Güncelleme Tarihi:
Hamas’ın son Siyasi Büro Şefi Yahya Sinwar’ın İsrail tarafından öldürülmesinin yankıları sürerken, örgütün geleceğine dair kritik bir gelişme yaşandı. Hamas kaynaklarından edinilen bilgilere göre, grubun Yahya Sinwar'ın yerine yeni bir lider atamayacağı, bunun yerine mart ayında yapılması planlanan seçimlere kadar Katar’ın başkenti Doha merkezli bir idari komite tarafından yönetileceği iddia edildi. Eski Hamas Siyasi Büro Şefi İsmail Haniye'nin Tahran'da suikaste uğramasının ardından kurulan komitenin geçici olarak grubun liderliğini devralacağı belirtildi.
Görevi “savaş ile istisnai koşullar sırasında ve gelecekte grubun planlarını yönetmek" ve "stratejik kararlar almak" olan komitenin, Gazze Temsilcisi Halil el-Hayya, Batı Şeria Temsilcisi Zaher Caberin, Yurtdışındaki Filistinliler Temsilcisi Halid Meşal, Şura Danışma Konseyi Başkanı Muhammed Derviş ve güvenlik nedeniyle ismi açıklanmayan siyasi büro sekreterinden oluştuğu öğrenildi. Komitenin tüm üyelerinin Katar'da olduğu kaydedilirken, ismi kamuoyuna açıklanmamak üzere temsili bir lider belirleme ancak Hamas’ı idari komite aracılığıyla yönetme seçeneğinin de masada olduğu ifade edildi.
Devlet televizyonu KAN'ın haberinde, İsrail'in sunduğu teklifin Gazze'de Hamas'ın esir tuttuğu bazı İsraillilerin serbest bırakılması karşılığında kısıtlı bir ateşkesi içerdiği belirtildi.
Ateşkes önerisinin İsrail ordusunun Gazze'den çekilmesini kapsamadığı aktarıldı.
Netanyahu'nun, Mısırlı yetkililerle söz konusu ateşkes önerisini görüşmek üzere İsrail iç istihbarat teşkilatı Şin-Bet'in Başkanı Ronen Bar'ı Kahire'ye gönderdiği kaydedildi.
İsrail'in Walla haber sitesinin haberinde de Şin-Bet Başkanı Bar'ın dünkü kabine toplantısında, Mısır İstihbarat Teşkilatı Hasan Mahmud Reşad'dan ateşkes görüşmelerinin yeniden başlatılmasına ilişkin aldığı öneriyi sunduğu paylaşıldı.
Bar'ın dün Reşad ile Mısır'ın başkenti Kahire'de bir araya geldiği ifade edildi.
Mısır İstihbarat Teşkilatı Başkanı Reşad'ın, Ronen Bar'a "Hamas ile ateşkes müzakerelerini daha büyük bir anlaşmaya taşıyacak" küçük bir anlaşmanın ana hatlarını sunduğu aktarıldı.
Söz konusu anlaşmanın, birkaç günlük ateşkes uygulanması karşılığında Gazze'de tutulan bazı İsrailli esirlerin serbest bırakılmasını içerdiği belirtildi.
Israel Hayom gazetesinin haberinde ise kabinenin konuyla ilgili daha ayrıntılı ve derin bir strateji oluşturması için İsrail Stratejik İşler Bakanı Ron Dermer'i görevlendirdiği kaydedildi.
Gazze'de esir tutulan İsraillilerin serbest kalması için çalışmaların Hamas lideri Yahya Sinvar'ın hayatını kaybetmesinin ardından hız kazandığı ifade edildi.
Yeni öneriye ilişkin, henüz Mısır, Katar ve Hamas'tan bir açıklama yapılmadı.
Gazze Şeridi'nde ateşkes ve esir takası için İsrail ile Hamas arasında, Mısır, Katar ve ABD'nin arabuluculuğunda dolaylı müzakereler aylardır sürüyor.
İsrail Başbakanı Netanyahu'nun Gazze'ye yönelik saldırıları sürdürme ve Gazze'den çekilmeme ısrarı ateşkes müzakerelerini sekteye uğratıyor.
