Son dakika...İsrail ordusu, Hizbullah lideri Nasrallah'ın halefi Haşim Safiyuddin'in öldürüldüğünü iddia etti

Lübnan Sağlık Bakanlığından yapılan açıklamada, İsrail ordusunun Lübnan'ın doğusundaki Baalbek-el-Hirmil'e bağlı el-Maeli bölgesine düzenlediği saldırıda 5 kişinin hayatını kaybettiği, 10 kişinin de yaralandığı belirtildi.

İsrail ordusunun Lübnan'ın güneyindeki Nebatiye'deki Kessar ez-Zater mahallesine düzenlediği hava saldırısında da 5 kişinin yaşamını yitirdiği, 21 kişinin de yaralandığı aktarıldı.

İsrail saldırısına hedef olan yapıların enkazından parçalanmış cansız bedenlerin çıkarıldığı ve kimlik tespiti için DNA testi yapıldığı bildirildi.

BM Sözcü Yardımcısı Farhan Haq, AA muhabirinin, "Bugün bize verdiğiniz bilgilerde İsrail'in BM'ye hem Gazze hem de Lübnan'da engellemelerinden bahsettiniz. Aynı zamanda İsrail'in rekor sayıda BM personeli öldürdüğünü ve tesislerini hedef aldığını biliyoruz. Ben buradan bakınca bir kalıbın ortaya çıktığını görüyorum, ancak size de sormak istiyorum. İsrail'in sistematik ve kasıtlı olarak BM'yi hedef aldığını düşünüyor musunuz? Öyleyse, bunun uzun vadede ne tür sonuçları olabilir?" sorularını yanıtladı.

BM için temel önceliğin daha fazla uluslararası insancıl hukuk ihlali olmamasını sağlamak olduğunu söyleyen Haq, bu ihlallere son verilmesi gerektiğini vurguladı.

Haq, bunun bir "kalıp" olup olmadığına ilişkin varsayımda bulunmak istemediğini belirterek, "Bizim temel hedefimiz işimizi yapabilmek. Bu nedenle hayat kurtarmak için engellerin kalkmasını istiyoruz." mesajını verdi.

İsrail'in Gazze ve Lübnan'da BM örgütlerine yönelik engellemelerinin can kaybına neden olduğuna işaret eden Haq, bunun sonlandırılması gerektiğini bildirdi.

Haq, İsrail'in engelleri hakkında BM Güvenlik Konseyi, Lübnan'da barış gücüne katkı sağlayan ülkeler ile basını bilgilendirdiklerini ve endişelerini dile getirdiklerini söyledi.

GAZZE'NİN KUZEYİNDEKİ DURUM HAKKINDA UYARI

Gazze'deki genel durum hakkında da bilgi veren Haq, İsrail'in "Gazze'nin kuzeyinde süren kuşatmasının" sivillere büyük acı çektirdiğini kaydetti.

Sivillerin her zaman korunması ve gerekli insani yardımın sağlanması gerektiğinin altını çizen Haq, BM'nin yardım sağlamak ve erişim için hala İsrail'den "yeşil ışık" beklediğini aktardı.

Haq, aynı zamanda Gazze'nin kuzeyindeki iletişim engellerinin de bilgi edinmeyi zorlaştırdığını dile getirdi.

LÜBNAN'DA ARTAN SİVİL ÖLÜME KINAMA

Lübnan'da sivil ve sivil altyapılara yönelik artan saldırıları kınadıklarını ifade eden Haq, taraflara uluslararası hukuka uyma zorunlulukları olduğunu anımsattı.

Haq, BM personeli ve tesislerini de korumanın bir yükümlülük olduğunu belirterek, Lübnan'daki BM Geçici Barış Gücü (UNIFIL) personelinin de zor koşullara rağmen görevlerini sürdürmeye devam ettiğini bildirdi.

İrlanda Başbakan Yardımcısı, Dışişleri ve Savunma Bakanı Micheal Martin, yaptığı yazılı açıklamada, hükümetin, işgal altındaki Filistin topraklarındaki "İsrail'in yasa dışı yerleşim yerleriyle" ticaret konusunda izlenecek yaklaşımı ele aldığını belirtti.

Uluslararası Adalet Divanının (UAD) İsrail'in Filistin topraklarını işgalini hukuka aykırı ilan eden danışma görüşüne atıfta bulunan Martin, tüm devletlerin bu durumun sürdürülmesine herhangi bir yardım veya destek vermeme yükümlülüğü olduğunu kaydetti.

Martin, UAD'nin, tüm devletlerin İsrail'le ilişkilerinde "kendi toprakları ile işgal altındaki Filistin toprakları arasında ayrım yapma yükümlülüğü olduğunu" ve bunun, İsrail'in bu topraklardaki yasa dışı durumun sürdürülmesine yardımcı olan ticaret veya yatırım ilişkilerini önlemek için adımlar atma yükümlülüğünü de içerdiğini vurguladı.

