak bir rapor yayınladı.
Raporda, “Ziyaret edilen mevcut Gazzeli esirlerin yanı sıra serbest bırakılanların ifadelerine göre, işgal devleti (İsrail) makamları, birtakım sistematik suçların yanı sıra Gazzeli esirlere karşı sistematik işkence ve aşağılamalara devam ediyor.” ifadelerine yer verildi.
Ramallah’ın batısındaki Ofer Cezaevi’nin, Gazzeli esirlere yönelik işkencenin bariz adresi haline gelen Sde Teiman gözaltı merkezinden aşağı kalır yanı olmadığına vurgu yapıldı.
Rapora göre, Filistinli esir G.V., “Sorgu memurları, sorgulama sırasında klozet suyuyla beni boğmaya çalıştılar ve bugüne kadar işkenceye, aşağılamaya ve dayağa maruz kalıyoruz." ifadelerini kullandı.
Esir G.V., 2 Mart’ta Gazze Şeridi’nin güneyindeki Han Yunus kentinin Hamad mahallesinden İsrail askerlerince alıkonulduğunu belirterek, kıyafetlerinin çıkarıldığını, ellerinin arkadan kelepçelendiğini, gözlerinin bağlandığını ve kamyona bindirildikten sonra darp edildiğini ifade etti.
İsrail askerlerince üstü metal sacla kaplı bir alanda 100 gün tutulduğunu ve burada şiddetli işkence yöntemlerine maruz kaldığını vurgulayan G.V., “Yüz gün boyunca sadece herhangi bir hareket yaptığımız için dövüldük ve bu süre boyunca kelepçeli ve gözleri bağlı kaldık.” dedi.
G.V. “Sorgulama sürecinde ‘hayalet yönteminin’ (tutuklunun bağlanıp havaya asılması) yanı sıra, uzun saatler boyunca klozet suyuyla boğma girişimine de maruz kaldım.” ifadelerini kıllandı.
Tutuklu bulunduğu koğuşta arama yapmaya gelen İsrailli görevlilerin, sırf birkaç parça ekmek sakladığı için tüm koğuşta kalanları şiddetle darp ettiklerini de ifade eden G.V., bazı tutukluların yüz ve ellerinde kırıkların meydana geldiğini belirtti.
Rapora göre, tüm bu yaşananları aktaran esir, tutukluların işkenceye, aşağılamaya, tacize ve dayağa maruz kaldığı Ofer Cezaevi’nde hala tutuklu bulunuyor.
Birçok tutuklunun baskıdan dolayı yaşadıklarını ifade etmeye çekindiklerine dikkat çekilen raporda, “Anestezi olmadan cerrahi ameliyat yapmak, sürekli bağlama sonucu tutukluların uzuvlarının kesilmesi, çeşitli düzeylerde tecavüz ve cinsel saldırılar, açlık ve diğer sistematik suçlar işlenmeye devam ediyor.” ifadelerine yer verildi.
Raporda, İsrail’in Gazze Şeridi’nden binlerce Filistinliyi esir aldığı ve bunların hala akıbetlerinin bilinmediği vurgulandı.
İsrail’de muhalefet esir takasına ilişkin hala bir anlaşmaya varamayan Başbakan Binyamin Netanyahu hükümetini hedef almaya devam ediyor. İsrail muhalefet lideri Yair Lapid, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun Gazze Şeridi’nde ateşkes ve esir takasına ilişkin müzakerelere yönelik tutumunu eleştirerek, “Bu kadar brifing, bu kadar tweet yeter. Netanyahu'nun müzakereleri sabote etmeye yönelik tüm girişimleri sona ermeli" ifadelerini kullandı. Gazze'deki İsrailli esirlerin bir an önce eve geri getirilmesi çağrısında bulunan Lapid, "Hepsi ölmeden önce hemen bir anlaşma yapılmalı” dedi.
İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik saldırıları devam ederken, hapishanede tutulan ikisi kadın 25 Filistinli mahkumun serbest bırakıldığı belirtildi. Yerel kaynaklar tarafından yapılan açıklamada, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Kerem Şalom Sınır Kapısı'ndan geçen mahkumların sağlık kontrolleri için Avrupa Hastanesi ve Nasser Hastanesi’ne götürüldüğü belirtildi.