İsrail'in 7 Ekim'den bu yana Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda yaklaşık 17 bini çocuk, 11 bin 378’i kadın olmak üzere 42 bin 603 Filistinli öldü, 99 bin 795 kişi yaralandı.
Enkaz altında halen binlerce ölü olduğu bildirilirken, halkın sığındığı hastane ve eğitim kurumları hedef alınarak sivil altyapı da tahrip ediliyor
İsrail'deki "Ynet" haber sitesinde yer alan haberde, "Gazze Şeridi'nde devam eden ve Lübnan'da da çapı genişleyen savaşın İsrail'e günlük maliyetinin çok arttığına" dikkat çekildi.
İsrail ordusunun 50 günden beri Gazze ve Lübnan'a yönelik saldırılarının maliyetinde yaşanan aşırı artışla 25 milyar şekeli (6,6 milyar dolar) bulduğu aktarılan haberde, "Savaş maliyetinin aşırı artmasının sebebi de son haftalarda Lübnan'a gönderilmek üzere on binlerce yedek askerin göreve çağrılmasıdır." ifadeleri kullanıldı.
Gazze ve Lübnan'daki savaşın günlük maliyetinin 500 milyon şekel (133 milyon dolar) olduğuna işaret edilen haberde, ordunun günlük olarak çok fazla mühimmat ve maliyeti yüksek yüzlerce hava savunma füzelerini kullandığı aktarıldı.
Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah'ın öldürüldüğü hava saldırılarının tek başına maliyetinin 25 milyon şekel (6,6 milyon dolar) olduğu bilgisinin yer aldığı haberde, adı açıklanmayan İsrail Maliye Bakanlığından üst düzey bir yetkiliden şu ifadelere yer verildi:
"İsrail'in artan savaş maliyeti ve ABD'nin 18 milyar şekel (4,86 milyar dolar) değerindeki yardımlarının gelecek yıla ertelenmesine bağlı olarak hükümetin 2024 bütçesini üçüncü kez aşması bekleniyor."
Haberde, İsrail ekonomisi açısından hem Gazze Şeridi'nde hem de Lübnan'daki savaşın bu şekilde sürdürmesinin zor olacağına işaret edildi.
Lübnan Sağlık Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, İsrail ordusunun sağlık ekipleri ve ambulansları, hava saldırılarıyla hedef aldığı belirtildi.
Saldırılarda 4 sağlık çalışanının yaşamını yitirdiği, 5'inin yaralandığı aktarılan açıklamada, söz konusu saldırılar sonucu 3 ambulansın da zarar gördüğü ifade edildi.
Açıklamada, uluslararası topluma ve Beyrut'u ziyaret eden diplomatik yetkililere, İsrail'in saldırılarının durdurulması için çaba sarf etmeleri çağrısı yapıldı.
İsrail'in doğudaki Baalbek kentinde en-Nebi Enam Mahallesi'nde de hava saldırısı düzenlediği paylaşılan açıklamada, bu saldırıda da biri çocuk 6 kişinin öldüğü, 5 kişinin yaralandığı kaydedildi.
Öte yandan ülkenin resmi ajansı NNA'da yer alan haberde, İsrail ordusunun Lübnan güneyindeki el-Mervaine beldesine düzenlediği hava saldırısında en az 7 kişinin hayatını kaybettiği, birçok kişinin yaralandığı aktarıldı.
Lübnan Sağlık Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, İsrail ordusunun ülkenin birçok bölgesinde hava saldırılarını sürdürdüğü belirtildi.
İsrail'in devam eden saldırıları sonucu dün 19 kişinin öldüğü ve 98 kişinin yaralandığı aktarılan açıklamada, 8 Ekim 2023'ten bu yana Lübnan'a yönelik saldırılarda yaşamını yitirenlerin sayısının 2 bin 483'e, yaralananların sayısının da 11 bin 628'e yükseldiği kaydedildi.
İsrail bombardımanı nedeniyle Lübnan’da 100 binlerce kişinin yerinden edildiği tahmin ediliyor.
Ülkenin güney kesimlerinden başkent Beyrut ve kuzeye göç dalgası devam ederken, Lübnan hükümeti yerinden edilenlerden 471 binden fazlasının Suriye’ye göç ettiğini açıkladı.