Ülkesinin, UAD'nin danışma görüşünü memnuniyetle karşıladığını hatırlatan Martin, şu ifadeleri kullandı:

"Bugün hükümet, danışma görüşü ve Başsavcı'nın (Rossa Fanning) tavsiyeleri ışığında, yasa tasarısının gözden geçirilmesine, anayasa ve AB hukukuyla uyumlu hale getirilmesi amacıyla değişiklikler hazırlanmasına karar verdi. Çözülmesi gereken bir dizi karmaşık politika ve hukuki mesele bulunmaktadır. Hükümet, Başsavcı, ilgili Bakanlar ve tasarının sponsoru (Senatör Frances Black) ile istişare halinde yürütülecek ve tasarının gözden geçirilmesiyle başlayacak bu çalışmayı ilerletmeye kararlıdır."

Martin, uluslararası ticaretin, AB'nin münhasır yetkisi dahilinde olması nedeniyle hükümetin bu zamana kadarki odak noktasının, AB düzeyinde harekete geçmek olduğuna dikkati çekti.

Danışma görüşü ışığında, AB'ye daimi şekilde "AB-İsrail ilişkilerini kapsamlı şekilde gözden geçirmesi çağrısında bulunduğunu" hatırlatan Martin, "Başsavcı, bunun mümkün olmaması halinde, AB hukukunda devletlerin ulusal düzeyde harekete geçmesine imkan tanıyan gerekçeler bulunduğunu açıkladı. Bu bağlamda, hükümet şimdi tasarıyı yeniden ele alacak." ifadelerine yer verdi.

Martin, hükümetin amacının, herhangi bir ticari kısıtlamanın işgal altındaki Filistin topraklarına odaklanmak olduğunun altını çizdi.

Bunun, hükümetin Gazze ve Batı Şeria'daki yıkıcı şiddete ve korkunç insani duruma yaklaşımının unsuru olduğunu vurgulayan Martin, İrlanda'nın Gazze'de acil ateşkesin sağlanmasını, esirlerin serbest bırakılmasını ve Gazze'ye insani yardımın büyük ölçüde arttırılmasını talep etmeyi sürdüreceğini bildirdi.

Martin, "Ayrıca, AB üyesi devletleri, danışma görüşünün AB-İsrail ilişkilerine etkilerini değerlendirmeye ve AB düzeyinde alınacak tedbirler konusunda teşvik etmeyi sürdüreceğiz." değerlendirmesinde bulundu.

İrlanda'da 2018'de gündeme getirilen ve 6 yıldır askıda olan "İşgal Altındaki Topraklar Yasa Tasarısı", İrlanda'nın Filistin toprakları üzerindeki İsrailli yasa dışı yerleşim yerleriyle arasındaki ticareti yasaklamayı amaçlıyor.

Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Yüksek Komiseri Volker Türk, İsrail'in Beyrut'taki Refik Hariri Devlet Hastanesi çevresini hedef alan saldırısına ilişkin yazılı açıklama yaptı.

"İsrail tarafından Refik Hariri Devlet Hastanesi yakınında gerçekleşen saldırı dehşet verici." ifadesini kullanan Türk, saldırının 4'ü çocuk en az 18 kişinin ölümüne ve 60 kişinin yaralanmasına yol açtığını bildirdi.

Türk, sivillerin korunmasına ilişkin uluslararası insancıl hukukun temel ilkelerine saygı gösterilmesi gerektiğini de vurguladı.

Askeri operasyonların yürütülmesinde sivil can kayıplarını, onların yaralanmasını ve sivil nesnelere verilen zararı önlemek ve en aza indirmek için tüm önlemlerin alınması gerektiğinin altını çizen Türk, "Hastaneler, ambulanslar ve sağlık personelleri; yaralılar ve hastalar için hayat kurtarma işlevi nedeniyle uluslararası insancıl hukuk kapsamında özel olarak korunuyor." ifadelerini kullandı.

Türk, BM'nin çatışmaların derhal durdurulması çağrısını tekrarlayarak, tüm taraflara seslenerek sivillerin korunmasının mutlak en büyük öncelik olması gerektiğini kaydetti.

ABD Dışişleri Bakanlığından Netanyahu ile Blinken'ın Batı Kudüs'te yaptığı görüşmeye ilişkin yazılı açıklama yapıldı.

Görüşmede, Hamas ile Tel Aviv yönetimi arasındaki esir takası, Gazze'deki insani durum ve Hizbullah-İsrail çatışması gibi konuların ele alındığı belirtildi.

Blinken'ın Netanyahu'ya, "Hamas lideri Yahya Sinvar'ın İsrail ordusunca düzenlenen saldırıda hayatını kaybetmesinden yararlanarak" esir takası ve Gazze'de ateşkese varılmasını vurguladığı paylaşıldı.

Bakan Blinken'ın ayrıca İsrail'in Gazze'ye insani yardım akışını artırmak ve yardımların Gazze genelindeki sivillere ulaşmasını sağlamak için ek adımlar atması gerektiğini söylediği ifade edildi.

Lübnan'daki duruma diplomatik çözüm bulunmasına yönelik çabaların da ele alındığı görüşmede Blinken'ın "İsrail'in güvenliğine olan sarsılmaz bağlılığını yeniden teyit ettiği" kaydedildi.

Blinken, Hamas lideri Sinvar'ın İsrail saldırısında Gazze'nin güneyindeki Refah'ta düzenlediği saldırıda yaşamını yitirmesinin ardından başlayan Orta Doğu turu kapsamında ilk olarak İsrail'e gelmişti.

