Güncelleme Tarihi:
Amerikan NBC News kanalına konuşan ve adı açıklanmayan iki üst düzey Amerikalı yetkiliye dayandırılan habere göre, Joe Biden yönetimi, HTŞ'nin durumuna ilişkin olası senaryolar üzerinde çalışıyor.
Habere göre, ABD yönetimi, halen yabancı terör örgütleri listesinde bulunan HTŞ'nin bu listeden çıkarılması için gerekli değerlendirmeleri yapıyor.
Açıklama yapan yetkililerden biri HTŞ'nin terör listesinden "yakında" çıkarılabileceğini ifade ederken, diğer yetkili henüz değerlendirme sürecinin ilk aşamasında olunduğunu belirtti.
Yetkililer, bu adımın amacının, ABD'nin ve diğer ülkelerin "Suriye'deki yeni yönetimle" rahat bir şekilde çalışabilmelerini kolaylaştırmak olduğunu ifade etti.
Söz konusu yetkililer, bu kapsamda HTŞ lideri Ahmed eş-Şera'nın (Ebu Muhammed el-Culani) başına konulan 10 milyon dolarlık ödülün de kaldırılabileceğini belirtti.
Beyaz Saray Sözcüsü Jean-Pierre, günlük basın brifinginde, Suriye'deki gelişmelere ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
ABD Başkanı Joe Biden ile Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan'ın son açıklamalarını hatırlatan Jean-Pierre, Suriye'de geçiş süreciyle ilgili gelişmeleri yakından takip ettiklerini söyledi.
Beyaz Saray Sözcüsü, "Suriye halkına bu geçiş sürecinde destek olmak için elimizden geleni yaparken, arabulucular da dahil olmak üzere Suriyeli tüm gruplarla temas halindeyiz." dedi.
Jean-Pierre, Heyet Tahrir Şam'ın (HTŞ) söylemlerinin farkında olduklarını, takip ettiklerini ancak daha önemlisi bu geçiş sürecinde HTŞ'nin ve diğer unsurların eylemlerine bakarak ilerleyeceklerini ifade etti.
AMERİKALI GAZETECİ AUSTİN TİCE'IN KURTARILMASI KONUSUNDA TÜRKLERLE ÇALIŞIYORUZ
Öte yandan ABD'li sözcü, 2012 yılında Suriye'de kaçırılan Amerikalı gazeteci Austin Tice'ın bulunabilmesi ve serbest kalabilmesi için Biden yönetimi olarak ellerinden geleni yaptıklarını ve bu konunun kendileri için önemli bir öncelik olduğunu vurguladı.
Jean-Pierre, "Bunu Başkan'dan da duydunuz, Tice'ın hayatta olduğundan umutluyuz. Onun bulunması ve eve dönebilmesi noktasında Türklerle ve diğerleriyle birlikte çalışıyoruz." ifadesini kullandı.
Austin Tice, serbest gazeteci olarak Suriye iç savaşını takip ederken, 14 Ağustos 2012'de Şam yakınlarında bir kontrol noktasında kaçırılmıştı.
Bir süre sonra Tice'ın gözleri bağlı şekilde silahlı ve kimliği belirsiz bir grup tarafından tutulduğunu gösteren bir video yayımlandı ancak kaçırılmasının sorumluluğunu bugüne kadar üstlenen bir grup çıkmadı.
CNN Türk Özel Haberler Şefi Fulya Öztürk, “SMO Deyrizor’u temizledi. Bölgeye SMO ve farklı destek amaçlı silahlı gruplar Deyrizor’da operasyon başlattı. İçeride sivillerin de büyük bir desteği var. Terör yapılarına yönelik operasyonla burası temizlendi. Bundan sonraki hedefin Rakka olması büyük bir ihtimal” bilgisini verdi.
Esad’ın ülkeden ayrılmasının ardından muhalif gruplar 8 Aralık tarihini milli bayram ilan etti. Silahlı muhalif grupların oluşturduğu Suriyeli Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu’nun bu kararı kısa sürede tüm ülkede büyük sevinçle karşılanarak kutlamalar başladı. Başkent Şam ve diğer kentlerde olduğu gibi kutlamalarda en önemli adreslerden biri de Suriye’nin ikinci büyük şehri Halep oldu. Halep’te binlerce sivil, kentin simgesi olan tarihi Halep Kalesi ve Kent Meydanı’nda kutlamalara başladı. Günlerdir kutlamaların sürdüğü Halep’te, binlerce sivil Halep Kalesi önüne gelerek bol bol hatıra fotoğrafı çekip, davul zurna eşliğinde halaylar çekerek Beşar Esad ve Baas rejimi döneminin sona ermesini kutluyor.
BİNLERCE KİŞİ YILLAR SONRA HALEP’E DÖNDÜ
Her yaş grubundan binlerce kişi Halep Kalesi önünde birbirine sarılarak yeni dönemin mutluluğunu yaşıyor. Kentte yaşayan sivillerin yanı sıra binlerce kişi ise Suriye içindeki farklı bölgeler ve Türkiye’den yıllar sonra Halep’e geri döndü. İç savaşın başlamasının ardından rejim veya terör örgütlerinin baskısı nedeniyle Halep’ten ayrılmak zorunda kaldıklarını belirten Halepliler, yıllar sonra evlerine dönmenin ve hasret kaldıkları Halep Kalesini yeniden görmenin mutluluğunu yaşadıklarını ifade etti.