Lübnan'ın başkenti Beyrut'ta Mikati tarafından kabul edilen Gayt, görüşme sonrasında basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
Gayt, Arap Birliği'nin Lübnan halkını, devletini ve hükümetini desteklediğini belirterek, "Derhal ateşkes sağlanmasını, İsrail güçlerinin güney Lübnan topraklarından çekilmesini, Lübnan'a müdahale edilmemesini, ayrım gözetmeksizin işlenen cinayetlerin durdurulmasını ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin (BMGK) 1701 sayılı kararın derhal uygulanmasını talep ediyoruz." dedi.
Yerinden edilmiş Lübnanlıların güneye geri dönmesi ve İsrail'in Lübnan halkıyla karşı karşıya gelmeyeceğine dair güvence alınması gerektiğini kaydeden Gayt, uluslararası toplumu sorumluluklarını yerine getirmeye davet etti.
Gayt, Arap Birliği'nin askeri değil diplomatik bir kurum olduğuna dikkati çekerek, bu çerçevede Lübnan Başbakanı Mikati'yle tüm baskı kanallarının kullanılıp Arap ölçeğinde İsrail'in durdurulması için neler yapılabileceğini ele aldıklarını ifade etti.
ABD Başkanı Joe Biden'ın Kıdemli Danışmanı Amos Hochstein'in Beyrut ziyaretine de değinen Gayt, Mikati'yle Hochstein'in sunduğu teklifleri de masaya yatırdıklarını söylerken bu konuda detaylı bilgi vermedi.
MİKATİ İLE HOCHSTEİN, ATEŞKES VE BMGK'NIN 1701 SAYISI KARARININ UYGULANMASINI GÖRÜŞTÜ
Ayrıca bugün Lübnan Başbakanı Mikati, ABD Başkanı Joe Biden'ın Kıdemli Danışmanı Hochstein'i kabul etmişti.
Lübnan Başbakanlık Ofisi görüşmenin içeriğine dair açıklama yaptı.
Açıklamaya göre, görüşmede ateşkes ve BMGK'nın 1701 sayılı kararının uygulanması ele alınırken Mikati, "ateşkes için diplomatik çabaların aktif olduğunu"; Hochstein ise, "ateşkese varmak ve 1701 sayılı kararın tam ve kapsamlı bir şekilde uygulanmasını desteklemek için çalıştıklarını" söyledi.
Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Yüksek Komiserliği'nden (OHCHR), İsrail'in Gazze'nin kuzeyinde yaklaşık 3 haftadır sürdürdüğü yoğun saldırı ve kısıtlamalara ilişkin yazılı açıklama yapıldı.
İsrail'in, Gazze'nin kuzeyindeki acımasız saldırılarının dehşet verici olduğu kaydedilen açıklamada, "İsrail'in Gazze'nin kuzeyindeki acımasız saldırıları, insanları zorla yerinden etmesi ve insani yardıma yönelik ciddi kısıtlamaların etkisi, Filistin nüfusunun tamamen yok olmasına yol açabilir." ifadesi kullanıldı.
Açıklamada, bölgede mahsur kalan siviller için hayatın "imkansız" hale geldiği vurgulanarak, tekrarlanan zorla yerinden edilmeler ve temel insani yardım malzemelerine ciddi şekilde kısıtlanmış erişim nedeniyle birçok kişinin açlık sınırında olduğuna dikkat çekildi.
İsrail ordusunun, tüm sivillerden Gazze'nin kuzeyini terk etmesini istediği hatırlatılan açıklamada, "İsrail, özellikle Cibaliya Mülteci Kampı ve çevresinde olmak üzere bölgeyi acımasızca bombalamaya ve saldırmaya devam ediyor. Bu saldırılar, sivillerin kaçmasını son derece tehlikeli hale getirdi." ifadelerine yer verildi.
Açıklamada, İsrail güçlerinin, kış mevsimi öncesi birçok sivili mülklerinden ederek, barınak olarak kullanılan evleri ve okulları da tahrip ettiği vurgulandı.