Bu tur kapsamında Blinken'ın İsrail ile Hamas arasında kopan esir takası müzakerelerinin yeniden başlaması için girişimlerde bulunacağı belirtiliyor.

Alman Hükümet Sözcüsü Steffen Hebestreit, Scholz ve Şeyh Temim'in başkent Berlin'e yaklaşık 70 kilometre mesafedeki Meseberg kentinde yaptığı görüşmenin ardından yazılı açıklama yaptı.

Açıklamaya göre, Scholz ve Şeyh Temim Orta Doğu'daki durumu görüştü.

Başbakan Scholz, esirlerin serbest bırakılması ve Gazze Şeridi'nde ateşkes sağlanması konusunda bir anlaşmaya varılması için Katar'ın sürdürdüğü arabuluculuk çabalarından dolayı Şeyh Temim'e teşekkür etti ve "Hamas lideri Yahya Sinvar'ın ölümünün anlaşma için fırsatı yaratabileceği" umudunu dile getirdi.

İki lider Orta Doğu'da kalıcı barışın sağlanması için daha fazla diplomatik çabaya ihtiyaç duyulduğu konusunda mutabık kaldı.

İsrail-Filistin ilişkisinin özel bir önem taşıdığına vurgu yapılan görüşmede, iki devletli bir çözüme yönelik siyasi sürecin başlatılmasının önemli olduğu konusunda hemfikir kalındı.

Öte yandan Başbakan Scholz, Katar'ın Afganistan'a ilişkin Birleşmiş Milletler'deki (BM) üst düzey toplantısındaki rolünden duyduğu memnuniyeti dile getirdi.

Scholz ve Şeyh Temim, Almanya ile Katar arasındaki yakın ve çok yönlü ortaklığı takdir etti ve bu işbirliğinin tüm boyutlarıyla genişletmesine ilişkin niyeti dile getirdi.

Katar Emiri Şeyh Temim daha sonra Berlin'de Cumhurbaşkanlığı Sarayı Schloss Bellevue’de Almanya Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier ile bir araya geldi.

Filistin resmi ajansı WAFA'nın haberinde, İsrail askerlerinin Nablus'ta bir Filistinliyi gözaltına aldıktan sonra çekildiği sırada Abdullah Cemal Hevaş'ı yaraladığı aktarıldı.

Filistin Sağlık Bakanlığının açıklamasına göre de Batı Şeria'nın Nablus kentinde İsrail askerlerinin ağır yaraladığı 11 yaşındaki çocuk kurtarılamadı.

Batı Şeria ve Doğu Kudüs'te 7 Ekim 2023'ten bu yana İsrail askerleri ile Filistin topraklarını gasbeden İsraillilerin saldırılarında 166'sı çocuk olmak üzere hayatını kaybedenlerin sayısı 760'a çıktı.

İsrail'in Gazze Şeridi'ne saldırı başlattığı tarihten beri işgal altındaki Batı Şeria ve Doğu Kudüs'te de Filistinlilere yönelik gözaltı, baskın ve saldırılarda artış yaşanıyor.

Hamas'tan, İsrail ordusunun Gazze Şeridi'nin kuzeyinde 18 gündür sürdürdüğü kuşatma ve saldırılara ilişkin açıklama yapıldı.

Açıklamada, "Faşist işgalci İsrail ordusu, generallerin planı olarak bilinen suç planını Gazze'nin kuzeyinde uygulama girişimlerini sürdürüyor. Okulları, hastaneleri kuşatıyor, savunmasız insanlara ve yerinden edilenlere karşı katliamlar gerçekleştiriyor." ifadesi kullanıldı.

Gazze'nin kuzeyindeki abluka ve saldırılara ilişkin, "İşgalci İsrail ordusu, canlı yayında tüm dünyanın gözü önünde en korkunç göçe zorlama planını uyguluyor." ifadesine yer verilen açıklamada, İsrail'in "göçe zorlama, etnik temizlik suçları ile katliamları" durdurmak için uluslararası sistemin acil bir şekilde harekete geçmesi gerektiği vurgulandı.

Cibaliya, Meşru Beyt Lahiya ve genel olarak Gazze'nin kuzeyinde İsrail'in okulları, barınma merkezleri ve hastaneleri hedef alarak günlük katliamlar yaptığı, kapsamlı bir yıkım gerçekleştirdiği, etnik temizlik suçu işlediği ve Filistinlileri göçe zorladığına dikkati çekildi.

İsrail'in Gazze Şeridi'nin kuzeyinde yaptıklarıyla tüm uluslararası kanunları ve anlaşmaları apaçık bir şekilde ihlal ettiğine vurgu yapıldı.

Açıklamada, "Uluslararası sistemin sessizliği ve eylemsizliği ile ABD yönetiminin Siyonist düşmanın (İsrail) suçlarına ortak olan tutumu olmasaydı, bu suçlar işlenmezdi." ifadesine yer verildi.

Arap, İslam ve dünya ülkelerindeki toplumlara seslenilen açıklamada, Gazze'de işlediği suçları durdurmak için İsrail'e ve başta ABD olmak üzere onu destekleyen batı ülkelerine baskı uygulama çağrısında bulunuldu.