KENT MEYDANINDA DA KUTLAMALAR SÜRÜYOR
Halep Kalesi’nin yanı sıra kentin bir diğer simgesi olan Kent Meydanı da Suriye’de yeni dönemi kutlamak isteyenlerin adresi oldu. Günlerdir rejim karşıtlarının doldurduğu meydanda özgürlük şarkıları söylenerek kutlamalar yapılıyor. Meydanda bulunan dev panodaki Beşar Esad’a ait fotoğrafın ateşe verildiği alanda toplananlar, sabah erken saatlerde başladıkları kutlamaları gece geç saatlere kadar sürdürüyor.
BAE Dışişleri Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, Tel Aviv'in Suriye ile sınır bölgesinde bulunan tampon bölgeyi ele geçirmesine tepki gösterildi.
Suriye'nin birliği, istikrarı ve toprak bütünlüğünü önemsedikleri vurgulanan açıklamada, Golan Tepelerini ele geçirmenin, uluslararası hukuka aykırı olduğu gibi Suriye ile İsrail arasında 1974'te imzalanan Kuvvetlerin Ayrıştırılması Anlaşmasını da ihlal ettiği ifade edildi.
İsrail'in bu tür adımları kesin bir dille reddettiği vurgulanan açıklamada, bu gibi adımların bölgede barış ve istikrar çabalarını engellediği gibi daha fazla gerilime sebep olduğu kaydedildi.
Beyaz Saray Ulusal Güvenlik İletişim Danışmanı John Kirby, telekonferans yoluyla düzenlediği basın brifinginde, Suriye'deki son durumu ve İsrail'in Golan Tepeleri'ndeki tampon bölgeyi işgal etmesini değerlendirdi.
Kirby, ABD yönetimi olarak 1974 yılında imzalanan anlaşmanın halen geçerli olduğunu atıfla, "Bu anlaşmayı elbette destekliyoruz ve bu konuda İsrailli muhataplarımızla yakın temas halindeyiz." ifadesini kullandı.
İsrail'in Suriye'de doğan güç boşluğu dolayısıyla hissettiği güvensizlik ve tehdit algısını kabul ettiklerini vurgulayan Kirby, bu noktada İsrail'in kendini savunma hakkını sonuna kadar desteklediklerini belirtti.
İsrail'in işgal eylemine yönelik sorular karşısında detaya girmeyeceğini söyleyen ABD'li danışman, bu konuda İsrail'in kendi adına konuşabileceğini ve şu aşamada daha fazla yorum yapmayacağını kaydetti.
Başbakanlık Basın Ofisi, Netanyahu'nun Suriye hakkındaki açıklamalarının yer aldığı görüntülü mesajı paylaştı.
Netanyahu, "Suriye'nin içişlerine karışmak gibi bir niyetlerinin olmadığını" iddia etti.
Ordusunun Suriye'de düzenlediği saldırıları "İsrail'in güvenliği için" yaptıklarını ileri süren Netanyahu, bu doğrulta Suriye'deki askeri tesislere bombalanmasını talimatı verdiğini söyledi.
Baas rejimini deviren gruplarla ilişki kurmak istediklerini de dile getiren Netanyahu, "Ancak İran'ın Suriye'de yerleşmesine izin verirse veya İran silahlarının ya da herhangi başka bir silahın Hizbullah'a devredilmesine izin verirse veya bize saldırırlarsa, sert bir karşılık vereceğiz ve ağır bedel ödeteceğiz." ifadelerini kullandı.
ABD Dışişleri Bakanı Blinken, Suriye'deki son durumla ilgili yaptığı yazılı açıklamada ülkedeki siyasi geçiş sürecini değerlendirdi.
Blinken, "ABD, Suriyelilerin öncülük ettiği ve Suriye halkının sahipliğinde siyasi bir geçiş sürecine tam desteğini teyit etmektedir." ifadesini kullandı.
Suriye'deki geçiş sürecinin, Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi’nin 2254 sayılı kararındaki ilkelere uygun, uluslararası şeffaflık ve hesap verebilirlik standartlarına göre olması gerektiğini kaydeden Blinken, ülkedeki yeni siyasi denklemin "mezhep temelli olmayan bir yönetimle" devam etmesi gerektiğine işaret etti.
ABD'li bakan, geçiş süreci ve yeni hükümetin azınlık haklarına saygı göstermesi, Suriye’nin terörizm için bir üs olarak kullanılmasını önlemesi, kimyasal veya biyolojik silah stoklarının güvenli şekilde imha edilmesi konusundaki taahhütlere sadık kalması çağrısında bulundu.
"Suriye’nin geleceğine Suriyeliler karar verecektir. Tüm milletler, kapsayıcı ve şeffaf bir sürece destek sözü vermeli ve dış müdahaleden kaçınmalıdır." diyen Blinken, "ABD, bu süreçte oluşacak Suriye hükümetini tanıyacak ve tam destek verecektir. Suriye’deki toplumsal kesimlere uygun her türlü desteği sağlamaya hazırız." değerlendirmesini yaptı.
İİT'den yapılan yazılı açıklamada, Tel Aviv'in Beşşar Esed rejiminin düşmesinin ardından Suriye topraklarına yönelik saldırı ve işgal adımlarına tepki gösterildi.
İsrail'in Golan Tepeleri'nden başlayarak işgal alanını genişletme ve askeri saldırılarla altyapıyı hedef alarak Suriye topraklarında azgın saldırılarını sürdürmesinin kınandığı açıklamada, İsrail'in söz konusu adımlarıyla uluslararası hukuku ve Birleşmiş Milletler (BM) kararlarını ciddi şekilde ihlal ettiği ifade edildi.
