Son dakika... Katliam kabinesinde 'Gazze' çatlağı: Netanyahu Gallant'ı kovdu

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Savunma Bakanı Yoav Gallant'ı görevden aldı.Başbakanlık Basın Ofisinden yapılan yazılı açıklamada, Gallant'ın görevden alındığı belirtildi.Gallant'ın görevden alınmasına ilişkin açıklamada, Netanyahu'nun "(Gallant ile) Aramızdaki güven sarsıldı. Çok kez aramızdaki boşluğu kapatmaya çalıştım ama bu daha da genişledi." ifadesi dikkati çekti.İsrail basınında yer alan haberde, görevden alınan Gallant'ın yerine Dışişleri Bakanı Yisrael Katz'ın yeni Savunma Bakanı olarak atandığı belirtildi.Katz'ın yerine Dışişleri Bakanlığı koltuğuna ise Netanyahu'nun eski rakibi, yeni müttefiki Gideon Saar'ın oturacağı kaydedildi.

Netanyahu, kararı sonrası yayımladığı görüntülü mesajda Gallant'ı hedef aldı.Gazze Şeridi'ne saldırıların ilk aylarında Gallant ile arasında "güven olduğunu" ileri süren Netanyahu, "Ancak son aylarda benimle Savunma Bakanı arasındaki bu güven kırıldı.” dedi.

Netanyahu, Gazze'ye yönelik saldırıların idaresine ilişkin Gallant ile anlaşamadıklarını ve Savunma Bakanı'nın kabine kararlarını "ihlal eden kararlar ve açıklamalar" yaptığını savundu.Savunma Bakanı'na yönelik eleştirilerini sürdüren Netanyahu, Gallant'ı "dolaylı olarak İsrail'in düşmanlarına yardım etmekle" suçladı.Görevden alınma kararı sonrası Gallant, istifa mektubunu Netanyahu'ya sundu.

Aşırı sağcı Yahudi Gücü Partisi üyesi milletvekili Zvika Vogel tarafından önerilen yasa teklifi İsraillileri hedef alan operasyonlara veya bu operasyonları yürütenlere sempati duyan Arap eğitim kurumlarının bütçelerinin kesilmesini de içeriyor.

İsrail Meclisi Genel Kurulu, "terör eylemi" veya "düşman bir örgüt" ile dayanışma içerisinde olduğu gerekçesiyle eğitim kurumlarından bütçelerin geri çekilmesini ve eğitim sektörü çalışanlarının çalıştırılmasını yasaklayan yasa teklifini onadı.

Oylamada, 120 sandalyeli mecliste 55 İsrailli milletvekili, yasa teklifi lehinde oy kullanırken, 45 milletvekili aleyhte oy kullandı.

İsrail Meclisi tarafından onaylanan yasanın, işgal altındaki Doğu Kudüs ve Filistin topraklarındaki eğitim kurumlarını da kapsadığı yönünde iddialar bulunuyor.

İsrail ordusu yaptığı yazılı açıklamayla, bugün öğleden sonra Kusayr ilçesine düzenlenen hava saldırısının sorumluluğunu üstlendi.

Hava kuvvetlerince düzenlendiği söylenen saldırıda, "Hizbullah'a ait silah depolarının" hedef alındığı ileri sürüldü.

İsrail ordusu, dün de Suriye'nin başkenti Şam'ın güneyinde birkaç noktaya hava saldırısı düzenlemişti.

Bu saldırıyı da üstlenen İsrail ordusu, "Hizbullah'a ait istihbarat karargahlarını" hedef aldığını iddia etmişti.

Suriye rejiminin ajansı SANA'nın haberinde, "İsrail, Humus ilinin güneyindeki Kusayr​​​​​​​ ilçesinde sanayi bölgesi ile sivil yerleşim yerindeki bazı binalara saldırı düzenlendi." ifadesi yer aldı.

Söz konusu iddiaya ilişkin, İsrail tarafından şu ana kadar herhangi bir açıklama yapılmadı.

İsrail, iç savaşın başladığı 2011'den bu yana Suriye'de zaman zaman İran destekli gruplara ve Suriye ordusuna ait askeri noktalara saldırılar düzenliyor.

