Son dakika...İran saldırısını gözden geçiriyor: Sivilleri değil direkt onları hedef alacak...

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in Orta Doğu ve Afrika Özel Temsilcisi ve Dışişleri Bakan Yardımcısı Mihail Bogdanov, İsrail ile İran'ın bölgede gerginliği artırmaktan kaçınmaları gerektiğini belirterek, "Sorunlara siyasi çözümün bulunması gerekiyor." dedi.Bogdanov, başkent Moskova'da gündemdeki konulara dair gazetecilere açıklamalarda bulundu.

Orta Doğu'daki duruma değinen Bogdanov, Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Heniyye'nin geçen ay suikasta uğradığını anımsatarak "Bu, esirlerin karşılıklı bırakılmasıyla ilgili müzakereleri etkileyecek. Heniyye, hem (Mısır'ın başkenti) Kahire hem de (Katar'ın başkenti) Doha'daki müzakereleri koordine ediyordu." şeklinde konuştu.

İsrail ile İran'a bölgede gerginliği artırmaktan kaçınma çağrısı yapan Bogdanov, "Tüm taraflarla irtibattayız. Gerginliğin azaltılmasından yanayız. Herkesi, bölgedeki ülkeler için felaket tehdidi oluşturan gerginliği artırmaktan kaçınmaya çağırıyoruz. Sorunlara siyasi çözümün bulunması gerekiyor." ifadelerini kullandı.

Bogdanov, Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas'ın yakın zamanda Rusya'ya ziyaret etmesini beklediklerini dile getirdi.

Türkiye ile Suriye arasındaki ilişkilerin iyileştirilmesi konusuna değinen Bogdanov, şunları kaydetti:

"İki ülke arasındaki ilişkilerin, toprak bütünlüğü ve egemenliğin karşılıklı tanınması temelinde iyileştirilmesi sürecinden yanayız. Bu sürecin devam etmesini ve iki ülke liderlerinin bir araya gelmesini istiyoruz. Böyle bir görüşme ciddi hazırlık gerektiriyor. Şam ve Ankara yetkililerinin katılımıyla üçlü formatta Moskova'da toplantı organize etmeye hazırız."

Mihail Bogdanov, İranlı ve Iraklı yetkililerle bu konuda irtibatta olduklarını dile getirerek "İran ile Irak da Suriye ve Türkiye'nin ilişkileri iyileştirmelerinden yana. Bu, Suriye ve etrafındaki durumu olumlu etkileyecek." değerlendirmesinde bulundu.

Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiserliği Sözcüsü Jeremy Laurence, Gazzelilerin, İsrail'in "güvenli bölge" olarak iddia ettiği yerlerde de saldırıya uğradığını belirterek Gazze'de güvenli bir yerin olmadığını söyledi.

Fransız muhalif milletvekilleri, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un “Gazze’de savaş durmalı” mesajına “savaş değil soykırım” ifadesini kullanarak tepki gösterdi.Macron, X hesabından yaptığı açıklamada, "Gazze'de savaş durmalı. Herkes bunu duymalı. Bu, Gazzeliler, esirler ve şu anda tehlikede olan bölgenin istikrarı açısından hayati önem taşıyor." ifadelerini kullandı.

Fransa Cumhurbaşkanı, ABD'li, Mısırlı ve Katarlı arabulucuları desteklediğini ifade etti.Aşırı solcu Boyun Eğmeyen Fransa (LFI) milletvekili François Piquemal, Macron’un paylaşımına tepki gösterdi.

Piquemal, Gazze'de savaş olmadığını, "bir savaş suçlusu olan İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun soykırım girişiminde bulunduğunu" savundu.Macron'un "Netanyahu'nun Paris'te hoş karşılanacağını" söylediğini hatırlatan Piquemal, “Uyanın, harekete geçin ve bizi utandırmaktan vazgeçin.” ifadesini kullandı.

LFI milletvekili Nathalie Oziol ise X hesabından, “İsrail hükümeti Gazze’de bir savaş değil, soykırım yapıyor. Netanyahu ve (İsrail Cumhurbaşkanı Isaac) Herzog’u ağırlamayı bırakın, silah göndermeyi durdurun ve İspanya, İrlanda ve Norveç’in de yaptığı gibi Filistin Devleti'ni tanıyın.” açıklamasını yaptı.