Suriye Arap Cumhuriyeti egemenliği ve toprak bütünlüğüne saygı duyularak güven ve istikrarın korunması gerektiğine dikkat çekilen açıklamada, şunlar kaydedildi:
"İİT Genel Sekreterliği, Suriye halkının yanında duruyor ve siyasi tercihlerine saygı duyuyor. Ülkedeki tüm siyasi taraflara da Suriye halkının çıkarları konusunda sorumluluklarının bilincinde olmaları çağrısında bulunuyoruz. Siyasi taraflara, Suriye Arap Cumhuriyeti'nin kurumları ve toprak bütünlüğünü garantileyen geçiş sürecinin barış ve güven içinde tamamlaya davet ediyoruz."
İsrail ordusu, Esed'in düşmesinin ardından yoğunlaştırdığı Suriye'ye yönelik hava saldırılarına ilişkin yazılı açıklama yaptı.
Açıklamada, Esed'in devrilmesinden bu yana 320 "stratejik hedefe" hava saldırısı düzenlendiği belirtildi.
Vurulan hedefler arasında Suriye'nin hava savunma sistemleri, füze depoları, askeri uçak ve helikopterlerin yanı sıra savaş gemilerinin de olduğu ifade edildi.
Açıklamada, söz konusu saldırılarda Baas rejiminden geriye kalan Suriye'nin askeri kapasitenin "yüzde 70'den fazlasının ortadan kaldırıldığı" iddia edildi.
Azerbaycan Dışişleri Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, Azerbaycan'ın Suriye'deki gelişmeleri takip ettiği ve bu çerçevede kardeş Türkiye ile istişarelerde bulunulduğu belirtildi.
Açıklamada, Beşşar Esed rejiminin devrilmesinin ardından Suriye'de barış ve istikrarın sağlanması ve iç çatışmaların sona erdirilmesi gerektiği kaydedildi.
Azerbaycan'ın Suriye'nin toprak bütünlüğü ve egemenliğini desteklediği vurgulanan açıklamada, "Azerbaycan, sorunların Suriye halkının iradesi doğrultusunda ve iç siyasi diyalog yoluyla çözülmesini umuyor. Azerbaycan, kardeş Türkiye ve benzer düşüncedeki diğer ortaklarıyla, Suriye halkının karşılaştığı insani sorunların giderilmesine katkıda bulunmaya hazırdır." ifadeleri yer aldı.
Suriye'de Azerbaycan'ın diplomatik temsilciliğinin olmamasına rağmen bu ülkedeki Azerbaycan vatandaşlarının sayı ve yerinin belirlenmesi için çalışmalar yapıldığı bilgisi paylaşılan açıklamada, vatandaşlarının Türkiye üzerinden gerçekleştirilen vatanlarına geri dönme işlemlerinin de sürdürüleceği kaydedildi.
Açıklamada, gelecek süreçte, durumun istikrar kazanmasıyla Azerbaycan-Suriye ilişkilerin yeniden kurulmasının ümit edildiği belirtildi.
Ürdün Kraliyet Divanı'ndan yapılan açıklamaya göre, Kral Abdullah, NATO Genel Sekreteri Mark Rutte ve Avrupa Konseyi Başkanı Antonio Costa ile ayrı ayrı telefon görüşmesi yaptı.
Kral Abdullah her iki yetkiliyle görüşmesinde, özellikle Suriye'deki olaylar olmak üzere bölgedeki gelişmeleri ele aldı.
"Suriye'nin ve vatandaşlarının güvenliğinin korunmasına yönelik uluslararası çabaları koordine etmenin zorunlu" olduğunu dile getiren Kral Abdullah, bölge ve halklarının güvenlik ve istikrarı için sükunetin önemine vurgu yaptı.
Afganistan geçici hükümeti, konuyla ilgili X sosyal medya platformundaki hesabından açıklamada bulundu.
Söz konusu saldırıların Suriye'nin egemenliğinin açık ihlali olduğu ifade edilen açıklamada, askeri tesis ve sivil yerleşim alanlarının bombalanmasının İsrail'in "stratejik yenilgisini" gösterdiği belirtildi.
Afganistan yönetiminin Suriye'de halkın iradesini yansıtan bağımsız bir hükümet kurulmasını desteklediği bildirilen açıklamada, bölgesel güçlere de Suriye halkının kendi kaderine karar vermesine müsaade etmesi çağrısı yapıldı.
Resmi kaynaklara göre, Esed'i taşıyan uçak Türk hava sahasını kullanmadı.
Kaynaklar, Türk hava sahasının kullanımının izne tabi olduğunu, Esed'i Rusya'ya taşıyan uçağın Türk hava sahasını kullanmak için Türk tarafına izin talebinin de olmadığı aktarıldı.
ESED, RUSYA'YA KAÇMIŞTI
Rusya Dışişleri Bakanlığı, 8 Aralık'ta, Suriye'de çöken Baas rejiminin devrik lideri Esed'in görevden ayrılma kararı alarak ülkeyi terk ettiğini bildirmişti.
Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov da 9 Aralık'ta, Esed ve ailesine sığınma sağlama kararının Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'e ait olduğunu söylemişti.
NATO Genel Sekreteri Mark Rutte, sosyal medya hesabından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'la Suriye üzerine yaptığı telefon görüşmesiyle ilgili paylaşımda bulundu.
Verimli bir konuşma olduğunu ifade eden Rutte, Suriye'deki durumla ilgili, "Bu, milyonlarca insan için sevinç anı ama aynı zamanda belirsizlik anı." nitelemesini yaptı.
Rutte, "Barışçıl geçiş dönemi, hukukun üstünlüğüne saygı ve azınlıkların korunmasını umuyoruz. Rusya ve İran, (Beşşar) Esed'in suçlarına ortak oldu." ifadelerini kullandı.