İsrail ordusundan yapılan açıklamada, Lübnan'dan İsrail'in kuzeyine roket saldırısı düzenlediği belirtildi.

Saldırıda, topçu birliğinde görevli bir askerin öldüğü, 3 askerin de yaralandığı ifade edildi.

Öte yandan İsrail basını 1 askerin öldüğü, 3'ünün de ağır yaralandığı saldırının Lübnan sınırı yakınındaki Neot Mordechai yerleşim bölgesinde gerçekleştiğini yazdı.

Suudi Arabistan resmi haber ajansı SPA’nın haberine göre, VSuudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman ile Ürdün Kralı 2. Abdullah başkent Riyad’daki Yemame Sarayı’nda bir araya geldi.

Görüşmede, "iki ülke arasındaki ilişkiler ve bunları çeşitli alanlarda geliştirme fırsatlarının yanı sıra Arap ve İslam dünyasındaki meseleler" ele alındı.

Taraflar ayrıca "bölgede güvenlik ve istikrar konuları başta olmak üzere Orta Doğu’daki gelişmeleri, Gazze ve Lübnan’da ateşkes sağlanması ve gerilimin düşürülmesi çabalarını” görüştü.

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ile Ürdün Kralı, "Filistin ve Lübnan halkına tam destek verdiklerini ve acılarını hafifletmek için insani yardım sağlamaya devam edeceklerini" belirtti.

Suudi Arabistan'a resmi ziyarette bulunan Ürdün Kralı 2. Abdullah ile oğlu Veliaht Prens Hüseyin, Riyad’daki Kral Halid Uluslararası Havalimanı'nda, Veliaht Prens bin Selman ve bazı üst düzey yetkililer tarafından karşılandı.

Mısır resmi ajansı MENA’nın haberine göre, Filistin yönetiminin "İsrail'in Gazze'de Filistin halkına yönelik işlediği savaş suçlarındaki artış ve Gazze'nin kuzeyinin bölgeden koparılması" üzerine, dün yaptığı çağrının ardından Arap Birliği daimi delegeler düzeyinde toplandı.

Filistin'in Arap Birliği Daimi Temsilcisi Muhenned el-Akluk, toplantıdaki konuşmasında, "İşgalci İsrail'in yaptığı, özellikle Gazze'nin kuzeyinde siyasi ve askeri planlar uygulayarak, Filistinli vatandaşlarını yok etme, aç bırakma, hayatlarını sürdüremeyecek duruma getirmek yoluyla zorla göç ettirmektir." ifadelerini kullandı.

Arap Birliğinin "İsrail'in BM Genel Kurulu'na katılımının dondurulması yönünde adımlar atılması, Güney Afrika'nın Uluslararası Ceza Mahkemesinde açtığı soykırım davasına müdahil olunmasının yanı sıra İsrail'e karşı siyasi ve ekonomik boykot uygulanması" yönünde kararlar aldığını aktaran Akluk, "Bu kararların etkili ve tam anlamıyla uygulanması için çalışmalıyız." değerlendirmesinde bulundu.

İSRAİL'İN GAZZE'NİN KUZEYİNDEKİ FİLİSTİNLİLERİ GÖÇE ZORLAMA PLANI

Cibaliya Mülteci Kampı başta olmak üzere Gazze'nin kuzeyine 5 Ekim’de yoğun hava saldırıları düzenleyen İsrail ordusu 6 Ekim’de de söz konusu bölgelere kara saldırısı başlattı.

Bu adımın, daha önce İsrail basınına yansıyan ve "generallerin planı" olarak bilinen, İsrailliler için yerleşim yeri hazırlığı yapmak amacıyla Filistinlilerin Gazze'nin kuzeyinden tahliye edilmesi adına atıldığı düşünülüyor.

İsrail Ordu Sözcüsü Avichay Adraee, 7 Ekim'de sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Beyt Hanun, Cibaliya ve Beyt Lahiya'daki Filistinlilere uyarıda bulunarak, boşaltılması istenilen bölgelerin haritasını paylaşmıştı.

Filistinlilere Gazze'nin güneyindeki Mevasi bölgesine gitme çağrısı yapan Adraee'nin paylaştığı haritanın, İsrail ordusunda eski Operasyonlar Bölümü Başkanı General Giora Eiland'ın girişimiyle hazırlanıp hükümete sunulan Filistinlilerin zorla göç ettirilmesine ilişkin "generallerin planına" benzerliği dikkati çekmişti.

İsrail hükümeti, geçen ay basına yansıyan plana ilişkin bir açıklama yapmazken, İsrail devlet televizyonu KAN'ın haberinde eylül ayında kabinenin bu planı incelediği duyurulmuştu.

Lübnan'ın başkentı Beyrut'taki Sahel Hastanesi, İsrail'in Hizbullah'a ait para sığınağı olduğunu iddia etmesinin ardından kapılarını gazetecilere açtı.

Sahel Hastanesi'ni gezen gazeteciler, hastanenin Hizbullah'a ait para sığınağı olduğuna dair kanıt görmediklerini söylediler.

Today I visited the Sahel hospital in southern Beirut the morning after Israel claimed - without evidence - that hundreds of billions of dollars in gold and cash were stored in the basement and used to fund Hezbollah.

