Güncelleme Tarihi:
Hamas Siyasi Büro üyesi Usame Hamdan, ABD Başkanı Joe Biden’ın İsrail ve Hamas arasında 3 aşamadan oluşan ateşkes teklifine ilişkin açıklamalarda bulundu. Hamdan, Biden'ın Gazze'de ateşkes önerisinin "sadece lafta" kaldığını ateşkesle ilgili herhangi bir yazılı taahhüt almadıklarını söyledi.
Hamdan, "Ortada bir teklif yok, bunlar sadece Biden'ın bir konuşmasında söylediği sözler. ABD’liler şu ana kadar Biden'ın konuşmasında söylediklerini taahhüt eden yazılı bir şey sunmadılar" ifadelerini kullanarak, Biden’ın Hamas’ın geçtiğimiz ay kabul ettiği ancak İsrail tarafından kabul edilmeyen ateşkes anlaşmasını örtbas etmeye çalıştığını belirtti.
BIDEN 3 AŞAMALI ATEŞKES TEKLİFİ AÇIKLAMIŞTI
Biden, geçtiğimiz cuma günü yaptığı açıklamada yeni bir ateşkes teklifi duyurmuş, teklifin "kalıcı bir ateşkes ve tüm esirlerin serbest bırakılması için bir yol haritası" olduğunu söylemişti. Biden, 3 aşamadan oluşan teklifin ilk aşamasının 6 haftalık ateşkes sürecinde İsrail'in Gazze'deki yerleşim yerlerinden çekilmesini ve tarafların elindeki esirlerin bir bölümünü serbest bırakmasını öngördüğünü ifade etmişti. Planın 2. aşamasında İsrailli askerler de dahil yaşayan tüm esirlerin serbest bırakılması karşılığında İsrail ordusunun Gazze Şeridi'nden çekileceğini kaydeden Biden, son aşamada ise Gazze için geniş kapsamlı yeniden inşa planı başlatılacağını belirtmişti. Ancak İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, "belirlenen hedeflere" ulaşıncaya kadar saldırıya devam edeceklerini duyurmuştu.
ABD, Arjantin, Avusturya, Brezilya, Bulgaristan, Kanada, Kolombiya, Danimarka, Fransa, Almanya, Polonya, Portekiz, Romanya, Sırbistan, İspanya, Tayland ve İngiltere liderleri, Gazze Şeridi’nde ateşkes sağlanabilmesine ilişkin ortak yazılı açıklama yaptı. Beyaz Saray’dan yayımlanan açıklamada, “Kendi vatandaşlarımızın da aralarında bulunduğu Gazze'deki rehinelerin durumundan derin endişe duyan ülkelerin liderleri olarak şu anda masada olan ve Başkan Joe Biden'ın 31 Mayıs’ta açıkladığı rehinelerin serbest bırakılmasını içeren ateşkes anlaşmasını tamamen destekliyoruz. Kaybedecek vakit yok. Hamas'ı, İsrail'in ilerlemeye hazır olduğu bu anlaşmayı kabul etmeye ve vatandaşlarımızı serbest bırakma sürecini başlatmaya çağırıyoruz” ifadeleri kullanıldı.
Söz konusu teklifin Gazze'de ateşkesin ve Gazze’nin yeniden inşasının yanı sıra İsrailliler ve Filistinliler için güvenlik garantileri, kalıcı, uzun vadeli bir barış ile iki devletli çözüm fırsatlarına yol açacağı vurgulandı. Açıklamada, “Bu kritik anda İsrailli liderlerin yanı sıra Hamas'ı da söz konusu anlaşmayı sonuçlandırmak, rehinelerimizin ailelerine ve bu korkunç çatışmanın her iki tarafındakilere rahatlama sağlamak için gereken her türlü tavizi vermeye çağırıyoruz" denildi.
Birleşmiş Milletler Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı (UNRWA) Genel Komiseri Philippe Lazzarini, İsrail’in vurduğu El-Sardi Okulu'nda saldırı sırasında 6 bin yerinden edilmiş Filistinlinin bulunduğunu belirtti.
Mısır'ın devlet bağlantılı Al Qahera News gazetesi, Hamas'ın ateşkes anlaşması hakkında "olumlu işaretler" verdiğini ve grubun teklife "önümüzdeki günlerde" resmi olarak yanıt vermesinin beklendiğini yazdı. Gazeteye konuşan Mısırlı üst düzey bir yetkili "Hamas liderleri ateşkes teklifini ciddi ve olumlu bir şekilde incelediklerini söylüyorlar" derken, Hamas'ın yetkililerinden bir ele alınan teklifin 'fazla açık uçlu' olduğunu belirterek, İsrail'i kalıcı bir ateşkese tabi tutacak kadar sağlam bir taahhüt olmadığı yönündeki endişesini dile getirdi.
Filistin Sağlık Bakanlığı, İsrail'in son 24 saatte düzenlediği 6 saldırıda 68 Filistinlinin hayatını kaybettiğini, 235 sivilin de yaralandığını aktardı.