Pakistan Dışişleri Bakanlığından, İsrail'in Suriye topraklarındaki işgalci eylemlerine ilişkin yazılı açıklama yapıldı.
Açıklamada, "Pakistan, İsrail'in, Suriye'ye yönelik saldırısını ve Suriye topraklarını yasa dışı şekilde gasbetmesini mümkün olan en güçlü ifadelerle kınamaktadır." ifadesine yer verildi.
Suriye'nin egemenliğine ve toprak bütünlüğüne yönelik bu saldırının uluslararası hukukun ciddi bir ihlali olduğu vurgulanan açıklamada, İsrail'in uluslararası hukuka açıkça meydan okumaya ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) kararlarını ihlal etmeye devam ettiği kaydedildi.
Açıklamada, "İsrail'in Golan Tepeleri'ni ilhakını hükümsüz ve geçersiz ilan eden 497 sayılı BMGK kararına olan desteğimizi bir kez daha teyit ediyoruz." ifadesi kullanıldı.
Pakistan'ın, Suriye'nin egemenliğine ve toprak bütünlüğüne tam destek verdiği ve İsrail'in güç kullanarak toprak elde etmesini reddettiği belirtilen açıklamada, BMGK dahil uluslararası toplum, İsrail'in cezasız kalmasına, uluslararası hukuku defalarca ihlal etmesine ve bölge ülkelerine yönelik saldırganlığına son vermek üzere acil ve kararlı adımlar atmaya çağırıldı.
Açıklamada, İsrail'in, Filistin toprakları ve Suriye'nin Golan Tepeleri dahil işgal ettiği topraklardan tamamen çekilmeden Orta Doğu'da barışın tesis edilemeyeceğine işaret edildi.
Birleşmiş M Mülteciler Yüksek Komiserliği, Beşşar Esad rejimi döneminde Suriye'den en çok mülteci alan ülkeleri açıkladı.
BM raporuna göre ülkeler ve aldıkları Suriye göçmen sayısı:
Londra merkezli Uluslararası Af Örgütü Avrupa Kurumları Ofisi Direktörü Eve Geddie tarafından yapılan açıklamada, Avrupa ülkelerine mültecilerin korunmasına yönelik taahhütlerini yerine getirme çağrısında bulunularak, hükümetlerin sığınma başvurularını askıya alma kararlarına tepki gösterildi.
Geddie, Suriye'deki mevcut durumun "son derece istikrarsız olduğuna" dikkati çekerek, "50 yıldır süren vahşet ve baskı bir gecede geri alınamaz. Ancak Avrupa hükümetleri hiç vakit kaybetmeden Suriyelilerin sığınma başvurularını durdurdu." ifadesini kullandı.
Suriyeli sivillerin siyasi değişim umutlarına rağmen ülkenin belirsizlik ve istikrarsızlıkla boğuşmaya devam ettiğini belirten Geddie, şunları kaydetti:
"Çalkantı ve değişimin yaşandığı bu dönemde, ülkeler Suriyeli mültecileri ve sığınma arayan insanları daha fazla belirsizlik ve güvencesizlik ortamına sürüklemekten kaçınmalıdır. Bunun yerine, sığınma arayan insanların güvenliği ve temsiliyeti karar alma sürecinin merkezine yerleştirilmeli ve şu anda Avrupa'yı saran mülteci karşıtı politikalara kurban edilmemelidir."
Geddie, sığınma başvurularının askıya alınmasının Suriyeli mülteci ve sığınmacılar için "halihazırda tehlikeli olan durumu daha da kötüleştirebileceği" konusunda uyararak, Avrupa hükümetlerini uluslararası hukuka ve mülteci koruma standartlarına uygun hareket etmeye çağırdı.
Avrupa hükümetlerinin sığınma başvurularını askıya alma kararlarını "derhal iptal etmeye" davet eden Geddie, Suriyelilerin Suriye'ye geri gönderilmesi ya da aile birleşiminin kısıtlanması yönünde adım atılmaması gerektiğini kaydetti.
Libya'nın Arap Birliği Daimi Temsilciliğinden yapılan açıklamada, Libya'nın Arap Birliği'ni İsrail'in Suriye'de işgal ettiği toprakları genişletmesi konusunun görüşüleceği olağanüstü toplantıya davet ettiği belirtildi.
Arap Birliği'nin, İsrail'in Suriye topraklarındaki işgalini genişletmesiyle ilgili acil tedbirler alınmasını içeren olağanüstü toplantısının en geç iki gün içinde yapılmasının umulduğu aktarıldı.
Suriye Milli Ordusu (SMO), ABD destekli terör örgütü PKK/YPG'nin işgalinden kurtardığı Münbiç ilçesinde arama tarama faaliyetlerini sürdürüyor.SMO, Halep iline bağlı Münbiç'in Özgürlük Şafağı Operasyonu kapsamında terör örgütü PKK/YPG'nin işgalinden kurtarılmasının ardından, arama tarama çalışmalarına hız kesmeden devam ediyor.
Münbiç sokaklarında devriye gezen SMO birlikleri, yerleşim yerlerindeki binalar ile kırsal bölgelerdeki yollarda PKK/YPG'nin kurduğu bomba tuzaklarıyla mayınları tespit ve imha çalışmaları yürütüyor. Çatışmalardan kaçarak bölgedeki tünellere saklandığı tespit edilen teröristlere yönelik "Teslim ol" çağrısı yapan SMO, çağrılara uymayan ve direnen teröristleri etkisiz hale getiriyor. Arama tarama faaliyetleri kapsamında, tünellerden birinde gizlenen kadın terörist ele geçirilirken, terör örgütü PKK/YPG'nin karargah olarak kullandığı bazı binaların yakılarak terk edildiği görüldü.Münbiç, ABD destekli terör örgütünün 8 yıldır işgalinde tuttuğu ve Fırat Nehri'nin batısındaki en büyük terör yuvalanmasıydı.