Hastane yetkilileri Filistinlilerin kelepçeli ve gözleri bağlı şekilde şiddetli işkenceye maruz kaldığını ve darp edildiğini belirtti.
İsrail'in Birleşmiş Milletler (BM) Daimi Temsilcisi Gilad Erdan, "BM binalarının kapatılması ve yeryüzünden silinmesi gerektiğini" belirttii. ABD'nin New York'taki BM binasına işaret eden Erdan, bu binanın dışarıdan güzel görünebildiğini ancak eğri ve çarpık olduğunu savundu. Erdan'ın BM'ye karşı bu tür ifadeleri ilk kez kullanmadığı belirtildi.
Hamas'tan yapılan yazılı açıklamada, "ABD Başkanı'nın, Hamas'ın Gazze Şeridi'nde ateşkes anlaşmasından çekildiği iddialarını içeren açıklamasını büyük bir şaşkınlık ve tepkiyle takip ettik. Bu açıklama, ABD Dışişleri Bakanı Anthony Blinken'ın Hamas'a son öneriyi kabul etmesi yönündeki çağrısından saatler sonra geldi." ifadelerine yer verildi.
"Biden ve Blinken'in açıklamaları yanıltıcı iddialardır ve Hamas'ın gerçek tutumunu yansıtmamaktadır." denilen açıklamada, ABD'nin bu tutumuyla "Siyonistlerin işgaline tamamen taraf olduğu, Gazze Şeridi'ndeki savunmasız sivillere yönelik imha ve saldırılarda tam anlamıyla işbirliği içerisinde olduğunu teyit ettiği" vurgulandı.
Biden ve Blinken'ın açıklamalarıyla "aşırılık yanlısı Siyonist hükümete, Filistin halkını yok etme ve yerinden etmek amacıyla savunmasız sivillere karşı daha fazla suç işlemesi için yeşil ışık yaktığı" belirtildi.
Doha'da 15-16 Ağustos'taki görüşmelerin ardından yapılan önerilerin 2 Temmuz'da varılan sürece "darbe vurduğuna" dikkat çekilen açıklamada, son öneriyle İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun "yeni koşullar öne sürmesine rıza gösterildiği" kaydedildi.
Açıklamada, Mısır ve Katar'ın arabulucularının, "müzakerelerde olumlu ve sorumlu bir şekilde hareket ettiği, Netanyahu'nun yeni şartlar ve talepler ileri sürmesini engellediği" değerlendirmesinde bulunuldu.
ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken Gazze Şeridi'nde ateşkes ve esir anlaşması planının kabul edilmesi için çıktığı Orta Doğu turu çerçevesinde Mısır'a geldi. Blinken ve beraberindeki heyet Gazze temasları çerçevesinde Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi ile bir araya geldi.
Mısır Cumhurbaşkanlığı tarafından yapılan açıklamada, görüşmeye Mısır Dışişleri, Göç ve Yurtdışı Mısırlılar Bakanı Badr Abdellaty, Mısır Genel İstihbarat Teşkilatı Başkanı Abbas Kamel ve ABD'nin Mısır Büyükelçisi Herro Mustafa Garg'ın da katıldığı belirtildi.
Açıklamada, görüşmenin iki ülke arasındaki sağlam stratejik ortaklığın altını çizdiği kaydedilirken, “Görüşmeler, iki ülkenin bölgede güvenlik ve istikrarın yeniden tesis edilmesine yönelik ortak çabaları ilerletme kararlılığını da teyit etti” denildi.
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Gazze'deki esirlerin yakınlarına ateşkes olacağından "emin olmadığını" söyledi.
İsrail merkezli haber sitesi Walla'da yer alan habere göre, Netanyahu esirlerin aileleriyle bugün yaptığı görüşmede “Anlaşma olacağından emin değilim ama eğer bir anlaşma olursa bu İsrail'in stratejik varlıklarını koruyan bir anlaşma olacaktır” dedi.
Habere göre, Philadelphi Koridoru üzerindeki kontrolün sürdürülmesi konusunda da ısrarcı olduklarını belirten Netanyahu, bu ısrarın devam eden ateşkes görüşmelerindeki tıkanmaya neden olduğunu vurguladı.