Bölgede 7 Ekim'den bu yana saldırıların bilançosunun da belirtildiği açıklamada, can kaybının 36 bin 654'e, yaralı sayısının ise 83 bin 309'a yükseldiği ifade edildi.
Güney Afrika'nın Uluslararası Adalet Divanı'nda İsrail aleyhine açtığı soykırım davasına katılan ülkeler gün geçtikçe artıyor. İsrail Dışişleri Bakanı Jose Manuel Albares, ülkesinin davaya müdahil olacağını açıkladı. Albares yaptığı açıklamada, “Bunu Birleşmiş Milletler ve uluslararası hukuka bağlılık, UAD'nin çalışmalarını desteklemek, daha fazla sivil ölümünü önlemek ve barış için yapıyoruz” dedi.
İSPANYA, İRLANDA'NIN ARDINDAN DAVAYA KATILAN 2. ÜLKE OLDU
Geçtiğimiz yılın aralık ayında Güney Afrika, Gazze'deki savaş nedeniyle İsrail'e karşı bir dava açmış ve İsrail'in Soykırım Sözleşmesi kapsamındaki yükümlülüklerini ihlal ettiğini beyan etmişti. Geçtiğimiz ay ise mahkeme, İsrail'e Filistinlilere yönelik soykırım eylemlerini derhal durdurma ve bölgeye daha fazla yardım girişine izin verme talimatı vermişti.
İsrail Savaş Kabinesi üyesi Benny Gantz, İsrail'in kuzeyine Lübnan'dan yapılan roket saldırısı sonrası bölgeye gerçekleştirdiği ziyarette yerel yöneticilere savaşa hazırlıklı olmaları konusunda uyarıda bulundu.
İsrail haber kanalı Channel 12’ye göre, Lübnan sınır hattında bulunan bazı yerleşim birimlerinin belediye başkanlarıyla bir araya gelen Gantz, "daha zor günler için hazırlıklı olunması" uyarısı yaptı.
Gantz, belediye başkanlarına, "Bugün için şikayet etmeyin çünkü önümüzdeki günler daha sorunlu olabilir. Daha zorlu mücadelelere ve günlere hazır olun, bizi savaşa götürebilir." dedi.
İşte İsrail ordusunun vurduğu Nuseyrat mülteci kampındaki BM okulundan son görüntüler...
ABD Savunma Bakanlığı Basın Sözcüsü Yardımcısı Singh, ilk değerlendirmelere göre iskelenin 320 milyon dolarlık bir maliyeti olacağının düşünüldüğünü ancak son değerlendirmelerde maliyetin 230 milyon dolar olduğunu belirtti. Singh, “Bu insani deniz koridorunu ilk duyurduğumuzda maliyetin yaklaşık 320 milyon dolar olacağını tahmin etmiştik. Ancak, son maliyet değerlendirmemiz beklenenden daha düşük olarak yaklaşık 230 milyon dolar olarak gerçekleşti” dedi.
Singh, hasar gören iskelenin tamirinin sürdüğünü, insani yardım geçişinin yeniden başlamasıyla ilgili henüz net bir tarih olmadığını söyledi. Singh, “Bu hafta başında da belirttiğimiz gibi, iskeleyi hafta sonunda Gazze'ye yeniden demirleyebileceğimizi umuyoruz. Şu anda elimde kesin bir tarih yok, ancak bu tarih yaklaştığında ya da bir duyuru yapmamız gerektiğinde elbette sizi bilgilendirmeye devam edeceğim” ifadelerini kullandı.
İsrail ordusu ile Lübnan'daki Hizbullah arasında karşılıklı saldırılar devam ediyor. Hizbullah'ın İsrail'in kuzeyine pazar gününden bu yana gerçekleştirdiği roket saldırıları iki ülke arasındaki gerilimi zirveye taşıdı. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, dün Lübnan sınırına giderek “Kuzeyde çok yoğun bir faaliyete hazırlanıyoruz. Öyle ya da böyle kuzeyin güvenliğini yeniden sağlayacağız” ifadelerini kullanarak Hizbullah’a yönelik operasyon mesajı verdi.
Hizbullah ise bugün İsrail'in Demir Kubbe hava savunma sistemini bir füzeyle vurduğunu iddia etti. Grubun yayınladığı görüntüde İsrail'in kuzeyindeki Ramot Naftali kasabası yakınlarında bulunan Demir Kubbe rampasının füze ile hedef alındığı görülüyor.Görüntüler sosyal medyada ve dış basında büyük yankı uyandırırken İsrail'den konuya ilişkin bir açıklama henüz gelmedi.
İsrail’in Lübnan’a yönelik saldırılarında 7 Ekim'den bu yana yaklaşık 300 Hizbullah üyesi ve yaklaşık 80 sivil, Hizbullah’ın İsrail’e yönelik saldırılarında ise 18 İsrailli asker ve 10 sivil hayatını kaybetti.