İran’ın 1 Ekim’de İsrail’e füzelerle gerçekleştirdiği saldırının ardından İsrail-İran arasında ve bölgedeki gerilim tırmanmaya devam ediyor. İsrail’in İran’a nasıl ve ne şekilde karşılık vereceğine bilinmezliğini korurken İsrail ordusunda casusluk faaliyetleri ortaya çıktı. Konuya ilişkin açıklama yapan İsrailli savcılar, İran adına casusluk yapan 7 İsrailli askerin tutuklandığını açıkladı. Hedef alınan askeri üsler hakkında bilgi toplamakla suçlanan askerlerin Tahran adına yüzlerce görevde bulundukları kaydedildi. Hayfa ve kuzeyinde yaşayan Yahudi olduğu belirtilen askerler arasında ordudan firar etmiş bir askerin bulunduğu kaydedildi.
Askerlerin aralarında Tel Aviv’deki Kirya karargahı Nevatim ve Ramat David hava üsleri ile Demir Kubbe bataryalarının bulunduğu yerler de dahil olmak üzere İsrail Savunma Kuvvetleri’ne ait (IDF) üs ve tesislerden bilgi toplamak ve fotoğraflarını çekmekle suçlandığını kaydeden savcılar, askerlerin stratejik bölgelerin haritalarını idarecilerinden aldığını sözlerine ekledi. Savcılar, polis ve İsrail İç İstihbarat Teşkilatı Shin Bet tarafından yapılan araştırmada askerlerin İran İstihbarat servisi adına çeşitli görevler gerçekleştirdiği ve İranlı ajanlarla iletişimde olduğunun tespit edildiğini bildirdi.
Gazze'deki Sağlık Bakanlığından yapılan açıklamada, İsrail ordusunun, Endonezya Hastanesi'ni doğrudan hedef alarak hastane binasının içini ateşe verdiği belirtildi. Açıklamada, İsrail ordusunun hastaneye yönelik saldırısı kınandı. Uluslararası kurumlar ve Birleşmiş Milletlere bağlı kuruluşlara seslenilen açıklamada, "hastanelerin ve sağlık çalışanlarının korunması" çağrısı yinelendi. Açıklamada ayrıca İsrail ordusunun 17 gündür yoğun saldırı ve kuşatmasını sürdürdüğü Gazze'nin kuzeyinde soykırım suçu işlediği vurgulandı.
ABD Başkanı Joe Biden'ın Kıdemli Danışmanı Amos Hochstein, ülkesinin Lübnan'da devam eden çatışmaların bir an önce durmasını istediğini ve bu yönde çalıştığını belirtti.Lübnan'ı ziyaret eden Hochstein, başkent Beyrut'ta Meclis Başkanı Nebih Berri ile gerçekleştirdiği görüşme sonrası bir basın toplantısı düzenledi.
Hochstein, "Ziyaretlerime rağmen Lübnan'daki çatışmayı kontrol altına alamadık. Aylar önce meselelerin çözülmesi ve Lübnan ile İsrail arasında devam eden çatışmanın sona erdirilmesi gerektiği konusunda uyarmıştım; ama durum kontrolden çıktı. Lübnan'ın geleceğini çatışmalara bağlamak Lübnanlıların çıkarına değildir." ifadelerini kullandı.
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin (BMGK) 1701 sayılı kararının uygulanmasının gerekliliğine işaret eden Hochstein, "Washington bu çatışmayı mümkün olan en kısa sürede durdurmak istiyor ve bunu başarmak için Lübnan devleti ve İsrail hükümetiyle birlikte çalışıyor." dedi.
Hochstein, uluslararası toplumun Lübnan'ı desteklemesi ve yaşanan yıkımın ardından yeniden imarına yardımcı olması gerektiğini sözlerine ekledi.Lübnan Meclis Başkanı Berri de görüşmenin iyi geçtiğini ve sonuçlarından dersler çıkarılacağını aktardı.
Birleşmiş Milletler Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı (UNRWA) Genel Komiseri Philippe Lazzarini, İsrail yönetiminin yoğun saldırı altındaki Gazze Şeridi'nin kuzeyine insani yardım götürülmesine izin vermediğini bildirdi.