Netanyahu ayrıca, “muazzam” baskılara rağmen İsrail'in “hiçbir koşulda” bölgeden çekilmeyeceğinin altını çizdi.
Gazze Şeridi'nde Hamas'ın elinde bulunan İsrailli esir Matan'ın annesi Einav Zangauker, Gazze Şeridi çevresinde 7 Ekim'de yaşanan olayları soruşturmak için kurulan sivil soruşturma platformunda konuştu.
Tel Aviv ile Hamas arasındaki esir takası ve ateşkes müzakerelerinde İsrail'in başmüzakerecisi niteliğindeki Mossad Direktörü Barnea'nın İsrailli esirlerin yakınlarıyla buluşmayı reddettiğini dile getiren Zangauker, Barnea'nın mayıs ayında kendisine "mevcut siyasi tabloda anlaşmanın mümkün olmadığını söylediğini" aktardı.
Zangauker'in iddialarını İsrail Başbakanlık Ofisi aracılığıyla yalanlayan Mossad, "Barnea'ya atfedilen sözlerin asla söylenmediğini, siyasi tabloya bir referansta bulunulmadığını" belirtti. Mossad yaptığı yazılı açıklamada, "Mossad Direkörü'nün tüm esirlerin serbest kalması için bir anlaşma sağlamak adına çalışmaya devam edeceğini" öne sürdü.
Gazze Sivil Savunma Sözcüsü Mahmud Basal, Gazze şehrinin kuzeyinde 700 sivilin sığındığı Mustafa Hafez Okulu’na İsrail'in saldırı düzenlediğini açıkladı.
Basal, İsrail ordusunun saldırıyı okulun 2. katına yönelik gerçekleştirdiğini ve saldırıda 2’si çocuk en az 10 Filistinlinin hayatını kaybettiğini aktardı.
Lübnan'daki Cumhuriye gazetesine konuşan Lübnanlı siyasi lider, Hizbullah'ın üst düzey komutanlarından Şükür'ün öldürülmesine beklenen cevaba dair değerlendirmelerde bulundu. Adı açıklanmayan siyasi lider, Hizbullah'ın, ABD Başkanı Joe Biden'ın girişimi ve Mısır ve Katar'ın arabuluculuğu temelinde Gazze Şeridi'nde ateşkes ve esir takası anlaşmasına ilişkin müzakerelerden dolayı misilleme yapmaktan kaçındığını ifade etti.
Lübnanlı siyasi lider, "İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun uzlaşmaz tavrı ve müzakereleri engelleme konusundaki ısrarının" Katar'ın başkenti Doha'da yürütülen görüşmelerin başarısını engellediğini ve Mısır'ın başkenti Kahire'de yürütülecek görüşmelerin "şansını yok edeceğini" belirtti. Siyasi lider, Hizbullah'ın, İsrail'in Şükür ve altı kişiyi öldürdüğü hava saldırısına "güçlü" yanıtının, "Gazze'de esir takası ve ateşkes görüşmelerinin şansının azalması ardından kaçınılmaz hale geldiğini" söyledi.
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu hükümeti, İsrail ordusunun Gazze Şeridi'nde esir tutulan 6 İsraillinin cesedini çıkardıklarını duyurmasının ardından eleştirilerin odağı oldu.Cesedi Gazze'den getirilen esirlerden birinin yeğeni Shahar Mor, İsrail'de yayın yapan Kanal 12'ye yaptığı açıklamada, "Hükümetin elleri kana bulandı. Amcamı daha erken kurtarabilirlerdi veya rehine anlaşmasını son gününde mahvetmeyebilirlerdi." dedi.
Mor, "Hükümetin amcamı koruması gerekiyordu, tüm fırsatları heder etti." diye konuştu.İsrail'de yayın yapan 103 FM'e de konuşan Mor, "Netanyahu, siyaset sahnesinde kalmak için amcamın ölümüne sebep oldu." dedi.Gazze'de esir tutulan İsraillilerin aileleri, yakınlarının Gazze'de ölümünden Netanyahu hükümetini sorumlu tuttu.
