Güncelleme Tarihi:
ABD merkezli The Wall Street Journal (WSJ) gazetesinde yer alan haberde, Gazze’de ateşkes görüşmelerinin çıkmaza girdiği ifade edildi. Ateşkes görüşmesinde yer alan Arap arabuluculara dayandırılan habere göre ABD Başkanı Joe Biden’ın görevi Donald Trump’a devredeceği 20 Ocak öncesi bir anlaşmaya varılması beklenmiyor.
Tarafların 30 rehinenin serbest bırakılmasını öngören 60 günlük ateşkesi değerlendirdiği belirtilen müzakerelerde, İsrail'in ise rehinelerin bırakılmasına karşılık Filistinli tutukluları serbest bırakması ve Gazze'ye insani yardım akışını artırması planlanıyordu. Ancak her iki tarafın da tutumunu sertleştirdiği belirtilen haberde, İsrail'in Hamas'ın istediği bazı Filistinli mahkumları serbest bırakmayı kabul etmediği, Hamas'ın ise savaşın sona ermesi yönündeki talebini yeniden gündeme getirdiği kaydedildi.
Arabulucular, Trump'ın 20 Ocak'ta göreve başlamasının ardından her iki tarafın da müzakere masasına dönmesini beklediklerini ifade etti.
Yemen'in başkenti Sana'da toplanan Sana Üniversitesi öğrencileri ve onlara destek veren yüzlerce kişi, ABD ve İsrail'in ülkeye yönelik saldırılarını protesto etti.
Göstericiler, ellerinde ABD ve İsrail karşıtı dövizler, İsrail tarafından öldürülen Hamas liderleri İsmail Heniyye ve Yahya es-Sinvar ile Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah'ın posterlerini taşıdı.
ABD'de yaşayan Yahudi yazar Avi Steinberg, ABD merkezli Truthout haber sitesi için kaleme aldığı yazısında, İsrail’in "etnisite temelinde oluşturulmuş üstünlükçü yasalara" dayandığını vurguladı.
İsrail'in Gazze’de ve işgal altındaki Filistin topraklarındaki mevcut saldırılarını bu sürecin bir devamı olarak gördüğünü belirten Steinberg, "İsrail, Filistin'in yerli halkını ortadan kaldırmak için yürüttüğü soykırım kampanyasında benim ve diğer pek çok kişinin varlığını, doğumunu ve kimliğini silah olarak kullandı... Bizim işimiz bu beton levhaları kaldırmak, sahte belgeleri yırtmak ve bu baskı ve adaletsizlik yapılarının meşru ya da Allah korusun kaçınılmaz görünmesini sağlayan anlatıları bozmak olmalı." ifadesini kullandı.
Steinberg, vatandaşlıktan çıkma kararının İsrail'in 1948'deki Bağımsızlık Bildirgesi'ni, 1950 tarihli Geri Dönüş Yasası'nı ve 1952 tarihli Vatandaşlık Yasası ile doğrudan ilintili olduğunu kaydetti.
İsrail Bağımsızlık Bildirgesi'nin eşitlik iddiasının sadece uluslararası meşruiyet için bir araç olduğunu vurgulayan Steinberg, bunu takip eden diğer yasaların İsrail'in “sömürgeci hedeflere” ulaşmak için kullanılan araçlar olduğunu savundu.
Steinberg, İsrail’in kuruluşundan bu yana, "açık sömürgeci, hedefi Filistin'in ortadan kaldırılması olan askeri bir rejimi desteklemek adına etnisite temelli üstünlükçü yasalara dayandığının" altını çizdi.
ABD'de yaşayan yazar Steinberg yazısında, İsrailli dostlarına vatandaşlıktan çıkma konusunda kendisine katılmaları ya da en azından zorunlu askerliği reddetmeleri çağrısında da bulundu.
Hizbullah Genel Sekreteri Naim Kasım, İsrail'in ateşkes anlaşmasına yönelik ihlallerine işaret ederek ateşkesin uygulanmasında sorumluluğun Lübnan devleti ile ateşkesi destekleyen ülkelerde olduğunu söyledi.
Ateşkes anlaşmasını uyguladıklarını dile getiren Kasım, "Bu süreçte Hizbullah da saldırıları durdurdu ve hem silahlarını hem de silahlı güçlerini Litani Nehri'nin güneyinden çekti. Biz bu anlaşmayı uygulamaya başladık." dedi.
Kasım, ateşkese işaret ederek, "Bu anlaşmayı Lübnan devleti yaptı ve anlaşmanın takibinden de doğrudan Lübnan devleti sorumludur." ifadelerini kullandı.
Ateşkesin uygulanmasındaki sorumluluğa dikkati çeken Kasım, İsrail Lübnan'dan tamamen çekilene kadar siyasi yollardan ateşkesin uygulanması sorumluluğunun Lübnan devleti ile ateşkesi destekleyen ABD, Fransa ve Ateşkesi Denetleme Komitesi'nde olduğunu kaydetti.