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun Caesarea'daki evine cumartesi günü insansız hava aracı (İHA) ile düzenlenen saldırı geniş yankı uyandırdı. Netanyahu’nun saldırının ardından “İsraillilere zarar veren herkes ağır bir bedel ödeyecek” açıklamasının ardından Suudi medyası Hizbullah’a da gözdağı verildiğini iddia etti. Al-Hadath haber kanalının ismini vermediği kaynaklara dayandırdığı haberine göre, İsrail, Hizbullah'a “Liderlerimizi tekrar hedef almaya kalkışırsanız, Dahiye bölgesini (Hizbullah'ın kalesi) yerle bir edeceğiz” mesajı gönderdi. Haberde, mesajın üçüncü bir taraf aracılığıyla iletildiği bildirildi.
Öte yandan, Lübnan Başbakanı Necib Mikati ise Suudi Arabistan'a ait Al Arabiya verdiği röportajda, “geçen ayın ortasından bu yana Hizbullah ile hiçbir temas olmadığını” belirtti.
İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü İsmail Bekayi haftalık basın toplantısında, ülkesinin dış politika gündemini ve bölgesel gelişmeleri değerlendirdi.Türkiye ile bölgesel işbirliği ve terörle mücadele konusuna değinen Bekayi, “Türkiye ile ilişkilerimizde sınır güvenliğinin güçlendirilmesi ve terörle mücadele iki önemli konu başlığı. Suriye konusunda Türk mevkidaşlarımız ile Astana çerçevesinde iletişim halindeyiz. Türkiye’nin ve diğer ortaklarımızın da yardımı ile Suriye’de barış ve istikrarı sağlamak için çalışıyoruz. ABD’nin Suriye’yi işgali ve istikrarın sağlanmaması terör örgütlerini güçlendiriyor." diye konuştu.
Bekayi, "Ortak sınırlarda ve bölgede terörizmle mücadele etmek için Suriye'de istikrar ve güvenliğin yeniden tesis edilmesine yardımcı olmamız gerektiği konusunda Türkiye ile aynı fikirdeyiz." değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye ve İran'ın İsrail'in bölgedeki saldırılarının durdurulması konusunda da ortak hareket ettiğini vurgulayan Bekayi, "İslam dünyasının iki büyük ülkesi ve bölgesel gücü olan İran ile Türkiye arasındaki ilişkiler çok ayrıcalıklı. Dışişleri Bakanı'nın (Abbas Erakçi) son Türkiye ziyareti, Türk yetkililerle görüşmek için de iyi bir fırsattı ve Hamas yetkilileriyle yaptığımız görüşmeler de Hamas'ın hayatta olduğunu gösterdi. İki ülke İran ve Türkiye kararlılıkla Gazze ve Lübnan'a yönelik saldırıyı durdurmaya çalışıyor." şeklinde konuştu.
Fanatik Yahudiler, "Sukot (Çardaklar) Bayramı" bahanesiyle işgal altındaki Doğu Kudüs'te yer alan Mescid-i Aksa'ya baskınlarını sürdürdü.Üst üste ikinci gün de Mescidi- Aksa'ya giren yüzlerce fanatik Yahudi, mescidin avlusunda dolaşarak slogan atıp marşlar söyledi.Dini ritüellerini gerçekleştiren bazı fanatik Yahudilerin yerlere kapanarak Talmudik ritüeller gerçekleştirdiği görüldü, Müslümanların mescide girişine ise kısıtlama getirildi.Kudüs İslami Vakıflar İdaresinden yapılan açıklamada da 1135 kadar fanatik Yahudi'nin Mescid-i Aksa'ya yapılan baskına katıldığı kaydedildi.
İsrail’in dün Lübnan’ın güneyindeki hava saldırısında 3 Lübnan askeri hayatını kaybetti. İsrail Savunma Kuvvetleri (IDF) Sözcüsü Nadav Shoshani konuya ilişkin yaptığı açıklamada, dün sabah saatlerinde Lübnan’ın güneyindeki Nebatiye Valiliği’ne bağlı Hanine bölgesinde füze rampası ve füze taşıdığı tespit edilen Hizbullah’a ait bir kamyonun vurulduğunu ve patlamalar meydana geldiğini belirtti.