Filistin Sağlık Bakanlığından yapılan açıklamada, İsrail askerlerinin Batı Şeria'nın Cenin kentine bağlı Kabatiye beldesinde Filistinlilere ateş açtığı ifade edildi.

Açıklamada, 3 Filistinlinin İsrail ordusunca açılan ateş sonucu yaşamını yitirdiği aktarıldı.

İşgal altındaki Batı Şeria ve Doğu Kudüs'te 7 Ekim 2023'ten bu yana İsrail askerleri ile Filistin topraklarını gasbeden İsraillilerin saldırılarında hayatını kaybedenlerin sayısı 770'e yükseldi.

İsrail'in Gazze Şeridi'ne saldırı başlattığı 7 Ekim 2023'ten bu yana işgal altındaki Batı Şeria ve Doğu Kudüs'te de Filistinlilere yönelik saldırılarda artış yaşanıyor.

Gazze Şeridi'ndeki rehinelerin İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile görüşmek istedikleri ancak bu taleplerinin reddedildiği iddia edildi.

Kanal 12'de yer alan haber, Başbakanlık Ofisi'nden yapılan açıklama ile yalanlandı. Başbakanlık Ofisi'nden yapılan açıklamada, Netanyahu'nun "çatışmaların başlamasından bu yana sürekli olarak rehine aileleriyle görüştüğü ve bunun büyük önem taşıdığı” vurgulandı.

İsrail güçleri, Lübnan'ın güneyindeki Meiss el-Jabal kasabasında konutları yıktı.

Sosyal medya platformu X'te yayınlanan görüntülerde, bölgede büyük bir patlama olduğu görüldü.

מיס אל ג'בל, דרום לבנון
חלק קטן ממה שעשה שם גדוד ההנדסה 5280 של חטיבת אלכסנדרוני pic.twitter.com/zE8davKJVd

— ינון מגל (@YinonMagal) November 5, 2024

Lübnan'da yayın yapan haber kanalı Al-Mayadeen'de, "Lübnan: 2006 ile 2024 arasında!" başlıklı bir analiz yayınlandı.

Analizde, İsrail'in ve arkasındaki ABD'nin Orta Doğu'daki çatışmaların 2006 yılındaki Lübnan-İsrail savaşı ile "hemen hemen aynı amaçla" gerçekleştiği değerlendirmesi yer aldı.

İsrail'in ABD desteğiyle "Hizbullah'ı ortadan kaldırmayı ve yeni bir Orta Doğu kurmayı amaçlıyor" denilen analizde, 2006 yılındaki savaştan tek farkının savaşın gidişatından başka bir şey olmadığı vurgulandı.

İsrail elinde "çağrı cihazlarının patlatılması ve Hizbullah Genel Serketeri Hasan Nasrallah'ın öldürülmesi" kartlarının bulunduğu ifade edilen analizde, savaşı daha başlamadan bitireceğine inanan İsrail'in bütün kartlarını masaya yatırdığı belirtildi.

Analizde, İsrail'in planlarının bittiği ve bu yüzden de Bekaa, Beyrut ve ülkenin güneyini bombalayarak yok etme stratejisine geri döndüğü ifade edildi.

İsrail gazetesi Yedioth Ahronoth'un "Bir ay süren kara çatışmasının ardından 5 tümen ile İsrail ordusu Lübnan'a konuşlanmayı başaramadı" sözlerinin aktarıldığı analizde, 5 tümen askerin 50 bin kişi yaptığı ve bu sayının 2006'daki savaştakinin üç katı olduğu vurgulandı.

2006'daki savaşın başlangıncında İsrail'in havaalanını, kamu tesislerini ve köprüleri hedef alarak devlet altyapısnı yok etmeyi amaçladı hatırlatılan analizde, bugünkü savaşta ise İsrail'in direnişi besleyen çevrelere odaklandığı yorumu yapıldı.

Analizde ayrıca, Ürdünlü yazar Nahed Hattar'ın "Amerika Birleşik Devletleri'nin ilahi ve yenilmez bir güç olduğuna inanmayı bırakın ve Amerikan bilgi ve analizlerine güvenmeyin. Ancak tamamen de ihmal etmeyin" sözlerine verildi.

Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) Başsavcısı Kerim Han, Alman Der Spiegel dergisine verdiği röportajda, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu hakkındaki tutuklama talebini savunurken, "Herkes ölene kadar beklemeli miyim?" dedi.

UCM'nin İsrailli yetkililere karşı harekete geçmesinin gerekliliğini savunan Han, Der Spiegel muhabirinin "Soruşturmayı ertelemek daha iyi olmaz mıydı?" sorusuna, "Herkes ölene kadar beklemeli miyim? Eğer rehin alınan sizin babanız, anneniz veya büyükbabanız olsaydı, gerçekten beklememi ister miydiniz? Bu paramparça edilen sizin çocuğunuz veya kız kardeşiniz olsaydı, beklememi ister miydiniz?" şeklinde yanıtladı.

Han, "İnsanların acısını gelecekte yorumlanacak bir şey olarak görme lüksümüz yok. Hukukun varlığı gerektiği zamanda hissedilmeli." diye konuştu.

Der Spiegel muhabirinin İsrailli yetkililer aleyhine yapılan soruşturmanın gerekliliği hakkındaki sorularını yanıtlayan Han, "Ukraynalılar ve Sudanlılar için geçerli olan hukuk, neden Filistinliler için geçerli olmasın? Belirli bir coğrafi bölgenin hukukun dışında kalması doğru mu?" değerlendirmesinde bulundu.

Han, Kanada dışındaki tüm UCM üyesi ülkelerin Filistin'i devlet olarak tanıdığını ve mahkeme hakimlerinin de İsrail'in Filistin topraklarında işlediği suçları yargılama yetkisi olduğuna hükmettiğini hatırlattı.

İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi, ABD seçimlerinin sonuçlarının İsrail'e verilecek cevabı etkilemeyeceğini açıkladı ve iradelerinin test edilmemesi konusunda uyardı.

"Siyonist varlığa kesinlikle uygun şekilde cevap vereceğiz. Ancak bu cevabın yöntemi ve şiddeti ülkemiz koşullarına göre şekillenecek" ifadesinde bulunan Arakçi, "Tanık olan herkes iyi biliyor ki İran duygusal kararlar vermez. Her saldırıya akıl ve hikmetle karşılık verir" dedi.

Arakçi, "İran'ın düşmanlarına bizim irademizi sınamamalarını, sınarlarsa sonucunu göreceklerini söylüyoruz. İlkelerimizden vazgeçmeyeceğiz ve ilkelerimiz üzerinde müzakere yapmayacağız" sözlerini ifadesine ekledi.

Lübnan Başbakanı Necib Mikati, İsrail'in tüm ateşkes önerilerini reddettiğini söyledi.

Başbakanlık ofisinden yapılan açıklamada, Lübnan Başbakanı Necib Mikati’nin uluslararası toplumu İsrail'i durdurmakta yetersiz kaldığı için eleştirdiği kaydedildi. Mikati, uluslararası toplumu İsrail'e baskı uygulamaya çağırırken Lübnan'ın 1701 sayılı Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) kararına bağlılığını ve güneyde Lübnan ordusunu takviye etme teklifini tekrar ederek, ateşkes girişimlerini memnuniyetle karşılamalarına rağmen İsrail'in ateşkes için yapılan çözüm önerilerini reddettiğini, savaş suçlarını artırdığını ve arkeolojik alanları bile hedef aldığını bildirdi.

ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Matthew Miller, düzenlediği basın toplantısında, İsrail'i işgal altındaki Batı Şeria'daki artan şiddete karşı önlemler almaya çağırdı.

Miller, ABD'nin işgal altındaki Batı Şeria'da Filistinlilere yönelik artan şiddetten "derin endişe duyduğunu" belirterek "Bu şiddet içeren eylemler, Filistinliler için yoğun insani acılara neden olmakta, İsrail'in güvenliğini tehdit etmekte, iki devletli çözümü zorlaştırmakta ve bölgede barış ile istikrar sağlanması beklentilerini baltalamaktadır." diye konuştu.