I had unrestricted access to all areas, including the… pic.twitter.com/pzYa0W4R0F

— Steve Sweeney (@SweeneySteve) October 22, 2024

Gazetecilerin açıklamasının ardından İsrail Savunma Kuvvetleri Sözcüsü, Beyrut'ta hava saldırısı düzenlemeden önce tahliye edilmesini söylediği hastane hakkında yeni bir iddiada bulundu.

Sözcü, "Girişin bulunmasını zorlaştıracak çeşitli yöntemlerle gizlenmiş olabileceğini" öne sürdü.

Lübnan Sağlık Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, İsrail ordusunun ülkenin birçok bölgesinde hava saldırılarını sürdürdüğü belirtildi.

İsrail'in devam eden saldırıları sonucu dün 63 kişinin öldüğü ve 234 kişinin yaralandığı aktarılan açıklamada, 8 Ekim 2023'ten bu yana Lübnan'a yönelik saldırılarda yaşamını yitirenlerin sayısının 2 bin 546'ya, yaralananların sayısının da 11 bin 862'ye yükseldiği kaydedildi.

İsrail ordusu başkent Beyrut'un Gubeyri bölgesinde yaşayanlar için yeni bir tahliye emri yayınladı. Ordu sözcüsü Avichay Adraee, X'te hedef alınacak binaları gösteren bir harita yayınladı ve "Kendi güvenliğiniz için bu binaları ve çevresindeki binaları derhal boşaltıp en az 500 metre uzaklaşmalısınız" mesajını paylaştı.

Yemenli Husilerin sözcüsü Yahya Saree, grubun Tel Aviv'deki bir İsrail askeri üssünü 'hipersonik' balistik füzelerle hedef aldığını duyurdu. İsrail'den konuya ilişkin bir açıklama henüz gelmedi.

Hizbullah Medya Ofisi Başkanı Muhammed Afif düzenlediği basın toplantısında, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun 19 Ekim Cumartesi günü Caesarea'daki evine İHA ile gerçekleştirilen saldırının arkasında Hizbullah'ın olduğunu duyurdu. Afif, "Hizbullah, İsrail Başbakanı Netanyahu'nun evine yönelik saldırının tüm sorumluluğunu üstleniyor" ifadelerini kullandı. Afif, çatışmalar devam ettiği sürece İsrail ile müzakere olmayacağını vurguladı. Afif ayrıca, İsrail'in Güney Lübnan'a başlattığı kara harekatından bu yana bazı Hizbullah mensuplarını esir aldığını, onların sağlığından İsrail'in sorumlu olduğunu söyledi. Hizbullah'ın şu ana kadar herhangi bir İsrail askerini esir almadığını belirten Afif, "Düşmandan (İsrail) esir almamız uzun sürmeyecek" dedi.

ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile bir araya geldi. Görüşmeye ilişkin henüz bir detay açıklanmadı.

Facebook ve Instagram'ı bünyesinde bulunduran Meta'nın İsrail ve Yahudi Diasporası Politika Direktörü Jordana Cutler'ın, Filistin'de Adalet için Öğrenciler (SJP) platformunun Instagram paylaşımlarının sansürlenmesi için baskı yaptığı ortaya çıktı.

ABD'de araştırmacı gazetecilik organizasyonu "The Intercept" haber platformuna sızdırılan şirket içi yazışmalara dayandırılan habere göre, Cutler, İsrail'in Gazze'ye devam eden saldırılarını ABD'deki üniversitelerin kampüslerinde protesto edilmesinde öncü rol oynayan Filistin destekçisi SJP'nin sosyal medya paylaşımlarını sansürlenmesi için işaretledi.

SJP'nin en az 4 ayrı gönderisi ve İsrail'in dış politikasına aykırı tutumların olduğu başka bazı içerikleri de incelenmek üzere işaretleyen Cutler, sansür için Meta'nın "Tehlikeli Kişi ve Kuruluşlar Listesi"ne birçok kez başvurdu.

İşaretlenen içeriğin nihai olarak sansürlenmesi kararının Cutler'a değil, başka bir departmana ait olduğu belirtilirken pek çok uzman, üst düzey bir Meta yetkilisinin bir ülkenin çıkarlarına ters düşen bir içeriğin kısıtlanmasını savunmasını endişe verici bulduğunu ifade etti.

Cutler'ın Meta'nın dahili sansür sistemini kullanma girişimlerinin başarılı olup olmadığı belirsizliğini korurken Meta, Cutler'ın işaretlediği gönderilerin sansürlenip sansürlenmediğine ilişkin bilgi vermeyi reddetti.

Meta, Cutler'ın Filistin destekçisi sosyal medya gönderilerini sansürlenmesi için işaretlemesine ilişkin sorulara yanıt vermekten kaçınırken bir Meta yetkilisi hakkında haber yapılmasının "tehlikeli ve sorumsuzca" olduğunu belirtti.

İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan, İsrail saldırısında hayatını kaybeden Hamas lideri Yahya Sinwar için oluşturulan taziye evini ziyaret etti. Ziyaret sonrasında gazetecilere açıklamalarda bulunan Pezeşkiyan, muhtemel İsrail saldırısını değerlendirerek, "Herhangi bir saldırı olursa, aynı şekilde karşılık alacaklar" dedi. Pezeşkiyan, "Ne yazık ki, içinde yaşadığımız toplumda insan hakları ve uluslararası hukuktan söz eden hükümetler ve güçler aslında bu yasalara ve haklara kendileri uymuyor. İnsanları evlerinden çıkarıp sürgün eden bir devleti destekleyerek haklarını ve topraklarını arayan halka karşı savaşıyorlar" dedi.

Pezeşkiyan, kendisine yöneltilen "Kadın, çocuk ve insan haklarından bahseden bu vicdanlar nerede" sorusuna, "Avrupa ve ABD, tüm güçleriyle İsrail'i silahlandırıp, işlediği her türlü insanlık suçunu utanmadan savunuyor. Bu da dünyada aradıkları şeyin güç ve zorbalık olduğunu gösteriyor. Hak ve adalet peşinde olanlar asla onların taleplerine karşı sessiz kalmayacaklar. Bu savaş insanların öldürülmesiyle değil aksine adaletin sağlanması ve tüm insan hakları gözetildiğinde sona erecek" dedi.

Filistin resmi ajansı WAFA'da yer alan habere göre, "Sukot (Çardaklar) Bayramı" bahanesiyle üst üste üç gündür polis koruması altında Mescidi- Aksa'ya baskın yapan İsrailliler, Aksa'nın avlusunda Talmudik ayinler gerçekleştirdi.Fanatik Yahudilerin güvenliğini sağlamak için sabah saatlerinden itibaren Eski Şehir, Mescid-i Aksa ve çevresine onlarca İsrail polisi konuşlandırıldı.Mescid-i Aksa'nın ve Eski Şehir'in kapılarında konuşlandırılan İsrail polisi, ibadet etmek isteyen Müslümanların girişini engelledi.

Filistin Esirler Cemiyetinden yapılan yazılı açıklamada, İsrail askerlerinin Batı Şeria'da Filistinlilerin evlerine baskınlarını sürdürdüğü belirtildi.İsrail askerlerinin Batı Şeria'nın çeşitli bölgelerinde düzenlediği baskınlarda aralarında eski tutukluların ve bir çocuğun da bulunduğu en az 28 Filistinliyi gözaltına aldığı kaydedildi.Söz konusu Filistinlilerden 15'inin El-Halil'in kuzeyindeki El-Arub Mülteci Kampı'nda gözaltına alındığı aktarıldı.Baskınlar sırasında Filistinlilerin evlerinin tahrip edildiği, alıkonulan kişilerin ve ailelerinin tehdit edildiği belirtildi.

Filistin Sağlık Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, İsrail ordusunun son 24 saatte düzenlediği 7 saldırıda 115 Filistinlinin hayatını kaybettiği, 487 Filistinlinin de yaralandığı bildirildi. İsrail’in saldırılarının başladığı 7 Ekim 2023 tarihinden bu yana toplam can kaybının 42 bin 718’e, yaralı sayısının ise 100 bin 282’ye yükseldiği aktarıldı.

İran merkezli ANA Haber Ajansı'na göre, Erakçi, resmi temasları kapsamında gittiği Kuveyt'te basın mensuplarına bölge ülkelerine yaptığı ziyaretleri değerlendirdi.Erakçi, "Komşularımız topraklarının İran'a karşı kullanılmasına izin vermeyeceklerinin garantisini verdi. Kuveyt, bölgede ziyaret ettiğim 11'inci ülke. Bu ülkelerin tamamında gerilimin sona ermesi ve artmaması için görüş birliği var." dedi.

Bölge ülkelerinin ortak çaba göstermeleri durumunda savaşın büyümesinin önüne geçebileceklerini dile getiren Erakçi, ülkesinin her türlü senaryoya hazır olmasıyla birlikte bölgede savaş istemediğini belirtti."İsrail bölgede savaşı genişletme çabasında, bizim bu facianın önüne geçmemiz lazım" diyen İranlı Bakan, "Bölgedeki tüm ülkeler, İsrail'in İran'a saldırmasına karşı olduklarını söylediler. İsrail'in saldırması halinde aynı şekilde misilleme yapacağımızı vurguluyoruz." ifadelerini kullandı.

İsrail ordusunun gece saatlerinde Lübnan'ın başkenti Beyrut'taki Refik Hariri Devlet Hastanesi çevresine düzenlediği hava saldırısında hayatını kaybedenlerin sayısı 13'e, yaralananların sayısı 57'ye yükseldi.

ABD Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamaya göre, Blinken ile Nahyan telefon görüşmesi yaptı.İki bakan, Gazze Şeridi ve Lübnan'da bölgesel gerilimin azaltılmasına yönelik devam eden çabaları ele alırken, Gazze'deki savaşı sona erdirmenin, tüm rehinelerin serbest bırakılmasını sağlamanın ve Filistin halkının acılarını hafifletmenin önemini görüştü.Blinken ile Nahyan, Mavi Hat üzerindeki çatışmaya, Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi'nin 1701 sayılı kararını tam olarak uygulayan diplomatik bir çözüm bulma çabalarını ele aldı.