İlerleyen saatlerde Hizbullah'la IDF askerlerinin çatışma bölgesi olan aynı noktaya bir kamyonetin daha geldiğini ve bölgedeki askerlerin bu kamyonu da hedef aldığını ifade eden Shoshani, söz konusu kamyonun Lübnan ordusuna ait olduğunun tespit edildiğini ve saldırıda 3 askerin öldüğünü söyledi. Shoshani, “Lübnan ordusuna ait bir kamyonun geleceği IDF tarafından bilinmiyordu. IDF Lübnan ordusuna karşı operasyon yürütmüyor ve bu istenmeden yaşanan durumlar için özür diliyor” ifadesini kullandı.
İsrail kabinesinin, Başbakan Binyamin Netanyahu ve Savunma Bakanı Yoav Gallant'a İran'a saldırının zamanlaması konusunda karar yetkisi vermediği bildirildi. Yerel basında çıkan haberlerde, dün akşam toplanan İran'a olası saldırının görüşüldüğü kabine toplantısının yaklaşık 6 saat sürdüğü belirtildi.
Toplantıda Netanyahu ve Gallant'a İran'ın füze saldırısına verilecek karşılığın zamanlamasını tayin etme yetkisi verilmediği ifade edildi.ran'a saldırıların yanı sıra İsrail ile Hamas arasında esir takası yapılması için yeniden başlatılacağı söylenen müzakerelerin de gündeme geldiği kaydedildi.
İran, 1 Ekim'de İsrail'e füze saldırısında bulunmuştu. Tel Aviv yönetimi, İran'ın bu saldırısına karşılık verileceğini bildirmişti.
Filistin Kurtuluş Örgütüne bağlı Esirler ve Serbest Bırakılanlar Heyeti ile Filistin Esirler Cemiyetinden yapılan ortak açıklamada, İsrail askerlerinin Batı Şeria'da Filistinlilerin evlerine baskınlarını sürdürdüğü belirtildi.Batı Şeria'nın çeşitli kent ve beldelerindeki baskınlarda aralarında 2 çocuk ile eski tutukluların da bulunduğu 18 Filistinlinin gözaltına alındığı ifade edildi.Açıklamada ayrıca askerlerin, gözaltına aldıkları Filistinlilerin aile fertlerini darp ve tehdit ettiği aktarıldı.
ABD Savunma Bakanı Llyod Austin, Rusya'ya karşı kararlılıkla destekledikleri Ukrayna'ya geldi. Resmi görüşmeler yapmak üzere başkent Kiev'e inen Austin, gazetecilere açıklamalarda bulundu. İsrail'in İran'a gerçekleştirmesi beklenen misillemeye saldırıya ilişkin konuşan Austin, “İsrail'in İran'a yönelik saldırısının tam olarak nasıl olacağını söylemek zor. Bu İsrail'in karar verebileceği bir şey. Günün sonunda İsraillilerin bunun orantılı olduğuna inanıp inanmamaları ve İranlıların bu saldırı nasıl algıladıkları gibi iki farklı konu olabilir” dedi.
Gerilimi düşürmek için çalışacaklarını kaydeden Austin, “Her iki tarafın da tansiyonu düşürmeye başlamasını sağlamak için elimizden gelen her şeyi yapacağız. Neler olacağını göreceğiz” ifadelerini kullandı.
Uluslararası Kızılhaç ve Kızılay Dernekleri Federasyonunun Lübnan'daki Operasyon Sorumlusu Ruppert, İsrail'in saldırılarını sürdürdüğü ülkedeki durumun günden güne kötüye gittiğini, kitlesel yerinden edilme kriziyle karşı karşıya olduklarını söyledi.
ABD, İsrail’e füze savunma sistemi gönderdi. Ukrayna’nın başkenti Kiev’e ziyaret gerçekleştiren ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin yaptığı açıklamada, ABD ordusunun yakın zamanda İsrail'e gönderdiği Terminal Yüksek İrtifa Alan Savunması (THAAD) bataryasının konuşlandırıldığını ifade etti. THAAD'ın şu anda aktif olup olmadığına ilişkin bilgi vermeyen Austin, “Bataryayı çok hızlı bir şekilde devreye sokma imkanına sahibiz ve beklentilerimizle aynı noktadayız" dedi.