İsrail'in uluslararası yükümlülüklerine uygun olarak Filistin topraklarını gasbeden İsraillilerin şiddet içeren eylemlerine mani olması gerektiğini kaydeden Miller, Tel Aviv'i, işgal altındaki Batı Şeria'da "bütün toplulukları" korumak için önlemler almaya çağırdı.

Miller, ABD'nin Batı Şeria'da şiddet uygulayan kişi ve kurumlara daha önce yaptırım kararları açıkladığını hatırlatarak, "Batı Şeria'da ve bölgede şiddetin hesabının sorulmasını teşvik etmek için elimizdeki tüm araçları kullanmaya devam edeceğiz." dedi.

Pentagon Sözcüsü Tümgeneral Pat Ryder, basın toplantısında, İran ile İsrail arasındaki tırmanan gerilime ilişkin açıklama yaptı.

Ryder, İran'ın misilleme yapacağı konusunda iddiada bulunmayacağını ifade ederek, "ABD hükümeti olarak, İran'ın, İsrail'in saldırılarına karşılık vermemesi gerektiği konusunda oldukça net olduğumuzu düşünüyorum. Eğer karşılık vermeyi seçerlerse, tabii ki İsrail'i ve İsrail savunmasını destekleyeceğiz." diye konuştu.

ABD'nin ilerleyen aylarda Orta Doğu'ya ek askeri güç konuşlandıracağına işaret eden Ryder, B-52 bombardıman uçaklarının bölgeye gönderildiğini vurguladı.

Pat Ryder, bu askeri güçlerin ABD'nin bölgedeki güçlerini korumak ve İsrail'i savunmak amacıyla konuşlandırılacağını belirterek, "İsrail'in savunmasını desteklemek için hazırız ve İran'ın herhangi bir misilleme saldırısında bulunmamasını temenni ediyoruz." dedi.

İsrail'in başkenti Tel Aviv'de, rehine yakınları otoyolu kapatarak protesto gösterisi düzenledi. La Guardia kavşağı yakınlarındaki  Ayalon otoyolunu kapatan protestocular, Gazze Şeridi'ndeki yakınlarının yüzlerinin yer aldığı pankartlar taşıdı.

פעילות מחאת הנשים ובני משפחות חטופים חוסמים כעת את איילון דרום סמוך ליצחק שדה

צילום: @tomerappelbaum pic.twitter.com/jiWQHL5aIz

— Bar Peleg (@bar_peleg) November 5, 2024

İsrail Savunma Kuvvetleri (IDF), çalan siren seslerinin ardından Lübnan'dan Hayfa ateşlenen iki roketi ve Suriye'den fırlatılan İHA'yı düşürdüklerini açıkladı. 

אזעקות בחיפה ודרומית לה, נצפו יירוטים מעל מפרץ חיפה@rubih67 (צילום: תומר נגלי) pic.twitter.com/IUI3rrq45O

— כאן חדשות (@kann_news) November 5, 2024

İsrail'in kuzeyindeki yerleşim yerlerinde ve Hayfa kentinde, yaklaşan roketlerin uyarısını veren siren sesleri çalmaya başladı.

İsrail Savunma Kuvvetleri (IDF), Nahal Tugayı'nın 932. Taburu'ndan bir askerin güney Lübnan'daki çatışmalar sırasında ağır yaralandığını açıkladı. Açıklamada, askerin tedavi için İsrail'de bir hastaneye götürüldüğü bilgisi yer aldı.

Fransa'nın başkenti Paris'te onlarca Filistin yanlısı aktivist, 14 Kasım tarihinde Stade de France'ta oynanması planlanan Fransa-İsrail maçının iptal edilmesi talebiyle Fransa Futbol Federasyonu binasını işgal ederek protesto gösterisi düzenledi. Bölgede çok sayıda güvenlik görevlisi önlem aldı.

İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant, Ultra-Ortodoks Yahudilerin (Haredilerin) askere alınması konusunu görüşmek üzere Genelkurmay Başkanı Herzi Halevi, Genelkurmay Başkan Yardımcısı Amir Baram ve Ordunun Personel Müdürlüğü Başkanı Yaniv Asor ile bir araya geldi.