Forsa araştırma şirketi, Stern dergisi için 17-18 Ekim tarihlerinde telefonda 7 bin kişiyle anket yaptı.Ankete katılanların yüzde 60'ı Almanya'dan İsrail'e silah ihracatına karşı olduklarını beyan etti.Soykırım suçları işleyen İsrail'e Almanya'dan silah teslimatlarının sürmesine destek verenlerin oranı yüzde 31'de kaldı.Ankete katılanların yüzde 9'u ise kararsız olduklarını ifade etti.Doğu Almanya'da ankete katılanların yüzde 75'inin, İsrail'e silah sevkiyatına karşı çıkması dikkati çekti.

ABD Temsilciler Meclisi üyesi Demokrat James McGovern öncülüğündeki 64 Kongre üyesinden oluşan grup, Biden ve Dışişleri Bakanı Antony Blinken'a mektup gönderdi.Mektupta, Gazze'ye medya erişimi konusundaki kısıtlamalardan endişe duyulduğu belirtilerek bu kısıtlamaların Gazze'den doğru bilgi edinme konusunda ciddi zorluk çıkardığına dikkati çekildi.Sınırlı haberlerin şüphelere yol açtığı kaydedilen mektupta, "Güvenilir bilginin her zamankinden daha kritik olduğu bir dönemde, haberciliğe getirilen kısıtlamalar basın özgürlüğüne zarar vermektedir." ifadeleri kullanıldı.Mektupta, Gazze'de "medyaya engelsiz erişim sağlanması" amacıyla Biden ve Blinken'a, İsrail'e baskı yapmaları çağrısında bulunuldu.

İsrail Savunma Kuvvetleri, Hayfa, Akka ve çevre bölgelerde daha önce duyulan siren seslerinin ardından açıklama yaparak Lübnan'dan atılan beş füzenin etkisiz hale getirildiğini duyurdu. Ordu, daha sonra son saldırıda 5 roketin İsrail'in merkezini, 15 roketin ise kuzeyi hedef aldığını açıkladı.

Hizbullah ise Tel Aviv'deki Nirit bölgesini füzelerle bombaladığını duyurdu. Telegram üzerinden yapılan paylaşımda saldırıların Gazze'deki Filistinlilerle dayanışma ve Lübnan halkını savunma amaçlı olduğu belirtildi.

 Al Jazeera'da yer alan haberlere göre Hizbullah'ın füzeli saldırısı sonrası Ben Gurion Havalimanı'ndaki tüm hava trafiği durduruldu, Tel Aviv bölgesinde olağanüstü hal ilan edildi.

Saldırılarda can kaybı olup olmadığı henüz bilinmiyor.

İsrail, Hizbullah'ın Beyrut'un güneyindeki bir hastanenin altındaki sığınakta yüz milyonlarca dolar nakit para ve altın bulundurduğunu öne sürdü. Hastaneye saldırmayacağını açıklayan İsrail paraya el koyması için Lübnan hükümetine çağrıda bulundu.

Dahiye'deki Sahel hastanesi kısa bir süre sonra boşaltıldı, İngiliz Guardian gazetesi İsrail'in iddiasını destekleyecek herhangi bir kanıt sunmadığına dikkat çekerken hastanenin müdürü Fadi Alame iddiaları yalanladı.


İsrail ordusunun, Lübnan'ın başkenti Beyrut'un güneyinde Refik Hariri Devlet Hastanesi çevresine düzenlediği saldırıda ilk belirlemelere göre, 4 kişi hayatı kaybetti, 24 kişi yaralandı. Peşe peşe gelen haberler Beyrut'taki hastanelerin vurulacağı yönünde endişeleri artırdı.

Arap Birliği, İsrail ordusunun, Gazze Şeridi'nde Filistin halkına karşı işlediği soykırımın durdurulması için bugün daimi temsilciler düzeyinde acil bir toplantı düzenleneceğini duyurdu.Filistin'in çağrısının ardından Arap Birliği, daimi temsilciler düzeyinde acil toplanma kararı aldı.

Arap Birliğinden yapılan yazılı açıklamada, daimi temsilcilerin, Gazze'deki Filistin halkına yönelik işlenen soykırım ve zorla yerinden etme suçlarının durdurulması için uluslararası ve Arap ülkeleri düzeyinde yapılabilecekleri görüşmek üzere bugün Mısır'ın başkenti Kahire'de toplanacağı kaydedildi.

Filistin'in Arap Birliği Daimi Temsilcisi Muhenned el-Akluk, İsrail'in, başta kuzey olmak üzere Gazze'nin genelinde işlediği yıkım, halkı zorla yerinden etme ve aç bırakma suçlarının görüşülmesi için Arap Birliğini toplantıya çağırmıştı.

Akluk, Arap Birliğinin, İsrail'in işlediği ve tarihte benzeri görülmemiş bu suçlar karşısında tarihi sorumluluğunu üstlenmesi gerektiğini ifade etmişti.

Devlet televizyonu KAN'ın haberinde, İsrail'in sunduğu teklifin Gazze'de Hamas'ın esir tuttuğu bazı İsraillilerin serbest bırakılması karşılığında kısıtlı bir ateşkesi içerdiği belirtildi.Ateşkes önerisinin İsrail ordusunun Gazze'den çekilmesini kapsamadığı aktarıldı.Netanyahu'nun, Mısırlı yetkililerle söz konusu ateşkes önerisini görüşmek üzere İsrail iç istihbarat teşkilatı Şin-Bet'in Başkanı Ronen Bar'ı Kahire'ye gönderdiği kaydedildi.