Suriye'deki geçiş hükümetinin başbakanı El Beşir ilk açıklamasında " 1 Mart'a kadar geçici hükümetin başbakanı olacağım" ifadelerini kullandı.
İsrail donanmasının, gece El-Beyda ve Lazkiye limanlarında Suriye donanmasına ait filoyu vurduğu bildirildi.İsrail devlet televizyonu KAN'da yer alan habere göre, İsrail Deniz Kuvvetleri, gece El-Beyda ve Lazkiye limanlarındaki filoyu yok etmek için geniş çaplı saldırı gerçekleştirdi.
Saldırıların füze gemileri tarafından gerçekleştirildiği ve Suriye donanmasına ait çok sayıda geminin imha edildiği aktarılan haberde, ayrıca son iki günde Suriye'ye "geniş çaplı" hava saldırıları düzenlendiği kaydedildi.
Görevdeyken yargılanan ilk İsrail başbakanı olan Binyamin Netanyahu, hakkındaki yolsuzluk davasında ifade vermek üzere ilk kez Tel Aviv Bölge Mahkemesi'nde hakim karşısına çıktı.
The Times of Israel gazetesinin haberine göre, yolsuzluk davasında ilk kez ifade vermek üzere hakim karşısına çıkan Netanyahu, "Hatırladığım kadarıyla gerçeği söylemek için bu anı 8 yıldır bekliyordum." dedi.
Hakim karşısında ifade vermesinin kendisine yöneltilen iddiaları ortadan kaldırma fırsatı sunduğunu öne süren Netanyahu, “Suçlamalarda büyük bir saçmalık ve büyük bir adaletsizlik var." ifadesini kullandı.
Başbakan Netanyahu'nun avukatı Amit Hadad ise, başbakanın ifadesi sırasında mola almasına ve notlar tutmasına izin verilmesini istedi.Netanyahu'ya destek vermek için mahkeme salonunda çok sayıda milletvekili ve bakanın da hazır bulunduğu belirtildi.
Birleşmiş Milletler (BM) Suriye Özel Temsilcisi Geir O. Pedersen, İsrail'in, Suriye'de Baas rejiminin devrilmesinin ardından Golan Tepeleri'ndeki tampon bölgeyi işgal etmesinin, 1974'te İsrail ile Suriye arasında imzalanan Kuvvetlerin Ayrıştırılması Anlaşması'nın ihlali olduğunu belirtti.
Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov Moskova'da gündemdeki konuları gazetecilere değerlendirdi."Moskova'nın, Rusya'ya ailesiyle sığınan Beşşar Esed'in görevini bırakmasında nasıl bir rol oynadığı" yönündeki soruyu yanıtlayan Peskov, "Esed'in görevden ayrılma kararı kendisine ait. Diğer konuları yorumsuz bırakıyorum." diye konuştu.
Peskov, "Rusya'nın, Esed'in gitmesinin ardından Orta Doğu bölgesindeki askeri etkisinin muhafaza edilmesiyle ilgili endişesi var mı?" sorusuna ise "Elbette, şimdi gelişmeleri derinden analiz etme zamanı. Bu belirsizlik döneminin ardından bölgenin nihai biçimini tahmin etmek şu anda zor." ifadelerini kullandı.
Rusya'nın tüm bölge ülkeleriyle temas halinde olduğunu dile getiren Peskov, "Diyaloğu sürdüreceğiz. Bölgedeki birçok ülkeyle çıkarlarımız örtüşüyor. Hem ticari, ekonomik hem de diğer konularda yeterince geniş kapsamlı işbirliğimiz var. Tüm bu süreçleri devam ettirme niyetindeyiz." dedi.
ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Matthew Miller, Heyet Tahrir Şam'ın (HTŞ) terör örgütleri listesinden çıkarılmasına ilişkin yeni gelişme ve mevcut yaptırımlar dışında açıklayacağı yeni durum olmadığını söyledi.Sözcü Miller, günlük basın toplantısında, Suriye'de çöken rejim sonrası yaşanan gelişmelerle ilgili basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
HTŞ'nin terör örgütleri listesinden çıkarılması ihtimaline ilişkin yeni gelişme olmadığını belirten Miller, HTŞ'yi hedef alan mevcut yaptırımlar dışında bu konuda açıklayacağı yeni bir durumun da bulunmadığını ifade etti."HTŞ'den bazı umut verici açıklamalar duyduk." diyen Miller, HTŞ'nin ileriye yönelik adımlarını takip edeceklerini kaydetti.ABD, 2018'de, HTŞ'yi Yabancı Terör Örgütleri listesine almıştı.
Katar Dışişleri Bakanlığı yaptığı yazılı açıklamada, İsrail'in Suriye'yle sınır bölgesinde bulunan tampon bölgeyi ele geçirmesini tehlikeli bir gelişme ve Suriye’nin egemenliğine, toprak bütünlüğüne yönelik açık bir saldırı olarak değerlendirdi.
Bunun uluslararası hukukun açık bir ihlali olduğu vurgulanan açıklamada, İsrail’in "fiili durum yaratma" politikasının bölgede daha fazla şiddet ve gerginliğe yol açacağı uyarısında bulunuldu. İsrail’in Suriye topraklarını işgal etme girişimlerinin kabul edilemez olduğu ifade edilerek, uluslararası topluma İsrail’i uluslararası meşruiyet kararlarına uymaya zorlamak için harekete geçme çağrısı yapıldı.