İsrailli aileler, sosyal medya platformu X'te yaptıkları açıklamada, cesedi Gazze'den getirilen Efraham Monder'e işaret ederek, "Eşiyle birlikte canlı olarak ülkesine dönmesi gerekiyordu. Esaret altındaki ölümü, kendisinin ve diğer kaçıranların hayatlarını kurtarabilecek anlaşmanın yapılmasındaki gecikmeyi gösteriyor." ifadelerini kullandı.
Hamas, İsrail'in Şatı Mülteci Kampını hedef aldığı saldırısında, Haniye'nin bazı korumalarının ve ofisinde çalışanların yaşamını yitirdiğini açıkladı. Taziye mesajının yer aldığı açıklamada, hayatını kaybedenlere ilişkin detaylı bilgi verilmedi.
Hamas, bu saldırının, İsrail'in, "Haniye ile yakından uzaktan bağlantısı olan herkese duyduğu nefretin boyutunu" yansıttığını belirtti.
Hamas, İsrail'in işlediği bu suçların, Haniye'nin çocuklarına ve torunlarına düzenlediği suikast ya da akrabalarının evlerini bombalamakla başlamadığı gibi Tahran'daki suikastla da bitmeyeceğini ifade etti.
İsrail ordusunun Gazze Şeridi'ne 7 Ekim 2023'ten bu yana düzenlediği saldırılarda hayatını kaybedenlerin sayısı 40 bin 173'e yükseldi.
Beyaz Saray Sözcüsü Karine Jean-Pierre, Gazze'de ateşkes anlaşmasına varmak için yetkililerin, "hafta sonundan önce" Mısır'ın başkenti Kahire'de bir araya geleceğini açıkladı. Sözcü Jean-Pierre, günlük basın toplantısında Gazze'de ateşkes görüşmelerine ilişkin konuştu.
Jean-Pierre, "üst düzey yetkililerin" Gazze'de ateşkes anlaşmasına varmak için "hafta sonundan önce" Kahire'de bir araya geleceğini söyledi.Olası anlaşmanın Gazze halkı için olağanüstü bir rahatlama sağlayacağını ve insani yardımın Gazze'ye ulaşacağını dile getiren Jean-Pierre, "Bu anlaşmanın tamamlanma vakti geldi ve şu anda masada olan şey de bunu sağlamaya yönelik." diye konuştu. Jean-Pierre, bu anlaşmayı yapmak için çok çalıştıklarını, Başkan Joe Biden'ın da bölge liderleriyle konuşmaya "angaje" olduğunu ifade etti.
UNRWA, Gazze’de çoğunlukla sivillerin sığındığı okulların yüzde 70’inin İsrail’in saldırıları sonucunda yıkıldığını ve ağır hasar gördüğünü belirtti. İsrail ordusu en son 10 Ağustos’ta Gazze’nin Daraj bölgesinde bulunan El-Tabin okuluna hava saldırısı düzenlemiş, saldırıda 100’den fazla kişi hayatını kaybetmişti. Birçok lider ve uluslararası kurum yetkilisi saldırıyı kınayarak, uluslararası insani hukuk kurallarına aykırı olduğunu ifade etmişti.
Mısırlı komedyen Bassem Youssef'un 11,7 milyon takipçisi bulunan X hesabına "Siyonistler sizi yıldırmasın" paylaşımının ardından erişilemiyor. Sosyal medya kullanıcıları, söz konusu paylaşım nedeniyle Youssef'un hesabının askıya alındığını iddia ediyor.Mısırlı komedyen Youssef, 7 Ekim sonrası katıldığı yayınlar ile sosyal medyada Filistin'e verdiği destek mesajları ve İsrail'in saldırılarına tepkileriyle gündeme geliyordu.
İsrail Savunma Kuvvetleri (IDF), Güney Lübnan'da İsrail'e fırlatılmak üzere hazırlanmış iki Hizbullah roketatarına saldırı düzenlediğini duyurdu.
Hizbullah ise İsrail'in Doğu Lübnan'a düzenlediği saldırılara "cevap olarak" Golan Tepeleri'ndeki İsrail ordusu mevzilerine birkaç roket atışı gerçekleştirdiğini duyurdu. Yapılan açıklamaya göre, Hizbullah işgal altındaki Golan Tepeleri'ndeki iki İsrail ordusu mevzisine "yoğun roket saldırıları" düzenledi. Hizbullah'a yakın bir kaynak, saldırıların doğu bölgesindeki silah depolarını hedef aldığını söyledi.