Patriot hava savunma sisteminin tamamlayıcısı olarak kabul edilen THAAD, hedefleri 150-200 kilometre mesafeden vurabiliyor. THAAD hava savunma bataryası, 6 adet araca monteli fırlatıcı ünite, 48 adet önleme füzesi, telsiz ve radar ekipmanından oluşuyor. Daha geniş bir alanı savunabilen sistemin çalışması için en az 95 askerin görevlendirilmesi gerekiyor.
ABD Savunma Bakanlığı tarafından THAAD bataryasının İsrail'e gönderilme planına ilişkin geçtiğimiz hafta yapılan açıklamada, “Başkan'ın (Joe Biden) talimatı üzerine Savunma Bakanı Llyod Austin, İran'ın benzeri görülmemiş saldırılarının ardından İsrail'in hava savunmasını güçlendirmeye yardımcı olmak üzere bir THAAD bataryasının ve ilgili ABD askeri personelinin İsrail'e konuşlandırılmasına izin verdi. THAAD bataryası İsrail'in entegre hava savunma sistemini güçlendirecekti” ifadeleri kullanılmıştı.
Axios'un ABD'li ve İsrailli yetkililere dayandırdığı haberine göre, İsrail, Lübnan'da bir ateşkesi değerlendirmeden önce yerine getirilmesini istediği taleplerin listesini Beyaz Saray'a gönderdi. Söz konusu belgede iki talep yer alıyor. Bunlardan birincisi İsrail hava kuvvetlerinin Lübnan hava sahasında faaliyet göstermesine izin verilmesi. İkincisi ise İsrail ordusunun güney Lübnan'da Hizbullah'a karşı “aktif uygulama” yapmasına izin verilmesi.
İsrail'in dile getirdiği iki talep de Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin (BMGK) 1701 sayılı kararına aykırı.
Axios'a konuşan ABD'li bir yetkili ne Lübnan'ın ne de uluslararası toplumun “Lübnan'ın egemenliğini önemli ölçüde zedeleyecek” bu koşulları kabul etmeyeceğini söyledi.
BM Güvenlik Konseyi'nin 1701 sayılı kararı, İsrail'in Mavi Hat'tın gerisine çekilmesini ve bu hat ile Lübnan'daki Litani Nehri arasındaki bölgenin silahsızlandırılmasını, burada sadece Lübnan ordusu ve Birleşmiş Milletler Lübnan Geçici Barış Gücü'ne (UNIFIL) ait silah ve askeri araç-gerecin bulundurulmasını öngörüyor.Ancak Lübnan'ın güneyindeki Litani Nehri ve İsrail ile sınır olarak belirlenen Mavi Hat arasındaki neredeyse tüm bölgeler 2000 yılından bu yana Hizbullah'ın güçlü askeri nüfuzu altında.
Filistin’e yönelik saldırılarını sürdüren İsrail, Gazze’de büyük bir darbe yedi. İsrail Savunma Kuvvetleri’nden (IDF) yapılan açıklamada, 401. Zırhlı Tugay Komutanı Albay Ehsan Daqsa'nın (41) Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki çatışmalar sırasında öldürüldüğü bildirildi. “Cibaliye'deki operasyonlar sırasında Daqsa'nın tankı ve başka bir tank patlayıcılarla hedef alındı” denilen açıklamada, Daqsa'nın öldüğü sırada tankın dışında olduğu kaydedildi. Olayda 2 subayın ise yaralandığı belirtildi.
Lübnan'a yönelik saldırılarını sürdüren İsrail Beyrut'ta Hizbullah’a ait finansal kurumları hedef aldı. İsrail ordusundan yapılan açıklamada, Hizbullah’ın İsrail'e karşı yürüttüğü faaliyetleri finanse ettiği iddia edilen “Karz-ı Hasen” (Faizsiz Dayanışma) kurumu şubelerine yönelik hava saldırıları düzenlendiği bildirildi.
Resmi Lübnan basını ise İsrail savaş uçaklarının Beyrut'a düzenlediği hava saldırılarının sayısının 12’ye ulaştığını duyurdu. Uluslararası Refik Hariri Havalimanı yakınlarındaki bir noktanın da hedef alındığı belirtilirken, Sur kentinde ise ambulansın vurulması sonucu bazı sağlık çalışanlarının yaralandığı ifade edildi.