It appears Hezbollah did hit the Iron Dome launcher with a guided missile. This is the first time I've observed an Iron Dome launcher being hit. Separately, Palestinian terrorist groups have been trying to do this for years, but I've never seen evidence they were successful. https://t.co/6KB518OqJ4 pic.twitter.com/j6LZdJXK4W
— Joe Truzman (@JoeTruzman) June 5, 2024
İsrail güçleri Gazze'nin merkezinde Birleşmiş Milletler'e bağlı bir okulu bombaladı. Saldırıda en az 39 yerinden edilmiş Filistinli hayatını kaybetti onlarca kişi de yaralandı. İsrail ordusu kan donduran saldırının ardından yaptığı resmi açıklamada BM okulunda Hamas savaşçılarının saklandığını öne sürdü.
Gazze’deki hükümetin Medya Ofisi tarafından yapılan açıklamada, "İsrail işgalinin bu katliamları sürdürmesi, Gazze Şeridi'nde sivillere ve yerinden edilenlere yönelik soykırım ve etnik temizlik suçunun devam ettiğinin açık bir kanıtıdır. İsrail işgalinin bu katliamları yaparak soykırım suçu işlemesini kınıyor, ABD’nin İsrail işgaline çanak tutmasını, silahlarla askeri destek vermesini ve bu soykırımın devamına yeşil ışık yakmasını kınıyoruz. İnsanlığa ve uluslararası hukuka karşı işlenen bu suçlardan tamamen İsrail işgalini ve ABD yönetimini sorumlu tutuyor, tüm dünyayı bu suçları ve Gazze Şeridi'ne yönelik İsrail-ABD saldırganlığını kınamaya çağırıyoruz. Uluslararası topluma ve tüm uluslararası kuruluşlara, Gazze Şeridi'nde sivillere, çocuklara ve kadınlara yönelik soykırımın durdurulması için İsrail işgaline baskı yapma çağrısında bulunuyoruz" ifadeleri kullanıldı.
Rusya’nın St. Petersburg kentindeki Uluslararası Ekonomi Forumu'nda (SPIEF) basın toplantısı düzenleyen Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, İsrail'in Gazze Şeridi’ne yönelik saldırılarına değindi. Rusya'nın Filistin konusunda tutumunun aynı olduğunu söyleyen Putin, "Rusya'nın tutumu aynıdır ve konjonktüre bağlı değildir. Biz Filistin devletini Sovyet döneminden bu yana uzun süredir bu şekilde tanıyoruz. Bu anlamda tutumumuz değişmedi" dedi.
Bölgedeki çatışmanın ABD kaynaklı olduğunu tekrarlayan Putin, "İsrail ve Filistin'deki durum, bu bölgede siyaseti tekeline alan ABD'nin eylemlerinden kaynaklanıyor" ifadelerini kullandı. İsrail'in Gazze'ye sürdürdüğü saldırıları da sert bir dille eleştiren Putin, "Şu anda Gazze’de, Refah'ta olanlar savaşa benzemiyor. Bu sivil nüfusun tümden yok edilmesine benziyor" dedi.
Barışın sağlanması için tek yolun Filistin devletinin kurulması olduğunu da yineleyen Putin, "Filistin devleti kurulmadan bölgede barış olmayacak" dedi.
İsrail ordusu Gazze Şeridi'nin orta kesimlerindeki Bureyc Mülteci Kampı ve Dayr el-Balah kasabasının doğusunda Hamas'a karşı yeni bir kara harekatı başlattığını açıkladı.Hava saldırılarıyla desteklenen harekatta, Sınır Tanımayan Doktorlar adlı yardım kuruluşuna göre, Salı gününden bu yana Dayr el-Balah'taki El Aksa hastanesine çoğu kadın ve çocuk olmak üzere en az 70 ölü ve 300 yaralı getirildi.
Bureyc, Gazze'nin tarihi mülteci kampları arasında en küçüklerinden biri. Yaklaşık yarım kilometrekarelik bir alanı kaplıyor. Savaştan önce BM'ye kayıtlı 46 bin mülteciye ev sahipliği yapıyordu.Kamp, Gazze Vadisi nehir yatağının ve İsrail kuvvetlerinin kontrolündeki Gazze'yi ikiye bölen "Gazze Şeridi Merkezi Koridoru"nun hemen güneyinde bulunuyor.Nuseyrat ve Maghazie mülteci kampları da Bureyc'in yakınında yer alıyor; Dayr el-Balah kasabasıysa yaklaşık 5 kilometre güneybatıda bulunuyor.
Dört bölge, güneydeki Refah şehrinden kaçan bir milyondan fazla kişi dahil çatışmalar nedeniyle yerlerinden edilmiş insanlarla dolu.İsrail ordusu burada "hedefli" bir operasyon yürüttüğünü, "teröristleri" ve terör altyapısını" ortadan kaldırmayı amaçladığını söyledi.Daha sonra birliklerin Bureyc ve Dayr el-Balah'ın "operasyonel kontrolünü ele geçirdiğini" duyurdu.Yeni operasyonun zamanlaması ABD, Mısır ve Katar'dan arabulucuların Gazze'de yeni bir ateşkes anlaşması için Doha ve Kahire'de bir araya gelişiyle eşzamanlı oldu.