LFI milletvekili Thomas Portes ise Macron’un paylaşımına yaptığı yorumda, “Bu bir savaş değil, soykırım” ifadesini kullandı.Portes, İsrail’e yönelik silah ambargosu, ekonomik ve diplomatik yaptırım uygulamayan Macron'un “soykırımın” ilk suç ortağı olduğu değerlendirmesinde bulunarak, “Daha da kötüsü, soykırımcı Netanyahu’nun (Fransa’da) hoş karşılanacağını söylediniz. Utanın.” ifadelerini kullandı.

İsrail'in Maariv gazetesinin haberine göre, aşırı sağcı Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir, tutuklulara yönelik ziyaret yasağını bir ay daha uzatan bir talimatı imzaladı.Gazze'ye saldırıların başladığından bu yana Filistinli tutukluların aileleri, yakınlarını ziyaret edemiyor.

Filistinli tutukluların aileleri tarafından ziyaret edilmelerini yasaklama kararı, hapishanelerde uygulanan kısıtlamaların sıkılaştırılması politikası çerçevesinde gerçekleştirilmişti.Ben-Gvir daha önce İsrail hapishanelerindeki Filistinli tutuklulara yönelik kısıtlamaların artırılması talimatı vermişti.

İsrail'de hapishanelerden de sorumlu Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir, bir açıklamasında, "Filistinli mahkumlar başından vurularak öldürülmeli." ifadesini kullanmıştı.

İngiliz Guardian gazetesinde yer alan bilgilere göre, ABD'li ve İsrailli yetkililer, İran'ın Hamas'ın siyasi lideri İsmail Haniye'nin öldürülmesinin ardından İsrail'e karşı planladığı misillemenin ölçeğini ve formatını yeniden gözden geçiriyor olabileceğini düşünüyor.Yetkililer Hizbullah'ın İsrail'in üst düzey komutan Fuad Şükr'ü öldürmesine karşılık olarak önümüzdeki birkaç gün içinde bir saldırı düzenlemeye kararlı olduğunu düşünüyorancak bunun İran'la koordineli bir şekilde yapılıp yapılmayacağıbelirsizliğini koruyor.

Guardianın elde ettiği bilgilere göre İran'ın sivillerden ziyade saldırıdan sorumlu olanları, özellikle de Mossad ve ajanlarını hedef alması muhtemel görünüyor.

Bu hafta Cidde'de yapılan İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) toplantısında Haniye'nin öldürülmesi oybirliğiyle kınanırken İran'ın İsrail'e yönelik misilleme saldırısına toplu destek verilmedi. Ayrıca Ürdün Dışişleri Bakanı Ayman Safadi ile İran Dışişleri Bakan Vekili Ali Bagheri arasında Cidde'de yapılan ve birkaç gün içinde ikincisi gerçekleşen yan toplantıda Ürdün, hava sahasına girmeleri halinde İran füzelerini ya da insansız hava araçlarını vuracağını söyledi.

AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, ABD, Mısır ve Katar'ın, Gazze Şeridi'nde ateşkesin sağlanması ve esir değişimi için müzakereleri yeniden başlatma çağrısına ilişkin X hesabından paylaşım yaptı.

AB'nin, ara bulucu ülkelerin çağrısına katıldığını belirten Borrell, "Bu dayanılmaz acı döngüsüne son verilmesi amacıyla yürüttükleri ara buluculuğa tam desteğimizi yineliyoruz." ifadesini kullandı.

Borrell, "Anlaşma aynı zamanda bölgesel gerilimin azaltılmasının da önünü açacaktır." değerlendirmesinde bulundu.

İran'ın yarı resmi haber ajansı Tasnim, İran donanmasının yüksek patlayıcı başlıklara sahip tespit edilemeyen seyir füzeleri edindiğini duyurdu. Tasnim, füzelerin büyük hasara yol açabileceğini ve hedef gemileri batırabileceğini söyledi.

İtalya Başbakanlığı'ndan yapılan yazılı açıklamada, "İtalya, ABD, Mısır ve Katar'ın Gazze'de ateşkes sağlanması ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin (BMGK) 2735 sayılı kararı doğrultusunda rehinelerin serbest bırakılması yönünde anlaşmaya varma çabalarını destekliyor. Sivil halkın acılarına son vermek, gerekli insani yardımı sağlamak ve bölgesel düzeyde gerilimi düşürmeyi teşvik etmek için Gazze'de ateşkes giderek daha acil hale geliyor." ifadeleri kullanıldı. Avustralya Başbakanı Anthony Albanese de, Gazze'de ateşkesin sağlanması için ABD, Mısır ve Katar tarafından yapılan müzakereleri yeniden başlatma çağrısını desteklediklerini bildirdi.

Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF) Orta Doğu ve Kuzey Afrika İletişim Sorumlusu Salim Oweis, Gazze'deki acımazsız savaşın binlerce çocuğa dehşeti yaşatmaya devam ettiğini bildirdi. "Gazze'deki acımazsız savaş binlerce çocuğa dehşeti yaşatmaya devam ediyor ve çok sayıda çocuğu sevdiklerinden ayırıyor." ifadelerini kullanan Oweis, Gazze'deki acı, yıkım ve yaygın yerinden edilmeler karşısında şok olduğunu belirtti. Oweis, dünyanın televizyonda gördüğü görüntülerin, Gazzelilerin 10 aydan uzun süredir katlandığı "cehennem koşullarına dair" önemli bir bakış açısı sunduğunu kaydetti.

İsrail'in aşırı sağcı Maliye Bakanı Bezalel Smotrich, ara bulucu ülkeler ABD, Mısır ve Katar'ın Tel Aviv ile Hamas arasında esir takası ve Gazze Şeridi'nde ateşkes çağrısının "tehlikeli bir tuzak" olduğu iddiasında bulundu. ABD, Mısır ve Katar, dün yayınladıkları ortak açıklamada, Gazze'de ateşkesin sağlanması ve esir takası için 15 Ağustos'ta Kahire veya Doha'da müzakereleri yeniden başlatma çağrısı yaptı.

İsrail Ordu Sözcülüğünden yapılan açıklamaya göre, İsrail güçleri, 98. Bölük'ün katılımıyla Gazze'nin güneyindeki Han Yunus'ta kara saldırısı başlattı. İsrail ordusunun aynı bölgede 30 noktaya hava saldırısı düzenlediği de belirtildi. İsrail'in Han Yunus'a yeniden kara saldırısı başlatması, İran, Lübnan Hizbullah'ı ve İsrail arasında bölgesel gerilimin zirveye çıktığı dönemde; ABD, Mısır ve Katar'ın Gazze Şeridi'nde ateşkesin sağlanması ve esir değişimi için 15 Ağustos'ta Kahire veya Doha'da müzakereleri yeniden başlatma çağrısının ardından gelmesi dikkati çekti. İsrail ordusu, binlerce zorla yerinden edilmiş Filistinlinin sığındığı Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'un doğusuna tahliye emirleri göndermişti. Yerinden edilmiş kadın, çocuk, yaşlı Filistinlilerin, ellerine alabildikleri birkaç parça eşyayla enkaza dönmüş binaların arasından yürüyerek zorla göç ettiği "insanlık felaketi" manzaraları sosyal medyaya yansımıştı. İsrail güçleri, Gazze Şeridi'ne saldırılarının yoğunlaştığı Aralık 2023 döneminde Han Yunus'a kara saldırısı başlatmış ve Temmuz sonunda yeniden Han Yunus'a saldırarak yaklaşık bir hafta sonra bölgede daha fazla can kaybı ve yıkım bırakarak çekilmişti.

Japonya'nın Nagazaki kentine atom bombası atılmasının 79'uncu yılında anma töreni düzenlendi. İsrail'in törene davet edilmemesi nedeniyle İngiltere, Kanada, Fransa, Almanya, İtalya, ABD ve Avrupa Birliği büyükelçileri törene katılmazken, bu ülkeler üst düzey olmayan diplomatlar tarafından temsil edildi.

İstanbul'da Anadolu Ajansının (AA) Global İletişim Ortağı olduğu, Boğaziçi Üniversitesi Hukuk Fakültesince düzenlenen "Gazze'den Sonra Uluslararası Hukuku Yeniden Düşünmek" konferansına katılan Rajagopal, İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarına ilişkin değerlendirmelerini AA muhabiriyle paylaştı.İsrail'in BM'nin bir parçası olmak istemediğini aktaran Rajagopal, "O halde rejimini devirelim. İsrail'i kovmayalım ama devirelim. Bu durum, ABD'nin vetosu nedeniyle engellenen BM Güvenlik Konseyinin onayıyla olmaz ancak Genel Kurul ile yapılabilir." diye konuştu.Eninde sonunda İsrail'in yaptığı tüm ölümcül eylemlerin hesabını vermek zorunda kalacağını belirten Rajagopal, "İsrail için hesap gününün geleceğine kesinlikle inanıyorum. Uluslararası Adalet Divanının bulguları ve İsrail'in meşruiyetini kaybetmesi nedeniyle davranış değişikliğinin geleceğinden son derece umutluyum." dedi.Rajagopal, İsrail'deki radikal Siyonizme karşı seferberliğin son 15 yılda arttığına işaret ederek, "Sanırım artık bir tür dönüm noktasındayız. Hesap verme günü hemen gelmese de İsrail ve politikalarının sonsuza kadar sürmeyeceği aşikardır. Bunun mutlaka bir sonu olacaktır." diye konuştu.