İsrail ordusundan yapılan açıklamada ise, Irak’tan gönderilen bir insansız hava aracının (İHA) Ürdün Vadisi yakınlarında düşürüldüğü kaydedildi. Açıklamanın, Irak'taki İslami Direniş Örgütü’nün İsrail işgali altındaki Golan Tepeleri'nde bulunan bir askeri hedefe İHA gönderildiğini duyurmasının ardından gelmesi dikkat çekti.
İsrail devlet televizyonu KAN'ın ismini açıklamadığı İsrailli yetkiliden naklettiği haberde, İsrail'in İran'a karşı büyük bir saldırıya hazırlandığı öne sürüldü. Hazırlıkların, İran'dan gelmesi muhtemel cevaba göre savunma sistemlerinin tahkimini de içerdiği belirtildi. İsrail'de bu akşam toplanacak güvenlik kabinesinde büyük olasılıkla Başbakan Binyamin Netanyahu ve Savunma Bakanı Yoav Gallant'a bu saldırının ne zaman ve nasıl olacağına ilişkin karar alma yetkisi verileceği kaydedildi. İran, 1 Ekim'de İsrail'e füze saldırısında bulunmuştu. Tel Aviv yönetimi, İran'ın bu saldırısına karşılık verileceğini bildirmişti.
Öte yandan İran televizyonları İsrail kentleri üzerinde uçan füzelerin görüntülerini yayınlarken, gazeteler ise İsrail'in İran'a karşılık vermesi halinde "kıyamet senaryosu" yaşanacağı uyarısında bulundu.
Hamas'ın yurt dışı sorumlusu Halid Meşal,İsrail askerlerince Gazze Şeridi'nde öldürülen Hamas Siyasi Büro Başkanı Yahya Sinvar için İstanbul'da düzenlenen taziye merasimine ses kaydıyla mesaj gönderdi.Ses kaydında Meşal, Hamas'ın, başta hareketin kurucusu Ahmed Yasin olmak üzere (2004'te İsrail tarafından öldürüldü) liderlerini özgürlük ve İsrail işgalinden kurtulma yolunda şehit verdiğini dile getirdi.
Meşal, Hamas'ın lideri ve Aksa Tufanı'nın komutanı Sinvar'ın 60 yıl boyunca hür yaşadığını ve hür öldüğünü ve şehadetiyle hem Filistin hem de dünya halkları nezdinde bir simge haline geldiğini kaydetti.Mesajında 3 konu üzerinde duran Meşal, ilk olarak Hamas'ın, Sinvar ve diğer şehit liderlerden sonra değer ve ilkelerinden vazgeçmeyeceğini, stratejisini değiştirmeyeceğini söyledi.
İkinci olarak sahadaki gelişmeleri takip edeceklerini ve İsrail'in saldırılarını durdurmak için çalışacaklarını kaydeden Meşal, "Bu düşman kaybedecek ve Hamas, müzakere yoluyla bu katliamların son bulması için çalışacak ve bir çıkış yolu arayacak." dedi.Meşal, üçüncü olarak Hamas'ın, "Filistin toprakları ve kutsal mekanları özgürlüğüne kavuşuncaya, esirler kurtarılıncaya ve Filistin ve İslam ümmeti için tehdit oluşturan Siyonist proje ortadan kaldırılıncaya kadar direnişe devam etme" stratejisine bağlı kalacağını ifade etti.
Yedioth Ahronoth'un haberine göre, Lübnan'dan fırlatılan füzelere karşı füzeyle müdahale edilmesinin ardından Hadera kentinde büyük bir yangın başladı.Bölgede 12 itfaiye ekibi, alevlerin yayılmasını önlemek için yangını kontrol altına almaya çalışıyor.Batı Celile'deki Shilomi yerleşiminde de füzelerin düşmesi sonucu büyük bir yangın çıktı.Shilomi'deki yangını kontrol altına almak için 13 itfaiye ekibi çalışmalarını sürdürüyor.Hizbullah'tan yapılan açıklamada, İsrail'in kuzeyindeki iki askeri üssün füzelerle hedef alındığı duyurulmuştu.