İsrail ordusu, Lübnan topraklarından geçen yaklaşık 55 adet merminin tespit edildiğini doğruladı. Saldırıda ölü ve can kaybı olmadığını belirten ordu, bazı bölgelerde yangın çıktığını açıkladı.
ABD Başkanı Joe Biden, Demokratik Ulusal Kongre'deki açılış konuşmasının ardından Chicago'dan ayrılmaya hazırlanırken yaptığı açıklamada Hamas'ın ateşkes konusunda İsrail ile varılan anlaşmadan geri attım attığını öne sürdü.
Filistin Sağlık Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, “İşgal güçleri (İsrail askerleri) tarafından vurulan Filistinli genç Mahmut İbrahim el-Hurub (18), şehit oldu.” ifadelerine yer verildi.Öte yandan Filistin resmi haber ajansı WAFA’nın haberine göre, Dura beldesine baskın düzenleyen İsrail askerleri ile Filistinliler arasında çatışma çıktı.Haberde, İsrail askerlerinin Filistinlilere yönelik mermi, ses bombası ve göz yaşartıcı gaz kullandığı, Filistinlilerin de taşlarla karşılık verdiği olaylarda, 2 Filistinlinin yaralandığı vurgulandı.Böylece işgal altındaki Batı Şeria ve Doğu Kudüs'te de 7 Ekim 2023'ten bu yana İsrail askerleri ile Filistin topraklarını gasbeden İsraillilerin saldırılarında ölen Filistinlilerin sayısı 636 oldu.
Hamas'ın siyasi büro üyesi Dr. Basem Naim Al Jazeera'ya yaptığı açıklamada İsrail'in Gazze'de ateşkes için öne sürdüğü yeni koşulların ayrıntılarını açıkladı.Naim, Hamas'ın derhal ateşkes, İsrail güçlerinin sınır bölgelerine çekilmesi, yerlerinden edilen insanların koşulsuz olarak evlerine dönmesi, insani yardımın girişi ve esir ve mahkumların serbest bırakılmasını öngören üç aşamalı öneriyi kabul ettiğini ancak İsrailli liderin müzakereler için yeni şartlar sunduğunu söyledi. Bu şartlar ise şöyle;
-Refah sınır kapısından çekilme olmayacak
-Philadelphi Koridoru'ndan çekilme olmayacak
-Netzarim Rotası'ndan çekilme olmayacak
-Mutabık kalınan esir değişimi anlaşmasında değişiklikler yapılacak
-Yerinden edilmiş kişilerin geri dönüşleri denetlenecek
-İnsani yardım ve yeniden inşa belirtilen koşulların kabulüne bağlanacak
-Amerikalılardan, karar verilmesi halinde çatışmaların yeniden başlamasına izin verileceğine dair yazılı bir taahhüt talep edilecek.
Hizbullah'ın geçtiğimiz hafta yayınladığı son propaganda videosunda savaşçıların büyük kamyonlar ve motosikletlerle iyi aydınlatılmış yer altı yollarında ilerledikleri görüldü. Videodaki kamyonların bazılarındaki füzeler dikkat çekerken analistler bunun basit bir gözdağından çok daha ciddi bir anlam taşıdığını düşünüyorlar.
Al Jazeera'ya konuşan analistler Hizbullah'ın, İsrail'in kendilerine karşı büyük bir operasyon başlatması halinde, geniş ve gizli silah cephaneliğini kullanarak aynı şekilde karşılık verebileceği konusunda bir uyarı verdiklerini öne sürerken, İsrail medyası ise videodaki tünellerin Hamas'ın yer altı ağından çok daha geniş, karmaşık ve muazzam boyutlarda olduğunu yazdı. Times of Israel'in haberine göre, tünelleri yeri ve kaç tane olduğu İsrail tarafından belirlenemedi ancak hepsinin ağır silahlarla donatıldığı düşünülüyor.