Kasım, "İsrail, evlerin yıkılması dahil yüzlerce hava ve kara saldırısı gerçekleştiriyor ve daha önce giremediği bazı bölgelere giriyor. Hizbullah, sorumluluğu devletin üstlenmesine karar verdi. Bu siyasi bir süreçtir, biz anlaşmanın uygulanmasından devletin sorumlu olduğu görüşündeyiz." diye konuştu.
Hizbullah Genel Sekreteri, "Bu sebeple İsrail'in saldırıları devlete, uluslararası topluma ve anlaşmayı destekleyenlere yöneliktir. Bu onların sorumluluğudur ve bunu doğrudan üstlenmeleri gerekir." dedi.
Kasım, Hizbullah'ın yaptıklarına ilişkin ise şu ifadeleri kullandı:
"Sorumluluğunu herkesin üstlenmesi gereken bir şeyin mesuliyetini doğrudan bize yükletecek bir şey yapmak istemiyoruz. İsrail'in yaptıklarıyla gerçek bir manevi çöküntünün içinde olduğu doğrudur ancak çabalarımız birleşmeli ve siyasi baskı en üst düzeyde olmalı."
İsrail'in Lübnan'ın güneyinde ilerlemesini durdurduklarını söyleyen Kasım, Hizbullah'ın gücünü toparladığını savunarak, "Lübnan devletinin, siyasi işlerle kendisini kanıtlaması için bir fırsat mevcut." yorumunu yaptı.
Kasım ayrıca yeni Cumhurbaşkanını seçmek için 9 Ocak'ta Lübnan Meclisinde yapılacak oturuma işaret ederek, "Cumhurbaşkanını seçmek için ortaklarımızla birlikte çalışacağız." dedi.
Suriye Milli Ordusu'nun (SMO) Özgürlük Şafağı Operasyonu'nda terör örgütü PKK/YPG'den kurtardığı Tel Rıfat'ta dün akşam saatlerinde bomba yüklü araç infilak etti. PKK/YPG’nin bir okulun önünde düzenlediği saldırıda, 2'si çocuk 6 kişi yaralandı. Yaralılar bölgeye sevk edilen sağlık ekipleri tarafından hastaneye kaldırıldı.
Suriye Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamaya göre, Umman Dışişleri Bakanı Busaidi, Suriye halkını "zaferinden dolayı" tebrik ederek Suriye'nin yeniden inşası için destek mesajlarını iletti.usaidi, Suriye'de istikrarı ve güvenliği sağlamanın ve iki ülke arasındaki işbirliğini artırmanın önemine vurgu yaptı.
İsrail'in yeni yılın ilk saatlerinde Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda çoğu çocuk 9 Filistinli hayatını kaybetti, çok sayıda kişi yaralandı. Görgü tanıkları, yeni yılın ilk dakikalarında İsrail'e ait bir insansız hava aracıyla düzenlenen söz konusu saldırıda çok sayıda kişinin de yaralandığını aktardı.
Beşşar Esed rejiminin, başkent Şam'da halka yasakladığı Kasyun Dağını, Suriye'deki iç savaş boyunca büyük katliamlara neden olan varil bombası üretim tesisine çevirdiği belirlendi.Düşük maliyetine karşın büyük yıkım etkisi olduğu bilinen varil bombası, rejim güçlerinin iç savaşta en çok kullandığı bombalar arasında yer alıyor.Bir varil içerisine, yüksek miktarda patlayıcı, hurda metal, çivi ve somun gibi malzemeler doldurularak yapılan varil bombası, iç savaşta binlerce sivilin hayatını kaybetmesine neden oldu.
İçine doldurulan patlayıcı miktarına göre, 50-200 metrelik alanda tahribata neden olan varil bombasının atılış şekli, askeri terminolojide "serbest düşüş" olarak tanımlanıyor.
AA, başkent Şam yakınlarındaki Kasyun Dağı eteklerinde yer alan varil bombası üretim tesisini görüntüledi. Tesisin girişinde, devrik lider Beşşar Esed'in fotoğrafı yer alıyor.Tesis içerisinde çok sayıda varil, patlayıcı madde, fünye ve çeşitli metaller görülüyor.Suriye'de sivillere yönelik hak ihlallerini belgeleyen Suriye İnsan Hakları Ağı'nın (SNHR) Temmuz 2012-Nisan 2021 dönemini kapsayan raporuna göre, rejim güçleri sivil yerleşimlere yaptığı saldırılarda 81 bin 916 kez varil bombası kullandı.