Açıklamada "Katar, Suriye’nin egemenliği, bağımsızlığı ve toprak bütünlüğüne olan kararlı desteğini bir kez daha yinelerken, Suriye’de güvenlik ve istikrarın sağlanması için bölgesel ve uluslararası çabalara tam destek vermektedir" denildi.
İsrail’in saldırgan politikalarına karşı uluslararası toplumun birlik içinde hareket etmesinin gerekliliği vurgulanan açıklamada, barış ve istikrarın sağlanması için tüm taraflara sorumlulukla hareket etme çağrısında bulunuldu.
Dışişleri Bakanlığı, İsrail ordusunun Suriye'deki Golan tampon bölgesine girmesine ilişkin açıklama yaptı.
İsrail'in, 1974 yılında imzalanan Kuvvetlerin Ayrıştırılması Anlaşması’nı ihlal etiğini belirten Dışişleri Bakanlığı, "Suriye'nin yıllardır hasret olduğu barış ve istikrara kavuşma ihtimalinin ortaya çıktığı dönemde, İsrail işgalci zihniyetini tekrar sergilemektedir" dedi.
İsrail ordusu tanklarının Şam'a doğru ilerlediği haberlerini yalanlayarak İsrail güçlerinin İsrail-Suriye sınırı yakınlarındaki bir tampon bölgede konuşlandığında ısrar etti. Askeri sözcü Avichay Adraee X'te yaptığı açıklamada “Bazı medya organlarında İsrail Savunma Kuvvetleri'nin (ordu) Şam'a doğru ilerlediği ya da Şam'a yaklaştığı yönünde çıkan haberler tamamen yanlıştır” dedi ve ekledi: “IDF güçleri İsrail'in sınırlarını korumak amacıyla tampon bölgede ve sınıra yakın savunma noktalarında konuşlanmış durumdadır.”
#عاجل التقارير المتداولة في بعض وسائل الإعلام والتي تزعم تقدم أو اقتراب قوات جيش الدفاع نحو دمشق غير صحيحة على الإطلاق.
— افيخاي ادرعي (@AvichayAdraee) December 10, 2024
قوات جيش الدفاع تتواجد داخل المنطقة العازلة وفي نقاط دفاعية قريبة من الحدود بهدف حماية الحدود الاسرائيلية
ABD Adalet Bakanlığı, Eski Suriye Hava İstihbarat Başkanı Cemil Hasan ve kıdemli istihbarat üyesi Abdülselam Mahmud hakkında hazırlanan iddianameyi açıkladı.
Açıklamada, Şam'daki Mezze Askeri Havaalanındaki gözaltı tesislerini denetleyen ve buradaki operasyonları yürüten Hasan ve Mahmud'un, 2012-2019'da rejim karşıtlarına yardım ettiği veya onları desteklediğinden şüphelenilen mahkumları tespit ederek işkence yaptığı kaydedildi.
Hasan ve Mahmud'un "mahkumları bileklerinden tavana asarak asit ile yaktığı, tutuklulara işkence görenlerin çığlığını dinlettiği ve mahkumları cesetlerle aynı hücrede kalmaya zorladığı" belirtilen açıklamada, devrilen Esad rejimiyle ilişkili Hasan ve Mahmud'un "savaş suçu işlemekle" suçlandığı bildirildi.
Hasan ve Mahmud, suçlu bulunmaları halinde müebbet hapis cezasıyla karşı karşıya kalacak.
Suriye'de devrilen rejimin işkence merkezi Sednaya Hapishanesi'ndeki gizli hücrelerde kaldığı iddia edilen tutukluları araştıran ekipler, arama çalışmalarının, tesis içinde açılmamış bir alan tespit edilmediği için tamamlandığını duyurdu.
Uzman ekiplerin, cezaevinin tüm bölümleri, bodrumları, avluları ve çevresindeki alanlarda kapsamlı arama yaptığı aktarılan açıklamada, "Yapılan aramada tesis içerisinde açılmamış ya da gizli herhangi bir alan tespit edilmemiştir." ifadesi kullanıldı.Açıklamada, "Operasyonlar, cezaevini ve yerleşim planını bilen kişilerin yardımıyla gerçekleştirildi. Keşfedilmemiş gizli hücreler veya bodrumlara dair herhangi bir kanıt bulunamadı." ifadeleri yer aldı.
İran Devrim Muhafızları Ordusu Komutanı Hüseyin Selami, Esed rejiminin yıkılmasından sonra Suriye'de İran'ın silahlı varlığının kalmadığını söyledi. Khabaronline haber sitesine göre, Selami, İran Meclisi'nde, Suriye'deki son gelişmeler ve İran'ın takip edeceği askeri stratejinin ele alındığı kapalı toplantıda konuştu.Esed rejiminin düşüşüne kadar İran'ın askeri danışmanları ve güçlerinin Suriye'de bulunduğunu belirten Selami, ancak an itibarıyla İran'ın Suriye'de herhangi bir askeri varlığının olmadığını vurguladı.Toplantıda, bölgedeki askeri stratejiler, İsrail'in operasyonları ve İran'ın İsrail'e karşı gerçekleştirdiği operasyonlar masaya yatırıldı. Ayrıca, bölgenin güvenlik ve istihbarat durumu detaylı şekilde değerlendirildi.