حزب الله : عماد 4 الصواريخ الدقيقة pic.twitter.com/4WycSBK7KO
— Leb Now (@leb_now) August 16, 2024
İran Devrim Muhafızları Ordusu (DMO) Komutan Yardımcısı Ali Fedevi, Hamas'ın siyasi lideri İsmail Haniye'ye düzenlenen suikast nedeniyle İsrail'i "zamanı gelince" cezalandıracağını belirtti ve "Çocuk katili Siyonist rejim aptallığını sürdürdü ve Haniye'yi İran topraklarında şehit etti. Biz de zamanı ve yeri geldiğinde uygun cevabı vereceğiz" dedi.
Gazze'deki Sivil Savunma Birimi Sözcüsü Mahmud Basal'ın yaptığı yazılı açıklamaya göre, İsrail savaş uçakları Gazze kentinin batısındaki Eş-Şati Mülteci Kampı, doğusundaki Et-Tuffah Mahallesi ve Han Yunus'un batısındaki En-Nemsavi siteleri bölgesine saldırı düzenledi.Basal, Gazze kentindeki eş-Şati Mülteci Kampı’nda 8, Tuffah mahallesinde de 4 Filistinlinin İsrail savaş uçaklarınca düzenlenen saldırıda hayatını kaybettiğini belirtti.İsrail savaş uçaklarının, güneydeki Han Yunus kentinin çeşitli bölgelerinde de saldırılarını sürdürdüğüne dikkati çeken Basal, aralarında bir bebek ile bir kadın ve çocukların bulunduğu 12 Filistinlinin yaşamını yitirdiğini kaydetti.
Ordudan yapılan yazılı açıklamada, “Savunma Bakanı (Yoav Gallant), daha önce askerlik hizmetinden muaf tutulan ve halen hizmet yaşında olan yedek askerlerin, kuvvet eksikliği nedeniyle göreve geri çağrılması talimatı verdi.” ifadelerine yer verildi.
Açıklamada, bu kararın düzenli ve yedek kuvvetlerin durum ve faaliyet hacminin değerlendirilmesi ve ordunun asker sayısını artırmayı planladığı süreç çerçevesinde alındığı belirtildi.
Ordunun, hazırlıklarını tamamladıktan sonra yedek askerlerin başvurularını almaya başlayacağına dikkat çekilen açıklamada, dönmeye uygun görülen kişilerin gerekli görüldüğünde çeşitli birimlerde görevlendirileceği kaydedildi.
ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, geçen hafta Katar'ın başkenti Doha'da Gazze'de ateşkes ve esir takasına ilişkin "aradaki boşlukları kapatacak" yeni anlaşma teklifi sunduklarını ve İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun bunu kabul ettiğini belirtti ancak bu taslaktaki maddeleri açıklamaktan kaçındı.
Gazze Şeridi'nde bir ateşkes ve karşılıklı esir takası müzakerelerini görüşmek üzere İsrail'e gelen Blinken, düzenlediği basın toplantısında, İsrail'in kabul ettiğini açıkladığı ateşkes taslağındaki şartları açıklamaktan kaçındı.
Blinken, "İsrail'in güvenliliğine bağlılığımızı yineliyoruz. 7 Ekim'den itibaren bunu pratik olarak uyguluyoruz. Bölgeye askeri varlığımızı kaydırdık. Bu varlık, tahrik değil bilakis caydırmak içindi. Eğer ki bir saldırı gerçekleşirse bunu önlemek için hazırız." dedi.
Bölgede olası bir saldırıyı önlemek için yoğun diplomatik çaba içinde olduklarını ifade eden Blinken, hedeflerinin, askeri bir çatışmayı önlemek, bu gerçekleşirse de bunu bertaraf etmek olduğunu belirtti.
Blinken, tüm taraflardan tek taraflı adımlardan kaçınmasını istediklerini vurgulayarak, şunları kaydetti:
"Hükümetlerimiz arasındaki işbirliğiyle Gazze'de bir ateşkes ve buradaki İsaillilerin getirilmesi için bir anlaşma sağlamaya çalıştık. Amacımız, Gazze'deki esirlerin getirilmesi, İsrail'in güvenliğini sağlamak ve Gazze'deki Filistinlilerin can sağlığını güvenceye almak ve çektiği sorunları sona erdirmek."