İsrail'in Walla haber sitesinin haberinde de Şin-Bet Başkanı Bar'ın dünkü kabine toplantısında, Mısır İstihbarat Teşkilatı Hasan Mahmud Reşad'dan ateşkes görüşmelerinin yeniden başlatılmasına ilişkin aldığı öneriyi sunduğu paylaşıldı.Bar'ın dün Reşad ile Mısır'ın başkenti Kahire'de bir araya geldiği ifade edildi.

Mısır İstihbarat Teşkilatı Başkanı Reşad'ın, Ronen Bar'a "Hamas ile ateşkes müzakerelerini daha büyük bir anlaşmaya taşıyacak" küçük bir anlaşmanın ana hatlarını sunduğu aktarıldı.Söz konusu anlaşmanın, birkaç günlük ateşkes uygulanması karşılığında Gazze'de tutulan bazı İsrailli esirlerin serbest bırakılmasını içerdiği belirtildi.

Israel Hayom gazetesinin haberinde ise kabinenin konuyla ilgili daha ayrıntılı ve derin bir strateji oluşturması için İsrail Stratejik İşler Bakanı Ron Dermer'i görevlendirdiği kaydedildi.Gazze'de esir tutulan İsraillilerin serbest kalması için çalışmaların Hamas lideri Yahya Sinvar'ın hayatını kaybetmesinin ardından hız kazandığı ifade edildi.Yeni öneriye ilişkin, henüz Mısır, Katar ve Hamas'tan bir açıklama yapılmadı.

Hamas’ın son Siyasi Büro Şefi Yahya Sinwar’ın İsrail tarafından öldürülmesinin yankıları sürerken, örgütün geleceğine dair kritik bir gelişme yaşandı. Hamas kaynaklarından edinilen bilgilere göre, grubun Yahya Sinwar'ın yerine yeni bir lider atamayacağı, bunun yerine mart ayında yapılması planlanan seçimlere kadar Katar’ın başkenti Doha merkezli bir idari komite tarafından yönetileceği iddia edildi. Eski Hamas Siyasi Büro Şefi İsmail Haniye'nin Tahran'da suikaste uğramasının ardından kurulan komitenin geçici olarak grubun liderliğini devralacağı belirtildi.

Görevi “savaş ile istisnai koşullar sırasında ve gelecekte grubun planlarını yönetmek" ve "stratejik kararlar almak" olan komitenin, Gazze Temsilcisi Halil el-Hayya, Batı Şeria Temsilcisi Zaher Caberin, Yurtdışındaki Filistinliler Temsilcisi Halid Meşal, Şura Danışma Konseyi Başkanı Muhammed Derviş ve güvenlik nedeniyle ismi açıklanmayan siyasi büro sekreterinden oluştuğu öğrenildi. Komitenin tüm üyelerinin Katar'da olduğu kaydedilirken, ismi kamuoyuna açıklanmamak üzere temsili bir lider belirleme ancak Hamas’ı idari komite aracılığıyla yönetme seçeneğinin de masada olduğu ifade edildi.

Cuma günü Telegram'da yayımlanan belgelerin, İsrail'in İran'a saldırı planlarına ilişkin ABD’nin değerlendirmesi olduğu iddia ediliyor.Bu değerlendirmeler, uydu görüntülerinin ve diğer istihbaratların yorumunu içeriyor.Pazartesi günü Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyi sözcüsü John Kirby, Başkan Joe Biden'ın sızıntı konusunda "derin endişe duyduğunu" söyledi.Kirby, yetkililerin belgelerin hacklendiğinin mi yoksa sızdırıldığının mı belirlenemediğini kaydetti.ABD'li araştırmacılar son derece gizli istihbarat belgelerinin nasıl sızdırıldığını bulmaya çalışıyor.

Sızdırılan belgeler ABD Ulusal Coğrafi İstihbarat Teşkilatı tarafından 15-16 Ekim tarihlerinde analiz edilen istihbarata dayanarak, İsrail'in İran'daki hedefleri vurma hazırlıklarına ilişkin gizli değerlendirmeleri içeriyor. İki havadan fırlatılan balistik füze (ABLM) sisteminden sıklıkla bahsediliyor: Golden Horizon ve Rocks.

İsrail, Suriye’nin başkenti Şam’da bir araca füze saldırısı düzenlediğini doğruladı. İsrail ordu sözcüsü Daniel Hagari, İsrail ordusunun Şam’da bir aracı füzeyle hedef aldığını aktararak, saldırıda İran'dan Hizbullah'a para akışından sorumlu finans kolunun başkanının hedef alındığını açıkladı. Hedef alınan Hizbullah üyesinin kimliğini açıklamayan Hagari, söz konusu kişinin selefinin öldürülmesinden bu yana sadece birkaç haftadır bu görevde olduğunu söyledi. Hagari, Hizbullah’ın finans ağına ilişkin İsrail'in önümüzdeki günlerde daha fazla saldırı düzenleyeceğini belirtti.