Suriye'nin güneybatısındaki Kuneytra kenti ve çevresindeki yerel kaynaklardan edinilen bilgilere göre, İsrail ordusu, 1967'den beri işgal altında tuttuğu Golan Tepeleri'nin ilerisine yayılıyor.İsrail ordusu, Hermon Dağı etekleri, Merid, Arne, Rima, Kale Jundul, Kuneytra'nın dış mahalleleri, Ufanıye, Kuneytriye, Alkahtaniye ve Alhamidiyye bölgelerini işgal etti.İşgal alanı, Golan Tepeleri'nden kesintisiz devam edecek şekilde kuzeye doğru, Suriye-Lübnan sınırına hakim alanda gerçekleşiyor.
İsrail ordusunun işgal hattında ulaştığı en uç nokta, Suriye'nin 2 bin 814 metreyle en yüksek noktasını da içinde barından Hermon Dağı'nın kuzeydoğu etekleri olarak tespit edildi. Burası Şam'a 25 kilometre uzaklıkta bulunurken, başkente hakim stratejik bir mevki.
İngiliz medyasında yer alan haberlere göre, Başbakan Keir Starmer, Beşar Esad'ın eşi Esma Esad'ın İngiliz vatandaşlığının iptali hakkında karar vermek için ‘çok erken’ olduğunu belirtti. Starmer yaptığı açıklamada, Esad'ın Londra'da büyüyen eşinin İngiliz vatandaşlığından çıkarılıp çıkarılmayacağına ilişkin bir karar vermek için 'çok erken' olduğunu söyledi.
Pentagon Sözcü Yardımcısı Sabrina Singh, dün düzenlenen basın toplantısında, Suriye'nin elinde kimyasal silah stoklarının olduğuna inandıklarını ve kullanımını önlemek için ortakları aracılığıyla bunların yerini tespit etmeye çalıştıklarını belirtti. Açıklamasında, “Kimyasal silahlar meselesine gelince, biliyorsunuz, bu bizim odaklandığımız bir konu. Sanırım Beyaz Saray'ın da bu konuda konuştuğunu duymuşsunuzdur, ancak diğer ortaklarımızın çalışmaları sayesinde bu kimyasal silahların sivillere ya da ABD kuvvetlerimize veya bölgedeki ortaklarımıza karşı kullanmak isteyecek herhangi birinin eline geçmemesini sağlamaya çalışıyoruz. Ancak bunların ülkenin neresinde olduğuna dair size verebileceğim başka bir değerlendirmem yok” dedi.
Washington Post gazetesi Esad rejiminin devrilmesinin hemen ardından İsrail birliklerinin hızla Suriye topraklarına girdiğini belirterek Arap ülkelerinin bu duruma tepkili olduğunu yazdı.Tel Aviv Üniversitesi'nden profesör Eyal Zisser gazeteye yaptığı açıklamada, “Bence bu İsrail'in yaptığı korkunç bir hata, şu anda kimse İsrail'le ilgilenmiyor. Kendimizi bunun içine itmek hangi çıkarlara hizmet ediyor?” ifadelerini kullandı.
Fox News İsrail'in Suriye'ye paraşütçü birlikleri konuşlandırdığını yazarken Al Jazeera Şam ve çevresinde patlama sesleri duyulduğunu bildirdi.
AP haber ajansı İsrail'in 'Suriye'deki kaosu toprak kapmak için kullanmakla' suçlandığına dikkat çekti ve Golan tepelerindeki işgalin uluslararası toplumun çoğu tarafından tanınmayan bir hareket olduğunu vurguladı.
Venezuela Dışişleri Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, Venezuela'nın Suriye'de yaşanan gelişmeleri yakından takip ettiği bildirildi.Açıklamada, Arap ülkesinde dış müdahalelerden uzak, barışçıl bir çözüm bulunması gerektiği ifade edilirken, şiddetin siyasi çatışmaların çözümünde bir araç olarak kullanılmaması ve halkı yeniden yerinden edecek uygulamalardan kaçınılması gerektiği vurgulandı.
Venezuela'nın medeniyetlerin beşiği olan Suriye'nin kimliğini zenginleştiren dini, kültürel ve etnik çeşitliliğin korunmasını ve barış içinde bir arada yaşamı savunduğu ifade edildi.Venezuela'nın Suriye'de şiddet ve terörizmi sona erdirecek kapsamlı kalkınma girişimlerine her türlü desteği sunmaya hazır olduğu belirtilen açıklamada, şunlar kaydedildi:"Venezuela, Suriye'nin toprak bütünlüğü ile egemenlik ve bağımsızlığını koruma konusundaki kararlılığını, Birleşmiş Milletler Şartı'nda yer alan değerlere mutlak saygının savunulmasını bir kez daha yineliyor."
Hizbullah'tan yapılan yazılı açıklamada, İsrail'in Suriye'de Beşşar Esed rejiminin düşmesinin ardından tampon bölgeyi ele geçirmesi ve ülkenin birçok bölgesine hava saldırıları başlatmasına tepki gösterildi.
Açıklamada, "Siyonist düşmanın Suriye topraklarında işlediği sürekli suçlar, ister Golan Tepeleri'nde daha fazla toprak işgal ederek ister Suriye devletinin savunma kabiliyetlerini vurarak ve yok ederek olsun, Suriye devletinin ve halkının egemenliğine yönelik açık bir saldırganlık, küstahça bir ihlal ve bu kardeş ülkeyi istikrarsızlaştırma girişimidir." ifadesine yer verildi.
İsrail'in Lübnan ve Gazze'ye yönelik devam eden saldırılarına da değinilen açıklamada, İsrail'e tüm siyasi ve hukuki alanlarda baskı uygulanması çağrısı yapıldı.