ABD Başkanı Joe Biden, Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi ve Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamed Al Thani, bölgede daha geniş çaplı bir çatışma yaşanabileceği endişesiyle İsrail ve Hamas'a Gazze Şeridi’nde ateşkes için yeniden müzakere masasına oturma çağrısında bulundu. Üç lider tarafından yapılan ortak açıklamada, “Hem uzun süredir acı çeken Gazze halkına hem de uzun süredir acı çeken rehinelere ve ailelerine acil yardım sağlamanın zamanı geldi. Ateşkesi sonuçlandırmanın ve rehineler ile tutukluların serbest bırakılmasını içeren anlaşmayı sağlamanın zamanı geldi. Üçümüz ve ekiplerimiz, şu anda masada olan ve yalnızca uygulama ayrıntılarının sonuçlandırılması gereken bir çerçeve anlaşması oluşturmak için aylarca yorulmadan çalıştık. Bu anlaşma, Başkan Biden'ın 31 Mayıs’ta özetlediği ve Birlemiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin 2735 sayılı kararıyla onaylanan ilkelere dayanıyor. Kaybedecek daha fazla zaman yok ve herhangi bir tarafın daha fazla gecikme için mazereti yok. Rehineleri serbest bırakmanın, ateşkesi başlatmanın ve bu anlaşmayı uygulamanın zamanı geldi” ifadeleri kullanıldı.

15 Ağustos’ta Katar ya da Mısır’da masaya oturma çağrısı

İsrail ve Hamas'a yapılan çağrıda, “Arabulucular olarak gerekirse kalan sorunları, tüm tarafların beklentilerini karşılayacak şekilde çözen nihai bir köprü oluşturma teklifi sunmaya hazırız. Her iki tarafı da 15 Ağustos Perşembe günü Doha veya Kahire'de kalan tüm boşlukların doldurulması ve anlaşmanın daha fazla gecikmeden uygulanmasına başlanması için acil müzakerelere devam etmeye çağırdık” ifadelerine yer verildi.

İsrail heyet gönderecek

Üç liderin çağrısına İsrail'den kısa sürede karşılık geldi. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun ofisinden yapılan açıklamada, İsrail'in önümüzdeki hafta "ayrıntıları netleştirmek ve çerçeve anlaşmasını uygulamaya koymak amacıyla görüşmelere katılmak üzere heyet göndereceği bildirildi.Gazze Şeridi'ni yöneten Hamas'tan ise henüz bir açıklama yapılmadı.

İsrail medyasına göre, Tel Aviv son olayların topyekün bir savaşa dönüşmesine hazır olduğu mesajını verirken, aynı zamanda İran veya Hizbullah'a karşı önleyici bir saldırıya da hazırlanıyor. Mako televizyonunda yer alan bilgilere göre, IDF, sadece Lübnan'la sınırlı kalmayak önemli bir müdahale operasyonu hazırladı. Hazırlanan senaryolar roket ateşinin yanı sıra karadan ve denizden sızmaları da içeriyor.

SAVAŞIN HEDEFİNİ DEĞİŞTİREBİLECEK HAZIRLIK

Mako, Hizbullah'ın daha önce göstermediği yetenekleri göstermesi halinde İsrail'i kuzey cephesini açmak zorunda kalacağını belirtti ve bunun hükümetin Gazze'yi ana cephe, kuzeyi ise ikincil cephe olarak tanımlamasından bu yana savaşın hedeflerinde önemli bir değişikliğe gidilmesi anlamına geldiğini vurguladı. Mako'ya göre, bunun güneydeki dikkatleri kuzeye kaydırmak için bir fırsat olduğunu bile öne sürenler var.