Görüşmede, Haredilerden askere alınacak ilk grubun bilgilerine ilişkin kısa bir sunum yapıldı.

Görüşmenin sonunda Gallant, ordunun, ilerleyen günlerde 7 bin Haredi'nin askere alınmasıyla ilgili tavsiye kararını onayladı.

İsrail’in Filistin ve Lübnan’a yönelik saldırılarına Hizbullah ve İslami Direniş Örgütü’nden misilleme geldi. Hizbullah’tan yapılan açıklamada, Lübnan’ın Marun al-Ras kasabası yakınlarında bulunan İsrail'in "Meron" askeri üssüne yönelik füze saldırısı gerçekleştirildiği bildirildi. Ayrıca, İsrail'in Safed kentinin de bir dizi füze saldırısı ile hedef alındığı aktarıldı. İslami Direniş Örgütü’nden yapılan ayrı bir açıklamada da, Marun al-Ras kasabasının güney batı eteklerinde konuşlanan İsrail askerlerinin füze ile vurulduğu kaydedildi. İsrail ordusundan saldırılara ilişkin açıklama yapılmadı.

Filistin basınında yer alan haberlere göre, İsrail ordusunun Gazze’nin kuzeyindeki Beyt Lahya'da bulunan bir eve düzenlediği saldırıda en az 20 kişi hayatını kaybetti. Çok sayıda kişinin yaralandığı belirtilirken, enkaz altında kalan sivilleri kurtarmaya yönelik çalışmaların sürdüğü kaydedildi.

İsrail basınından Kanal 12, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu hükümetinin Gazze Şeridi’ndeki İsrailli esirleri serbest bırakmaları karşılığında Hamas üyelerine “milyonlarca dolar” ve “güvenli geçiş garantisi” vereceğini iddia etti. Haberde, Netanyahu'nun dün akşam düzenlenen güvenlik toplantısında serbest bırakılan her esir için Hamas üyelerine milyonlarca dolar ve aileleriyle Gazze Şeridi’nden çıkmaları için “güvenli geçiş” garantisi verilmesi yönünde talimat verdiği öne sürüldü.

Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi, ülkesinin Filistin yönetimini desteklediğine vurgu yaparak, Gazze Şeridi'nde ateşkes sağlanmasına yönelik yoğun çabaların sürdüğünü söyledi.

Mısır Cumhurbaşkanlığından yapılan açıklamaya göre Sisi, Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas ile Kahire'de bir araya geldi.

Sisi, "Mısır'ın ateşkesin sağlanmasını ve insani yardımın ulaştırılmasını amaçlayan yoğun çabaları devam etmektedir. Aynı zamanda Filistin halkının 1967 sınırlarında uluslararası meşruiyet kararları uyarınca kendi bağımsız devletini kurma konusundaki meşru hakkının korunması için de çalışmalar sürdürülmektedir." dedi.

Filistin Devlet Başkanı Abbas da Mısır'ın Filistin davasına verdiği destekten dolayı Sisi'ye teşekkür etti.

Filistin resmi ajansı WAFA'nın haberinde Abbas ve Sisi'nin, Gazze'de ateşkes, İsrail'in Gazze'den çekilmesi ve bölgedeki Filistin halkına insani yardımın sağlanması gibi konuları ele aldığı belirtildi.

Abbas'ın, İsrail hükümetinin Birleşmiş Milletler (BM) Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansının (UNRWA) Filistin'deki faaliyetlerini yasaklama kararının tehlikeli yansımaları olacağına dikkati çektiği ifade edildi.

Kassam Tugaylarından yapılan yazılı açıklamada, Gazze Şeridi'nin kuzeyinde yer alan Cibaliya Mülteci Kampı'nda bir eve saklanan İsrail askerlerine roketle saldırı düzenlendiği belirtildi.

Cibaliya Mülteci Kampı'nın orta kesiminde yer alan Yemen es-Said Hastanesi yakınlarında gerçekleşen saldırıda İsrail askerlerinin öldüğü veya yaralandığı aktarılan açıklamada, Gazze kentinde de İsrail askerlerinin hedef alındığı ifade edildi.

Konuyla ilgili İsrail ordusundan henüz açıklama yapılmadı.