İsrail ordu radyosunun haberinde, Beşşar Esed rejiminin düşmesinin ardından Suriye'ye "İsrail tarihinin en büyük hava saldırıları operasyonlarından birinin gerçekleştirildiği" ifade edildi.İsrail'in hava saldırılarıyla Suriye'de 250 hedefi vurduğu belirtilen haberde, bu hava saldırılarıyla Esed ordusuna ait askeri üsler, onlarca savaş uçağı, onlarca karadan-havaya füze sistemleri, silah üretim yeri ve depolarının hedef alındığı ileri sürüldü.
Yedioth Ahronoth gazetesinin haberinde ise "İsrail, 50 yılı aşkın süreden beri ilk kez Suriye hava üslerinin tümüne saldırı düzenledi." ifadesi kullanıldı.İsrail'in Suriye'de önemli son silahı yok etmek için bir daha eline geçmeyecek fırsatı yakaladığı belirtilen haberde, Esed rejiminin düştüğü andan beri yüzlerce savaş uçağı ve insansız hava araçlarının Suriye'nin dört bir yanına düzenlenen saldırılarda kullanıldığı kaydedildi.Haberde, İsrail'in Suriye'ye yönelik hava saldırıları sonucu şu ana kadar yaklaşık 300 hedefin vurulduğu belirtildi.
Almanya'da ana muhalefetteki Hristiyan Demokrat Birlik Partisi (CDU) Genel Başkanı Friedrich Merz, Orta Doğu'daki barışı tesis etmek için Avrupa'nın, Türkiye ile daha da güçlü şekilde çalışması gerektiğini söyledi.Rusya'nın "zayıfladığını" belirten Merz, "Çünkü Rusya, Suriye'yi ve oradaki rejimi koruyan bir güçtü. Ve Türkiye güçlendi. O (Türkiye) şimdi tüm Orta Doğu bölgesinde daha da büyük bir rol oynayacak." dedi.
Almanya'da 23 Şubat'ta yapılması planlanan erken genel seçimlerde Hristiyan Birlik (CDU/CSU) partilerinin başbakan adayı olan Merz, "Bu yüzden bize, sadece biz Almanlara değil, Avrupalılara da iyi bir tavsiye şu olabilir: Bu bölgede siyasi olarak da barışı tesis etmek için şimdi Türkiye ile çok daha güçlü şekilde birlikte çalışmalıyız." ifadesini kullandı.
İtalya Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Antonio Tajani ise Türkiye'nin, Suriye'deki durumu kontrol etmede önemli bir muhatap olduğunu söyledi.Suriye konusuna dikkatle yaklaştıklarını belirten Tajani, "Suriye'deki durumla alakalı iyimserim. Başka ülkelerden; Lübnan'dan, Türkiye'den dönenler var. Durumun doğru yöne gidebileceğine inanıyorum ama temkinli olmalıyız." dedi.Tajani, Türk mevkidaşı Hakan Fidan ile Suriye'de Hristiyan azınlıkların korunması konusu da dahil olmak üzere uzun bir görüşme yaptığını anımsatarak "Türkiye, Suriye'deki durumu kontrol etmek için önemli bir muhataptır." diye konuştu.
Netanyahu, düzenlediği basın toplantısında, İsrail’in kara işgalini genişletmeye çalıştığı, uluslararası hukuka göre Suriye toprağı sayılan Golan Tepeleri ve Suriye'de Esad rejiminin devrilmesine ilişkin açıklamalarda bulundu.Netanyahu, 1967’den bu yana İsrail işgali altındaki Golan Tepeleri'nin "sonsuza dek İsrail'in ayrılmaz bir parçası olacağını" öne sürdü.
"Bugün herkes Golan'daki varlığımızın, Golan'ın eteklerinde değil, oradaki varlığımızın ne kadar önemli olduğunu anlıyor." ifadesini kullanan Netanyahu, İsrail’in Golan Tepeleri’ndeki askeri varlığının ülkenin “güvenlik ve egemenliğini garanti altına aldığını" öne sürdü.
Suriye’de 61 yıllık Baas rejiminin devrilmesine ilişkin açıklamalarda bulunan Başbakan Netanyahu, "Dün Ortadoğu tarihinde yeni ve dramatik bir sayfa açıldı; Esed rejimi düştü.” ifadesini kullandı.Esad rejimi devrilmesinin İsrail’in "Hamas'a, Hizbullah'a ve İran'a yönelik saldırılarının "doğrudan sonucu” olduğunu savunan Netanyahu, "Bugün herkes biliyor.” dedi.
İran'ın Esad rejiminin iktidarda tutmak için milyarlarca doları harcadığını öne süren Netanyahu, Esad rejimini, “İran’dan Hizbullah'a giden bir silah hattı” olarak nitelendirdi. Netanyahu, basın toplantısında son 48 saatte Suriye'deki rejimin askeri üslerine düzenlenen ve İsrail'e atfedilen hava saldırılarına değinmedi.
Suriye'de Beşar Esad rejiminin devrilmesinin ardından Avrupa'da birçok ülke, Suriyelilerin iltica başvurularının değerlendirilmesi sürecini dondurma kararı aldı. Almanya, Avusturya ve Yunanistan'ın ardından İngiltere, İsveç, Finlandiya, Danimarka, Norveç ve Hollanda da Suriye vatandaşlarının iltica başvurularını askıya aldı. Avusturya hükümeti ise bir adım daha ileri giderek, Suriyeli mültecileri sınır dışı ederek ülkelerine göndermeyi planladığını duyurdu.