İsrail, İran ve Hizbullah'ın uzun süredir beklenen misilleme saldırılarına hazırlanıyor.  Saldırının ne zaman gerçekleşeceğine dair istihbarat zayıf ve sık sık değişiyor ancak İsrailli yetkililer Hizbullah'ın, İran'ın kendi misillemesini yapmadan önce ayrı bir saldırı düzenlemesini bekliyor. Bu hafta halka güvenli odalarda yiyecek ve su stoklamaları çağrısı yapıldı. İsrail'deki hastaneler tıbbi ve cerrahi malzemeler, binlerce ünite kan, dizel yakıt ve benzin stoklayarak savaşa hazırlanıyor. Hastaların yer altı koğuşlarına taşınması bekleniyor ve arama kurtarma ekipleri büyük şehirlerde konuşlandırıldı.

İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant, Lübnan halkına uyarıda bulundu. İsrail'in "kuzey sınırının her iki tarafında barış, refah ve istikrar" aradığını, Hizbullah'ın ise "Lübnan'ı ve halkını rehin aldığını" öne süren Gallant "Ateşle oynayan yıkımı bekler" dedi.

Biden yönetiminden üst düzey bir yetkili, Hamas lideri İsmail Haniye'nin Tahran'da suikasta uğramasının ardından İran'ın İsrail ordusuna saldırmaya hakkı olmadığını söyledi.Times of Israel'de yer alan habere göre, "Dışarıda İran'ın artık İsrail'e askeri saldırı hakkı olduğu gibi bir düşünce var ve biz bu mantığı tamamen reddediyoruz" diyen yetkili ABD'nin her türlü olasılığa hazır olduğunu vurguladı ve "Bölgeye çok fazla askeri güç gönderdik. Böyle bir saldırıyı engellemek için elimizden geleni yapıyoruz.Doğrudan bir saldırının sonuçları, İran ve İran ekonomisi de dahil olmak üzere oldukça önemli olabilir." ifadelerini kullandı.

Filistin resmi haber ajansı WAFA'da yer alan haberde, İsrail'in Gazze Şeridi'nin orta kesiminde kalan Nusayrat Mülteci Kampı'nda Matar ailesine ait evi bombaladığı kaydedildi.Hava saldırısıyla hedef alınan evde 3 sivilin öldüğü ve yaralıların bulunduğu belirtilen haberde, Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki Magazi Mülteci Kampı'nda yerleşim yerlerine hava saldırılarının düzenlenmesi sonucu 2 Filistinlinin yaşamını yitirdiği ve çok sayıda kişinin yaralandığı ifade edildi.

İsrail savaş uçaklarının, Gazze'nin kuzeyinde yer alan Cibaliya Mülteci Kampı'ndaki bir evi bombaladığı bilgisinin de paylaşıldığı haberde, bu saldırıda da 3 sivilin öldüğü ve yaralıların bulunduğu bildirildi.Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus ve Refah kentlerine de İsrail'in yoğun saldırılarına maruz kaldığı belirtilen haberde, Han Yunus ve Refah bölgelerine yönelik saldırılarda can kayıplarının olduğu vurgulandı.

Filistin Devlet Başkanlığı Sözcüsü ve Enformasyon Bakanı Nebil Ebu Rudeyne, İsrailli aşırı sağcı Maliye Bakanı Bezalel Smotrich'in "2 milyon Gazzelinin açlıktan ölmesinin haklı olabileceğini ima eden" açıklamalarını kınadı ve bu açıklamanın "işgalci İsrailli liderlerin sorumlu tutulması gereken bir savaş suçu" olduğunu söyledi.

Hamas'tan, Gazze kentinin doğusundaki Tuffah Mahallesi'nde yerinden edilen Filistinlilerin barındığı "Ez-Zehra" ve "Abdulfettah Hamud" adlı 2 okulun bombalanmasıyla ilgili yazılı açıklama yapıldı.Açıklamada, faşist işgal ordusunun barınma merkezlerinde gerçekleştirdiği katliamların ve "Ez-Zehra" ile "Abdulfettah Hamud" isimli okullara düzenlediği saldırıların, 10 aydır devam eden savaş suçları serisinin bir parçası olduğu ifade edildi.İsrail hükümetinin, bu katliamları savunmasız sivilleri yok etme, yerinden etme ve korkutma amacıyla gerçekleştirdiği vurgulandı.