Yemen'deki Husiler, Marib ili hava sahasında ABD'ye ait MQ-9 tipi bir insansız hava aracını (İHA) düşürdüklerini açıkladı.Husilerin Askeri Sözcüsü Yahya Seri, televizyonda yayınlanan açıklamasında konuya ilişkin bilgi verdi.Sözcü Seri, Husilere ait hava savunma sisteminin, Marib ili hava sahasında düşman faaliyetleri yürüten ABD'ye ait bir MQ-9 tipi İHA'yı karadan havaya fırlatılan yerli üretim bir füzeyle vurarak düşürdüğünü ifade etti.Gazze Şeridi'ne destek çerçevesinde ABD ve İsrail'e karşı yürüttükleri mücadelede düşürdükleri MQ-9 tipi İHA sayısının 14'e yükseldiğini kaydeden Seri, Filistin halkına desteklerini sürdüreceklerini söyledi.ABD'den ise konuya ilişkin henüz bir açıklama yapılmadı.
Kanal 12'nin haberine göre İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, rehinelerle ilgili basına kapalı toplantıda Hamas'la varılacak bir ateşkes anlaşmasının ardından Gazze'deki çatışmaların yeniden başlayacağını söyledi. Netanyahu açıklamasında “Eğer bir anlaşma olursa -ki umarım olur- İsrail daha sonra savaşa geri dönecektir. Bunu gizlemek için hiçbir neden yok, çünkü bu savaşın hedeflerini tamamlamak için” ifadelerini kullandı.
Yemen'deki İran destekli Husiler, İsrail'e Aralık 2024'te 27 saldırı düzenlediğini duyurdu.Husilere bağlı "26sep.net" sitesinde yer alan haberde, Gazze'ye yönelik soykırıma ve ABD'nin Yemen saldırılarına tepki olarak İsrail'e düzenlenen saldırılarla ilgili bilgi verildi.
İsrail'in derinliklerine aralık ayında 27 "askeri operasyon" düzenlendiği ifade edilen haberde, "Filistin-2" hipersonik ile "Zülfikar" balistik füzeleri ve çok sayıda dron ile İsrail ordusuna ait hassas ve önemli askeri noktaların hedef alındığı kaydedildi.
Filistin'de "Şehitlerin Naaşlarını Geri Alma Ulusal Girişimi"nden yapılan yazılı açıklamada, "İsrail yönetimi 2024 yılı içerisinde belgelenmiş 198 şehidin cenazelerini alıkoyuyor." denildi.Açıklamada, bu sayının, Girişimin belgelediği, "Sayı Mezarlığı" olarak bilinen gizli bir mezarlıkta ve morglarda tutulan 641 kişinin cenazesinin yaklaşık üçte birini oluşturduğu belirtildi.İsrail yönetimi, öldürdükten sonra alıkoyduğu Filistinlilerin naaşını "Sayı Mezarlığı" adı verilen ve üzerinde isimler yerine yalnızca rakamların bulunduğu gizli mezarlara defnediyor.
İsrail devlet televizyonu KAN'da yer alan haberde, Tel Aviv ile Hamas arasında esir takası müzakerelerine ilişkin gelişmelere yer verildi.Adı açıklanmayan yabancı kaynaklara dayandırılan haberde Hamas'ın olası bir mutabakatta serbest bırakılması gündemde olan İsrailli sağ esirlerin listesini saldırı altında hazırlayamayacağını ilettiği belirtildi.Hamas'ın sağ esirlerin listesini hazırlayabilmek için Gazze'de 1 hafta geçici ateşkes talep ettiği ifade edildi.Yürürlüğe girmesi halinde söz konusu ateşkes boyunca Gazze'yi işgal eden İsrail askerleri bölgede kalmaya devam edecek.
Hamas, bu süre boyunca sağ İsrailli esirlerin listesini hazırlayıp arabuluculara iletecek.KAN'ın haberinde İsrail'in Hamas'ın bu teklifine ne yanıt vereceğine ise yer verilmedi.Tel Aviv yönetimi, esir takası müzakereleri için Hamas'ın elindeki İsrailli sağ esirlerin listesinin iletilmesini talep ediyor.Hamas'ın elinde 101 İsrailli esir olduğu tahmin ediliyor. Bu esirlerin en az üçte birinin ölü olduğu düşünülüyor.
Şam'ın Bab Tuma'da akşam saatlerinden itibaren meydanlara gelen çok sayıda Suriyeli, üç yıldızlı özgür Suriye bayraklarını dalgalandırdı. Suriyeliler, farklı müzik aletleri çalarak devrim şarkılarını hep bir ağızdan söyledi.
Suriye'deki geçici hükümetin İçişleri Bakanlığı görevlileri, bu bölgeye çıkan yollarda bariyer kurarak yolu trafiğe kapattı.Saatler gece yarısına geldiğinde meydanda havai fişek atılması Suriyelilerin sevinç çığlıklarıyla karşılandı. Meydanda toplananlar bu anları cep telefonlarıyla kaydetti.